>>> >>. 2224 ( va W ari m GL Pİ eza PE A VERİ İŞE amal AKŞAM 23 Eylti 1949 Dün Geceki ve Bu Sabahiki Elfaberler Macarlara atfedilen mezalim Peşte makamati Rumen iddialarini tekzip ediyorlar e .” N Bükreş gazeteleri şiddetli hücumlarda bulunuyorlar ğin Bükreş 22 (AA) — Rumen Başve- kkleti tebliğ ediyor: İşgal edilen erazide vukun geldiği Kaydolunan focayi ve intikam hare- ketleri, henüz kontrol edilmemiştir. Kikârı umumiye, bunların tahkikini sökün içinde beklemelidir. Hükümet, bu vahim düra ile çok yakmdan meş- guldür ve hudutlar dişmda kalmış olan Rümenlerin bayat, sökün, mal, hürriyet ve şerefinin muhafazası için | bütün gayretleri sarfetmektedir. | Budapeşte 22 (A.A) — “Yarı resmi! bir membadsn bildiriliyor: Salâhiyettar Macar makamları, Ro- manayada kalan Macarlara yeniden gu elheti ihtar eimekledir ki, Masaj hükümeti ve Macar ordusu bu Macar- Yarın mukadderatını dikkatle tatip eimektedir. Binaenaleyh bu Macarla- Min karkmaları işin hişbir sebep yok- tur Macar hükümeti, Rumen hükümeti tarafından resmen kendisine bildiri- Yen bütün hidiseleri derhal tedkik et- rilgtir. Bu müşabade, diplomatik yol- 1 Rumen hükümetine bildizlimiştir. Rumen basınının gürültücü hattı hereketi, hiçbir esasa istinad etme- mektedir. Eğer Romenra, gürültü ve tehdit Ye Macaristandan Dir şeyler alabilrersğini yannediyorsa, acı suref- te aldanacaktır. Bükreş 22 (AA) — Reuter ajansı bildiriyor: Rumen basınının. «İşgal edilen Transilranyada Macar mezali- mis olarak tavsif ettiği hâdiseler hak- kind. Romanyarın Mihver müracaat etrrest muhtemeldir. Curentul gasetesi diyor ki: «Macarlsr, diğer milletleri dare edecek kadar meder! değillerdir. Romanya Üniversiteleri, B. Van Rib- bentrop'e şimdiden protesto telgraf. ları göndermişlerdir.» Ourentul gazetesi, bu vukunttan Mucara hükümetinin tamamile mesul bulunduğunu söylemektedir. Diğer taraflan, Bükreşteri bam mahfiller, etdd! bir kavan çıkaisa, Mihver devletlerinin her iki memleke- 8 de işgal için bunu bir bahane telâk- Kİ etmelerinden korkmaktadır, İngiltereve satılan İzmir üzümleri —— Borsada 20,5 ile 35 arasında satıldı İzmir 22 (A.A.) — Dün borsa da incir ve üzüm mahsulleri Üzeri he İyi muamele olmuştur. İngiltere nin alacağı beş bin ton üzüm muh- Ullacmaymmz göre, 20.5 dan ga kadar satılmıştır. İncir fiatlerinde Diğer taraftan idaresi de şaraplık üzüm satın almak üze re memurların Üzüm muıntakalarına göndermiştir. inkişaf vardır. | Pe? Amerika İlp Ingiltere arasında müzakere Siir. aklın ifrazatı olabilir, fakat Amerikanin İngiltereye fazla malzeme ve muaz- zam fayyareler verecek desi Londra 22 (A A.) — Amerika Hariciye Nazım Cordel Hull, Lord Uothian ve Casey arasında cereyan eden ve henüz mahiyeti meçhul bu- hunan müzakereler İngiliz elkân umumiyesinin nazarı dikketini cel- betmektedir. Amerikanın, İngilte- İreye verdiği 50 destroyetden maa- da fazla malzemesini ve uçan kale dedikleri 3000 mil katedebilecek muazzam tayyarelerinden vereceği kuvvetle