10 Kasım 1952 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

10 Kasım 1952 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kasım 1952 Prenses Yori, kocası Takamasa ile beraber Japon İmparatorunun huzurunda eğiliyorlar apon imparaiorunun kızı Yori nasıl evlendi ? sında Bu izdivaç karşılıklı bir sempa- ; tinin neticesidir Japon hükümeti, icine a en büyük tavuk ift Japon rahatsız iştirak Eyle TEFRİKANIN HÜLÂSASI: Ben kendimi hiç âşık ol- maz sanırdım. Fakat, harbin hemen akabinde, bir lodos gecesi, o Caddebostanındaki Tr ey il kalaba lık aslam ri ma e tarifi LE Bir sila du; du kom: ra karısının Kem: ah etmek için: in edilen saatte Yıldızı hareketini |'* tirnme etiş ii yedüğü n hediyesi olarak “ on tavuk ile iki okumuş, Viskimin geri kalan kısmını a boşalttım. Şişeler gm gibi başım dönüyordu. Müsaade isteyerek ayağa kalki — Doğan bey, siz ŞE yl in- sansınız galiba? Fena insan olmam için etmi horoz vermiştir sonra masa ile beraber içtikten sonra Sentetik pirinç tabiisinden daha aydalı imiş Yeni Delhi 9 İspirto içerken öldü resmen bir Mikado'nun asil m horuzu vermiştir. ülyez Cifaşan > yunarrem ZEKİ KORGUNAL Kıraliçe, rakipsiz saltanat için oğlunu —5— DÖRT GÜNLÜK TEFRİKA- NIN HÜLÂSASI bu çocu- salta- diye ve ebesi mevzuda konuşup an- laşmış bulunmaktadır. şunu da haber ki mükâfatın büyük — Peki, seni ömrümün PARİS köpek e iştirak eden bir Pekinois ve endi kadar şirin evi, bepler zuhur etmedi, e ie bir sporcunun hoş Jâ- | cunur, göz kapaklarımın altım- |karım; malin omuzumu arki mdasça dan Day ali. silinir korkusuyla Anlaşılıyor: Yine haleti ru- iğ takriben yarım | yalnız onu düşünerek ve azgın |hiyesi çocuksu... atik zaman zarfında e © İdal gar Tir dinleyerek sa-| Ne diyeceğim Ee emi sanki bir istihale geçirm ali eltim oğan b p beni Ka- şünceli ve ürkek Tavmlarndar Penaremaen baktığım zaman fanköyünden sn ser kalmamıştı yl i9-İ deniz yüreğime ürkü ntü verdi.) Bu k nu kadar münis ol- mniyetle, dos a baka ordu. İya sevi ni v de esrarengiz insanla; e da bu sebepten ei > ederek Yıldızımdan ay- rıldım. Ve koyu kırmızılar gıy- De İl hayalini de beraber göti eceyi nasıl geçirdiğimi ta- SAYVUr bem Uyursam go- elim ie Ea vaz geçer: endişe, Bağım z yanaşmış bulunc: ladım pi İs a biraz ral Al i&leye kadar noterde ve ma kemede vaktimi geçirdim. öle üzeri ona telefon sarla kahr ii ak için bir eşe endimi ai; Kn öteki rar sesini İşi- ce hazla titre: — Doğan mizi iğ 1odos var. Bu havada vapura binmeğe kor | ederse, b laka saad çıldıracağım, Tay hay... Gelirim efendim — ei ilde iskelede bekle- yin ie Noterde muamele hazır- m özi et, efe iL ME gitti m arın Ta Kemal bey jam döne- h kavuştursun!... ER feri İyi giyini "pe Küs de cük ali dı galiba... m ve ei Kadıköyüne siz getireceksiniz? Tabii beni Kadıköyüne yi- ne getireceksiniz — İşleriniz aksarsa ya? Muhavere bitecek diye kopuğard, Yarı Aksar elbette, İşlerim rün kadar i bi — dedim. — siz de ben z beklemez misiniz? er e vehimdi. Güldü gibi artıma karşılık fe- akârlık talebi! — ye bir şey düşünmedim. ım! Benim için fe sayılacak bir harel adın: “VE hana kür api asından da hiç hoş mam, İçini çektiğini dum. — İşlerinizi bitirinceye kadar — ket vuzuhla duy- üm şaka, yarı cld-| gm, hususi sırlarıma Vezir Yesrib hepsi adına yacağım. Cevap vermeme vakit bırak- madan telefonu kapattı. Âhizeyi 'bir müddet elimde tu- öldürtmek istiyordu! (Arkası var) tünde kırmızı levhayı sini ği ka o tarafa koştum mem m gerkirü İğ hislerimi ortaya vurma- , vaka, a muhafaza et- ir iskele binası- . min pıy titleyip maroken koltuğuma gö- müldüm. Gülünç birşey ama irat edeceğim. Ağlamak ihti- ii Bayar. a yü- ümü ört! , Göz Klee ekl ilani ım, "apn . Ne leme İn bu göz yaşları bilmi korkun. Lodos hakikaten - eyi ala ka ve E hramanı gibi Ki var. Sevgi bekle- m ya hemen e geçm daki pa tatmıştır. Onun için ben “İde azabımı burada tekrarlama- yayım. Saat Ikl oldu. İkiyi beş on geçiyor. Köşeyi kıvrılan tramyayın üs- nda, gdebiya atta attı . İkiyi gi dıköyü- gi iye beş 5 irken geçmeyen dakikalar hak Yıldız durakta iner inmez be- ni gördü. Elini salladı. Yine pek durgun. pek endişeli bir hali var. Yürürken kahve rengi bol mantosunun etekleri rüzgârla savruluyor. Havalanan (yeşil uya şapkasını eliyle bastırı- inne ona doğru ilerledim. nlümü almak istercesine lümsedi: — Çok hodbinlik yaptım, Do- an bey. Sizi buraya kadar yor- — Bilâkis, Vapurda gelirken dinlenmek -âmkânını buldum. — dedim. Şiki âyetli bir sesle söylendi: — Bu rüzgâr sinirlerimi bozu- yor. 1 âletna- e işini bir e. güne EM mb İma . hafta içinde mü- alt bir zam: m bulur, buradaki (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: