15 Byldl 1940 Başvekil Dün Eskişehirde bazi tedkiklerde bulundu Eskişehir 14 (A.A.) — Başveki- Bmiz bugün Ekişehire gelmişler, vi- lâyeti, mevki komutanlığını, bele diyeyi ve Partiyi ziyaret ettikten sonra şeker fabrikasında tedkikler- de bulunmuşlardır. Öğleden sonra tayyare karargâr bında teftişlerde bulunan Başvekili- miz 19,25 de Afyon istikametinde seyahatlerine devam etmişlerdir. Sakarya Vapuru serbes bırakıldı Vapurun bu akşam Mersine varması muhtemel o — mi 30 Ağustosta İzmirin Çamalfi Ilma- mından hazeket eden Sakarya vapu- runun, kontrol maksadile İtalyan deniz kuvvetleri tarafından Leros ada-i &na götürüldüğünü yazmıştır. Dün, gehrimizdek! aetntesine gelen ymalü- mata göre Sakarya serbes birakılmış ve Mersine müteveccihen yola çikmış- ar. Gemi, bir ârızaya uğramazsa bu| akşam Mersine varacaktır. Sakarya- mın İtalyan deniz kuvvetleri tarafın- den tevkifine sebep gemideki 300 ten Emeğe harp kaçağı telâkki edilme- sidir. İzmir Belediye reisinin ziyafeti İkmir 14 (A.A.) — Belediye re ii Dr. Behçet Uz dün akşam Fuar gazinosunda malbuat ve ajans er- kün şerefine bir ziyafet vermiş, zi- yafette Parti müfettişi Galip Bahti- yar Gökerle İstanbul meburu Abi- din Daver de hazır bulunmuştur. e Bra Bin ene Bulgar- Rumen anlaşması Bulgar hükümeti tarafından tasdik edildi Sofya 14 (A.A) — Cerubi Dobruca hakkındaki Bulgar - Rumen anlaşma- #, Bulgar hükümeti tarafından tas- Elk edilmiştir. Sofya 4(AA4) — D.N.B: Sobran- ya meclisi reisi B. Logafetof meelisin fevkalâde içtimamin 21 eylül sabahı saat dokuzda yapılacağını söylemiştir. Ayni saaste Bulgar kıtastı cenubi Dob- rucaya girmeğe başlıyacaklır. Bulgaristanın İngilte- reye teşekkürü Londra 14 (A.A) — Reuterin haber aldığına göre, Bulgar elçisi Harleiye pezaretine giderek, Dobruca hakkında ki son İtilâf meselesinde İngilterenin Bulgaristan karşı almış olduğu sem- pati vaziyetinden dolayı teşekkürleri- ni bildirmiştir. Polonya bava filoları 50 Alman tayyaresi düşürdü Londra !4 (AA) — Geçen perşembeden bu çörsambaya kadar bir hafta zarfında Polonya bi filosu dan 50 Alman tayya- resi düşürülmüştür. Esrarlı 'Tefrika No. 99 Feriha tereddüd ediyordu. Konuşsun mu, konuşmasın mı)... Kestiremiyordu. Nihayet merakı galebe çaldı. Bir parmağını «sus!» yafnasına| n üzerine koyup hizmetçiye — Bu tarafa gelin Esad efen- di... - dedi. Karanlık ve kısa bir koridordan geçtiler. Sonra (o yeniden aydınlığa kavuştular, Feriha, misafiri küçük bir odaya soktu. Burası minimini bir oturma odasıydı. Bir masanın üzerinde bazı kitaplar, kâğıdlar duruyordu. Bir minder üzerinde de bir örme!kârliğma kahisiniz. iş vardı. Genç kız, soğuk bir nezaketle: — Oturunuz efendim... G i kaybelmuş gibiydi. Suriyenin vaziyeti General de-Gaulle'a iltihak meyli artıyor Kahire 14 (A A.) — Rewter ajansma Suriyenin şayanı itimad 8 na zaran, Suriyedeki Fransızlar gittikçe general de Gaulle'a iltihak etmeğe meyyal bulunmaktadırlar. Bu meyl şu. sebeblere atfedilmektedir: İngilizlerin hava hücumları esnâsında gösterdikleri büyük kah- ramanlıklar, 2. —— Hattı üstüva Afrikasindaki Fransız müstemlekelerinin general de Gavlle'a iltihak etmeleri. Matbüatın sıkt bir kontrole tâbi tutulmasma yağmen, Suriyeliler hi rici haberleri almağa muvaffak maktadırlar, Halkın arasnda bir çok gruplar Pötain hükümetine kar: lenen izhar etmekte- Ayni kaynaktan öğrenildiğine gö- re, askeri eksperlerden © müteşekkil ilk İtalyan misyonu, sivil tayyareci eksperlerile takviye edilmiştir. Bir Alman misyonunun da Suriyeye gi- deceği zannedilmektedir. Suriye o halkında, günden güne talyanlara karşı aleyhtarlık belir mektedir. o Söylendiğine na İtalyanlar, hava üslerinin derhal t İimini, demiryollarınm O kontrolü; ve Beyrut limanında bulunan deniz altı gemilerinin verilmesini taleb et- mektedirler, Rumen heyeti Dün Ankaradan İstanbula geldi ğü Ankarada bulunan Rumen tica- ret heyeti dün sabah şehrimize gel- miştir. Heyetin hükümet erkânile temas etmek üzere persemba günü Romanyaya gideceği söylenmekte lir. Yeni tiftik ve yapağı tipleri 10 Taksim stadyomu yıkılırken Beşiktaşlı Hüsnü'nün hatıraları “ Taksim stadyomunda yapılan en gürültülü maç bir Şişli - Pera maçıdır. O maçta anababa gününü unutamam,, Iktaşlı Hüsnüyü işinin başından ik bir zamanında buldum. Lâkin 0 futboldeki mahareti kadar meşhur nezaketile sunllerime cevab verdi: — Taksim stadyomu denilince acı, tatlı, komik, garib bir sürü hatıralar başımın içine hücüm ediyor. Bunların içinden * bazılarını seçip. çıkaramıyo- rum. Yalnız uzun senelerdenberi dik- katimie çürpan bir şeyl size anlatmı- dan geçemiyeceğim. Başka stadlarda da, fakat bilhassa Taksim stadyo- mundâ Galatasaray veya Penerbalı- İsenin birçok muvaffakıyetlerine gahld olmuşuzdur. Böyle. zamanlarda mu- vaffakıyet kazanan klüpler seyircile- rin dehşetli Hifatlarına mazhar olur- Jlardı. Lâkin her ne hikmetse biz Beşik- taşlılara bu gibi iltifat tesahürleri Galatasaray ve Fenere nazaran pek az olurdu. Hele seyirci tribünlerinden yükselen teşvik seslerinden pek az hisseyap olmuşuzdur. «Haydi Beşiktaş!» Yalnız Beşiktaşım henüz yükselme devrelerinde İdi. Galatasarayla Fe- rerbahçe biribirlerine rakib vaziye- tindeydiler. İşte bu sıralarda Taksim stadyomundu biz Galatasaraylılarla karşılaşırken Fenerbahçeliler: «Hay Beşiktaş'ı diye bağırıyorlar, biz! teş. vik ediyorlardı. Fenerlilerle karmıla- şirken bu #efer de Galatasaraylıların Dtfatlarına, teşvik sedalarına mazhar oluyorduk. Biribirlerinin puanlarını kayböttirmek maksadile iki tarafın son derece iltifatıma mazhar ölduğum 6 sene garib bir sürprizle biti. On- lar biribirlerinin puanını düşürüp şampiyon olmak isterlerken biz İki tarafı yendik ve şampiyon çıktık. — Taksim stadyumunda oynarken kadın seyireilet