m v Bahife 5 lavyen, F sonbahar gel- Paris” in — Affınızı dilerim mösyi yamur iliklerime kadar ai e 'nç kadının içeri ve içi öm çekildi. leçhul kadın şöminenin kar- vanda omre ii yalnız mı oturu- yiz — Evet. — e sizi rahatsız etmi- yeyim' — Zn Delikanlı, bu cevabı ia Si ği Ki ie Ee aaa çok gü- zeldi, iri kara gözleri pırlanta gibi parlıyor, dudaklarında tatlı bir tebessüm ürperiyor- mışsınız, dedi. Taplarını air utanmış gibi birdenbire durarak sor- du: — Müsaade eder misiniz? Delikanlı gülümseyerek: Müsaade sizin, cevabını verdi. de- Genç kadın sözüne Lola'dır. Rozetten saat içinde kuruduğu İçin sırtına giy, so ara ayağa kalkarak: ak gitmeliyim, möşyö, dedi. — Fakat yağmur hâlâ yağı- yor. — Eskisi gibi imei sim Sonra vakit geç bekliyorlar. — Uzak bir yere mi gide- ceksiniz. — Değirmenin arka tara- fmal Birleşmiş Amerika sulh gayeleri için bir atom — kurulmasını teklif etti efalar görü biçilir ii ala mi arkadaş oldular. Flavyen, genç kadında esra- rengiz bir cazibe buluyordu. ün gayretlerine rağmen lduğunu, nasıl yaşadığı» Genç kadın, delianlının 15- rarlı suallerine; — Iduğumdan sana ne? vi al sana gel- nun değil misin? cevabını 7. a atıları nundı de yanında geçirdiği ep ir akşam Flavyen, balıkçı ile kendisini ir avı- Da ve için ertesi sabah erken esini tembih etti. Babi ai sabah, delikan- m evine gittiği zaman ge- in yanında geçir- Balıkçı lâüball bir edâ | ir zamandanberi bini şim- Ge im cevap vermi Bu peni işiden li sor — Kan tanıyor musun Paskal Ea les Pins'de onu ta- mıza ke in Güzel yi gelme mi bride zim esi İspanyol kaçaklarımdan Bi Annesi ve babası öldük- leri için zavallı da kötü yola saptı. Fakat temiz bir üstü balk diği için, giyernii seriline 1 hayatını öğrenmek- duğu utançtan canına Japon imparatoru Birohito, leme nl zündi lemle ardır. Ja- ni) ri fazla ol- bir memlekette a ei ayrı &; i rebbiler tarafından yetiştiril mişlerdir. Böyle bir terbiye- den maksat, çocul baba- m. 'nses Tal nüz evli değildir ir eyi bedir. masını, dikiş dikmesin! Tenmektedir. kri Av- rupahı kızlar gibi giyinmek- tedir. le AR prens Kat- Takasukasa ile Japon imparatoru Hirohito simde tablatı tetkik dia kız, prenses Atsuko bir satın almış ve m ilmeğe b Pie 22 in &i, ümes lm DE a bir İsi ği ler beli halin Japon imparatorunun hususi hayatı bir biyoloji âlimidir. Onu re- ederken görüyorsunuz. En büy m ükleri ei Sshlg- kocası bir bankada rurdur. deği pek parlak değildir. Mali elbiselerini bizzat iliş ve efa üyeli 5 bile bi mamakta di mobili iz Kardeşi Me İşi ailesiyle eN oturmak! İLLE kilimi, üzerinde çalışmal uma giti. Demli di halkçıdır o bizim memlekette. Orta halli, fakir her evde bula- bilirsiniz. Denkle, rine de sararlar onu. — yol- daşınız olur. m folkl nun içine girer. ei de İs- tanbul folklorundan çok Ana- dolu ll U ilgilen engin W BER 2 EN gidilmişti. m ruUMUZU Kerman Mimari az bir sözi cile eylül Eserlerini yeni, ee eye sundular. sacası sanat Gri nin büyül ik bir iceliği vardı. li çi olaylar toplu- len çoğaldılar. «Gü- miyet» ten bir gm Meşal Her şey çalışmaya 'öviren: A. HİLÂLİ yor. Ferhat SILACI , Anadolunun dir tulm nmenlanL A İşin ko- Kol kola girip a; dükkâna / Mi e ep Valla gö- ecede ürperdi rüzüne en- y beğ e a bel ağ Bu mânası yi mi Şeyh? Be: Benim bir Er a cağımı düşünmeden bu baş be vi dükkânıma ne diye ei aydar Baba, bakışın mi sını anl iğ Onu inin D kurtarmak için VVi in 0- muzuna vurdu: — Bizim kebapçıbaşı, Ilk gör- Il e Hatun, seni nasıl a- eliyagii hindiyi de- di. Münasebet Jiri | hayranın olduğunu söyler, du- Ben, ondan ziyade, yayan İLE ETA VR “Römanı zi Yazan; Muharrem Zeki KORGUNAL ğu halde, tekrar tıkınmağa baş- |kadar uzadı tındı düştükçe, senin - | hayli küfür savuracaktır. — Bu kadarcık şeye katlana- Kebapçı dükkânından çıktık: tan on beş talığına müptelâdır. Fakat ona hak vermek icab eder. Zira a altına kei ii calı, > İsanieye otururken Her nedense, b her kes ürküyor. Halbuki hiç külecek insan değilim Kebaplar ve ayranlar geldi. Haydar Baba, karnı tok oldu- — Se Haydar Babi Sallâh! diye seslendi: İçeriden ayak sesleri duyuldu. Sallâh, kapıyı açmıştı. Vurcalı ni dakika e sonra urdular. paratoriçe prens Kuni- kızı olup Jape a en eski ve en asil ailelerinden bi- zama: çifti rine ektirisetesiz. İmpar: toriçe de umumiyetle Avru- palı kadınlar gibi giyinmek- tedir. Yalnız resmi merasim- lerle ananevi kimonosunu giy- mektedir. hito'nun en büyük 2 ki tablatı tetkik simi — gençliğinden beri lerini bu işle gelmektir İmparator bilhassa deki canlılar üzer Ea vi tkiklerde biyoloji ilminin büyük otoritelerinden biri ol- muştur. Bu mevzuda cok kıy- metli eserler yazmıştır. İmpa- rTator haftanı: iü ü sa- gi tetkik etm: ratordaki tablat £ sevgisi wi Ai ki, Talk ladığı hayvanları, İşle; ince ay serbest bırak- o ka- için önüne bir önlük ie yiğitin kadınlara zararı do- Sallâh, acı acı gülerek keke- ledi: — Şey... Hanım, uyuyor... — Bizi içeri al da uyandır ha- m1, — Olur, baba. ii fakat zevkle döşenmiş KE ee Sallâh, ha- zere onla- Bürge, 2 le yüz y ii karşılaşmış gibi zangır angır Htremeğe başladı. de, yel, Sakalı, bıyığı dipte; Tündüğü, saçları ensesini örtecek Bor yakm Ame-|de gayet kati olduğunu belirt- a ğin li miştir. Dulles, Güney Doğu As- Dulles, dün Birleşmiş Milletler |yadakı duruma temasla «Hin- genel kurulunda yaptığı Oko-|diçinide ei bitmiş olma- m asında, Birleşik Amerika- | sından mı unluk duyabiliriz» ım Birleşmiş Milletlere, atom |demiş ve Mâve etmiştir: enerjisinin ban sa içi kullanılmasını aksa- niz beraber ımfiyonlar- diye iler Bi teşkil ca insanın kendi iradelerine rik ört madde, |aYkırı olarak yabancı bir des- » bir plân ir riyii açık- |Potizme tabi kalmaya devam Mil tiğini unutamayız. Harb bit- Vekili, bu maksatla Amerika- |'ml$Se in ksti netice henüz ka- mın iss bahaçında, atam ener- '979 yi His kul- Janılması meselesini bütün 1ti- Omuz sikti; ye tetkik için Birleşmiş ye ae vi. Milletlerin himayesi (altında : il i milletlerarası bir ilmi konfe- Ü par ae e ransın toplanmasını genel ku- $ — Hadi nım ! Ben ir ir edeceğini haber ver- varken eki ei rine Vk Li ni ma sen. Nasıl ki, sen varken bana dü sı yola ie en meselelere İK EA S2 temas eden Dulles, Avrupa 8 klar e va gl ynkila (17 Nal öz lümen” zi e ri : ei it iu ii e ürü ımı u ayağı öyle değil. belirtmiş, bununla beraber hür wi ii ep milletlerin o Avrupanm bölün- Ü aştı: eesiyle doğan tehlikeyi idrak , <>, rm aya- ettiklerini ve bu duruma bir caz İ| zmünr. Dan olmazsa, aya Um için çok gayret ğını kırar, kafasını koparı- ebeni söylemiştir. rız o kazm, olur biter!.. manya hustısunda Vekil ime rine koydu- memleketin ikiye ayrılmış ola- İ gunu anlatmak isteyen al rak kalmaya devam ettiğini, o «cı bir bakışla devam etti: fakat Amerikanın Imanya a- Mamafih, şimdilik buna seyh işl feci haksız- a e Nığı bir barış zihniyeti içinde May see ve halletmek hüsurunda azminin | “uu ver şimdilik öyle bir 1 bir Jâf var- dır. Dağda, nani olmaz- İkdam” da seyyar m, özler nasıl geçinir, esnaf sergisi açılacak | filân âerler.. Yalan değil! a (Akşam) — Şehrimizde İ Öyle karla, bizim r esnaflar cemiyeti, ilkba- | de &* - hara bir sergi aşmak | karar Genç adam gülüyordu. Fa- rmiştir. Bu hususta teler İÜ kat, genç kadınm halinde. aniys 52 ri bir ii irem m hayz bütün faaliyetleri göeterecektir. © birdenbi- re elddileşen yözü hâlâ cid- diydi, Mei gekip üf- dumana dalan rini, Aşığının göslerine çevi- e! Yazan; RECAİ SANAY rek; — Şakayı bırak! dedi, Cld- di konuşalım biraz... — Ciddi konuşulacak On var e Şimdi li gülü rn eğim "yiyip çim zmekten, kendimizden geç- e aşkı doya deri ve maktan ve zevkimize katmaktan daha ciddi aşi o mu?.. Si ie kahkaha Jle ta- » sözünü: görüyor musun, gir nuşuyorum! Biz Galdaf |, şiir ol- , — Bak gibi ki bemitinin dediği gibi, dum, — Ez bırak dedim! Ben sdamın halini biç beğenmi- yorum! e Bizim kazın Genç ağam yine omuz silk- ü — Benim için elddi tarafı yok kl... — Benim için — Senin için “6 zim lzım... beni Faruk! Biz yine eski yz dönme- Ay Çün! cak bu söz üzerine genç allak yüzü i elddlleşti; zl vaziyetimize mi?.. — a Nasıl ya- > ne Ri. gibi, sen oturmalısın. buluşmalıyız kaşları o çatıldı, Ya nn e yen — Bu da ne Genç kadın. o hayran, â- E ateşli bakışiyle ve MİL e b Sss başımı dan at- n atamam! Se- eş e aa değil, yüz feda edebilirim! Fa- sam, nin kocayı kat... — Er. — İkli ie var menfaati İ- cabı bu... — Net. — Senin artık bu evden ç€- kilmen! — Neden Icabedğiyor?. He- rf yine bir şeyler mi söyledi sana?.. BD söyle, yeni bir şey mi var?. — Evet! — Vine bir şey mi söyledi dcülm, hayır dedin ya?.. öylemedi ama... — Onda bir şeyler seziyo- rum bugünlerde! Ne seziyorsun' — Onun bir bağı şüphe- Sl yi — inik geniimiike gi- bi! — Hadi canım! Boş lâf! a muz silkerek bunları söy- ezen e adam bardağını mama MEME aktı. Bu ara, pi — Va Ni ri bana ruk, çok ii e ler ki vE bu son onu iş sm çalı- : r ii sigarasından üst üs- te bir kaç nefes çektikten sonra cevap verdi: — Olmaz öyle şey! Bizden şüphe edemez, Bir defa bizi kardeş biliyor. Bal gibi yuttu bunu! Artık iki kardeş ara- sında BL ba bir şeye ihtimal vere mii ir mi verem. bil- mize ama... Dediğim gibi gok tuhaf halleri var... Hele şa bir e ın beri... — Bir ir hesaplıyor gibi düşündü; (Arkası var) varln “önünde diz çök üp el dn rıldı: a bin yimi in disine eee öpün raman kurtarıcımın evim kahrı m şeref verdiğini nihayet görebli. di calı, ri öpülmesi- ne ses Si Gi Fakat sıcak dudakların lie temasın- dan acayip bir zevk alarak içine bir baygınlık çöktüğünü hisset* ti. Bürge, ERİ elleri bırak- zi Si ünediin ne a dar düşmanın varsa hepsi kah- ağlayarak kana ürge, aba tşkr ettikten sonra ihtiyara üp: — ani senden Tazı olsun, dedi. Bana bunca yardım, bunca iyilik ettiğin azmış gibi kurta- rıcımı De evime getirmek lüt- funu gösterdin. hi kadının sırtını sıva“ n, her türlü iyilik mü VA ik bir kadındın. gelen felâketi kendi alum dan Se zi ii ek e Sü in va Raha baml pi karll. saygıla- baş tac var)