biat Bilgini —— .4 G — B Arkun kollek - siyon meraklısı Mini mini sarışın bir yavru, elindek! bir böceği —Arkun'a doğru uzatarak: “ — Bak, bak, diyordu; bu kadar güzelini biç görmedim.“ Doğrusu, küçük — mavişi'n -ona mekteb arkadaşları da gözlerinin duru parlak maviliği yüzünden hep böyle çağırırlar. di - Arkun'un kolleksiyonuna katması için getirdiği çekirge pek güzel bir şeydi. Bunun ne çok renkleri, hele ne kocaman ayakları vardı. Arkun ders mrasının bir gö- zünü çekti, oradan boy boy yıpılwııvheyıı mukavva kutu- lardan birini aldı, içine özenle sevgili böceğini yerleştirdi, ku- tüyü yerine koydu. İki dakika geçmemişti ki, başka bir arkadaş, gene Arkun'a yanaşmış, bir kâğıt parçası üs- tünde, kanatları yarım açık ge- zinen İki sandık böceği getir: mişti. Arkun bunları da arka- daşlarına teşekkür ederek hazır bulundurduğu — boş kutulardan birine yerleştiriyordu ki bu defa bir ötekisi, fakat şeytan gibi hiç birşeyden korkmaz bir afa- can kıvir. kivir. kocaman - bir örümcek getirmişti... Hep Arkun içka... Onu, oslu, anlayışlı gö- Tüşü yözünden bütün arkadaş- ları ne kadar severlerdi!... Gene bir arkadaş, onun için iki kelebek tatmaş, getirirken, bir öteki de parlak İncl gözlü bir kertenkele uzatıyordu. Ar. - kun, her vakit gülen gözlerile sevgili dostlarına teşekkür eder, kırlardan, bahçelerden kendisi için toplanan bu değimli - bal. güları alır, sırasının büyük bir gözüne yerleştirdiği, sıva sıra kutulardan boş olanlarının içi- — me hapsederdi. Bu, bundan “10,, on yıl evel 925 senesinde İzmir'in — küçük bir mahallesi olan Bu- — 6a'nin ilkmektebinde oluyordu. — Arkun üç yıldanberi, bu kollek: — giyon meraklle böcekler, küçük hayvanlar üstünde uğraşıyordu. Daha pek küçüklüğünde kır: darı, bahçeleri, açık hayayı, tablatı pek seven bu çocuk, büyük kergin bir İnsan gibi böceklerin hayatımı araştırmıya, onları söy sırasile ayırt etmiye büyük yaradılış sırlarını - bul. mıya yelteniyordu. Arkun, dirliksizlikler yüzün- den yoksal düşmüş, fakat çok sevgili, görmüş geçirmiş bir #na baba çocuğu Idi. Doğuştan çen, güler yüzlü olan Arkun, pek kıiymetsiz gibi — görümen en gereksiz. bir şey — İçin zamanlar sevinir, eylenir: dedi. - Vakit vakit yüreğinde sakladığı — tek — üzüntüsünden — dayak yemiş gibi ağlamaklı olurdu. Fakir oldukları, yalnız ,, böyle oldukları için d lediği / gibi okuyamıyacağına sızlanan — Arkun ancak özü gibi bir yeğit — oldağundan ağlamazdı. Göğün. de doğacak işıklı kutlu yıldı. Ozını bekler daha büyük bir — göyretle çalışırdı. — O, 12 13 çağlarındayken — artık İlk mektebin son sınıfın: — da bülunuyordu. Kırlarda, bah. — çelerde görülen böcekler ve kü: — çük hayvancıkların hemen hep- © eile dost ıııı.wmu bilgisi k g. de 10 ı Â Torbalı'da Bir Yurddaşı Kahve- nin İçinde Dövmüşler. — . a— Torbalı'da oturan Rüstem oğlu Bay Mehmed Ali Adliye başmüfettişliğine — verdiği — bir istidada kendisinin Torbalı'da memleket İşlerinde senelerden berl temiz bir şekilde çalışına- sını çekemiyen ve evelce bazi suçlarından dolayı heklarında yapılan tahkikatın kendi ihbarı üzerine — yapıldığını zanneden muhtar Bay Mehmed Kemal'in teşvik ettiği köy kâtibi Bay Kerim ye gece bekelsi Bay Mehmed ile Ali çavaşun kah- vesinde sopalarla kendisini döv. düklerini ve günlerce yatakta kaldığını bildirmekte, vak'adan sonra kendisini dövenlerin de hükümet doktoruna müracaat ederek güya , kendilerinin de dövüldükleri hakkında rapor almış olduklarını İlâve etmek tedir. İstidada, hakkını aramak içia dava açtığını bildirmekle beraber — dövüldüklerini — iddis eden ve kendisini dövmüş olan üç kişinin bir sıhbiye heyetl tarafından muayenelerinln ya- pılmasnını da İatemlştir. Borsa Borsada dünkü üzüm ve za- hire satışları aşağıdaki — şekll. dedir. üzüm Satışları Ç. Alıcı G S 5. 6 168 Kooperatif 12 25 13 50 30 Jiro ve şüre. 12 25 14 50 14 S. Süleyma. 12 50 12 50 5 A. veK. İzzet13 13 3 F.z. Abdal. 13 50 - 13 50 220 Zeytinyağı Satışları Kilo gr. 1500 Mah. alıcı 24 24 Zahire Satışları K. S. K.S. 870 6125 75 Mıtırdarı 475 475 96 ton Nohat 4626 — 4 625 815 kental pala. 205 — 455 103 B. pamuk — 43 48 ölçüsüz bir sev | duymuştu. Arkun, görünürde daha çok çelimsiz, İnce bir çocuktu. Fa- kat en çok yorulması, üzülmesi gereken bu araştırmalar yüzün- den sanki git gide gürbüzleştiği, serpildiği görülürdü. O kadar, bunlardan kıvanç duyar, sarsıl. madan İstek dolu bir gönülle çalışırdı. Mektebde, hemen her gün, küçük, büyük bütün arkadaşlar ak, sk Arkun'un etrafında toplanmaları, sınıf bocalarının gözünden kaçmıyordu. Sımıfta, ders sırasında — bile, çocukların dikkatlerini üzecinde toplıyan, Arkun'un — oturdüğa yere, birgün muallim — gelmiş, çalışkan, uslu bir çocuk bildiği ve çok sevdiği Arkun'an sıra- sının kapağını çatık bir yüzle birdenbire açmış, orada mra, sıra dizilmiş bir sürü kutuyu görünce, fena hbalde kızmış, dudaklarını ısırarak acı, acı: — Yazık, yazık! — Vaktinizi ziyan ettiğiniz şeylere bakın bir kere! Demişti... Arkın'ut doğru görüşü kadar, temiz duy- gülu bir. sözü vardı. Kapalı kutuları görmiyen hocasına yaş dolu gözlerle bakmış, sonra otzları bir bir açarak: — Bunları eğlenmek, oyna- ecel den Adalet. — Başı 1 inci yüzde — temerrit bir borçlu vaziyetinde sayılmıyacağı, esasen 1911 mu- kavelesinin mer'i bulunan 10-cu maddesi mucibince feshin kabul edilmemiş olduğu, şirketin 1926 müukavelelerile yapmasını taah hüt ettiği yolların yapılmaması evvelemirde İstanbul belediye- since güzergâhların İstimlâk ve tesviyesi İşlerinin yapılmasına bağlı olup bu çart yerine ge- tirilmediğinden bakanlığın Iddin ettiği gibi şirket zimmetinde muacceliyet kosbetmiş bir borç tasayvur edilmiyeceği, akitler arasında müsavat — bulunmarı hukuk esaslarından olup bakan. liğın resen aldığı fesih kararı bu esası da iİhlâl eylediği, fesih kararile 923 mukavelesi büküm- leri avdet edince tarile tezyl- dinden dolayı — fazla — alınan paraların bir kasmı 926 maka. velelerile taahbüd — edilib ve yerine — getirilen — vecibelerle kargılaşmış olduğundan bunun heyeti umumlyesinin mütalebesi haksız bulunduğu, feshi tetenen 1926 mukaveleleri münhasıran yeni hat İaşasına matuf - olma- yıb mukavelelerde bundan baş ka maksatların da mevcut bu- lunduğu, şirketçe yapılması ta ahhüt