sizin oyunculara kar- şı nasıl davranırlardı? — Galatasaray ve Fenerlilere gös- terilen iltiğatı onlardan da görmezdik. (Bizim Beşiktaş öledenberi kendi h linde bir klüplür. İşin garib tarafı Saha ihtiyaci nasil temin edilecek? — Şimdi burasi yıkıldıktan sonra şehrin saha ihtiyacını mami temin etmeli? — Bizim Beşiktaştaki sahaya eğer bir vapur İskelesi yapılacak olur bütün şehrin ihtiyacım: Karşıliyaca- İğma eminim. Vapur, tramvay, iea- banda otobüs gibi vasıtalarla halk bu- raya-pek kolaylıkla gelebilecektir. Siadyom Çukurbostana “eya Dol- mabahçeye yapılsaydı buralara da yayan gidilecek değildi ya...” Aynı nakli vamtaları — hele vapur yapı- lıraa — şebrin her tarafından Beşik- taş stadına eeyirel “ getirebilir, Zaten şimdi Vefa klübüne kadar $â nereler- den gelmek şartile bizim sahada maç- Jar yapıyorlar, öteki büyük klüplerle de anlaşmalar yapılırsa hiç olmazsa şehir stadı kuruluneıa kadar bu İş halledilmiş ölür, Sonra bu her elhet- ten de mükemmel bir futbol sahssı- dır. Dört beş sene evvel Avrupadan gelen bir mütehassıs Beşiktaş sahasi- ma girer girmez parmağını ağzına gö- tirerek: «Dünyada futbol sahası ol- imağa bundan daha müsald bir yer görmedim...» demiştir. Gürültülü bir maç — Taksim stadyomu yıkılırken ona rid bir hatıranızı anlatır misiniz? - Oyuncu sıfatile değil, fakat s6 yirei afatile bir hatıram beni her zaman meşgul eder, Taksim stadyo- mu denilince hep bunu hatırlarım. Ber Şişli - Pera klüpleri arasındaki hiç Mr 'maçi senelerdenberi kaçır- madım. Zira bilirim ki Galatasaray - Fenerbahçenin biribirlerine karşı en iddialı oldukları devirlerde kile yap- tıkları maçlar, Şişli - Pera maçları kadar hararetli, sert, bir tek kelime ile müthiş olmamıştır. O kadar gteş- İidirler ki her maçta enteresan bir çok sahneler olur, İşte bunun İçin ten hiç bir Şişli - Pera maçını ihmal teşrinievvelde meriyet mevkiine ko- |bizim en büyük muvaffakıyetlerimizin | etmedim, nacaktır. Nümüuneler Liman hanın- daki ihracat kontrol dairesinde teş- hir edilmektedir. Romanyaya satı- lan malların mütebakisi olan 1000 de tesid edilme tarzı İdi. Galatasaray ve Fenerbahçe klüplerinin muzafferi- İyetlerini ziyafetlerle, şumpanyalarla İtesid ettiklerini gazetelerde okurduk. Fakat şimdiye kadar Beşiktaşın en tonluk parti eski nümuneler Üzerin-| parlak muvaffakıyetinden sonra bile den hazırlanmaktadır. Bu mallar iki/tek şişe şampanya açıldığını bilmem. tarafın rızası üzerine, 20 eylildejBürle muvaffakıyetli maçlardan 800- Niçin d., biz servet sahibi olunca, tabia- sslim edilecektir. Yugoslav kralının yıldönümünü tebrik Ankara 14 (AA) — Yugoslarya krali majeste ikinci Plerre'in doğumu yıl dönümü münasebetiyle, rekicüm- hur İsmet İnönü bir tebrik telgrafı göndermişler ve kral naibi Altes Prens Paul buna bir teşekkür telgrafı ile makâbelede bulunmuşlardır. ped Sovyet - Macar ticaret anlaşması Budapeşte 14 (A.A) — Stefani ajan- mından: Bir ây evvel Moskovaya git- miş olan Macar iktisad heyeti, Buda- epeşteye dönmüştür. Heyet reisi, Hari- tiye nazırnın iştirak ettiği nazırlar- dan müteşekkil bir heyet buzurunda Soyyet birliği ile bir itilâtname akti- ne müncer olan müzakereler hakkın- da malümat vermiştir. Yüzük Nakleden: (Vâ - Nü) — Evet. Ağladım... Bugün L&- öfe hanım yengemi defncttiler, bil- miyor müsunuz?... Raif beyle dar- gın olduğumuz için tabiniile gide medim arma, ne kadar olsa yen-| gem... Gene müteessirim... Arap: — Yengeniz mi?... - diye hayret nidası fırlattı. Feriha, dudaklarını kıstı: — Tabii... Raif bey babamın kuzeni değil mi? Esad, alaycı alaycı: — Öyleyse bü elsüneye siz de inandınız... Belki de benim sahte- bir mıyan “bir serveti tedim... Bir-an bunu istemiş olabilirim?... Feriha Palandarlı, eskiden daha |Sizden komisyon mu alacaktım? ... güzeldi. Yirmi yaşında olmasına |Böyle bir komisyon aramızda mev! riğmen yüzündeki bahar tazeliği, |zuu bahis miydi)... geçirdiği hirs fırtınaları neticesi — Şayet bu iddia doğru olsay- ra Taksim stadyomundan *oz toprak içinde çikardık. Taksim stadyomunu $ize tarif et- meğe ne lüsum var? Bir maçtan son- ra bu stadyomdan çıkınca Âdeta kö- mürcülere o benzediğimiz çok olurdu. Bunun için stadyomdan çıkar çık- maz doğru Beşiktaşa iner, Beşiktaş bamamına giderdik. Orada hep bir- likte yıkanır, göbek taşında biraz dinlenirdik. Ondan sonra Beşiktaşta- ki bize senelerdenberi âdeta klüp vazifesini görmüş olan kahveye gi- der, maçın münakaşasını yapardık. Taksim stadyomunda yıkanmak pek güçtü. Çünkü yıkanılacak yerleri ka- ranlık ve kullanışsızdı. Soyunma yer- leri de berbattı. Bilet verilen kulübe lerde soyunduğumuzu çok bilirim. Seyirciler bir taraftan bilet alırken içeride “soyunup giyinenlere tuhaf sahaf bakarlardı. Buna rağmen Taksim stadyomunun spor tarihimiyle oynadığı rol inkâr edilmez. Hakikaten orası futbolün bir halk sporu olmasına hizmet eden en büyük ömillerden biridir. Hacı Esad cevap vermedi. Kız, devam etti: — Halbuki siz bizi bir wtanç ve hattâ kepazelik uçurumuna sü- rüklediniz... Babam hayıflanmasın- dan ölecek neredeyse... Bana ge- ince... Ben... Taze yüzde bir râşe göründü. Iraklı, heyecanlı heyecanlı: — Küçük hanımefendi... Ah kü- ik hanım... Ne yapayım? Ne ede İyi bilmiyorum ki>... Yemin et- sem de fayda vermiyecek, zaten... | Hapse im, çiktim... En yandı. öm sey, herkes gibi sizin de beni saymanızdır... Amma, huzurunda söylüyorum iş- Bütün iddiaların doğrudur... Yüzlime bakın... Dinleyin beni... Bütün iddinlarım doğrudur... muazzam servetin hakiki sahibi siz- siniz. Esad, bir sigara yaktı. Devamla: — Rail bey sahtekârdir, sahte- kârdır!,.. İsrar ediyorum... Size gösterdiğim delilleri ortadan kal dırdı Feriha hanımefendi... Bu de: iller henüz imha edilmiş değildir. rma Hepsini yeniden “ihya edeceğim... ent haç ine dme değil Ojden tabancasını ayırmadı... Benim gibi erbabı da bunu bilir, Bü iki kiübün en ehemmiyetsiz takım- ları, sabahın en erken saatinde me- seli bazan sekirde karyılaşsalar Tak- sim stadyomu yine 6 - 7 bin seyirei ile dolardı. Hele birinci takımların açi İşte bunlardan biri idi. Maç bütön heyecanı, şiddeti, hattâ dehşetile de- yam ediyor. Şişli bir gol yer yemez duvarın üstündeki seyircilerden bir ikisi sahadaki oyunculara lâ? attı- lar. Onlar mukabelede bulundu. İş İbir dakikada büyüdü. Duvar üstün- dekiler . sahaya girmeğe, bağırmağa başladılar, Bir kısmı duvardan etin- İdilar. Balkondakiler 1şö karıştı. On- lar da bağımp çağırmağa başladılar, Sladyomda o maçtaki ana - baba gününü hayatımın sonuna kadar unu İtamam. Bütün saha bir muharebe meydanı halindeydi. Halktan bazları balkona tarmanıyorlardı. Yukarıdan balkondan bu başla- rına öleberi atılıyordu. Her nedense şimdi siz Taksim stadyomu diyince aklıma bu hadise geldi, * Fuar deniz birincilikleri İzmir 14 (Telefonla) — Fuar İdeniz. birincilikleri | müsabakasına İbugün Karşıyakada başlandı. Müsa- bakalar yarın (bugün) neticelene- lâzımdır... Aksi takdirde ölmeğe ra- ayım... Hayat ve memat mücade. lesi,.. Anlıyorsunuz ya. sözleriri samimi ifadesi, Feri- bayı şaşırttı. Erkeğe sükünla baktı. Sonra ceeareti kırılmış gibi: — İhtimal kanaat getirmişsiniz- dir, bu işe imanla sarlmışsınızdır... Haydi inanalım ki mahud mektup sshte değildir; sizin tarafımızdan uy» durulmamıştır.... — Mersi... Hiç değilse siz buna inanın... — Fakat babam inanmıyor... Kendisine böyle şüpheli vesikalar verdiğiniz için asla size itimad etmis yecektir... Unutmayın ki wz daha bu yüzden zavallı tevkif edilecek, hapislere atılacaktı..: Vallâhi cebin- Şayet vaziyet bu derece sarpa sarsaydı kendi kendini öldürecekti. Bir kere be.. kendim asabi buhranının önüne geçtim, Efkârı umumiye tarafından süphel: bir mevkide bırakılması onu #leden çıkardı. , <> Daha iyi ya, efendim... Raif Beyin sahtekârlığını meydana çi- karmak sayesinde kendi de töhmet- | ingiltereye taarruz —— Almanlar bu hususta kehânetleri manasiz buluyorlar — Berlin 14 (A.A) — Stefan! ajansın Gan: İngiliz gazeteleri ile bitaraf ga” zetelerden bazıları İngiltereye yapı- Incak taarruz hakkında Tüter tara- lından tesbit edilen günü kâydederek kehanette bulunuyorlar. D. A.Z. bu münasebetle yazdığı bir makalede di- yor ki: #Kasdi'olarak yakın bir tar'h gösterilmektedir. Bundan raakend bu larih geçtikten sonra Almanların mü-| sald fıfsatı kaçırdıklarını Yeya taar- ruz projesinden vazgeçtiklerini ilân etmektir. Hitler bir ek tarih Lm- dığını ööylemiştir ki. o da İngiltere- nin tam hezimeti günüdür» Melez Efgan büyük elçisi İzmirde İzmir 14 (A.A.) — Efganistanin Ankara büyük elçisi Feyz Muham-! met Han, evvelki gece (şehrimize gelmiş ve dün fuarı ve müteakiben İzmir eski eserler hafriyatmı ziyatet eylemiştir. Hafriyatı tedkikleri €- nâsında tanınmış tarihçilerden olan büyük elçiye İzmir müzesi müdürü tarafından izahat verilmiştir. Italyan tebliği Tayyareler şarki Akdenizde bir kafileye taarruz etti Silniğimi İtalyada bir mahal 14 (AA) — 95 nutnarahı İtalyan tebliği: Şarki Ak- denizde, harp gemileri refakatinde bir vapur kafilesi evvelâ hava kuv- vetlerimiz tarafından ve bilâhare bir torpil alan tayyaremiz tarafından bombardıman edilmiştir. Orta bü- yüklükte bir vapura bir torpli isabet etmiş ve fuzlara yana yatmış olan bu vapur, kafilelerin diğer gemileri tara- fından yolda bırakılmıştır. Bilâhare yapılan bir keşif uçuşunda, bu vapur görülmemiştir. Bu vapurun batmış ol- ması pek muhtemeldir. Gene harp gemileri refakatinde seyreden diğer bir kafileye bombardı- man tayyarelerimiz mütenddit hü- ecwnlar yapmış ve bir ticaret vapuru Ne pek muhtemel olarak bir harp ge- misine tam İsabetler kaydetmiştir. Bu (karp gemisi, derhal ateşi kesmiştir. jKuvvelli hava dafi faaliyetine rağ- men, tayyarelerimizin hepsi, üslerine müşür. Şimali Afrikada .Bingazi hududun- da keşif kollarının daha şiddetli fan- Diyeti kaydedilmiştir. Şarki Afrika- da, Gallabatın şimalinde Ras-Fisi İng Buntakasında düşman kamplarına hücum edilmiş ve bu kamplar bom- bardımana tabi tutulmuştur, 98 numaralı tebliğimizde pek muh- temel olarak Sciocslamanna'da düşü- rülmüş olduğu bildirilen bir düşman tayyaresi, arazimiz fizerinde yanmış alarak bulunmuştur. Bü tayyarenip bir subay ve iki erden mürekkep mü- rettebatı esir edilmiştir. Sonradan yapılan araştırmalar neticesinde öğ- renjidiğine göre 11 eyidide Kassala- yı bombardıman eden diğer iki tay- yare daha düşürülmüş bulunmakta” cektir. Müsabakalara 11 bölge yü-'dir sahte olduğuna bizzat kendi inan- miyor. Esad. içini çekti. Yüzünü buruş- turdu. Bunları ; « — Görüşürüz!...> demek isti. yordu. — Elimde yeni bir istinadgâh var! - dedi. — Neymiş, efendim? — Sizin aşkınız, Feriha hanımcı- fır. Kız, başını kaldırdı. Yanaklarını bir pembelik istilâ et- mişti, Aşki böyle sefil insanların ehiyir kasım”. ölet mi olacaktı)... — Rica ederim, efendim... Fakat düşündü ki, bu Hacı Esad, her şeye rağmen onun esrarını bil. miyor muydu?,.. Onun mahremiye- ine girmemiş miydi)... Iraklı: — Asabiyete kapılmayın. küçük hanım... - dedi. - Hissiyatınız hil miyor muyum?... İzmirdeki evde Masume hanımın on sekizinci yaş gayet rakik bir anınız” Kısa Münevver bir hiristi- yan Türk diyor ki... İstanbul üniversitesi edebiyat fakültesi arkeoloji şubesi asiste” m B. Oktay Kazanh hiristiyan Türktür. Romanyalı Gagavuz“ lardandır. Bir. sene evvel Türkiyeye — gelmiş © olmasina rağmen anbol şivesine pek yakın bir Türkçe konuşan 2$ yaşındaki bu genç wkdaş 12 dil bilmektedir. Eski grekçe ve lâtinceyi kendine ihtisas yı muştur. Tahsili Rumen üniversi: tesindedir. Kendisine sordum: Romanyada hıristiyan türklerin 9 asırdanberi başka kavimlerle mahsür kalmalarına râğmen türkçeyi unutmamalar" undaki sebep nedir? — Bu, Türklere hâs bir mezi- yettir! — cevabını verdi. Mösteşrikler umumiyetle türk kavimlerinin dillerine sadakatini tebarüz ettirirler. Bütün müstev- lileri hazmetmesile meşhur olan Çinde bile türkçe yaşamıştır. yaşamaktadır. Efganistan şima- linde, İranda, Mısırda, Suriye- nin şimalinde, Balkanlarda, Ar navutlukta, türkçe; ada a payıdar olmaktadır. Türk anasi, beşiğin başına türkçeyi milli bayrak gibi diker! — Hıristiyan olduğunuz için Türkiyede sizi yadırgayanlar ol- du mu? — «Din farkı yoktur!: de- mek henüz mümkün değildir. Fakat bu, kendisini, pek seyrek ve zaman zaman hissettiriyor. Bu da bizim gönlümüzü ve ce- sarelimizi kıracak şekilde değil- dir. Tarihin muhtelif devrele- rinde yedi dine sülük etmiş ve bu dinleri idare etmis olan Türk, din meselelerinde çok geniş bir telâkkiye maliktir. Yürük Çelebi Lordlar kamarasına bomba düştü tarafı 1 inci sahifede) Galles eyaletinin cenub kısmını bulunan bir şehirde, infilâk ve yan” gın bombaları bazı evler vesair bi malarda hasarat yapmıştır. | zayiat hakkında henüz mi yoktur. Gece zarfında bir düşmaf! teyyaresi bir avcımız tarafından di” görülmüştür. Alman tebliği Berlin 14 (A.A.) — Alman er” duler: başkomandanlığının tebliğit Fena hava şeraitine rağmen, hav# kuvvetleri, dün gündüz ve gec iltere payıtahtına karşı mukab& lebilmisil hücumlarına devam et” miştir. Bir çok dok tesisatına, antz€“ ve fabrika binalarına isabet” ler kaydolunmuştur. Bir çok yerlet” de yeni yangınlar çıkanlmıştır. Ha* va kuvvetleri, ayrıca, İngiltereni cerubu şarkisinde hava meydarlari" nı, endüstri tesisatını, Jimanları v€ demiryollarını muvaffakıyetle bom” bardıman etmistir. Düşman, Hollandada, Belçiknd# ve Fransada bir kaç küçük uçuf yapmış ve bir çok noktalara, inühir? hasarı mucib olmadan bombalar af mıştır. Kesif bulutlar dolayısile, gü” düz ancak bir kaç münferid havf muharebesi olmuştur. e Avcılarımi# ve hava dafi bataryalarımız tar#” ından sekiz düşman tayyaresi dö” şürülmüştür. İki Alman tayyaresi kayıptır. Manş limanlarına büyük bir hücum (Baş tarafı 1 inci sahifede) Buologne, Dunkergun, Ostend W€ Anversde, Calaisde toplu halde bel” nan maynalar tabrib edilmiş ve doğ” İar tesisatında yanımınlar çıkarılmıştı. Londra 14 (AA) — Alman acti üslerine karşı yapılan son hücum hakkında İngiliz hava nezareti isti barat bürosu bülteninde aşağıd9i! tebliğ neşredilmiştir: Harekât Greenmleh sentile 22 dÖ &z cvwelinden şafağa kadar sürmüf” Lür. Bir çok * tayyere Yasidlerim haber verdiğine göre bombalar PA” iadıfından sonra mavnalarda, ve TÜ tamdaki demiryolunda koyu mate yeşil ve kirmizi alevler peyda olr" il p gınlar tar, da yakalarım deği manileri, pm ün pre . (Arkamı var) Jateşi altına alınmıştır. 4