tahmin edilmektedir. Kışın karlı havalarda Kanadada» ki İngiliz tayyarecilerin Amerikada antrenman yapmalarına müsaade edilmiştir. Bütün bu ahval bilhassa Amerika efkân umumiyesinin han- tarafa meyletmekte olduğuna vvetki Bir işarettir. Dört yangın e Üçü süratle söndürüldü, dördüncüsü sekiz Sabahaddin Ali ile şiire dair bir görüşme Kafiye meselesine Belediye Reisini teb- ifrazat haşka ifragat başkadır rik etiler gelince, edebiyatta Bez Röleler man bei yer tutmuş büyük şiirlerin dei Bini inizi melik çoğu kafiyesizdir e 5 Sü m Belediye reisi — İzmir re e den harekele geç- miş bulunuyorlar. Piktacılar bu df- razatı meoclesile meşgul, Aklın #f- razatlle vücudün Yrazatı biribirine karıştırınşor ve heyhat! Gir, gir 5, Sabuhaddin AK tında yer tutmuş büyük güslerden) çoğunda (kafiye yoktur. Ne Ho- möre'de ne Dan- tenin Kp- meğisinde kafi- yeye oTaslanır.i Eehillerin bütün Bir. Yeme gelince, vikre b'le hacet gör- olalıdan beri yanyann gelmeğiği şey-İ müyorum. Eski ve bilhnasa yeni şair- saat sürdü İzmir 22 (AA) — Evvelisi gün üçü Seferihisarda ve biri Ke- malpaşada olmak Üzere dört yangın olmuştur. Yanşınlardan biri Seferi- rm Doğanbey mintakasında kö- mür yapmak için yapılan ocaktan çıkmış ve yarım sanite söndürül- müştür. İkinci yanın da gene Sefe- rihisarın Alankiri mevkiinde çıkmış civardan gelen halk tarafından sön- dürülmüştür. Bu sahada 150 pala- mut ağacı yanmıştır. Üçüncü yan- gın da Ulamış köyü civarında çık- Miş ve yetişen balkın gayretile bas- arlmiştr. Burada hasar azdır. Kemulpaşa kazasndaki yangın ise Domüzdere mevkiinde Devlet ormanında çıkmıştır. Sekiz saat sü- ren bu yangın öylülerin yardı- mile söndürülmüştür. Çam, pırar, meşe gibi ağaçlar bulunan bu saha- daki zarar miktar keti surette he- nüz tesbit edilmiş değildir. Roma büyük elçimiz Roma büyük elçimiz B. Hüseyin Ragıp, dün sabahki ekspresle me- zunen gelmiştir. Elçi, Ankaraya gi- derek hi etle temastan sonra Romaya dönecektir. Bir kadın cebren kaçirıl- dığını iddia ediyor Üsküdarda oturan Nerlman isminde bir kadın, içinde Hüsnü ve Hayri ad- larında iki erkek bulunan bir otomo- bil, Üsküdardan süratle Çengelköy tarafına doğru giderken feryad ve 1s- timdad etmeğe başlamış, bunu duyan sabıta memurları da diğer bir otimo- bille bunları takib edip Çengelköye yakin bir yerde yakalamata muvaf- fak olmuşlardır. Nerimanın yanında yaşlarmda kın bulunmaktadır. Neriman, Kendisinin cebren kaçırı- dağını, diğer iki erkek ise rizasile gel- dlğini iddia etmektedirler. Üsküdar adliyesi tabkikatını bugün İkmal edecektir. 'Tefrika No, 107 Nakleden: (VA - Nü) — Susun... » dedi, - Haydi yal) Genç kız, bu ses üzerine kendine leh baradan çabuk git... Ben Ka-içeldi. smpaşaya gelirim... Aman yarabbil... Masume hanım » — Ne zaman? efendiyi, meraklı bir hizmetçi gibi — Meselâ bu akşam saat on bir-| kap: önünde lâf dinllerken mi ya- de... kalayacaklar?... Damarlarında bir — Sakın sakın... Evimi biliyor-İisyan kabardı. Kaçarcanna oradan lar... Bilik Emine geçen gün eve |uzaklaştı. Küçük salona girdi Bir bir rengi bozuk herif getirmiş... çeyrek kadar vakit geçti. Genç kız Sözde müşteri diye... Herif, Bill |kendine anenk ondan sonra gelebil- ğa bir sürü sualler sormuş... Mide-İdi. mi bulandırdı.., Karı da korkarım) Zilin çalındığını iki kere daha gevezelik etmiş kârsta... Şamanlişitti. . S5 Sonra bulunduğu odanın kapısı Esrarlı Yüzük a sivil polis olacak... Tabii Billık da sefirleri Kasımpaşadaki eve kabul edecek değil a... Onun da müşte- rileri bu rengi bozuklar... İlapınm arkasında o Masume ha- zal yaprağı gibi titriyordu. Bu söz“ leri babasna nasıl söyliyebildikleri- me aklı ermiyordu. Ne küstahlıktı bu. Bu yabancı adam buna nasl cesaret edebiliyordu... Şaşılacak seydi şüphesiz... Evin kapı zili çalındı. vuruldu. Bir hizmetçi eşikte bebrdi. fendi, yemekte üç misa- fir bulunduğunu haber veriyor... — Naml?... - dedi. Az daha: *— Ah, babamla yalnız kalma- m öyle İstiyorum ki..3 diyecek- ti. Lâkin hizmetçinin yanında dü; şöncesini ortaya vurmadı, — Misafirler kim? - diye sordu. — Eski Nafia Nazır (***) bey... Temyiz o mahkemesi © azâasından ler arasında yuvarlanıp gidiyor... ... Şairler verin- Biliz ya, biraz da yentlerle görüşelim, | bsişlerdir. gençlere suallerimizi soralım, gerek şiirleri, görek sanat telikkileri hakkın -| sorgum ki birçok kimseler yeni gilc- | Caret gemilerle beraber tl gün içinde | da ya kendilerinden, yahut kendle- rine yakın olanlardan alasapımız ma- Yümatia kari vaziyetinde bulunanları tenvir ekmeğe dedik ve böyle düşündüğümüz sirada karşımıza çıkan, eski ve yeni neslin müştere- Ken beğendiği ve eskiden ziyade ye- niye yakın genç hikâyeci Sabubaddin Al ile müzababeye oturduk. Babahâddin Al eşlir Mrazattır» Bö- sünün yanlış anlaşılmasına kızmış; — İftazat, insan elbarlarınm her plehileceğin» göre, şiir de aklın bir İfraz Gabile" KAİ) “Be eeiplez bunu daha galiz bir mânada almayı tereih ediyorlar, Oldukça müstamel bir lügatteki cehlin bozuk niyellilere derhal ham cihazı ihracatını ha- tırlatması dikkate değer. Eğer eştir) Hragatır» denmiş olsaydı bunun akla gelmesi mümkün olabilirdi. İfra- rat başka, ifragat başkadır. — Peki, dedim, İfrarat, Hragat ma- selesini bir tarafa bırakalım. Dilelle- rimiz bu mesele üzerinde meşgul cl- makta gecikmiyeceklerdir. Benin için siir nedir?” — Şiir bence bir ifade tarrıdır. Ânl heyecanların Madesidir. Tarif edilebileceğin! eannetmiyorum. — Yeni şiirler niçin kefiyesiz ve ve- rinsizğir? Paraşütçülerimiz Antepte Antpe 22 — Dün şehrimize ge- len Hava Kurumu tayyarecileri bu sabah on binlerce halkın huzurun- da paraşüt atlayışlarını muvaffaki- yetle yaptılar. Harsretli mutukler söylenmiştir. Halk, havacılarımızı ve burada muvaffakiyetli iki atlayış yapan ha- vacı iki kızımızı, Edibe ve Muzaf- feri, ve onların yiğit arkadaşlarını candan selâmlamışlardır. Bir de & kuzeniniz l fendiye söyleyin... Ye- mekte bulunamıyacağım... Ben ay- ri yiyeceğim... Misafirlere de biraz rahatsiz olduğunu söylersiniz... Hizmetçi: — Baş üstüne! - diyerek wzak- laştı.. İki dakika sonra, Raif bey kım- nın yanına geldi. Masume babasını görünce yerindein kalktı. Koşarak kendini onun kucağına attı. Boynu- na sayıldı, Erkek, kızının titrediğini hissediyordu. — Yavrım... Ne olayorsun? — Babacığım... Ah, bilseniz... Size söyliyecek o kadar çök şeyle. rim var ki... Başbaşa O kalmamızı ne kadar istiyordum... — Ahbaplarımı davet ettiğime mi kızıyorsun, evlâdım... Fakat iş) icabı, kızım... Yemekten sonra bu| ahbeplarımla konuşacağım... — Peki, Etem? — Etem mi? tü yok... — Bikyorsunuz: Rana kur yapı- yor... — Ne olur? — Babacığım... Herhalde bizi Onun ekemmiye- svlenmiş görmek istediğinizi söyle- — Ya şiirde mantık ve mâna? Bil!- erde bunlerın olmadığından şikâyet- çidirler, — Bilâksydü şart her şiirde ken- dine göre bir mantık ve mina var- dır, -Mücerred şekilde bir şüri yaz- mak istemiş olmak dahi dimafın mantıklı ve mânalı olan bir faaliye- “inin netleesidir. Yeni şiirlerde mina ve mantik vardır. Yalmz şiir barice aksettirdiğimiz bir Ifade olduğuna güre eğer şair bunların kendi içinde. ki tehassüsler olduğunu söylerse, ikt iç kelime içinde, nadir mantıksızlik- lardan birin! yapmış olur. Şair hiç ci- mazsa Iki Kişinin arlıyabileceği cins- ten bir hisse tereüman olmalıdır ki sosyal bir iş yapmış olsun! — Necip Fazıl Kısakürek, ben şiir ve sanatta henüz gençler diye bir zümre tanımıyorum, diyo. Halbuki gençler de «biz varız!» iddlasındadır- Jar. Hangisi doğru acaba? Sabahaddir Al güldü: — Nerip Füzılın lddlası doğrudur, ded!, Çünkü burnu iddia eden büyük şatrin, değil her hangi bir zümrenin mevcudiyetini, kendinden başka her) hangi bit şekilde mahlükat, hattâ ne- batat ve camdatın mevcudiyetini bile kabul edebileceğinden Mer Ş.K, Sovyet - Rumen hududun- da çarpışmalar oldmadı ükreş 22 (AA) — Rador ejansı bildiriyor: Sovzet - Rumen hududunda sözde asker çazpışmaları olduğu hakkında yabancı radyuların verdiği haberler, kati surette tekzip edilmertedir. Sovyetler Birliği hükümetinin Soy- yetlere komşu Moldav mıntaknlarının silâhtan tecrid edilmesini talep elti- gine dale ayni membalar tarafından yayılan şayinlar da tekzip olunmak- tadır, meyi için? — Kalbimin başkasında olduğu- nu pekâlâ biliyorsunuz... — Hayriden mi bahsediyorsun)... Vah vah... Raifin yüzünü bir hüzün kapla- dı. Kızını kendinden uzaklaştırdı. Odada bir iki kere aşağı yukarı! dolaştı, Masume, şu esnada çok! kederli, üzüntülü olmasına rağmen | babasına iftiharla baktı, Koyu renk elbisesi içinde ne biçimli erkekti! bu... Doğrumu Maswme böyle ba- e olduğu için gurur duymak: taydı. Baba da durarak kızına baktı. — İzdivaç mevzuubahs değil... lir förtten de korktuğunu söyliye- Kız: — Flört mü?... - diye Isyan et- ti. - Annemi mezara koyduktan iki ay sonra?... Raif, — sabırsizlandığını medi. gizliye- — Cani, yavrum... İşi izam et- me... Gizli fikirlerim olduğuna ni. gin hükmediyorsun?..? Etem, ak- rab.mızdandır, geldi... İki dostum Reisicümhur Fuar dolayisile İzmir ISMET İNÖNÜ amk m Alman tebliği Denizaltılarin bir çok ticaret vapurlari batirdiği bildiriliyor Berlin 22 (AA) — Alman Başku- mandanlığ: tebliği: Deniz yüzbaşısı Behepke'nin emrin- deki denizala cemnn 61300 ton bac- minde sekiz düşman batırmıştar. Diğer denizaltılar başkaca ceman 35700 tonluk sekiz düşman ti-. Her zaman eskilerie konuşacak de-)| 5/7 eiirlerile şatetiklerini kabal ettir-| caret gemisinin batırıldığını baber vermişlerdir. Denizallılarımız, dün batırıldıkları hiber verilen düşmün ti- 116,600 tonluk gemi batırmışlardır. Düşmanın deniyaltlara karşı zenşin müdafaa vasıtalarma sahip bulundu- ğu mıntakalarda hatbin baprdanberi ilk defa olarak bu Pakama varılmıştır. İngiltereye karşı mukabelebiimizi!. lere dün yeniden devam &t iştir. Londra tekrar hüsumların baş'ıca he- deni olmuştur. Gece ve gündüz, şeh- rin Üzerinde bulunan ve Thâmcs neh- Fİ böyunca asket ve askerlik bakımın- dan ehemmiyeti haiz hedefler fzerin: muvsffakıyetle bombalar atılmıştır. Pransız ve Belç'ka sahilleri bayurca yapılan barı uçuşlar müstemma, düş- manın Alman topraklarını sşmsk te- şebbüsleri ekim kalmıştır. Atılan bombalar askeri hedeflere hasar yap- mamışlır. Düşman iki tayyatesini kajbelmiştir. Alman tayyarslerinden ikisi üslerine dönmemiştir. Balkan tesanürlü Yugoslav Ticaret naziri- nın Selânikte beyanati Atina 22 (A.A) — On Beşinci beynelmilel Selânik fuarı merasimle açılmış, merasimde resmi şahsiyet | ler, fuara iştirak eden Türkiye, Al- kazanmışlardır. manya, Bulgaristan ve Yugoslavya heyetleri hazır bulunmuştur. Atina 22 (A.A.) — D.N.B. bil- diriyor: Yugoslav Ticaret Nazırı B. Andres Selânikte matbuat mümes- sillerine beyanatta bulunarak, Bal- kan memleketlerinin her zamandan fazla sulh içinde işbirliği yapmak istediklerini ve müşterek bir tesa- »ütle siyast ve iktisadi istiklâllerini korumak için birleşik bulunan Yu- goslavya ile Yunanistan arasındaki münasebetlerde hiçbir değişiklik ol- madığını söylemşitir. da vardı? Yemeğe çağırdım, çün- kü konuşmam icap ediyordu. Şa- yet bu hareketi annenin hatırasına hürmetizilik sayarsan, demek ba- yatta noktai nazarlarıtızda birinci defa ayrılma hasıl oluyor. Çanı sikilmiş gibi konuşuyordu. Daha sofuk bir ifadeyle şöyle dedi: — Şayet yemeğe gelmezsen ba- na ders vermek istediğine hükme- deceğim... Doğrusu bunu da hoş görmiyeceğim... i Marume bir saniye düşündü. — Baba... - dedi. - Bu zatlar ne zaman gidecek?... Tekrarlıyorum: Size söyliyecek çok şeyler var... Beni bu akşam dinliyebilir misiniz? | X' Raif beyin yüzünde büyük bir endişe belirdi. — Hayır, çıkmak mecburiyetin- Sa leyim... Konuşamayız... Kızı, adeta haykırdı: — Ah, baba... Gitmeyin... Kor- kuyorum... — Korkuyor musun... Ve Masumeye doğru heyecanla yürüdü. — Gitmeyin... Rica ederim... Gitmeyin... Erkek udeta hüşünetle: (Arkası var) ticaret gemisi) Kısa mülâkatlar Bir Japon bizi nasıl tenkid ediyor? Japon Domei ajansinin mli- messili bay Oya'ya: — Türkiyede dikkatinize en fazla ne çarptı? - diye ser- dum. Gicenmiyeceğimize dair te- minat aldıktan sonra, meslek- taşımız, şu samimi fikrini sö7- ledi: — Avrupalılaşmağı vardırıy MUZ, ifrata Fierre Loti'vari bir şairin minden ayni mütaldayı duyar sak keza istihfafla omuz silke- riz... (Çünkü zihniyeti uyuştur rücudur!) Lâkin Japonlar, milli siyetler kaybetmeden kültürünü benimsemeği dikleri için onlann münevver bir mümessili tarafından. sarf edilen bu cümle düşündürücü değil midir? Hele Avrupuileşalim diye be- ton ve kübik binalara zevkimi. zi tikiştirmak hümmasile yandı ğumız ve milli motifleri kâmilen ihmal ettiğimiz şu devirde... Karpuz sergili kârlar mey- zil hüsüsiyetleri kaldırmak gay retini gösterdiğimiz bir wa. husu- garp de... Yürük Çelebi Sıhhiye Vekili İstanbulda Dün şehrimize geldiğini yazdığımız. Sıhhiye Vekili Dr. B. Hulüsi Alara$ bugün şehrimizde bulunan ve Sıhhive Vektilerine bağlı ölan müesseselerin bir kısmını gezecek ve bazı tedieklerde bulunacaktır. B. Hulüsi Alataş bulda bir hafta kadar kalacaktir. Şüpheli bir yangın Dün gece Üsküdarda şüpheli bir yangm olmuşlar. Debbaylar mahalle“ sinde oturan şoför Masanın eviniz bağdadileri arasına her asılan mıştır. Zabıta tahkikat yaprkaktadır. Köy enstitüleri projesi müsabakasında kazanan mimarlar Ankara 22 (Telefonla) — Savaş” tepe ve Arifiyede yaptırılacak köy enstitüleri plânlarının avan projesi ve plânları müsabakasına girenler“ den Savaştepe için birinci çıkmesış” tir. Mimar Tal uğ ihsan Ünal gut ikinci, Tahrir Tuğ da üçün: ikinciler 1000, üçüncü ve dördün eülera de 150 şer lira verilecektir. © 58 numaralı vapurun dümen zinciri kırıldı Şirketi Hayriyenin 58 numaralı poru dün Boğazdan İstanbula iner” ken Bebek açıklarında dümen zinelr kırmış ve vapur deniz arasında mıştır. Bu sırada yolcular telâşa düş” müşlerse de biraz sonm Boğazdan g0“ Jen 66 numaralı vapur, 58 i yedeğin€ alarak Arnavudköy İskelesine getiriğ bağlamış ve yolcuların almıştır. Almanyaya Ingiliz hava akınları İn bars İşmanın. Himanlarında. istilA üslerine karşı hücumlarna dü” ve din gece de yine devam etmişler” dir. Gündüz, bombardıman tayyarel” Tİ Flexsingue ve müdafan tertibatı kesimi az gemilerle mavnalara hücu etmişlerdir. Bahll muhafaza teşkijlâtına menu. tayyareler seyir halinde bulunan dü” man gömilerine müvaffakıyetli har€” etler yapmışlardır. Boulozne Giv35 rinde 12 gemiden mürekkep bir kafi leye edilmiştir. Bir k£* Borkum cenubunda Dü” yük tonajda bir iaşe gemisine hücusf etmiş ve bir yangın bombasının E““ miye isabet ettiği görülmüştür. Gece gruptan 82 sonradan #tihesef hemen şafık sökünceye kadar Ostendi Dunkergus; Boulogne ve Calais bon” bardıman tayyarelerimiz. tarafında” şiddetli bombardıman edilmişlerdi” Birçok bombaların gemilere, mavn#” lara ve doklar üzerine isabetle dü tüğü ve hücumları yangınlar ve vi Miklar takib ettiği görülmüştür. barekâta iştirak eden tayyareleri zin hepsi üslerine dönmüşlerdir. 4