25 Aralık 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Aralık 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gg PE SÖZÜN GELİŞİ .. Taarruz dünyası! aten herşey «Sulh taarruzu» terkibi ortaya çıktığı zaman pe berbad olmuştu. Aralarında en ufak bir akrabalık bağı dahi bulunmadığı için asırlarca biribirlerinden wzak yaşayan, ancak giri gittiği zaman öbürü gelen «sulh» ve «taarruz» kelimeleri kolkola girdikten sonra her iktisadi harekete taarruz, her teşebbüse taarruz, her fikri İleri atılmaya taarruz isimi verildi, Yalnız güzellikle,“ uysallıkla, anlaşma ile gelen sulbu üzerine sal- dırar:.k ele geçirmek, iste'liğini zorla almak mantığının neticesi, Kimbilir, belki artık bu mantığın yaşadığı memleketlerde konışunun komşuyt ziyaretine de dostluk taarruzu adı verilmek- tedir, Çarşıdan öteberi almaya çıkan adam alışveriş taarruzuna girişmiş demektir. Yalağu girdikten sonra uyumaya çalışmak uykuya taarruz etmeğe rüyetlenmekten başka birşey değildir. Sokağa çıkmaya teşebbüs caddelere taarruz, ilmi bir eser hazırla” mak gayreti ilme taarruz, şiir yazmak şiire taarruzdur. Gerçi noksan bilgilerle hazırlanan bir eser hakikaten «ilme taarruz», şair ulmayan kimse tarafından yazılan şiir cidden «şiire taarruz» ve bu şiirlerin birşeye benzemediği herkesçe teslim | edildiği halde kalemi elder hırakmamak düpedüz eşiire devamlı taarruz» ismini alabilirse de buralarda da şu taarruz kelimesini kollanmamak iyidir. Zira, bir zaman devlet adamlarının bir türlü içinden çıka- madıkları herpte mütearrızın tarifi meselesine bu seler yalnız sulhta mütearrızın tarifi değil, komşu ziyaretinde, alışverişte, yolda, uykuda, nihayet ilimde, şiirde mütearrızın tarifi meseleleri ortaya çıkacak ve bizim eski bildiğimiz mânadaki taarruzlarm sonu gelip insanlık bakiki sulh ve süküna kavuştuğu zaman da dünya bir «taarruz dünyası» olmaktan kurtulamıyacaktır, , : Şevket Rado omar saros e NELER etBY-e Ana sütü hülâsası ! Cenubi Amerikada, Arjantinin mer- kesi olan Buenos Aires şehrinde ge- gende bir eczanenin camekânı önünde büyük bir kalabalık toplanmıştır, Ca- mekânda yalnız yuvarlak teneke kutu. İar ve biberanla süt emen bir çocuğun resmi vardı. Teneke kutularla çocuk resminin bu kadar merak ve .alâks uyandırmasına bayret edenler biras dikkat ettikten sonra bunun neden ileri geldiğini anlamışlardır: Teneke kutular içinde teksif edilmiş anne sütü bulunuyordu; resimdeki belberonun içi de bu sütle dolu idi! Küçük çocuklar için en İyi gıda an- n4 sütüdür, Fakat birçok annelerin sile tü ya kâfi değildir, yahud hiç yoktur. Busr mukabil & pek bol olar; hatti bu yüzden hastalanan kadınlar da vardır. İşte bu gibilerin Jüzümsuz| de bu mesele halledilmiztir. Ana & #ütlerini toplıyarak, topki nek süğü İhülâsasının büyük yağbet gibi, teksif edilmiş bir halde kutular İtahmin ediliyor. b iğine döldurmak ötedenberi alâka uyandıran biz mesele iGl, Buenas Ai si dü Dilencilerin gazetesi Budapeşlede 4 senedenberi neğriya-/ lere ald haberler bulunurdu. Büyük tanı tatil etmiş olan bir gazete yeni.) düğünlerde yeni evlilerin, yahud ana den çıkmağa başlamıştır. İlk nüsha-| babalarının tablatiarı, sadaka ver- i KUŞ BAKIŞI: 70 yaşında gençler Kadınlar kaç yaşına kadar Bu mesele genç sayılırlar?.. vakit vakit ortaya çıkar, hara- retli münakaşalara sebep Olur, İddia edildiğine göre bir zaman- lar kadınların gençlik devri pek kısa imiş. Son asırlarda medeni- yetin terakkisi ile beraber kadın- ların gençlik zamanı da uzamış... Orta çağlarda otuz yaşına gelen bir kadın artık gençliğini dol durmuş sayılırmış, Bir müddet sonra bu yaş kırka çikmiş. Şim- di elli yaşındaki kadınlar bile genç addediliyorlarmış. Bu iddiayı kabul etmeyenler diyorlar ki: «Kadınların gençliği için vâş mevzuu bahis olamaz. Bir kadın nüfusa kaydedildiği yaşta değil, gösterdiği yaştadır. Genç görünüyorsa, “İsterse 60 ya- şında olsun gençtir. Aksi takdir- de, 30 yaşında bile olsa genç sa- yılamaz.» Kadmlern yaş meselesi son zamanlarda Amerikada günün mevzuu olmuş, bu mevzu eira- fında hararetli münakaşalar ya- pılmasına başlanmıştır. Müna- kaşaya sebep orta çağda yelmiş yaşında hir kadına birçok erke gin âşık olduğuna, bu yüzden düellolar vukua geldiğine dair ele geçirilen vesikslardır. | Yetmiş yaşındaki genç kadın Ninon de Langlot adında “bir Fransızdır. Bu kadın 70 yaşında Mi) jiken erkekleri çıldırtacak derece-. dg) | ide güzelmiş, Âşıklar urasında evinin pencereleri altında birçok kanlı düvllolar olurmuş, Şövalye de Vallier adında, bir genç bu kadına o kadar tutul- muş ki, kendisini evine kabul et- İmediği için, bir akşam kapısının önünde yalın kılıç kadının âşıkı ve rakibi olan başka bir şövalye- vi beklerken birden bire önüne göreceği İNinon çıkmiş ve büyük bir ciddi-! yetle kendisine, öz oğlu olduğu- nu ifşa etmiş. O tarihte Nino-'* nun yaşı kaç olduğunu tahmin edersiniz”... 72. Ninona dair yapılan neşriyat FRANSIZ YESİNİN dan cihetinde ilk mevzilerin terkedilmesine o mecburiyet hasıl olmuş ve sakerlerimiz on beş kilometre geride bulunan ikinci mü- dafaa hattına çekilmişlerdi. Bu bat düşmanın bütün hücum- larına mukavemet ediyordu. İhtiyat Emenleri" 13 mayısta zayiata uğru- msş olan tümenleri takviye etmek İçin ateş hattına sürülmüşlerdi. ! Maamalih Sedan cenubunda te arruzlarını şarktan garba doğru tev- İcih eden mütearnz düşman kuvvet- Jeri Omicourt - cihetine doğru Ar- İdennes kanahm ve Mâziöres mın- takası m inik meğe muvaffak olmuşlardı. Sol ce- nahından tehdid edile ve merkezi yarılan 9 uncu Corap ordusu, ar- itik Meuse'de mukavemet edemiye- rek şimalden ve cenuptan geniş bir İcephede atılmış olan Fumay ve Meziğres'de bazı birlikeri ile tutuna- biliyordu. 15 mayısta müdafaa hattının bu iş ve Meyse terkedil Jenna noktası da sökü mehri bütün imtidadın mişti. Almanlar, nizam ve ni kaybeden Fransız birlikleri ara” İsına girerek havalara hâkim olan hava kuvvetlerinin devamlı ve Fasi- ilasız himayesi altında yarbe doğru İtaarruzlarını inkişaf ettiriyorlardı. | Bu suretle Fransiz muharebe ha İbnda Fransız zırhlı birlikleri bir iş İ göremiyorlar. ikinci ordu tarafın- dan Charleroinm O cenubile Ar- İgönne'un ilerisinde müdafaa edil- İmekte olan mıntaka arasında evvelâ 130, sonra da 70 kilometre uzunlu- ğunda bir gedik açılmıştı. O zama- ina kadar general Touchon'un ku- mandasında olup, ihtiyatla totulan Jaltıncı Fransız ordusu, gediği kapa- mağn memur edilmiş ise de filiyat- ta bu ordunun emrine verilmesi mukuarrer olan birlikler, harekete geçebilecek bir durumda bulunmu- İsorlardı. Alman hava küvvetleri, bütün güyretlerini bu mıntakaya giden İmünakalât yollarile şoselerinde tek- isif ettiği cihetle, yollar buralarda 'oturan Fransız ve Belçikalı halkın umumi bir muhacerete kalkışması yüzünden geçilmez bir vaziyete senüştür, Alelâcele Fransız kumundanlığı tarafından zırhlı birlikler, düşmanı Sambre ile Aisne arasında durdu. rabilmek için muharebe meydanına sevkedilmişlerdi. Fakat bu bizlik- ler, Alman zırhlı birlikleri önünde 'ya âciz bir vaziyete düşmüşler ve hut düşmunın bire karşı üç ve hattâ dört nisbetinde üstünlüğü önünde birkaç sant dayanmilardır. Bunlardan biri, obirinci zırhh Fransız tümeni 15 mayısta gediğin #ında «Dünyanın geçirdiği fevkalâde günler» dolayısile gazetenin tekrar in- tişara başladığı bildirilmektedir. Bu| gayele dilencilere mahsustur. Buda-| Peştenin Szarvas isminde çok tanınmış bir dileneisi tarafından neşredilmek- tedir, mekte eğmerd olup olmadıkları bildi-!Amerika kadınlarını son derece tam ortasında Fhilippeville üzerine rilirdi. Bunlardan başka dilencilerl# memnun etmiştir Yetenişini geç-|yürüyen bir Alman tümenini dur- mücadele edenler, bunları polise babeti miş kadınlardan bir kısmı kendi. |dutırağa uğraşırken yerinden renler hakkında da malümat bulu- burdu. Moskowada çikan gazeteden sonra Londrada 3 meşhur dilenei birleşerek! miş, ikinci Franaz zırhlı tümeni, 16 İm.şısta Oise köprüleri üzerinde t- kaç vazifesini görürken, kendi ha- lerini önün gibi genç addediyor-! larmiş! Yirminci asrın Iptidalarırda Mosko. | bir gazete neşretmeğe başlamışlardı. Yada da dilenciler bir gazete çıkarıyor- | Bundan sonr Pariste: «Bizim gazino» Bugün Fransada hakiki has) reket kabiliyeti ile gayri mütenasip lardı. Bu gazete yalnız dilencilere sar! talırdı. Gezetede Gilenelleri slükadar edecek şenliklere, crmiyetiere, düğün-' Güzel bir balık yakalayınca sevincinden İnsanların büyük sevinç karşısında birdenbire düşüp öldükleri çok gürül- müştür, Runun için meselâ kendisine Diyangoda büyük 'kramiye isabet! edenlere ekseriya bu güzel haber ufak| Ikramiyelerden başlanarak tedricen | bildirilir. 5 | Sevinçten ölenlere en ziyada büyük | İkramiye kazananlar, yahud biç bek: İemediği büyük bir mirasa kavuşanlar arasinda tesadüf edüirdi. Halbuki Avusturyada Ferdinand Zwicselberg İsminde bir balık avı merakım yedi » küle ağırlığında çok güzel bir alabalığı #anassananasanesesas massva, Eczacı Hasan beraet etti Benelerden beri ıtrıyat ve müstah- Yarat sahasında Avrupa! bir &ürette çalışarak kendin! ecnebi memleketler. de dahi takdirle tanıtan cezacı Ha- San'ın bir buçuk sene evvel Bahçeka- pıdaki depo ve fabrikasının yanma- “Bindan mütevelliğ ikinci ağır ceza mahkemesinde cereyan etmekte bu- inan muhakemesinin sona erdiği ve "masumiyetinin tezahürile beraet.etii- Bi memnuniyetle haber alınmıştır. © — Askerlerimize kışlık — | hediye Ankara 34 (AA) — Askerlerimize kışlık hediye olarak halkımız ta. fından yapılmakta olan teberrüler et- rafında bugün aldığımız haberler Er- surum vilâyeti halkı tarafından bu- güne kadar 1537 si yün fanile ve ka- zak olmak üzere 7081 parça yüzlü eş- ya verildiği, İsparta halkının da 3250 