Şark, Garp ve Amerikan kültürünün rekabet merkezi Istanbulun sehhar şivesi — Fransız ve Amerikan külliyeleri — Türk kültürü silinmemelidir — Sanatkârlarımızı vazifeye davet G ökay, görüşleri den geçmiş, BiMeE du- mim kâinatı le geniş ihatasının, ve kiran düşümüşünün beliğ bir ifadesidir. Öyle deği mi? ledim. Seyahatiniz sen Direk şeyler hatırlatı- lenirken de ça- UZ. ba vazlfe seya- profe- ve yor. Âdeta hatiniz esnasında bir bakımdan kındaki ügünesierinizi ler misiniz? — Güzel ve geniş bir sual, de. Beyrut, Osi a —— Arap diliyle emmiyet e maki Mektepleri çoğaltı- lıyor. Vali ile konuşmağa devam ederken zihnimden geçen sual — eni emir takıldığım bir irbirine karıştı, du- iin izi ne biçim vazife meyksti idi? Durmak, din- lenmek > mu: ii Bir ma- arif Vekili, Üniversite e — Yapana bir mes. leki sey: malümatın — ndan a tophyamaz- Çeşitli vaz “e yorucu günler arasmda bunlar da- Earcığın 'neresine sığmıştı? Tetkik ve karar kudreti haki- katen eşsizdi. Bu muhtelif kültür m beti Orta Şarkta ne gibi sirler yapar? diye vik yi — Dikkat E musunuz Beyruta? Avrupanın merkezi de İsviçredir. Nasıl tel dillerden terekküb etmiş, si- yasi emniyeti pm tara- fından âdeta tekeffi arruzuna u 'mleketse, muhtelif hin Bm Lübnan - dada b ı havayı hisse- rum. Lübnanda bulunduğümi günlerde Prof. Gökay siyanoz Yi esnasında muhi kün kardeş kültürü imi ken ve silinmem: Biz entellektüellere düşen vazife, bu atmosferi derinleş- tirmektir. Fakat bu lâfla ol- maz. — Peki, neler düşünüyorsu- nh? E N — Üniversitelerimiz, sanat saliklerimiz Lübnana (sefere çıkmalıdırlar. Hatırlar nız, ben bu sene Lüb; ressama İstanbulda rai ei ii Yin da, musikişi- ikiliği seç- e ize ralli a sinler. Da Türk musikisi ii e Ri DE ati; (Devam edecek) süyü na getirebiliriz. bir kaç gün; hafta İmali , mahrı aleni ai nmak feragatını gösterme- Bu enerjiyi gösterir, piya- sanın al müstehlik, e oldu edersek, lm Me la müdahalesi veya muvazene teessüs izce yalnı, gil, hattâ bütün dâvalar, mn olan halkın sağdu. enerjisi — halleği- Mi Ancak halkı iyi & ğe, kudretinin şuuruna sabip olmağa yim e u işi de yapac; lan, yap- ması lâzı e ld lerdir ve bunların U elindeki matbuattır. Bu iş her bül gi çağı tik münakaşa m vi » ehemmiyeti tacaklar, başları- ni ei de, herkesin arka- larından geldiğini / görecek- ta Şark kapısında — an merkezi ya “ mişlerdir. marn de Nine Gi kültü- arp, — tath bir EET balinde- — Bu m biraz izah e- isiniz is Rek yiniz. , Hisan da her ir tatlıdır. Ben yıllarca bu zevki tattım ve tattırdım. ki lerin en bü- yük organi atiye burada- dır. ze Beyrutu Orta Doğuda Müt inme: arsı rekabet halindedir. Metil şünu da hatırlatakım. Harb esnasında Fransadan Gaylle'cüler mgr — De m nn ler iklimsel Kat görmemişler, Lübnanın en bük pi noktasında muazzam cülliye Ortasından ye ıp söken köprü Alp Mi i bağlıyan kö tan alınmış! yağ: prü, rilinddn” ire ve eliylede tır, inde b aş? enoble rini Fontalne'e Resim ni bu esnada uçak- İrlandanım, sellerin İstilâsına de Bi, uğrıyan Lublin ubli şehrinde bir Suhile 5 Vee sokağın o manzarası Ölümünün 681 inci yıldönümü münasebetiyle: Mevlânâ Celâleddin Rumi tasavvıf end ölün ii li eylül ayında Özbe- kanin e işik doğ- m Dini yerinden. o ni; vi si riyle (o anlaşa- ne benzetirler. Yazan: ——in Ferhat Sılacı | mesinden 'in ih Mev- edil meyd: gelmiştir. uk edit v ve ve Kültü ta- etli k$ an a üs- mili serinin a ami mi örne e lmemnena Mevlânâ öteki m ep iin bir ir det ha ile gelmiş tevlânâ in kindar Alâeddin Keykubat'ın him: Seyyl: banaz fasiyal yolunda ” yürümekte devam etti. ölünce kendisine unvanını verdiler. Mevlânâ'nın hayatında bi- rTineci derecede rol oynıyan Şşa- * |zılmasını 'bilh: Mevl ri Şeyh e kaybından sonra Konya'da ku- yumcu e: S seyi et- hattat Küsameddiin. Memenin ei büyük lek lânâ ilim .ve adamla- rını kendisine dost ve zl ii kabul eder, çi e girmekten zevk basitinde iz arın en in bir göz ile bakardı, yara- dal e ötürüs Mesnevi, Divan-ı rrleri; E Mektubat — Mecâlis-i ih'dir. la fel- rine başvürm: din-i Tebrizi' ie nar ettiği DI van-ı Kebiri yirmi bin beyiti çen e 1791 rubalden eydana gelmiştir. Mektubat Mevlânâ'nin toplanabilen mek- Vibe çekte arka-|gün onla- ln bilmesi bile sehv ve bilgi izleri arar, ör. | çok yabancı ei gibi tâlih ve mukad- boyun eğmez. Hayatta şi rolü n bir nimet in (1207-1273), (öl. 1111) ve Muhiddin Arabi o 1240) ii e İslâmiye- en büyü asavvıfın- dan biri ilmek ii ir. Senay Göl. 1150) Feridüddin Attar ile birl üyük Gazali tuplardır. Mecâlis-i Seb'ada 7 dir. Meli mektepleri mah- Öğretmenler bankası Ankara 16 (Akşam) — Öğret- menlet Bankasının kurulma le ye çalışmalar devam e! tedih tu iş için gram oadama ka öğretmenlerin mesken ve di- ger zaruri ihtiyaçlarını temin için koruknkiadir. Feshedilmiş iye maa Ya- pı eğ raiiyon ray Kös ; yangininda üç ki mış, Hai ile on ii. ya çocuğu eden mile sokağa silik harama arr. e rm gında ( kurtuli önde lardır; “ — Bizim ev, şu ilerdeki be- dedi. — Elini uzat- tı. — Şimdilik Allahaismar- arın sabah saat do z 3 # 5 5 çal ya beraber » eriz. hiç olmaz.. dedi. ilyas maliye sey emi Haydi, beni kır- maym! Sa kız bir lâhza düşün- arkadaşlarımla sna "vir r çke ri ol- duğumu Her halde izin Ta Necid: — Ne söyleyin ist iz ma Me -BaMldetek dö- Mine, ğa nlının elini bi- rakması üzerine ev doğru yü- üdü. Kapıyı açarken dönüp ri güldü. Şoför Aşkolsun — abi, deği yak bir kız enselemişsin! Necid: ki- — Sorduk mu? diye tersleri. Aşk ve maceraromanı Adam alttan alarak: — Bir şey demedik Beye- fendi, dedi, Allah bağışlasın. u arabaya ne parçalar bi gözümüz yoktur. Başımızı çe- virip bakmayız. Bizim mes- lek, sözüm hâşa buradan dı- sarı, 3 S ve dokuz yüz gramlık tayını gölümümekin Necid gevezenin Lai çat- b aştı, ığımı anla, förün u- zattığı allel ie sigara aldı: — Her mesleğin kendine göre iyi, kötü tarafları var- dır. - Orası ü Şoförl şolörün kendi tâbirine gör pişkin Ukanlıs Mine geri gelin ei dereden töpglen ko- up yârenlik ettiler. Kız üs- dönü değiştirmiş; topuklu be- KADINLARIN SEVGİLİSİ; # “MEHMED SEYDA No. 69 ayakabı, düz Mei. 1 et eteklik ve kolsuz düz bir ceket giymişti. mari altındaki beyaz blüz naylon- du, teni olduğu gibi görünü- ordu. o Necidin gözleri ka- maştı. yi koltuğu- Mine kararsın bir tavırla: Vanlahi bilmem, al, saat en çok on bire mi- dar izin aldım. Ne miz, dedi, nuza gid ide m. Kız düşündü, sonra ) halde Mühür, gis pe dedi, ben orasını ço- a eye severim. — Hayi Ee, ami anlattı: mem kanı red yı seçtim. Bı Sx pi Tanman m ilk delta yalan söylüyorum Necid bey. — Bana «bey» diye hitap etmesen olmaz mı? — Bilmem, daha dım > İleride, ei Neclde er — Ben de çok memnun 0- lurum. bi um, — Ne Yalan Külyor musunuz? Sözde ben, Altıyol ağzında ilme İclâl isimli bir arkadaşım var, onun toplantısına davetliyim. Kız- Ja kendi aramızda eğlene- eğiz. Merak edip bir telefon etse, telefon arasını ve! dim, hapı yuttum, Amma ba Da itimad eder annem, etmez her halı Necli — Siz kızlar kendi ara- — Ee misiniz? di- Ye a Serin ii gül gamzeler verdi, nee ne muziplikler yap- — 7 e ge dedikodu da r. Delikanlı; ken- akl aş köşede otu- t yanına sokulmak için kı mma gözü şofö; azlaca rl boyanmışlardır. Ama onları bir de (sabahleyin, daha ida yeni çı'ımış ve elini yüzünü yıkamamış bir (Arkası var) Kk felsefesini de çok 1273 pazar güni adi. yea sokağa irili zaman kalabahk bir halk kit- ler. Cenaze al akın o arkadaş m en adamları vardi. Ni müderrisler ve Her sınıf abele olunuyor, çok ender yetiştirdiği Insanlardan biri türbesine götürülüyordu. Adana'da kömürcü- 23 narhı az buldukla. ükkânlarını eee I Adana (Ak — Şehrimiz- Şi Kömür satılana bali ei kömüre koyduğu n kul esi az LALE dükkünla- şlardır. Kömürcü ler, hiçbir netice alamamışlar-, dır,