29 1954 Bütün Amerikan zabıtası rü, ir şeflerden Yi- rine: on derece nazik bir iş hamle elediği Niha yet f'un karısını bul erme olduk. Fakat tedbir Bat Paneviç, valizlerini va- geni #lelerine yerleştirdik- sonra kanapede oturdu, #igarasını yakmak için Me sındaki yolcudan kibrit İsti di; onunla ahbaplık ra ta ve ald Doper adında seyyar bir komüsyoncu oldu- gunu eki gecikmedi. Muhatabın; — Bu defaki rider u- zun mu Sürdü? diye sord — İd ay. Evime e büyük bir iğ dönmekte bulun- Me tasavvur edemezsi- niz. Beni çıldırasıya mile ka llarımm arasına almağa sabzırsızlanıyorum, Paneviç gülümsiye tercih ediyorum. Ben de iki aydan beri seyahatte bulunu- yoruı dolsun iki saat sonra sevgi karımı kucaklı- yabileceğim.. dedi. — İki saate Am- varamıyacağız. sözünü teyld için şi- si Den sinden ıkarırken r kadın fotog- rafı ei İP fotog- rafa bir gi öz atar n bıçağını ip kalbine sapları n vagondan aşağı per, sözüne devamla: — Siz de metresimi, bel geleceği için, 1s- tasyonda göreceksiniz. di Paneviç, ii ci Sora muhatabın; — Güzel kadındır, biliyo- rum.. cevabını verdi. Fotografını cebimden dü gr varama- camlarını w ein , trenin tünel le girdiğini ri Pane- Yiç, aralarındaki mesafeyi he- saplıyarak Doperin üzerine atıldı. Fakat Doper, m len tahmin ettiği için, çekilerek le darbesi kola Mi iL. takarken alaylı bir eda ile: nin gibi bir EN çam — Dk malik b stelik de rika ii ması e bir hareket de- Eildir.. cevabını ver; Eğ Si es- mada trenin ışıkları Doper, a devam m — Ben! uzun zamandan AK AM Serbesi Sülün Bir esrarkeşin marifeti Tasarruf hakkını ihlâl eden bir Çocuğu kirlettikten &en sonra yakalanmak sırası güzel karına geldi Maalesef onu yakından tanıyamadım. Fakat benim gibi her insana hayatında hem hem de yele > mele ma- lik olması *İ Paris hayvanat bahçesinde Tapli, güney ormanlarında yaşayan hayvanat bahçesinde bu isine benzemiyen sonra 65 lirasını da betti yaparım» hendete Kasım Gölek Kalay fiatleri 20-i- yükseldi raya kadar kanun ilânihaye meri olamaz, Ev sahipleri, tahdidatın her şeye rağmen yeniden tesisi düşünülürse bunun eski kanunun dışında kalan binalara da teşmi TTicarethane yine ne emri Hintli emri esire! kadının bu emri diz çökmesi bir oldu. gerekeceğini belirtiyorlar 12 Yazan: Muharrem Zeki KORGUNAL o kadar acı acı Genç saman fl sn yi Sy ride duran 1 elbiseli polisle karşıla: Şii Sivillerden biri, iesiile. geni kadını selâmlağıktan sordu: — Turgut beyin evi burası mı? Genç kadın, o şaşkınlık, heyecan İçinde keniini iş AR çalışara! Evet, dedi. mil X ofisi) vemeğarı?... — Evet. — Evde — em cla yüzünde, aldığı ee vaplardan, ancak dikkatli larm farkedebileceği bir emnuniyet adam, içeri Yazan; RECAİ SANAY No. 112 Ve genç kadın «Ne para olan odaya daldı! mişti; kırılıp dökülen tabak- da?» falan diye sorma, İL dalmaz > mesleki © lar, çanaklar yerlerde idi! —Bir iş Simleri diye alışkanlıkla, kavgacılara Faruğun gömleği göğsünden Mâve etti. rt ökülmü: Zaten, genç kadm gelenlere ( lar birbirlerinden... © Turrudun da boyunbağı Eh ii sual soracak halde ;en zaman zarfında, Tur- bir yana, ceketinin sökülen Aklı #ileri İç: Ee i tabancasını hasmına a- yarin bir yana gitmişti! Faru am, man memnun olmuştu bile. Kendi bağırışlarını Guydular — tam xamanmda yetiştiler Ve yine gayri ri: Polis misiniz?... Hepinis misiniz? in Çabuk giriniz içeri!... Kavga var içeride!.. A; ları!... mile — Kavga mı Diye kerimi keskinleşen leşen polisler, başta öndeki sivil, hep ber s0- ler Ve genç Tuna, kanadını kıramamıştı 0- nun! Turgut, kendinden bli ruğa kavemet edem sadece sol gözünü a "aa vali o kadı ei Faru- havra altı kan b ruk o darbesiyle piri ve kan sırıyor- ân! — Faruğun İlk hamlede Tu rüdun bileğini biikerek dü- şürdüğü tabanca, rm > kenarına fırlamış, yerde dı ruyordu. İçki e ir ka pıda konuşan sivil, Serka sal r bal akalım! dedi, Biz — Polis mi?... deği, — Evet. Ben komiser Rıza! — Güzel! va de L.X) vez- nedarı Tu; Şu herifte, ğmeyım | Yala a mi vaciyım! Yakala; — Ağzını toplar Berit se sen- di öl sin! Asıl ben ondan dâvacı- yım komiser beyi Tabanca gekti bana! İşte, tal nefsimi müdafaa Turgut: «Yakalayın şunul» derken, Faruğu gösteriyor, Faruk da ona böyle mukabele ediyordu. Fakat... Komiser, bastırdıkları kav- gayla bu karşılıklı ithamlara pel ık ehemmiyet vermiş görün- müyordu. Onun gözü Turgut- ta idi! İkisin ben, sa- için de erin! konur! Biz buraya başka İş gelmiştik... Dedi ve Turguda bakarak meni — Demek (.. X) vezmedarı Targa ber sizsiniz? — Bizin ke a kere va: un için Tarrat b bey... Müzekkere mi?... Ne mü- sekkeresi?. — Maalesef, tevkif müzek- keresi!. Targudun yuvaları uğ- m gülerim. sütün yim Genç kadm da bu ara: — Tevkit mi?... ve (Arkası var) için de ince be- Nice zaman sonra tekrar ayı ” mi ii - en Bürge, kolla nduğu ve eri kaşlar Bir dindi Men skin bakı ii riyle karşılaşınca veni inledi: — Ben, Hintli esire 'Tansayım! Ve onun ie imi in hiçbir oki m artaliğ ile ada Bürge adında bir kadın yoktu. ölmüş, onun boş kadan yerini tıpkı kendisi- ne benziyen Hintli esire Tansa doldurmuştu. Tansa, çok lan ve alet bir iz e mem; bini az ii iz hafta zarfında, Taksetmeyi mü- mmel öğren! alınmış, büyü- e ve yüksek a vi efendisi Sengaya rl var)