10 Aralık 1952 Bir sehlede tüyünü düzen yOluk kaltabanlar içeriliğin son ve JİK devrinde ve Yeniçerilerin son > lık şekavet zamanların tanbulda Yemiş ki Çardak denilen yerde oturan elli altını içeri ortasının vazifesi, gelen za- hireye, meyvaya vesair erza- ka nezaret Bu: or- kendileri ta- < süklerlerdi. EW Ak in gani Yenkerilerin ari da mak Er iel sele de, mahta: âhyası ve nihayet vi ei ei bei altıncı bii edilmişti, haşır ve ve dar sma ile yola üze erzakına lardı. d e Dal mus ilmuş- eli. 2 elesin kenarındaki larla her zaruri olar: Dunlardi i rini beller, kayiklarını, tâka- naştırır, sebze Vi onların damcalı küfelerine oyarak indirir; bu zorba kabzımallar da belik over. n iş it hay- len ielnde kalan bu bahçı- ği van da bu Ja Pr nı Karimürsel lesindeki m le yapıştır- deli m imi ği Kılmaz!.». diyen Boğaziçi ve pimi KE rindeki bahçe: ve bostanlı dan meyva bzeleri arımn en ini yi kısmı da oduna, kömüre, keresteye mu- er yaram Odun, kömür yükü yel.» alırdı... Üz m olduğu ortanın nişa- re kendi adı nakşedilmiği | bl atin levi götürür ge- minin baş Nişanını gemiye asan zorba. l «nişan. payım iyle mavlunundan. elli nurdu... Gemilere asılan ni- (Devamı 9 uncu sahifede) Â «1 Time pe —— - y8Ef e i lezzetli eti. bulmak im. ânsız. Mevcudun içinden en m ii ya dü bir kaç tane: azığı atar; gözünül MN ge Keçiyle karpıntıyı ei ri Haldeki, civardaki Kasap- yi yar teker sonra sim erik süne İn edilir Muş- ia İyi pi mma iyi et tardı; a hesa- bı iban itine BR , anlaşır emil, zik ki onu da gene değiştir- mek zorunda kaldık. dim, dün sabah et al- mak İçin şöyle bir uğradım. â kovanı gibi; ma- Yüm ya henüz daha ayın İlk dayız. Kadınlı kız- yor. Ter damlıyor. Tam - sırada e > Em bin maki- ağa haberi el makinesine aman münakaşa e- Tw leri paran in ü tam iğ madıklarını iddla ediyorlar, sabırsızlıkları artiyor; el makinesi Kıyma- ları yetiştiremiyor. li Gm içinde Külçülk, de boyuna Ka- Kasap bir kaç defa; — Pist pist, dedi. Ködi al- dırmadı. Öft aman. Hakikaten peki sıkıcı bir hava. Gürültüler; patırdılar, para (hesapları, işlemeyen makine ve ısratia kasabın ayaklarına dolaşan müzig kedi... ani Kasap kediyi tekmeliyor. — Bu pi yağlı, ben yağ- u vi bi vb y hüztünlyor; siler ayaklarına a. Bir lira durmak istiyor. e Kü 9 kadar bozukluk Kasap elindeki bütün Derken e! dim, Kasap kı wi Mini bilir lan Elindeki satır şimşek gi- Ni ül Bir kan fışkırdı. Ka- dinlar bir çığlık İri Ke- tarafa gitti. is lir m vü- di. Kasap değin tarat a tutup sa- n tüylü gi Tea kapı- nın önüne Müşterile, a King Tazlası dükkân boşalttılar. Ethem bi hçıvanı sı- ntarak: ği e etti, dedi. bu kasaptan a edemem. Kasap; sa- br m | gözümün ömür NE İse . SARİ > İKİ “İveDi SÖYLE pi Jin İh in :; ii ğ İı Karakuşun kasaplık hikâye- lerine bayılır. Geçenlerde şu hikâyeyi de ondan : az © kendikininr pek s bir Akşam sabah vim kilo ki- alırmış. Gene bir sabah Pal ii Ku ie emiş. uş İlk önce; peki de- vi aka Mümrm ili Mâve Si sml üç kilo ke- efendi hiç Eni İZ ” agi verece- ğim. Aman oğlum, öyleyse kalsin; keçi bana dokunu- yor. — Yok vallahi dokunmaz, emin olun. Dokunuyor yavrum do- umuyor. Me sen keçiyi. leşi beyefendi se ei ii , biz bili- < i p ; 3 E zi i Ni ili bil Hİ İl i piri ii | ii la «Doğru dürüst CArzası 9 uncu sahifede)