edilen hatlar için bele- diyece fatimlâk — yapılmış olan Fatih-Edirnekapı hattını şirke- tin de hemen İnşa — eylediği, 926 mükaveleleri mucibince hükümetçe sermayosi — İsviçre frangı olarak kabul - edilmiş olan şirketin hissedarlarının bu mükavelenin — feshi yüzünden müktesep haklarının ihlâl edil. mesine imkân olmadığı, bu se- beple bakanlıkça yapılan fesih muamelesinin ne usul ve ne de esas İtibarile kanunlara mutaba- katı bulunmadığından iptali di, leğinden ibarettir. Bayındırlık Bakanlığının tezi: Usul itibarile yapılan muka- velenin bir âmme hizmeti mu- kavelesi olması ttibarile buna ademi rlayetle — vecibelerini 1fa etmemek yüzünden bakanlı- gn bü mükavoleyi feshetmek- tekl selâhiyeti muhakkak — ve dünyanın her tarafında devlet mak için kolleksiyone etmiyo- rüum, demişti, — dileğim pek sevdiğim bu böceklerin bilgisile uğraşmaktır. Onların babetlerini (Cinslerini) — araştırırken — soy Bırasile arıyor. — Özlüklerini, başkalıklarını öğrenmiye çalışı- yorum. İçli bir dille söylenen Arkan her vakit beraberinde taşıdığı resim albümünü çıkar: mış, onu da hocasına uzatarak nasıl çalıştığını göstermek İste- mişti. Burada sayısız böcek ve kü- çük hayvan resimleri vardı. Fakat bunlar öyle düzgün bir tıra güderek, bele öyle kusur- suz bir benzerlikle yapılmıştı ki, dahba o vakitten pek yaşlı bulunup ta çoktanberi tekaüt olmuş, dinlenmiye çekilmiş bu- lapan ihtiyar muallim bile bu özenli, bilgili sıralayışa, — anla- yışbı, küvvetli buluşa şaşırmış; öfkesl sevgili gülüşe dönmüştü. Yalnız Arkun'a araştırmalarına dölenmesini (Devam etmesini) söylerken, kendisi Için hayırlı bir buluş olan fakat arkadış larına çok - birşey — söylem yen (Böcekler evi) ile, onları dere- lerinden — alıkomamasını andır. mıştı. (Hatırlatmıştı) Müallim Sabite A, Ülün eaT için bu selâhiyetin kabul edil miş olduğu, bakanlığın teşkilât kanmnunun da bü hbharekete müsald bulunduğu, şirket veci- belerini yerine getirmemiş ol duğundan borçlar kanunu kar. çısında kusurlu sayılacağı, 926 mükaveleleri — ötedenberi her mukavelede zikredilmesine rağ' men yapılmamış olan hatların İnşalarını — İstihdaf edib şirke tin dava küğıtlarının da bu bususu gösterdiği, ticaret ka nunu hükümlerine gitmiye ma: hat olmayıp İmtiyazlı bir âm: me hizmetl gören şirketin ta: cir veziyetinde — sayılamıyocağı, buna dalr ticaret kanununda bir. hüküm de bulunmadığı, âmme hizmetine müteallik idari mukavelelerde hükümetle di ğer âkit taraf arasında müsa- vat tasavvur — olunamıyacağı, borçlar kanunu hükümlerine göre, bakanlığın şirkete İhtar yapmış ve mühlet te vermiİş olduğuna 934 yılında aylarca süren müzakerelerin delil sa- yılacağı, şirketin bidayeti to: şekkülündenberi kendine az menfeatler temin edecek hat. ları yapmamakta daimi bir te merrüdü bulunduğu, “şartların- dan velev birlsinde dahi olsa rlayet edilmiyen âmme hizme tine müteallik idari mukave' lenin kendi kendine — mefsuh olacağı, haokuka âmme - İcabla: rında mücbir sebebler bile ka: bul edilemiyeceği, bu — sebeb- lerle bakaaolıkça alınan fesih kararında bir kanupsazluk ol madığından reddi lâzımgeldiği yolundadır. Müddeiumuminin