Parça eşya teberrü etmiş olduğunu © bildirmektedir. Artvlir merkezi ve Siray nahiye ha)s muz» İsminde bir dilenci gazetesi in şar etmişti, Nevyorkta dürneleri talik bir mecmua neşrederler, « düşüp öldü! yakalayınca sevincinden düşüp ölmüğ- tür Alabalığı nadir ve çök makbul bir balıktır, Ekseriyetde yüksek dağlardaki gölerde, şelâlelerde bulunur. Zwlese)-| berg bu balıktan avlamak için bir gün ilerde dağa çıkmış, saatlerer ramişlır, Fakat bir türlü bir balik ya» kalayamamıştır. Çök cani sıkılmış bir halde iken birdenbire, simdiye kadar görülmemiş bir boyda mükemmel bir Alabalığı yakalayınei büyük heyecana kapmış ve düşüp ölmüştür! Hastalar taksilerle nakledilmiyecek Kendi hesabina hastanelerde teda- vi altına alınacak hastalarm nakli in şimdiye kadar taksi otomobille rinden istifade ediliyordu. Belediye Sihhiye müdürlüğü taksi otomobilleri- le basta naklinin. mahzurunu görmüş, bunlar için bir hususi hasta nakliye Otomobili tahsis etmiştir. Tophanede- ki merkezinde bulunacak bu otomobi- Je telefonla müracaat edilince, taksiye verilecek Ücret mukabilinde, hastanın arru ettiği yerden istenilen yere nakli mümkün olaraktır. Hataya giden mebuslarımız İskenderun (Akşam) — Gazian- tebin kurtuluşu münasebetile yapıla cuk törene iştirak — etmek üzere An- karadan gelen o Ankara mebusu Falih Rıfkı Atay, Gümüşhane me- busu « Edip Servet, Ordu mebusu Hamdi, Gaziantep o mebusu Bekir Kaleli, ve Abdurrahman Melek bu münasebetle Hatay'ı da riysret et- İskenderunda yatta 70 yaşında genç var mıdır bir cepheye dağıtılmıştır. Bu tör OL N men, İ8 mayısta düşman Saint - ilmiyoruz, Fakat sâhnede De) Csentinii tebdidi etiği zaman -bu değil iki yetmişlik genç vardır: şekri kemal ika (ki bir peyrek Cecil Sorel ve Mistinguette! gösteremiyecekti. Yalnız birkaç gün evvel kurulmuş olan dördüncü Fransız zirhi tümeni, nlelâcele Monteornet o hattına o sevkedilerek iki gün dayanmağa ve fasılasız bir sürette gerbe doğru ilerlemeğe de- vam eden düşman motörlü kolları- | Günün Ansiklopedi | Bingazi Harbin en mühim safhaları bizim eski Bingazi topraklarına intikal ©t- miştir. | Biz bu hayaliye Berka da derdik. Misir kıtasını garbe doğru geçtikte sonra. deniz istikametinde dirsek gibi uzanan bu topraklar, vekile Yanan Araba parçalandı, şoför ia kkatini 1bet. şi, > muhacirlerinin dikkatini celbetmiş ağır yaralandı Bir otomobil uçuruma düştü Burada hayli büvük şehirler kurul-| muştu; kesif nüfus yaşamıştı. Şimdi 5 a“ i 0 şehirlerin ancak harabeleri mevcut.) , göfür Halil isminde birinin idare- tur, Mevcud şehirlerin en mühimmi side bulunan taksi, dün Cihangir ci- Bingazidir ki merkez vazifesini görür.) azında bir apartıman yanında ma- nevra yapmakla iken; bir aralık ma- Berka'nın sahilleri 880 kilometredir. kineye ârız olan bir sakatlık dolayısi- Memleket ednüben Sahrayı Kebirelje otomubil on beş metre kadar de- döğrü hayli uzanırsa da işe yarar ki-| yinlikteki uçurum bir yere yuvarlan- sımları ancak sahile yakın olan taraf-| mış ve parça parça olarak kullanıla" lardır. Dahilde yalnız bazı yerlerinde miyacak bir hale gelmiştir. Vele gibi vahalars raslanır, Şoför Hall), kaburga kemikleri par- Geniş bir - dirsek — halinde denize) çalandığı gibi birçok . yerlerinden