| h .< vardır. , dahilinde ye vbir düsturu gözöününe “Sahile — 6: İzmir'de Otobüs obüs İşleri — Baştarafı 1 inci yüzde — bik edildiğinden bir sene sonra kâr değii, özerine: şabsi büdee sinden para koymak lâzım gelecektir. İzmir'imizde gerek deniz ve | gerek karada — yöoleca — taşıyan müöhtelif vesait vardır. Bunlarla berabet yörtük motör İşi kâarlı bir iş değildir. Kordon hattında kırkbin lire temetta olduğunu söyliyorlar. — Hayali bir hesab Mle bunu bulmak kâfidir. Yal nız İş-başında tasavvur edildiği gibi kırk — kişilik ve 80 dane yörük motörle bu kırkbin lira kâr yerine bir kırkbin İira #üzerine —koymak — lüzimgelir. Çöünkü kırk kişilik bir yörük motör İâakal beş tonluk olmak Tâzımdır. Beş tonluk bir araba ,mın bir durub kalkmada 13 14 kuruş benzin ve fren masarifi Velerki bu arabalar mazotla müteharrik ve dizel motörü dahi olsa 3 kilometre şehir — içinde iş göremezler, Belki —Avrupa'da olduğu gibi şehirler arasında İş görebilirler. Bu konuşmamı- cın en sonunda söyliyeceğim getirir sek bilmem bu ağır ton yörük » motörler yürüye bilir mi? Ban- lar bugün, karoserki İile bera- ber 15 bin llrayı geçer. Bu #nbeşbin! amorti etmek bugün ye yarın için hayli mühim bir mes'çle olam gerektir. Bu- arabaların — doldurulub kalkması bir. mes'eledir. Kırk kişiyi tamamlamak için Iâakal - 20, BO dakika durakta bekle mek İâzımdır. Buna - yolcu te- hammül eder mi? Ve böyle arabalarla. — kısa mesafe - olan * vkardon ihtiyacı tatmin edilir ml bilmem. Elde mevcut yürük motörler bir buçuk ton- lak ve yirmi kişiliktir. Araba Tarın İki kişi ilo servis yap şitab etmek — koşmak atıl mak şive — ağız, çiyve şive ( bak: İşve, cilve ) — bayla şivekâr — baylan şun — şavağ şobe — kol, şoğbe şubede — bokkabazlık şubedebaz — hbokkabaz guh — oynak, şen şüle — göğle (T. kö ) alev .şam — şom şora — deanışıt şarayı devlet şoriş — kargaşa şürü — başlama şürü etmek — başlamak şoar — şuur (T. kö.) şuvr! — şuvrel tahteşşuur — asşuur gayri şuur! şuursuzca, yadşunrel güceyre — ağaççık, bodur uğaç töüfe — çiçek töpbe — şüpbe (T. kö) T Taabbüd — tapınma - Tasccüp — şaşma, (ör.) eton nement Tanaddi (bak: tecavüz) Taaddüt etmek mak, sayıtı artmak Taaffün — kokşa Taaffön etmek — kokuş- mak, pls kokmak Taahbüd — yüken, (fr.) en- gegement Tashhüdğetmek — yüklen- mek (fu).ı'.*, Teahbiğdini / denıştay, çoğal- lar pıhlmrkııih Kırk kişilik ve beş ton'uk bir arabanın İki kişl ile sersi“Şapüğımı blr göz önüne getiriniz. Sirebi bu ara | baların lüstikleri Şdaha ağır ve pahalı ve — benzin sarfiyatı bl. zim arabaların hemoen üç, dört mislidir. Yedek parça ve tamir işi mevcut urabalarla kıyas ka bul etmiyecek derecede ağırdır. Yörük motörlerde amortlaman hesabı çok ağır ve çapraşıktır. Her parçanın hattâ mühtelif somunlu ve yebeklerin amor Usmanları arasında büyük fark. lar vardır. Bugün mal sabhibleri canla başla uğraştıkları ve bu uğraş ma içim bir para da ayırma: dıkları balde ayda kazançları mevzan sermayenim bir banka falzi getiriminden daha aşağıdır. — Onda kür olmasa bu ka- dar araba yaptırılır mi idi? Denebilir bu bir görenek ve bir kamar iptilâsı gibidir. İşe girip te eli böğründe kalmış, mamülkü yıkılmış yurddaşları- mız pek çoktür, Amortleman ayırmak çöyle düursun, yavaş yavaş sermaye bitmekte, bova mukabil de lâstik, benzin, par ça üstünde ödenmez borçlara katlanmak zararetile bir müd det — sürüklevilmekte, — mevsu sermaye ile beraber bütün varlık kaybolup — gitmektedir. İzmir'de ilk başlangıcından bu güne değin yuvarlanan yurd daşları - belediye kayıtlarından çıkarabilirsiniz. -Dediğim gibi bu İş, bir kumar iptilâsı gibidir. Birde İstanbol'dan çarık çü rük arebaların barıl - barı! gel diği —söyleniyor. İzmir'imizde yörük motörler başlıyalı bugün İkl sene sekiz ay oluyor. İlk başlangıcında İstanbal'dan yep yeni 20 araba — gelmiştir. Bu arabalardan bir kıamı heder olmuş, gitmiş, diğer ksamı İz mic'imizde . tecdid edilmişti gitle (f) recommande Taakkubetmek — terkişmek, ard arda gelmek (fr.) se suc ceder, se poursulvre Taakkul etmek — anlamak, akıl etmek Taallük etmek — ilimek (fe.) se apporter a.., avolr rap: port a. Taallül etmek — kaçınsamak, ayak sörümek taammüd (bak: tasavvur, tas: mim) Taammüm etmek — yayılmak genelleşmek (fr.) se propager, se generaliser — * Taarruz — #ürsül, sabım, sal- dırim (fr.) attague, offense, of fensive Tasrrüz etmek — sürsalmak, salmak, saldırmak (fr.)yattaguer, oflenser, offenelf Tearrozi — — sörenlik öllensif Taassub — bueğınazlık fanatisme mütessssıb — bağınöz - (fr.) fanatigue Taatil efkâr (bak: basbihal) oylaşma, (fr.) cehange d'idece Taatll efkâr etmek (bak: basbıhal) — oylaşmak Efkârı umumiye — kamoy (ir.) oplnlon publigae Reyl âm — genoy Çfr.) ple- bisctte Taayyün — 1 Atanma, 2 Belit Taayyün etmek — belişmek, belli olmak Tayin etmek — 1-Atamak (Nasb anlamına) (fr.) nommer 2 — belirtmek, (h) desigaer gayyen (fr.) Vr.) ve bu san'at İstanbul'a tekaddüm Oıdıı Bbaşka İzmir'imize arabu gelmemiş ve mevcad arabalar kâmllen İzmir'imizde imal edil miİştir ve yörük matörlerin ça hişması yüzünden İzmir'lmizde birkaç karoseri san'atı doğmuş etmiş bir hule gelerek İyl usta- ların yetişmesine sebeb olmuş tur. Bugün İzmir'imiz İşcisile, metasile bariçten karoseri getir- mek ihtiyacından vürestedir. Yörük motörlerin İzmir'imiz. de tasmmümü birçok ifeiz kal mış san'atkârlar iş doğurduğu gibi Güzelyalı'da yalıboya'nda İnşant çoğalınış ve boş, metruk bir arsa kalmamıştır. Vesufti nakliyesinin çokluğu ve ucuzluğu cibetladen medent şehirler nrasında İzmir birinci Hiği ihraz eder. Bu kadar vessait! nakliye bol loğuna reğmen şehir Cahilinde vakaa gelen kozalar lâşey me: sabesindedir ve bu yönden ya pılacak bir İstatistikde İzmir dün- ya şehirleri arasında kazasının hemen hemen hiç mesabesinde olmasından — birinciliği alır ve bu İşde seyrüseferinin İntizam ve dürüstilsile İzmir belediyesi bibakkin if tibar edebilir. Arabalar — konfor — İtiberile komşü devletlerin yörük mo törlü arabalarından üstündür. Avrupa'yı ve Balkanları - dola- şanlar bu sözümü tasdik ederler. Bence Belediye İşletme hak- kını birliğe vermelidir. En mü- sald ve kârlı iş budor. Ve be- lediyemizin kontrol ve hima yesl altında şehir halkının ih tiyacı dehilinde seyriseferi te- minden başka bence yapacak bir iş yoktur. Ba işten - kür beklemek doğru olamaz. — Hal. kın faydalarını gözönüne getir. mek - belediyenin cümlel ve- zalfindendir. Buügünkü Durum: Kordonda bugün 22 araba Tuayyüş etmek — geçinmek Taazzam göstermek — uluk. sanmak, uloksunmak Mütecazmım — ulükser, ben.: cik, (fe.) orguelllenx Tâb 1 — güç (takat anla: mına) 2 — parlaklık (revnak an- lamına) 8 — Tazelik (taravet an: lamına) & — saç kıvrımı Tabaat (matbaacılık aalamı- me) — bası Tabetmek — basmak Tabı — 1 baskı 2 besım Matba — basıma Matbun — banlı (İr.) Imprime Matbust — basın Tabaka — tabaka (T. Kö) Tabatülarz ilml — jeoloji Tübakan — parlak Tabasbüs — yaltaklık, yal- taklanma, (fr.) flatterie Mütebasbus. — yaltak — (fr.) flatteur Tüâbende — purlayan Tabi, menut, müallâk, — vâ: beste — bağınlı (fr.) dependant Tabli — uyruk örnek: İskoçya İngiltere'ye tâbidir. — İskoçya — İngiltere'ye oyruktur. TAbI kılmak, tahti tübilyete almak, münkad eylemek — uyrutmak (fr.) asanjettir Tâbliyet, menotiyet — ba- ginç, uyrülük (fe.) dependance Metbu — üyras Örnek: İskoçya'lıların ayracı togilteredir. Tebas — oyra (fr.) sujet sııınııı.ıııııu-—ıı._ ——— fasliyettedir. ve halkın ihtiya- — Başı Linci yöüzde — Hacı oğlo, hata etmiş.. Çift çi Necati ile — tavle oynanmaz. Onunla müşterek - tayyare pi yango bileti de alınmaz. Çüt kü etrafındakilerin kazanmala- Te İhtimali yoktur. İşte ilse hocaları, bay Necati bir partide onbin lirayı cebine indirdi, onlar parmaklarını isira kal: dılar, Ankete — çifiçiden baş | lamak İstedin. Zarları ” avucan: da yuvarladı: — Düşeş -dedi Amman bu gönlük bana bakma! Ve sonra, snallerimi de İşi tince, oyununu çaşınt — gibi oldu. En büyük korku ve se vincial — naml — söyliyebilirdi?. Çünokü bisim çifiçi, kılıbiktir. Aynli zemanda — En büyük şevinci, piyan godan 15 bin muhterem ve asil baoknotu cebime — indirdi. gim gün düydüm. Diyemezdi. Nitekim, günlerce gizledi, evvelâ, bu İsabetin ya- lan olduğunu « söyledi, sonra Ikibin Uradan dem vurda, daha cına “cevab vermek üzere mü- temadi servla yapılmakta elde edilen varidat ancak mas- rafa tekabül etmektedir. Balkın bu ihtiyacına cevab uğraşırken gazeteci arl adaşları mızın mütemadiyen tenkid yep moları cesaret ve çalışmamızı kırıyor, Birliğimiz bütün hal kın dileklerine kapısımı açanş tır. İhtar