mula- leası: Hâdiseyi beyan İle tarafla: ma iddia ve müdafaalarını tel- his ettikten sonra bakanlığın bir âmme bizmeti Ha ettirmek maksadile davacı — şirketle ak- dettiği mukaveleyi iki ferd ara: sında mün'akit hukuku husu: siye orkaveleleri mahiyetinde telâkkiye hukukan imkân olma- dığı esasen yazılı kanunda bu gibi âmme İşlerine müteallik imti- yaz mukavelelerini adi muoka- velelerden farklı görmüş ve bunlara — mütedalr ihtilâfların hallini Şüra heyetine vermiş bulunduğu mes'eleyi ferdi ve âmme bukukları cebhelerinden tetkik ettiğimizde böyle bir amme hizmetini üzerine alan şirketin hüsnü niyetle yapacağı şey ber ne hesabina oluürsa ol. sun İçbu taahhüdünü yerine getirmiye — çalışmak olup, hal. buki tarihçesi tetkik edilen davacı şirketin İse 21 temmuz 926 mukavelesini değil, daha evvelkilerini de yerine getir: mediği anlaşılmış bulunduğu, üzerine aldığı İşleri yapmadığı ve — yapamıyacağı — meydanda olan şirketin akdettiği 1926 mükaveleleri âmme hukukunu siyaneten bakanlıkça bozulduğu âmme bukukunu siyanete borç- lu olan bakanlığın bu muka- veleleri bozmak için hiçbir merele müracaatine lüzum ol- madığı - gibi selâmeti âmmeyi mubafaza İçin alınan tedbirler merasime mubtaç olmayıp hü- kümetin bu bususta muhtari- yetinin kabulü zarari bulundu. gu bu esaslar karçısında hâdise için tcaret kanunu hükümleri mevzuubahsolmıyacağı, — beledi. yeler birer bükmi şahıs olduk- larına göre, bakanlığın bunların işine müdahale ve kendilerine emir vermesi de kabul oluna: mıyacağı, belediyelere bazı gü na İmtiyazlar verilmek hususu- nu derpiş eden idarel umuml- yel — vilâyet kanununun 78 ci maddesinin ve diğer mevzuatın dahi büdise İle bir alâkası ol: madığı gibi davacı şirketin Bayındırlık Bakanlığının İstan bual belediyesini temsil etiği iddiasında gayri varit bulun- duğu, 1926 — mukavelelerinin feshinden sonra 923 mukave- leleri hükümlerinin avdeti ta- biT olup umumi harbı. mütca. kib taraftarlarca kabul edilmiş olan bu mukavele hükümleri- nin tatbikinde İsabetsizlik bu. lunmadığı şirketla usulsüz ola rak halktan aldığı paraların karşılığı hatları yapmak hizmeti olup bu hizmette — yapılmamış bulunmasına göre, ücret farkı- nın geri İstenmesinde de kanu: na mugüyeret görülmediği gibi bakanlıkça hüsnü niyet göste rilerek bu miktar üzerinden şirketce gösterilen masrafların tenziline muvalakat dabi edil. miş olmasına rağmen yenl hat- lar yapılmamış olduğu halde şirketin vaktile elde ettiği mü- saadeyi âmmeoin zararına te- madi ettirmek hususundaki en. dişe ve israrın hüsnü niyete hamledilmesine imkân olmadığı binnetlce izahatı vakınya ve bakanlığın kanuni hedeflerine göre duvacı şirketin biçbir su- retle varit görülmiyen İddlasının reddi icabedeceği merkezindedir. Paris'te Tür- kiye Hakkın- da Konferans.. —— —— — Beçşı 1 inci yüzde — letere Bay Suad'a cevap veren nutkunda, ulusal kalkınmamızı, ökonoml ve kültür sahasında yaptığımız hamleleri İzah et- miş, tarihi Türk.-Fransız dost- loğanun — ihyası lüzumundan hararetli bir Hsanla bahseyle: miştir. Bay Cbarletere İstanbul'da ve Paris'te açılan enstitülerin Türk Fransız milletleri arasın.- daki dostlüğu kültür bağlarile pekiştiren yeni bir devre açtı- gımı söylemiş, geçen yıl İstan- bul'da soyahatte gördü. ğü iyi kabulü şükranla kaydet- miştir. Her iki nutuk ta konferana salonunu — dolduran — binlerce dinleylel tarafından — şiddetli alkışlarla karşılanmıştır. Bundan sonra - Dildi Bay Deny Türk dili hakkında bir konferans vermiş, Bay Gabri. elle Yellik de tertib edilen kon- feransların programını İzah et miştir. Şark'ta Bir Harb Patlarsa.. — Başı 1 Inci yüzde — müzaberet andlaşmanı — olmasa bile şarki Avrapa - devletleri arasında mevcud ve emniyet fcabatına uygün — diplomatik ubuduün teyld ve takviyesi der- piş olunmaktadır. Paris, 27 (AA) — Toglliz hariciye nazın Sir Con Saymon Berlin'e gitmezden evel Purls'e gelecek ve Bay Laval'a mülâki olsoaktır. Fransız. hökümeti daha zlyade Şark mlisakına kar. gı merbütiyet — gösterme' tedir. Binaenaleyh mezkür hüküme tin bilhassa bu misakın tahak: NUN SUBAT 28 (li Coi Yakaat n Kadın Yüzünden üzüm “ağınsındı Kanlı bir Vak'a Oldu Sulüumezar — sokağında 6T tütün kumpanyası kat Bay Mehmed Niyazi'nin üt zasında kadın yüzün bir vak'a olmuş, bir kişi surette yaralanmıştır. Bu ğazada bammal Konya'lı Ü* man oğla — Rifat ile Dineti Mehmed oğla Tovfik ve burlulu Ahmed kızı Hasibe Tışmakta idiler. Rifat ve Te Hasibeyi seviyor ve birbirin kıskanıyorlardı. Dün Tevfik Hasibe'nin fatla el şakası yaptığını göl ve kıskançlık yüzünden hançif şeklindeki —kamasını — çekerti Rifat'ın özerine atılmıştır. boğuşmua betibesinde Rifat sığından ağır sürette yarı mıştır, Vak'anın faili tutulmt ve yaralı hastaneye kaldırılmı! tır. Zabitaca — tahkikata de' edilmektoedir. Hırsızlıklar 1 — Sabıkalılardan C: oğlu Hüseyin'in Yemiş çarşıstti' da Aydın'lı Bay İzzet'in mağf zasından berbiri 35 kuruş ğgerinde 25 çuval çaldığı bi taya şikâyet odilmiştir. Hâ tüatolmuş ve tahkikata b mıştır. 2 — Bundan on gün e Kantar polis mevkii idaresli Arap hanı önüude şoför Be İzzet'in 476 - namaralı netinden beşer lira değel beş tane yağdanlığını Mehmed oğla Hüseyin ar ma memurları tarafından lanmıştır. Şişeleri tesviyeci Md'e Battığı tesbit edilmiş * alınan şişeler sahibine — ver miştir. * Fect Bir Kaza Alsancak'ta Aydın demiryo! kumpanyasında boyacı Ali oğ! Mehmet; boyahanede dan büyük oceviz Hdirirken kütüklerden sol ayağı üzerine düşmüş Mehmed'i yaralamıştır. Yı bastaneye kaldırılmıştır. Yakalandı — Şamlı sokağında Bayan GÜ Hzar'ı kicletmeğe tasaddide tanmakla — suçla — İsmall Mahmud ile Ahmed oğla # tatulmuş ve adliyeyo verilmişti Dövüşmüşler Heııılıkhıııdı lemail Hakl oğlu Sabri, Mehmed oğlu kub, Mehmed oğlu Hilmi ' Mehmed oğlu Hüseyin sarl olarak birbirini dövdükle zabıtaca yakalanarak hak tahkikata başlanmıştır. Kıskançlık.. Cafer Tayyar oğlu Hüsaf Ahmed kızı Bayan Zeyneb birlikde Keçeciler cad geçerken İbrahim oğla İsm Hakkı daha evel kadının tine söz vermiş olduğu v başkaslle — gitmesin muğber ” muş, üzerine hücum etmit * ikisini — dövmüştür. - hakkında takibata b 4 Sarhoşluk j Çorakkapı'da sarboş olan € niz amelesinden Melek 08 Beşir; arkadaşı Salih 'oğlua M med'i Mıılıı