uzanan kısmi hayli yüksektir; dağlık| ağır surette yaralanmıştır. İşe el ko- bir yerdir. Bu dağların sahile doğru| yan rabıta, hayatı tehlikede olan ş0- olan etekleri #arpça ise de iç tarafa| förü Beyoğlu hastanesine kaldırmıştır. nasir etekleri sathı mall şeklinde , a a > e ilerler. Bu dağlardan bircok mg İskenderunda bir şehir ler, sular akar, Her tarafta mütenevvi klübü açıldı İskenderun (Akşam) — İsken- çahlar, ormanlar vardır, Bi rik ayle Balriser en one | dark bü Sai eN) anıl yerlerile rekabete girişebilir. Kü mümtaz ve kalabalık üsat Tesmi Yerli ahali Araplar ve Berberilerdir. |bir kütle huzurile yapılmıştır. Gece Hepsi arapça konuşurlar. Dört kabile. |klüp tarafından bir sunre overik ye ayrılmışlardır. Ekserisi bederidir.| miştir. beklen Merkep, koyun, Keçi, MĞIFİ fatanbul erkek mektepleri futbol dg heyeti başkanlığından: Berka Yunanlılardan İskendere, on-| 25 ikincikânsn çarşamba günü Be lardan Misirlilara, derken Romalılara, | #iktaş Şeref stadında yapılacak maç- hirletin 21 inel senesinde Araplara, bir) lar: aralık Tunus emirlerine, nihayet! o Yilee Ülkü - Pertevniyal 1. Sest 14, harbi nasıl kaybetti? 15 mayısta müdafaa hattının esas noktası da söküldü, Meuse boyu tamamen terkedildi Fransız zırhlı birlik. leri iş göremiyordu, Almanlar denize doğru ilerlemeğe başlamışlardı —— nın çerilerinde kargaşalık çıkarma: | ğa muvaffak olabilecekti, I Filiyatta gedik kapatılmamış ve! Alman ordularının denize doğru yürüyüşüne geniş bir açık kapı bıra- kılmıştır. Almanların denize doğru, hücumu 14 ve 15 mayısta şiddetle tazvik edilen 7 nci Fransız ordusu, An verse çekilmeğe muztar kalmıştı. İngiliz tümenlerile birinci Fransız ordusuna cepheden yapılan şiddet bir hücum, bidayette durdurulmı tu. Fakat Mevse ordusunun ricati den açıkta kalan birinci Fransiz or- dusu, 15 mayısta İngiliz tümenlerile beraber, müdafaa hattını Charleori kanalı üzerinde geriye almaştı. $imalde o Zelande'a çıkarılmış olan kuvvetlerin vaziyeti, Almanla- rın Beveland adasına şiddetli bir yü» | rüyüşünden dolayı, vahim bir vi baya girmişti 16 mayısta Alı | sn zırhlı arabaların himayesinde! yaptıkları şiddetli hücumlar, İngiliz ordununu o Blanehard ordusundan! ayırmak tehlikesini doğurdu, Maki- neli Fransiz tümenleri birçok defa- lâr eski vaziyeti tesir etmişlerdir. « Charleroi'ya kadar uzayan Charleroi - Anvers cephesi dayanıyor Umümiyet itibarile Arivers'den cephe dayanıyor. Şiddetli bir surette tazyik edilen birlikler, metodik bir plân dairesinde muzafferane çarpısarak geri gekiliyorlar. 17 mayısta şimal ordular gtupu, mevzilerini terkede- rek Maubeüge - Mont - Alort hat tna (yerleşti. Müttefikler | Maw- beuge'de Fransız hududu. üzerinde yerleştikleri o noktada (o dokusuncu Fransız otdusile temas ve irtibatlar rını muhafaza ediyorlar, Maamafih kuvvetierimiz, çok yorgun ve uğ dıklacı zayiat da ciddi bulunuyordu. Alsan'da ve Alpler'de, müstahkem muntakadin kuvvet almakta olsn Fransız kumandanlığının ayesi var: Gediğin genişletilmesine, AÂr- gonne ile Montmedy arasındaki müstahkem cephenin aşılmasına mâ- ni olmak ve Aisne ile şimalde ordular arasında temas ve irtibat inde ederek cephenin devamlılığını temir. etmek için Aisne ile Mewse aramnda ikinci ordunun mihverini muhkem bir surette tütmtük. Fakat Almanların garbe ilerleyişi o kadar süratl olmuştur ki, general Touchon'un emrine verilmiş olan tümenler, Alsn; - Aillette Üzerinde Oise - de - Guise'e kadar vzatmak- tan başka bir şey yapamamışlardır. Mütaamz düşman, bütün zehh taarruzlarını gediğe ve denize doğ- ru sürdüğü cihetle, cenuba karş yanlarmı piyade birliklerile setret- mekle iktifa ediyordu. 18 mayısta Ribemoni ve d'Örigny -« Mont ei- varındı Oise nehrini geçmiş ve Perronns ile Amiens'e doğru yürü. müştür, Saint < Ouertin 18 mayısta zapte- ilmiş, ve o gün akşamı niens şehri, büyük bir tehdid altında kak Eniştar. Bu cüretki ne manevranın bürig tehlikesi şu 400 kilometre uzum luğunda bi: cenahı müttefiklerin darbelerine maruz bırakmak... İlk muharebelerin cereyan ettiği sahayı ve Meuse nehri sahillerini gösterir harita Bir Türk Pa riste türkçe imtihanında orta not aldı! “Efendi,, nereden gelir ? Bu kelimenin türkçede mukabili nedir ? Almanların Paris! işgali sıralarında Paristen Fransanın istilâ edilmeyen yerlerine giden Pransadaki talebemiz- Gen bir grup daha şehrimize gelmiş- lerdir. Bu gençler, Pariste muhtelif ilim sahalarında o İhtisaslarını yap- maşlardır. Fransız omütarekesinden öorra tekrar Parise dönmüşler ve im- Hhanlarını vermeğe muvaffak olmuş- lardır, Gençlerimiz içinde doktora imtıhan- larını muvaffakıyetle verenler vardır, Burada yüksek mekteplerimizden bi- Finaen pek iyi derecede diploma alan bir gencimiz de Fransada doktorasını yapmak üzere Purise gitmişti. Diğer arkadaşlarile beraber İşgalden sonra tekrar Parise dönen bu genç, dokto- tasin; muvaflakıyetle vermiştir. An- cak doktor olabilmesi için fransızca- imtihan dan başka bir dilden daha vermesj lâzım gelimişli başka ecnebi dül bil: türkçeden imtihana (tai mensup bulunduğu fakülte bu imti- daha parlak bi, waffakiyet kazülde cağını Ürüd sisten hayal sukutuna uğramıştır: > Evvelâ kendisine Akşam'ın bir nüs- hası verilerek buradak! Talebe, bitirdikten sonra müsleşrik Franaş profesörü, «efendi, tabirinin nereden geldiğini sormuştur. Hiç ümid etmedi. £i bir sual karşısında kalan gericin sükütia mukabele ettiğini gören prö- fesör, bu kelimenin peldi- Eini söylemiş ve sefendisnin türkçe- dekl mukabilini sormuştur. Bu sual karşısında da âciz kalan gi prolesörden (türkçede © eçelebi «efendi» mukabili olduğunu ve «çele- bisnlin de «çalabıdan geldiğini öğrene miştir. Bu suretle «Çelebinin «Allaha merbut halük bir adam» Hi geldiğini gören genç Imtihan salo! ,| dan çıkmış ve makalenin tercümesi. de gösterdiği muvaffakıyetten dolayı Netisode almıştır. kı da. 122 parça yürlü ve pamuklu Tri ei dg rg “eşyn ile 188 çift çorap ve 131 çift yün eldiven vermişlerdir. hanı kabul etmiştir. Pransızcadan ver» | Türk genekila iranszea diği imtihanda pek. yüksek derecede | derslerinden aldığı notlar (pek Iyi). dot alan genç, » türkçe“ imtihanda türkes sotu da, (orta) olmuştur, işlerdir. bir gece; Trablusgarp ocağına, ondanda Os-; hakem: B. Ulğz. kaldıktar. sonr otomobillerle Ans! manlılara geçti, Trablus harbinde bu-| İstiklâl L. - Şişi Terakki L enaz! ukyaya gitmişlerdir.» İsasıni İtalyanlar aldı. ş 14.30, hakem: B. Uluğ.

Bu sayıdan diğer sayfalar: