UN EZ — - AKŞAMA Atatürk hakkında büyük bir eser tatürk'ün ölüm yıldö- nümü dolayısiyle O büyük adamı kitaba geçir- menin zamanı»geldiğine-işa- ret etmiştim. . Hakkındaki neşriyatın *gözderi geçirilme- si, doğrularının tasdiki, yan- lışlarının elenmesi - lüzismu meydandadır. Çünkü Ata- türk, ölümünden henüz 16 yıl geçmişken efsaneleşiyor. Yaptığı büyük hizmetler, gördüğü büyük işler şahsi- yetinin efsaneleşmesini o ko- laylaştırır mahiyettedir. Ama biz Atatürk'ü bir insan olarak, bir vatanperver ola- rak, bir büyük kumandan olarak, nihayet aramızdan çıkmış bir mücahit, bir in- kılâpçı olarak muhafaza et- meğe mecburuz. Atatürk bir masal kahra- manı değildir ve onu o hale getirmek de milletimize fay- da vermez. Atatürk'ü, mem- lekete en büyük hizmeti do- kunmuş bir vatandaş olarak kitarlarımıza (o geçirmeliyiz. Bu da fani hayatının vaka- larını, çocukluktan itibaren havatınm hikâyesini yaz- makla mümkün olacaktır. Geçen yazımda: «Bunu yapmak hangi te- şekküle düser?» diye sor- muştum. Bir zat «İnkılâp enstitüsü : vardır.. Onun -va- zifesi» dedi. - - . Eski Mülkiye mektebinin, şimdiki Siyasal Bilgiler Fa- kültesinin kuruluşunun yü- züncü yidönümü dolayısiyle Ankara Üniversitesi Senâato- sunun Atatürk için büyük bir eser çıkarmaya karar verdiğini bildiren haber bü- tün Atatürk sevenleri coş- turmuştur. Atatürkün en yakın arkadaşı ve sıkı dostu, yüreği daima Atatürk sev- gisiyle dolu olan sayın Cum- hurreisimiz Celâl Bayar'ın Ankara Üniversitesi Senato- sunda bu vesile ile yapılan toplantıya başkanlık etmesi beklediğimiz eserin bir an evvel vücuda geleceğini müj- deleyen bir hâdisedir. Mem- leketin her tarafında ve bil- hassa ilim muhitlerinde A- tatürk ve eseri etrafında biliner her şeyi tesbit et- mek için girişilecek bir ha- .reket milli kahramanımızın hakiki çehresiyle gelecek ne- sillere intikal etmesini müm- kün kılacaktır. Gelecek nesillere Atatürk” ün bir masal kahramanı gibi görünmesine meydan ver- memeliyiz. Şevket RADO m a mezarlar Bunların tamir ve tasnifi icin bir encümen kuruldu Tarihi kıymeti haiz büyük- lere ait ve sanat bakımından kıymsti haiz mezar taşlarını ve kitabelerini tasnif ve onarımını yapmak ve arşivlerini hazırla- mak için mezarlıklar müdürlü- günde kurulan ilim encümeni çalışmalarına devam etmekte- dir. Encümen tetkiklerine Fatih haziresinden başlamıştır. Tesbit edilen mezarlardan bazıları hayatta olan akrabaları tara- fından, diğerleri de Belediyece tamir ettirilecektir. Belediye bu hususta Maarif Vekâletin- den de yardım istemiştir. Diğer taraftan Hürriyet mü- cahitlerini ve şehidlerini anma cemiyeti“ adiyle bir teşekkül kurulmuştur Müteşebbüs heyette Dr. Fah- rl Can, mezarlıklar müdürü Safa Günay, Muhittin Evren, Reşat Beyatlı, Mithat Niyazi Rec -elloğlu bulunmaktadır. Cemivet Hürriveti Ebediye te pesindeki mezarların tamir ve ihyası işiyle meşgul olacaktır. «Her şey yolunda, Salın mevkii adanın 30 mil doğusu. Kılavuz istiyorum » Samoa takım adalarından Tutuila'daki Pago-Pago Ame- rikan üssü bu telsizi alınca, garip bir misafiri karşılamak için icabeden hazırlıkları yapmıştı. Böyle küçük yerler- de insanları oyalayacak eğ- lenceler mevcut oolmadığın- dan, haber kısa bir zamanda bütün adayı dolaşmış ve bü- tün yerliler sahile koşmuşlar- dı. ! Fakat beklenen garip misa- fir ancak gecenin on birinde adaya varabildi. O da bir A- merikan vapurunun : yedeğe alması sayesinde. i Üzerinde Amerikan bayrağı dalgalanan sal projektörlerle aydınlatılmış rıhtıma yanaş- tığı vakit yerlilerin tezahü- ratı son haddini bulmuştu. 60 .yaşına rağmen oldukca genç ve zinde görünen sal yolcusu . William Willis, galiv gelmiş bir boksör gibi iki e- lini başının üzerinde birleş- tirmiş sallıyor ve sahildekile- rin tezahüratına mukabelede bulunuyordu. William Willis galipti. Kon-Tiki'yi omağlüp etmisti. William Willis 22 haziranda Peru'daki Callao sahillerin- den hareket etmiş ve Pasifik- te 6.000 mil mesafeyi 115 gün- de aşarak 14 ekimde Pago - Pago'ya varmıştı. Kon Tiki ise, yine Callao'- dan 28 nisan 1947 de hareket etmiş, 7 ağustosta Paroira Mercan adasında karaya otu- rarak seyahatini sona erdir- mişti. Kon Tiki 101 günde 4300 mil katetmişti. O sene Thör Heyerdahl-a- dıridaki" Nörveçli' ve “dört -ar- kadaşı Cenup denizlerindeki rüzgârlardan istifade ederek doğudan batıya doğru bir sal üzerinde seyahat etmek -'ve bununla Amerika İnkaları- nın, Polinezya adalarına hic- ret etmiş olduklarını ispat et- mek istemişlerdi. Şayet Nor- veçli ve arkadaşları yedi sene E.P.U. dışı 60 yaşında William Willis adında günde 6,000 mil katedere evvel Amerikadan batıya gi- den yolu göstermemiş olsa- Jlardı, William Willis her hal- de bu teşebbüse girişmiyecek- ti. Bu yol Humboldt akıntısı- dır. Buna kendini kaptıran bir tekne daima batıya doğ- ru yol alır. Norveçliler gibi, Willis de balsa ağacı gövde- lerinden istifade etmiş, bun- ları birbirlerine kendirden yapılmış iplerle bağlamıştır. Willis yedi balsa gövdesinden. istifade etmiştir. Kon Tiki i- se dokuz balsadan yapılmış- tı. Willis bu yüzden salına «Yedi Kızkardeş» adını tak- mıştı. Ayrıca . Willis'in salı, Kon Tiki'ye nazaran daha u- ! faktı. En uzun. balsa gövde- sinin boyu 8 metreyi geçmi- yordu. Kon Tiki'de ise 15 met reydi. Kon Tiki'de murabba şeklinde bir büyük yelken bu- lunmaktaydı, Willis ise salına memleket- ( sxar lere ihracat meselesi İhracatçı birlikleri lisans vermek için is- tihsal miktarının bildirilmesini bekliyor E. P. u dışı memleketlere ih- racatın kontenjan usulü İle tekrar başladığını evvelce bil- dirmiştik. Ancak bu husustaki İktisat ve Ticaret Vekâletinin emri ilgililere bildirildiği halde henüz tatbik mevkiine konul- masına imkân hasıl olamamış- tır. İlgililerin beliçitiklerine gö- re ihracatçı birlikleri lisans ve- rebilmek için her istihsal mad- desinin miktarı hakkında muh telif bölgelerdeki teşekküller 1- le temasa geçecektir. Miktarı | hakkında oOmalümat istenilen maddelerin başında fındık, yağ- lı tohumlar ve küspeleri, kırmı- zı mercimek bulunmaktadır. Tedavüldeki para mikdarı Üç haftadanberi görülen azalış, kredilerin tahdidi ile alâkalı görülmekte ve piyasanın normale döneceğine işaret sayılmaktadır Merkez Bankası tarafından neşredilen haftalık bültene na- zaran geçen hafta içinde te- davüldeki paramızın miktarı 1 milyar 537 milyon 298 bin 132 lira olarak tesbit edilmiştir. Bültende evvelki haftaya na- zaran 15 milyon 137 bin 729 li- ralık bir azalma mevcuttur, Bu suretle tedavüldeki para mik- tarının 3 haftadan beri azal- makta devam etmesi bankaların kredi tahdidi ile alâkalı görül- mekte ve piyasa vaziyetlerinin de normale döneceğine bir işa- ret sayılmaktadır, Bankaların tahdit kararın- da devamı halinde emisyonun daha da düşeceğine ve gayri resmi kurlar da kıymetini ol- dukça kaybetmiş bulunan pa- ramızın değerinin tekrar nor- mal hale avdet edeceğine mu- hakkak nazariyle obakılmak- tadır. İşsiz kalan dokuma fabrikaları amelesi- nin şikâyetleri Sehrimizdeki iplik dokuma fabrikalarında çalışmakta iken bu iş yerlerinin iptidai madde buhranından ötürü kapanma- ları üzerine açıkta kalan işçi- lerden bir kısmının, Bölge Ça- lışma müdürlüğüne başvurarak durumlarından şikâyet etmek- te oldukları öğrenilmiştir. Bu gibi işçilere Bölge müdür- lüğünce, iptidai madde yoklu- gundan ötürü iş yerlerinin ka- panmaları keyfiyetinin akde ri- ayetsizlik sayılamıyacağı ve ya pılan müracaatların bir şikâyet mevzuu gibi muamele görmiye- ceği şeklinde cevap verilmektedir Esasen kapanan iş yerleri sa- bipleri durumu resmen Çalış- ma R#lse müdürlüğüne bildir- mişlerdir, Ticaret Odası seçimleri Ticaret Odası meslek heyef- leri seçimi neticeleri tamamen alınmıştır. Seçilenleri havi ls- teler dün Ticaret Odası kori- dorlarına asılmıştır. Bu liste- lerde Salt İbrahim Esi ve Celâl Umur kendi branşlarında en fazla rey almışlardır. Limanımızdan dünkü ihracat Ticaret Odasından o verilen menşe şahadetnamelerine göre dün limanımızdan Almanya, A- merika, Bulgaristan, Danimar- ka, İngiltere, İsveç, İsrail, Ka- nada ve Kıbrıs'a 489 bin 388 11- ra değerinde bağırsak, iç fın- dık, tuzlu balık, zeytin, lületa- sı, ham afyon ve çöğen ihraç edilmiştir. Pas iki âdi yelken veçli Thor Hey faydasını ispat salın batmasına tur. İçine su g men dışarı akar Gerbault ve bard'ın tecrübeli irade sahibi bir başına Okyanus ceğine ve ne bo tiyle ve ne de ceğine inanmışt Alain Gerbaul yundaki yelkeni ibard 6 metre u salı İle Atlantii Gerbault sırf m: yahat etmişti, I ilmi 've tıbbi tı mak maksadiylı maceraya atılmı Buna benzer girişenlerin sonı yaşlısı olan W ŞİKAYE? “Çamur e ur g terkos Kocamustaf: Müdafaa cadde da oturan bir dan aldığımız | niliyor ki: Caddemizdek lerin terkosları mur gibi akm: meklere dahi : olduk. Herhane içine konan su zaman sonra d ça kalın bir kası hasıl oluy İdareye bir kâyette bulund dırış eden bul halle sakinleri dar zaman Çi kullanacaklar? yıkamak imk geldi, Buna bir mesi için Sula dikkatini çek ederim. Günli sarfi Bir günde İ 90 ton et sa 1954 yılı ocak kim ayı sonuna Karaağaç mezbs bin 818 baş koyı baş kuzu, 88 bir ve dana, 1136 ba miştir, Ayrıca 2 48 bin 378 baş sığır ve dana de rak gelmiştir. Bu yıl şehirde, rak bir günde 9( et sarfadildiği a Cavit G takdirnaı Bir ay müddet leri müdürlüğüne Dr. Cavit Göncer, sında gösterdiği dan dolayı Vali takdirname ile t tir, Mumaileyh, hal leri müşavirliği ruhte etmektedi»