çın — Kenan bey... musunuz? Bu akşam efendim... Bir emriniz aikaliş da ARKADAŞY Yeni bir çalışma Birleşik Amerikanın devri başlarken | batı çorak bölgeleri Istanbul şehrinin elinden alınan bir hak geri verilmelidir ağzındaki sinemada değilmişsiniz. ona hain hain (Bir yıldız) ANKARA RADYOSU: Gömlekiş Kahır Yüzünden Lütuf Yazan: P, Wentworth Omuzları karanlıkta birbirine sür- tünüyordu. e Tri NE hali rahlı içindi duyar gibi ou eri a “Sule en onunla meşgul. Bundan dolayı pek Mn ld du. rarip- hâdiseler cereyan etti. Bu Tercüme eden: Vâ - Nü frika No, u yukarıya nasıl çıkartabil- dim, pimi ie ai zifiri ka- ik | ranlıktı. lama işitiliyordu. Sanki evi eg 7 emi Ellen yü: rüyemez halde olduğu için onu, kav- ramıştım. Ağlıyor, KENE Ah, Ju- ilen, pek feci bir v: çi Eleni yollamak mecburiyetin- | — er edi; e “Demek ki, Daha fazlasına Mapa mül | sokak kapısını açtığınız zaman, ara- il ei nızdan bir şeyin süzülüp geçtiğini yi hissettiniz? ma, ne oldu, ne m ahçe kapısı vuruldu. 'maduke' gi ina ie Mi dde, yim bayılır gi i ki mic nefer solu uyacak Ka- heyecanlanmıştı, Kısık bir sesle Şi çabuk konuşuyordu. Julien, onun koluna girdi Kadının titrediği- »! hissetti, Amabel devamla: — Evet. — İçeriye sığınmak istiyen bir ke- didir, doldur sendeler, şehirlerimizi, ve mesut refah Evet, gitti, Zavallıcık! Beni bi- rakmak iye Fakat bu dere- e in) 'yecal ,aahammülü yoktu. iş ie dının kolunu zil bing” pek büyük bir f: Iyi amma, o ln sizin yalnız başınıza kalmanız doğru değil. Hay- di geri dönelim, Sizi Mm ırakayım, Onlar memnuniyetle m ederler. Amabel: yüz İngiliz lirasını kazan- mam —dedi.— O ciheti unu- tuyorsunuz. — Pekâlâ... Öyleyse bırakın di yanınızda ben kalayım. sağ) um önün yatarım. Seslenirse: ei teessüfle: — m yok! mn ri Âlem gök imaer yö. yeti Mi ehemmi; yoktur, ie e ei mek vi, Eilen'in gitiğini söy- e mediler. — gen irde ihtimal eri ret ver Halbuki köyde. ene- ie i Ri ai var. Bu bak pek mü- büyütürler, nasıl dallanıp ME tasavvur oedemez- arp siniz. — Kimsenin haberi olmaz. aziyetlerine müesseselerin sarfedilecek, sonra bir iz kaynağı Zaten şirketlerden Abone bedeli Amabel, azıcık başını kaldırdı. Mi ii hareketi gördü ve mâ- Âlemin Li ini Sabine bala ” dedi, nd. devam et- Süküt içinde yürümekte ama çevirdi ve sordu: Köpeğinizi geri getirecek misi- inte) tereddütle: — Ge le fikrim yok. — bini Fakat, ln Madesinde şu mâna ye «Sebebini söylemek istemiyo- — oğla rağmen bir köpeğiniz ol- mek lâzım, Amabel, cevap ede Jullen Bir Kadınlar de üsülüyordu. e İnatçı ne| B. kadar garip! Konuşmak ei an susarlar, ti. orum, Jullen. Bu işin için- de b bir en ERİ ar, — Köpeğinizden mi bahsediyorsu- nuz? cek eğri fena olursa olsun a —diye sordu. pel Gene kadın kolumu-birdenbire çek-| mı saha, sulama sistemi sayesinde, yorya en verimli yeri oldu uzanan — Evet. Evvelâ, onun gidişi beni son derece şaşırttı. Bu hayvan, ya- nımdan ayrılmasını hiç istemezdi. Soj 'ütubetten Me kr Ocak yı ii yatmıya kat, eN İsi bahçeyle Karamık ham Mi AA dönmesini yeninin imi bo; . Sıcak tında kaçtı gitti. Jullen! Benim evim uradan kırk kilometre eki nlıyamıyorum, doğrusu, O kısa bi yi aran bu kadar bir mesai sie katetmesine maddeten imkân yok- tur, — Fakat her şeye rağmen, hayva- nın geri sale esini niçin istemediği- nizi izah etmediniz. ih edemiyorum o tehlikeye atmak fikrinde değilim. ulleme Buna rağmen yanınızda bir kö- —dedi, gır ağır yürü- e vardıkları zaman, Jul — İçeri girebilir DE sor- iyim du.— Şayet müsaade elen bazı | şeylere bakmak istiyor İ nazaran io Kal alitonyanın bahçeler ve bu sne Amabel kapıyı açtı. Küçük salona e Bunun üzerine Julien, izahat urada bir telefon vardı. ek kulübesi m ia Ve rl Halalarımın rr evvel bu mi . Ma- wn'un kocası bağa oldu- ni iz eabetlkçe o onu çağırmak için kullanır! Amal ra — Ben telefonu görmedim. —dedi. Biz buraya geldiğimiz zaman peki RA Üç sene evvel Geor- andık. — Ben telefonu görmedim. —diye tel ın un işgal ettiği odaya sile iie. Jullen: Mi RESERin yanınday: —e ri masası telefonu örtü yor. Odanın öteki tarafına gitti. a ani çekti. Hakikaten i Barla asılı bie telefon makinesi gözüktü. İşte! görü- n temizlenmesi icabedecektir. şu taraftadır. adam Brown bunları patlıyan bir şey zanneder. (Arkası var)