edilecek batalarımızı dözelterek — seyrlseferin — İntiza- mına — İrişeceğiz. —Binsenaleyh yolcularımızın — ihtarlarını her zaman birliğimize bildirmelerini öz candan dilerim, Belediyeden Dilek; Belediyeden İsteğimiz yoktur Eğer şehir büdcemiz müsald olaaydı, bütön yollarımızın ya pılmasını dilerdim. Bir düstur dur: Kara yürük motörü — Yol. ve vermiye grosız (Er.) indenpodant Ademi - tâbliyet, İstiklâl — yadbağınç Tüâbliyotl mütekabile, mena- ytleti mütekabile — arsıbağınç (fr.) İnterdependance Tablat — tabiğat Tabib — hekim Tabit — tabilg Tabir — deyim (fr.) expres- sion örnek: Başka başka bir deyimle Tabir (tefsir) — yoru Tablr (tefelr) etmek — yor: mak, yorumak Tabiş — parlama Tabnâk — parlak Tabiye — tabya Tebl — kös, daval Tabat — tabat Tsc — taç Twcil etmek — tezleştirmek, hızlaştırmak, aceleleştirmek, evdirmek (fr.) accelerer, hâter Tacir — tecimen Ticaret — tecim Taciz etmek — başağırtmak, sıkmak (fr.) enmuyer Tadad — sayma, sayış Tadil — değişke Tedil etmek —- 1 değiştir. mek (fr.) modifler 2 azaltmak (fr.) diminuer Tafrafürüş — bolavort ((zy eharlatan Tafsll etmek — ayrınlamak, ozatmak (fr.) detaliler Tafsilât, teferrüst — ayrıntı, ozatı (fr.) detail “Tafellâtıyle — uzüun uzadıya ayrıularile, — ayrıntılarile — (fr.) en deteli bir — tabirle, uyrın, sonra kryflı(lıı £ber yerde bafif hafif şarkı söylemeğe başladı. Nihayet, bizlm hacı oğlu ile konuşmağa başladım. Hem oy niyor, bem — nargilesini çeklş- tiriyor, hem cevab — veriyordu, arada bir, çiftçi Necatl de söze karışıyordu: — Bay Sadık, bayatta ge çirdiğin en büyük korku ban | glisi olmuştur? Çiftçi, halden anlıyan bir Ansav gibi derhal atıldı: — Karısından duaynak yediği gün!.. Duvur, ben oyaıyacağım! Bey Sadık sevab verdi: — Ea büyük korkuyu, 15 mayıa, İzmir'in işgalinde duy dum, Bizi adliyede yakaladılar. Böyük bir katar halinde kar. dona 'sördüler. Bir düşman neferi, yölde, süngüsünü mü- temadiyen enseme doğra gö- türüyor, dürtüyor gibl yapıyor, beni korkutuyordu. Ben, can hevlile biraz daha kalabalığın içine girmek İstiyordum, o da peşimden — eksik — olmiyordu. Nibayet bizli borsa binasına “doldurdalar. Bu'aralık Fesçiza de bay Selim'in elmaarı geldi, bizim İçin tavassut etti ve bizi alıb kendi övine götürdü. Biz dört beş kişi idik. — Evinde kahvaltı. çıkardı. ve oturdük, Fakat — yerli palikaryalar — bizi görmüşler. evin etrafında me- kik dokamıya başlamışlar.. Ev. sabibi “telöş içinde geldi. — — Amman <dedi. — vaziyet fenel. Evl basacaklar. İkinci bir korku başlamıştı: — Ne yapacağız?. — Bea size şapka tederik ettim. Ooları giyor ve çıkarsınız Banu İyi bulduk, şapkaları aldık ve çıktık. Fakat o za mabki zibniyet ve telâkki ma lüm, şopkaları — bir türlü başı- mıza koyamıyor, elimizde tu- tüyorduk. Fakat foyamız mey © tiklari börgün müteaddir d-fa ç GRTLNE DF L GO0 YZ OD AM G LTOT GT T GAA B V YU AAAA UNT GGG GAS G SAT CAGYT OA TORUL ! K A AT L TT GO A Y GO G Tagaddi etmek — beslemek Tagallâh — Zorbalık Taganal ( Bak: mügünnl )— şakığ Taganni etmek — şakımak, sayramak Cına — sayra, şarkı Tagayyüb etmek— kaybolmak, kayıblara karışmak, — ortadan kaybolmak Tagayyür etmek — başkalaş mak, öÖzgermek, bozulmak — (fr.) Chbanger, ve corrompre Tağyir — özgerti Teğşiş etmek — karıştırıp bozmak Tağlit etm>k — yanıltmak, şaşırlmak, ( fr.) Indulre en er- reur Tahsccür etmek — taşlaşmak, taş olmak, (ir.) se petrifler Tahaf faz etmek — koraunmak barınmak Tahaf faf etmek — bafiflemek, yeğnileşmek Tahfif etmek — bafifletmek, yeğniletmek Tahakkuk — gerçekleşme, kesinleme, (fr.) verif icatlon Tahakkuk etmek — gerçek- leşmek Tabakkuk estirmek — kesin. lemek, gerçekleştirmek, varlaş tırmak Tahakkuk memuru— kesinci, kesloleylci Tahkik — gerçin Tshkik etmek — gerçinlemek, (fe.) Falre une engucte Tehkikatı adliye — Tüzel gerçin — (fr.) Eoguete judiclaler Tabkikatı iptidalye — İlkel L üseçim (iş.). emgae ee peellmi- dana çıktı ve yakayı ele B Mayıt H YNT * Haydi bakalım karakolt- bayatımda korkuyu tatınış bir — fasanım. günkü korku ve bi tarif edemem. Biz © iken — eilâh cayırtıları yordu. O gece alıkol o! ertesi gün salı verildik. ku BMM ve istırabin © yüzümün sağ taraf mahiyette bir bastalığa diş, apse, ça ve bü, çektim. Çifçi, rahat ve lÜ.J İnsan tavcı İle; — Şeşbeş -dedl- heci gördün ya, sarımı.. — Gördüm, gördüük oyna.. — Peki, bay Sadık; * sevindiğin gün?.. İzmir'in istirdadı gö — Şüphesiz ve Galdi - Hasusi hıyı Gene çiftçi Necatl — Evlendiği gün! — Hayır, hukuku İk' rek diplomamı aldığıt — Saadet bakkıl ceniz nedir? — Ben, kendimi :::'â mes'ad görüyorum. en müşkül zamanlarındtı yetl beşeriye içinde | mil! betbahtı düşünür ve daba müreffeh nlıilll di evimde de rliyarak mes'ud. olü! dalmi budur.. şey midir?. — Yalan, hayatta yf — Hayir, ben yalanı? kail değiller çirkln birşeydir. — Hayatta ıllnl:;'!; sonradan farkına v büyük yalan hu — İzmir'de meşhur baba Hıfzı vardı. Blıl“' kesin — çok lııııdı'l memurü bay Şe düğü — şayımsını çoklarını, cenaze we Şemseddin'in I Vreltii evine B Bazıları da bay $ " dalresine aldatmıştı. ) söyler, erkek mi? ! d olmadım, hlq | | Kai — Yalanı en çok Biç * çirkif ladız — Öyledir. ammt- Â kâfir nesnenin dİş w5 lâzım olduğu — öyle vardır. ki.. bilerek konuşuyor. hangi zamanlarda bu Görülüyor ki, d“d d tutunca hemen yalan * sarılmış?.. Tahakküm etmek ” lanmak (fr.) slmposer Tahalli — bezenditı me, donanma Taballük etmek lanmak, kılıklanmak mek (C) erydatlar Tantı. mak, Taballöl — erime Tahlil — çöze Tahlilt — çözel Tablil etmek — * Tahammuz etmo! Tabammül — Tabammül etmek katlanmak, Ğ çekmek, götürmek (b) tes, korter Tahammür etmek — mek, acımak (fr.) Tabarri - etmek — araştırmak. (fe.) © Hi âsârı atika - Bay Sadık Hacıoğlu Söyliyd! |