16 Temmuz 1954 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

16 Temmuz 1954 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büyülü , Bundan birkaç s0) e yüz a önce, | ti. i İden usuna, köpeğe buyur sen tirimek geldi. Çakmak Son dileğim cıgara Mp gimiek ü li | Üni ereğiyle çakmağı üç kez > İikte ye, dek şe ulâma- | sadılar, Karşısına çikan ü urmalarını, buyurdu,,, Bu ara- da köpekler Başbuğu N arça- ladılar.. Kent alanını top- luluk: «Yaşasın, ya Başağa muz> diye Eski er, hiç ummadığı bi da a o Başbuğ diz : yuyla Eceyle de evlendi... all Yak düncü sahifede). yi Çeviren: 0. 'T. ÜZMEZ Sirin gerçekleştirmek için Çi yakarken a «Neden >,diye ken iraz a gece bir düş gö, ördğüm öyüyez SAK AR k, öpen başbuğu en önem- > ve /IN << un. kların bulun duğu yere indi... Sandıkları bi- |a bir iş var» diyerek, kazının rer birer açlı.. Birinel sandık Jodasına başvezirini gözcü koy Tiki virri sandik gimüş, a Vezir, eceyi ime ri çüncü sandık altınla ağızlarına | Köpek gelince ardına dök dnluydu.. Cepilerini, koynn- Girdikleri eve (4) emeği Du, çizmelerini altınla doldur- |koyduktan sonra ve iğ geri duktan büyücünün dile- | döndü. Amma gel köpek diği sedef kutuyu da aldı; ipe |PUDU çakmıştı... Oda ün ne bir tırmanarak dışarı çıktı. Daha | tebesir alarak, sıradan bütün kafasını kovutan henüz uzat- | ©Vİ€rin kapısına işareti mıştı ki, kocakarı cirlak bir apt GrtEsiisi le: «Ver bakalım şu sedef kutu- |saraya eli boş yu> dedi. Erin içine bir kurt|d0” düşmüştü... Öyl çakmak |ceyle kö ne kadar değerli olsa, yine de 10 |rurken, yol boyunca arpa se akça fazla etmez-|t- Faka ocakarı çakmağı | muska |mesin mi?.. Son umut olarak, yapmak ya.. Amma büyü- |daha ertesi gece geçtikleri yola inden büyüden, | SaKıl attı. Kak üfürükten gayrı ne |tu galiba?. EE o sabah, Peki Kocakaya aki Ke mları eri yakala- Ein ne işe yaradığını, “Tanrıya | YP. başbuğun önüne sığınıp sordu... Erden böyle bir ear soru beklemiyen büyücü: «Üstü buğun yi ei ne görev olmıyan İşlere burnu- aslmazım istediler, dik: a il a. ten sonra: «Tanrı iki göz, iki |O güne dek çile dolanan için kulak, bir ağız vermiş... Bu, iki |Kent tutukevine tıktılar... Çak- > Akl işit, bir ii anlarım mağı yanında olsaydı, belgi bu rx öğüdünde bulundu... kara od dari sağ - dirlim çıkabi- büyücüyü çevire çene gri akm: Başkenti: soy kişiler için a- en ünlü hanma yerle H.. O günden tezi yok, su gibi üç gün. Beşinci 1 kumrusı mürke Peerden içeriye bir ap, gördü... 2 ni Pencereden U.. manımız da yoksul ar çoc 1, terliğimi 1 vi kişilerin uğrağı olan bir hana |misin?> diye yalvarıyordu. sığındı... Tatlısıyla, > tuzlusuyla | suna birden çakmağı geldi... > yediği çeşitli aşların dumanı m konukevine gider, çakma artık gözünde tütüyordu.. Ya- | ğın. vi terliğini vereceği- van - yağsız bir çorbaya som! doğramadığı in bile vardı. ir sonra çocuk çakmağı O günlerde de bir bakıcı, ilin Beş - on dakika ya uğuna: mm be ermiş ya geçmemişti ki bekçi- suz bir er elde ed r gelip, onu asılacağı kent a- kızınızla evlenecek» am şti. B anına götürdüler. Yasa gere- yorum, Başbuğun Mini zi öldürülen her kişiye ya- Day e nem kaptı- ALIK Sa da son dileğini a e ie ipe Sabedlal güzelliği ise bin. ri reylinle dünlerine giriyordu... Böyle kalsa yine '» kar- - İşılığını verdi... Verilen ny — Kaplan, tavus kuşunun kuyruğu ile yelpazeleniyor. ndurmae: sıcaktan dondurma kutusuna girmiş, — Meykel, terlediği için elbisesini çıkarmış. 5 . A Bu resimde 8 yanlış var. Bulabilir misiniz? — Hayvanat bahçesinin bekçisi de aygırlarla suda (Karşılığı dör- ün biri komşusu İle üni çıkan bir al azlık | hakkında a tan bi ia rek akıl danışır, bu Ve ER köylü Köy! alıp almıyacağını HZ. rami çi hakkak. vanm haklı olduğu- na ren musunuz? az yi üzerime alıs id kazanatağimiz mu- BiR KIŞ MASALI (Başı geçen sayıda) 'ocuklar bu teklife pek se- vindiler, fakat bu dünyada 5 dme arzu ça hiç lamıyol Nihayet örme Ül bi- terdim, o Za: e tavşan wii daha iyi görürdük!» de- Sylvia: «Doğru» di; deşini tasdik etti, ın terdim. O zaman kuşlar or- manda tekrar ötmeğe başlar- dı.» Ağaçlar: «Deli çocuklar, de- diler. Dünyanın en güzel şey- lerini dilemek elinizde oldu- ğu en kolay şeyleri 1s- tediniz. t siz bizim ha- yatımızı . Bunun için bu arzul daha daha güzel bir şekilde yerine getirilecek, Sen, Sylvester, ne reye gidersen git bir yanın e bi > lar eriyecek, be taraf Di olacak. e a gitti mi Çocukl reiie «Çok şumuza e Bunlar bizim 1s- tediğim kile © La lerim irani sevgi- l çlar.» diye akin maya Kl açık ol ri güldü: «Bunu kim e ape dedi ama le N gözleri faltaşı gi bi a Gİ üni ey ev ip e (© bağa e lke var. Ne- Sai bebe ei a çıkmışlar. Yi seyahate bizim köyden nn Çocukları alıp görmeğe gide- lim mi?» Mez tabli. İnsan her n kıral ve kıraliçe gö- en » Ertesi günü erkenden kö- yün yolunu tuttular, Çocuk- lar kıralla kıraliçe; eyi görme- nin heyecanı içinde dünkü 0- dı. Hattâ kızaklı nünde in e lun yanındaki ağaç- zn gelenin bile far ketme: Köye geldikleri zaman bü- gördüler. içindeydi. Kıralın mı lerini bu kadar 155 görmekten memnun olmıya: cağını düşünüyorlardı. Kiral ri de halka sitem edecek, i kti, rendisine çok 50- gok kez yolculukta çok. izgün ve,endişeli olduğundan. Kıralın kızakları hızla yak- Jaşınca herkes titremeğe baş- Jadı. Kıralın surat k asıktı. Mi ie le ağlıyordu, ama gi ai ve ve rn een etrafı be: duyu; «Herhalde > Karali dün gece çok rahat uyudular. Fakat baksana, bu 155iz ver acır güzel! Şurada, vak Si bir ln yap! ralım... Bu bölg: Zi Kn ağaçlar yeşer- peel onları görmek rmanan Syivester'le Saz yı rkati Sylvia gi Zi aş ya nın; bali rmeğe başla- ge raliçe; «Bak şurada iki iii | run onları kızağa getirt!, dedi. sin zerinde gara gü j ! Burada keni ne «Elbette efendimiz, yaptı- k Kıral emretti, ge gek © lk mi iile apar vi Bugi m eler parmakla, irmek” o zama- ti RE made in» be , «Sizden z dn bir mealli ve m duy- “e e a retim, hz rada brtile | ni ei Biz. 2 elbiseleriniz ola“ ii Kardeşi olayın iğ İri Yüksekgök'ü de Ele “Gala karşı e pi E. hisseden iii yla yünü b alamaz diye sol «Hayır kıraliçe hazretleri, bunu Ka Onlar or- man. ran ie çi çocuk- ele- rinden kızaklar bile dı. a bir saray ya- pılmasını emrettiler ve o ka- dar neşeli, o kadar lütuf bir aldılar ki herkes şa- gırdı. ün f birer altın dı. Sylvester'le Sylvia'ya ayrıca, saray fırın- yolculuk için pişirdiği pastadan da verdiler. Bu çok büyük bir pastaydı Dört beygir ancak taşıyabili- yordu. Çocuklar onu köy ç0- dağıttılar. Fakat yine de arttı ve oduncunun atı eve güç- Tükle ( Sonu gelecek sayıda) Bulabilir misiniz ? ERPPR EM iii BARADA

Bu sayıdan diğer sayfalar: