Sahife 4 Yazan: Koca yılan, yavaş yavaş doğruldu ve ihtiyar körün başı hizasına kadar r bül e ar nal ke — Eşeklik etme, bu fırsatı bir daha bulamazsın! gn ilimden geldiği kadar sakin gö- rünmeğe çalışarak, barlodım. For belde ve son Piton! diye zaya ve e- beklemeğe 3 ) Python yılanlariyle dost bir zenci bakınca, kendi kendisiyle tt: e neticeye varamıyacaklardı. İş-| «— aptalmışım! Asil yine güneş ufukta Kayi duran bi et.» muştu, Belki de ağabeysi, elene, hıçkırar: ese. neşin doğduğunu bir daha gör- İlenin ne olduğunu sordu. Dik- miyecek ve şu bu fikrin |katine çarpan her teferruat tesiri altında e kıv-Jonu son derece ilgilendiriyor- ranıyor. Yarın (o delikanlının(du. En ufak bir nokta bile ü- zmn girecekler, ina uzun | midi yeniden uyanmasına ya imlek giydirecekler; | bir) sebebiyet yeiöri merasimden sonra 7a- min görme çıkarıp kafası- si göz yaşlarını zap- emi Kani, tereddütle Taştı. Bu haliyle 3 kn ii Bürde andaki haline yü! hayır ağlasın. Daha fazla sükün ur. EL yordamıyla yürüyerek ha- zine ile dolu mahut kasanın bulunduğu tarafa doğru iler- Basamakları dü ii : Ea 8 2 5s — Neler söyledin, Gilles? Sandy, cevap verdi: — Birini gördüğümü zanne! Ea fakat eski bir e NE ne yaklaştı; EE gren Gi yoklaya: “eller gü Hiçe #rkildi. Fkat daha dikkatll rinde âdeta coşkunluk vardı. alay Çeviren: Recai BİLGİN İhtiy: sözü dıktan sonra, Mi dği sevincin bahşettiği | taze vetle, hızlı hızlı yürüyerek dan uzaklaştı. XXV Yeni bir yılan büyücüsünün dünyaya gelişi Yazan: Robert Bruyez Asabiyetle ar diriyorlardı. faaliy: bunca gayret, bunca üzü, Pr mi olacaktı? Buradan mağlüp bir şekildi ayrıl caklardı? Yök oki i bir Gi kendilerini ulaştıracak lerinde m ip ucu yok! İşte bu eski etin Siler de ölen e bomboş. SEE tersine çevirdiler. Bir — Ceket kime ait acaba; bi- in musun? çengelli iğne dikkatlerini çek- laci) . Cebin astarı bununla tut- — Evet, maktul Ackerman'a | turu! — dedi. — Kaçakçı Miller| Gilles «on bir oklar- cl öyle söylemişti. ken ceketin alt kısmında par- Eskilikten yeşermiş me larına bir kâğıt hışırtısı - |sanay'nin ve Helene'in el te- | değer gibi oldu. Evet, kumaşın masları tında e kaypaklığı arasında bir kâğıt ğ i mevcut. Elini bir kere daba cebe E. dırdı. cep boş. Demek cep! bir şey yok? Belki de hayal... . İmişti, Bu eda Helene” pek Asabiyetle dedi ki: etti, Fakat acaba bu — Can m az e bir kıymet Wade 1951 —5 Almanyanın en harap şehri: KOLONYA oldu? Neden o kaldığımız. kısı Almanyan, mecmuala- tı in dolar bu dertten bir zaman Fakat baş- (Arkası sahife 7; sütun 6 da) Çeviren: o (Vâ-Nü) Helene bir tahmin ileri sür- dü. — İhtimal arasındadır. Nefsine itimat gelmişti. nunda bir şi astarla zafer edasi — Kâğı asiyle: buldum. — dedi. ama, San. âkin, genç kız, iş alâmeti gösteriyordu: en ufak ağını yak, Görelim meks ii sald stiran sanli çalışırız. daha onu süküna Işık keskin bei çabuk! (Arkası var) çe...