Taksim - Florya yolunun cefası ve safası — bayram ziyaretçileri — Şehremini - Tağkağı yolunda yahut | Kema ari ki imkânlarin iyi arabalarının yolda eti önünde | ikide ri su üm ba; ti dan bahsedilmemesine imkân layramın oyunu oyuncağı, ocukların olsun, hak- 5 kini 8 5 . Bp verilmeyebilirdi. Fakat imi hattâ en e duygulara karşı anlayışsızlık Pedi müteessir az Yılda Iki dini bayramımız var. Bu bayramlarda vk ve dirisini ziyarete gi- cağır ve uyduracağız. Ço- & bosu bayram sabahı Hay adı 7 l ln ve ada demir öğe Nİ un halde halâ kap: nasıl kapalı, pa iş mem bir teli her halde kerpet 1 bi t çevir bağlamış- r, açmağa İmkân yok. Son- kadın, erkek birbirimize duvarla; içine girdik. si kavli e , ziyaretimizi yaptık. Ne ir bozucu, > ae hal ve MEL deği m yi den H- e link ipine Mğie Kn öle, kim kala ama ya biz ziyarete gidersek veya. İbrahim Ağa ve a Ee da mi adaş da Dize Ayranlı Belediye otobüsleri ızılaydan li rarası körleri koruma cemiyeti senelik kongresini Resimde kongreye iştirak eden âmâ ikieieler Mezarlığa bir rica — Fakat gel gelelim bu kadar Hayyanla YENİ TUNUS KABiNESİ Een ik başlamıştır. Şimdi ağ ls sükünetin landığı anlaşılıyor. Yukarıki resimde yeni Tunus aileniz Hi üyeleri, Fransanın FaliBayer de la Tour İle > görülmektedir. Milletle, sında yapmıştır. tekrar garsona bi- rer bol yali ei sonra, gitgide artan bir , hay- Mami b k bu kadar beğen- dlniz Mani? ded, YENE; şunuza gitti demek bar? Bu Genç kadın, omuz silkti, du- dak büktü acı acı: Beğenmek mi? Hoşuma gitmek mi? Nesini beğeneyim, bu insanların... bu samimi- ğin!... — O halde re böyle bir BURADA BİR EV VARDI Yeki Roman Yazan: RECAİ SANAX No, 68 dının gözlerindeki kıvılcımlar- dan in m ii en yine anlıyama- . Hem (o mış e en kiloda; On harda PE üs- neden mecbursu- tL Onlardan daha parlak. nuz? Yıldız olursunuz... Fakat... — Söyledim ya: Yaşamak için... Garson, bollerini getirip bı- raktıktan sonra tamamladı ü İni Yani — ei "açlıktan ölmemek yine merakla so — Nasr. lekenin Yaşamak için bunu yap- , bar dönüşü eve maya, böyle bir kadın olma- sir sürür mi geldiği n akran demek istiyo- lar, ağzından çıkanı ii aya dın, szleri a aki e diyordu. mez, anlatırdı; Gecelik remi elli liralık, yüz eri Yüz elli liralık, iki yüz liralık a n ! Ben, hiç olmazsa, © yüksek baremin ei me işe başlamak isti- yor — Nasıl, değmez miyim © kadar?.. Turgut, âdeta ağn sulana sulana cevap verdi bu suale: — Değmez olur musunuz. Daha fazlasına, çok daha fazlasına değersiniz... ler değersiniz siz! Genç kadın dudak büktü: Bu koplimanları Hazine- era ini ll baremimi zi neki! iz iki api daha içti ve Turguda kadehi kaldı eken, dırım ( bareminden değil, ie — Le bareminin len başlıyaca- m mi n gözleri bi a Adeta İçi öi narak kekeledl. e diyanzamımt. Ah. Ne ayarın? mi Bi Bim gil değer- — ledim ya, sese Bm iri ee le rak ettiniz diye söyledi m. Me rak ettiğiniz şey bu işte... İ- nandınız mı —— seli de burada, bu akşam, sizin gibi bir müşteri yemi. — İnandım... İnandım. kat. — Fakatı makatı bu. de sizin gil bir müyeim. Yalnız... ızdaki f: Bir sigara yaktı; gözlerini si- alrarasının Lİ daldı- Tarak tamamladı cümlesini: — Ben müşteri bekleyen bir üşteri... dArkası var) Sahife 5 miseri Gene- ki kızın geleceği pek sebeple, kaleyi Şüpheliydi. içeriden fethetme; A ve tam yi düşünüyor bir maşa haline getirdi- £i Selmanı Tahir oğlu Ziyadı konağına an bir gün daha ge- çince, canlı maşa tekrar kar- şısına oturttu lu gece çok kötü bir rüya dedi Sen, bir ağaç di- b uyuyormuşsun, Bir beyaz yılan, 7 e sana doğru gidiyormı n de büyük bir su eke balk, tutuyormuşum, Bir hışırtı duyarak b: Kp çevirmiş ve beyaz yılanla göz Hatırla iL üst al yaparsan yap, konağa kapılan- manın yolunu bul, var)