12 Şubat 1955 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

12 Şubat 1955 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Şubat 1955 AKŞAM GENÇ SES SANATKARLARI ARASINDA Saime Sinan diyor ki: ikisene nişanlı kaldığımız Vahi üz'leayrılma-! mızın sebebi komedi artistliğinde ısrarıdır sahneyi bırakmak niyetindeyim, © Dram oynasaydı ondan mean, nız iyi bir arkadaştı. Ama bari a ka- fakat Radyoyu asla bırakmam tiyen niyetim Şimdi beni saat 9 da yöğümağek kalk- © dye eme ge İns ne kötü şey... Hele sanız imkân: yo yutamazsınız. Ge- nsan, evinin bütün işini de kendi ya- celeri ikide yatmağa alıştı parsa... sevdiğim i gazellerden a ene ne mi yapacağım. Şimdilik «Aheste çek kürekleri» ve şarkılardan böyle bir niyetim yok. Anca k şayet ev- da «Gel ey denizin lk . Bunl. lenirser em m kocam ın m iyi ise ya her akşam : eceğim ( kimsenin vaziyeti li iyi ise, sahne haya- tını bırakırım, fakat r: asla, hayatı - yorucu gece saat on ikiye kadar istirahat: ede: rim. Fakat bu itiyad ha- dini 'aldı. imdi * beni Saat dokuzda yatırmaya okalksa- nız, imkânı yok - uyutamaz- niz şarkılar? arak < (Aheste Bunu ber ak- uyorum. (Gel ey Bunu da m istiyorlar iri çıkmak niye- tinde misiniz: Hayır, zira o zaman bu- radaki işlerim kalacak Sevimli sanatkârın taraflarınd gözleri. Acaba onlari yor mu? diye düşütdüm. en gü- bir) de Kendi işlerimi kendim yapıyorum. Evlenin diyorsunuz © âmâ, k için vakit bu- Bir mdan da iyi oluyor. siri niyetim yok. Okuma! labiliyor musunuz? — Eh, gece işimden dön- artımanın pi: siyeli on dakikayı Orada oynamakta Yazı ve resimler > Aafim Bet çük bir çocuğa sördüm — Saime hanım çıktı a Başını yukarıya — kaldır tak tün mesele yukarıda; - Bilmem dedi, evde ol- (o Gerse. Dairenin kapı kilidi saydı iii otomobili ka- (o tutukluk yapmış, bu yüzden pıda olurd Saime Sinan dışarı çıkamaz olmuş. Bir hayli uğı A sonra sevimli sanatkârı kur- arıyoruz, u İşin tuhafı kapıcı da eri görünmüyordu. Bir- rıdan — çağrıldığımı or- ve KARE da yarı be- — Sormayın diyor, yalnız- kadar sarkmış (olduğu ( lik ne kötü şey, şimdi ya siz a seslermi Imeseydiniz, diye düşünü- yorum da dersiniz, zili çaldı- — Şüphesiz sizi okurtara- Affed gınızı duydum, fakat acamı- — 'cak biri çıkardı yorum Gülüstük, yalnızlıktan sı- Bon “aşağıda “5 NE bir hali vardı. Sonrâ yukarıda : etti: Bütün ey işlerin ka- - i, kendim yapıyorum. pıc, bu isl halledemez mi? <5 - yi li Ki aki işlerimi de ak fen , yanımızdaki o apartıma- © satm nın e Yusufu çağırı- iler — e ibi Yusuf da yemek yiyormuş, in elinizde geliyor bize, sadece kapının Alie rını, vermekle ta tu Anlıyorum. evlerin di- - EE Apa amimi 8 yorsunuz ama şimdilik ni- yi ok Geceleri on ikiden sonra kitap okuy: sonra Gİ uy re geliyo abiliyoram. Biraz Teklifler bir hayli çok- | dükten sonra, yâni on gazi muş? adar okuyabiliyor Var. fakat dedim ya ni- iraz sonra kitabı el im yetim yok i yi dey ori, Nisanlınız Vahi Öz'den | o kadar tatlı ki/, ayrılmanıza, sahne hayatını | bırakmamanız sebep (olmuş pi dediniz? /Odun kesme yüzün Ayrılmamızın se- | den iki köy halkı zaman'r. inizi. terk lem İri Sahne hayatını, evlenince “bırakırım âmâ Radyoyu asla... övkümükizi Es ad, da kaybölmu mi ur. bi tamamen in eme arası de kanl yı akacağını | Konya (Akşam)— Kadınhanı- emini e ik eee VE gonnltik köyü ile, Sillenin filmciliğe başladı. Fakat son- | Tepe Köyü halkı arasında, odun radan tekrar artistlie dön. | Kesme meselesinden kanlı bir dü. Kendisi iyi bir ari ala, e e e yi e nel ği Imıstık, | Pa ye silâhlarla birbirlerine gir- er mu arbade sonunda Yakılan ss iş klişede görüldüğü gib ralar ile terbiye ve inkişafların bahçesinde toplanmışlar. ön resin Alman NE haklı veya haksız resimli macera dergile- rinin a hi Yuka- ğer vermişlerdir. eki ahneyi tercih etmesi wi yüzünden ayrıldık öğle yaralı va ei Ri N€ | hastaneye lik DRAZUKRURMADUZ İ Hadise mahalline giden bir Komedi artisti clmasını | müfr tahkikata başlamış- istemiyordum. İt Drar oynasaydı, yine | ayrılır mıydınız? k. Tarsusta kahve ve Hayır Barışmağa niyetini mı? İ, v — Katiyen, de ği e fp / .x- Peki . si iniz Si lil müşkül isyanda Gi Kal araborsadan Kahveden içe; yük. a halası ai vel e burnu çarp- tı. Pal EE koca- man Elie burrmyiduk Böyle bur- olan birini ka dila ar ani hayvanın can hevliyle ko) dığı müthiş feryat, sinirlerini berbat Sie ele dön- Ape Tai e üze- rindeki sürahiyi kırmış, su- Jar alt e eee m lasına, a ya- tağına akmış, bütün eceyi uykusuz geçiren sinirli ie nı ciyak bağırtmıştı matiz- Bi r zaman tek yirmi a ya gi eş kuru- şun önemsizliğini izaha çalış- mışlardı, Çalışmışlardı ama Ne olmuşsa faz- len yirmi beşli- ne olmuştu? ladan veri e olmu: şi eri a Mesel yirmi beşte, ahüz değil, rine konulmi nay olmaktaydı. Kuruş, tek bun vermezdi e konu- larak Burnunu unuttu. Almışlardı ama, bal | gibi almışlardı. Her zaman yirmi beşe geldiği tak ini el- li almışlardı! — Ne iaşe beyim? — Az şekerli. Şofö, Ş y'daki kahvede eküaieriğin: «Allah enayiz lerin o yokluğunu . Demek başkaları da onu koyaliğ lardı? 7 z şekerli önüne kondu. Koymuşlardı, evet. Mama- fih, gayet iyi tanıyor o şofi rü. Çokluk, Aksaray'daki kah vede oturur arkadaşlariyle, Herkesle ii eder, basarlar kahkahayı Gidecek, o kahveye girecek. bilir belki de şoför onu görünce, yanındakini dirse- Bile dürtüp: «İste Em nayi dal iha. Sabahley ler, “Sü C ka men döküldü yanlarına. Nİ çin güldüklerini, kime gül- düklerini soracak. Yahut daha iyisi, sabahki bindiği yerden tekrar obin- yi e e eid” 5 işl Kahvesini yudumladı. Evet, bu daha uygundu! Peki ama; şu karşı masada oturan herif deminden beri niçin bakıyordu? Israrla. Ta- nıyor muydu? Tanımadı; biri kendini nerden tanıya bilirdi? Yoksa biçimsiz burnu mu dikkatini Sn hej setmiyo; r değildi. lsseliyar. ve rahatsız o) 'k. Dayanama- — Beni birisine mi benzet- tiniz? Adam anlamadı. peşin; .ndim orum, birisine benzettiniz? — Yoo. — rain an da. wi Ben de size aynı şeyl sara ve Geşsiie tuhaf, bi 3 liz mi, şiz de mi — Sizde: — Neyse, fazla konuşmayın ii Ada zatmadı. Yarım sol yaparak sırtını Hafifçe ge: vi vi kirli camla- m ağa bakmıya ” $ damlayı pir, Tani ie narın; yirmi beşlik bıraktı. İm müdürü, hat ürü budala ye- San Ki vE insanı © hiç kimse budala yerine koya- azdı! n boş fincanla yi e) diğ gitti, bili yel e baş- öyle akşam; var er iüeceğin kuvveti Şu Kiei da ne e öl paranın üstünü Garsoi tezgâhına sirri; imal komuşu- «-.6ralı bile değil, Fel ma gideceğiz. "Ne diye götle: mein üstünü?" Kahve kaç burda? “Gözleriyle fiat Jistesini a- radı, buldu. «Çay on beş; kahve de on bişi. Yalnız Yargi ee Kİ? Yirmi beş vetdik; hani üs ir vi dalgasında çağırır isterim, İni Di çi rim!» Seslendi: — Garson! — Buyur beyim Şu herifler de ne bakıyor- nki? Gene gözlerini Jardı sa; (Arkası Sinci sahifede)|

Bu sayıdan diğer sayfalar: