4«BEŞAM HER AKŞAM BİR HİKÂYE Arkadaşım Mahir sıhhatine son de resede düşkün bin adamdır. Haya biraz serince olsa pardesüsüz sokağa, çıktıas, Eylülân on beşinet gününün #abahı mutlaka yün fanilesini sirtıns, giyer. Yemekten kalktıktan sonra iki san geçmeyince katiyen su içmez, Al-| ksro hiç bir dişi ağrımasa| ide dişçisine gidip ağfinın muayene et- İâkin onun en korktuğu şey terle- mek ve üşümektir. Burun İçin yanın- etle daima çamaşır yapmağı, marora poş Zaten bu gibi şey- muzır telâkki eder. korkunç hastal biri de aşktı Fakat — akslilk olasaık işte — De kadar itina etse bazı ha, Nitekim Mahirin Peri talığına da isteye isteye mi tutulur? Aşk da böytedir. Mabhirle Perihan biribirlerile çok ça buk arkadaş olmuşlardı. Onların ya” kindar” evlenecekleri bile söylenylordu. Daha şimdiden herkes onlara nişanlı gözile bal yu. Arkadaşın bu mareradan pek mem- oldu. Diyordu, düşkün bir biradı adamım. günü İşim çeriye gir Etrafım biri ismimi çağırdı yanında Baktım. bir kada Beni Mahi lerde böyle deni Öteden be- min ni Yüz — Pekl a bulacaksın? Elindeki küçük pi — İşte, dedi fanilem var ydi git bar Mahir nişa &. Gitti Fakat ai tiği halde M biraz daha bek ; daklka ol gm meydanda Adam akıllı merak tam Vapurumuz Haybeliye y hir yok... Per — Fakat Mah lecek şey... Şimdiye kadar dönme simdi 1e.. Nerede 5 adaya ie — Garib şey... — Ben gidip vapurda ke yayım bari... Gittim vap: rafına baktı ralardan #kisii ok, dedim, bâtân vap “ Esrarlı Tefrika No. 94 Genç kadın yerinden sıçradı. Ağrım açtı, Bi: şeyler söylemek istiyordu. Fakat: Bir gey söylemi i karlmıştı, Vaktile, İzmirde kendine bir haldeyken yü: Şimdi ise çehresi soluktu. Bu güzel Bikten eser kalmamıştı. Ucunda bulundukları önünden tören geçiyordu. Birçok tanıdıkların gözleri Cemile isabet ediyordu. Şapkalarını çıkarark ona m veriyorlardı. Bu şık delikanlı) Eedriyenin ve Hacı Esad gibi| elücaip bir arabın yanyana bulu-| uşu gariç bir terkip teşkil ediyor-| sokağın kesilince, Cemi Gözetlenmediğine | kanaat getirdikten sonra: İ — Binelim,.. « diye bir otomobi. Hin kapısını açtı. ee *İkat şuradan ac: nize filân düştesin!... — Zannetmem... Öyle bişyey olsay- dı birde duyardık. Sonra ihtiyath adamdır Mahir... Adaya yanaştık. Vapur boşaldı. Bizj ne yapacağımızı şaşırmıştık. Polise mi, kaptana mi haber vermek Jizımdı? Vapurda en son biz kalmıştık. Ne yapacağımızı biran evvel kararlaştır. ak mosburiyetinde idik. İşte tam bu ada Mahir ceketinin yakalarını kal dırmış, telâş içinde bizim yanımıza aldi; — Sonra izahat veririm, dedi, fa- Bir arabam ya atlıyalım. Amöamın evine «Nizame- dakl evine gidelim. Bir arabaya atladık. Mahir hâlâ ce- ketin yakalarını kalkık tutuyordu. Elile de göğsünü kapatıyordu. Araba- da bize şunları anlatdı: — Panile değiştirmek Için yüz nü- maraya girdim. Küçük bir çivi bulup ceketimi oraya astım. Sonra gömleği- mi ve fanlle mi çıkardım. Bunları asa- cak yer yoktu. Fanilemi ceketin üze- e attım, Lâkin gömleğimi de bunun kayacak olsam belki yere dü- ve kirlenecekti. Bu sırada gözü- nu bir türlü kapatamamıştımı, Gömleğimi bu pençe kapağının çenkelir da üstü! i ileyi sırtıma giydim, Gömleğimi bir de başımı çerirdim. Dell gibi olmuştum. Kli gömlek pencere- çup gitmişti Ne vapa- min üzerine ceketi giy- sil dişerı çıkabilirdim? ddl bir adam!.. 6 k dolu b den dışarı caktım? ktm... Şimdi evine yorum, Ondar bir gömlek alıp yecağım. Ne yaparsiı Mikmet Feridan E Karışık Pri 19 Çoc ti saati, , 1915 Fasıl ri, 20 Müzik, Ajans m, 23 caz 1 eylül çarşamba m, 735 Hafif , 8,10 Ev kadını, 8,20 Posta ec #tihadına dahli olmıyan r: Seneliği: üç aylığı Yazı işleri: 20765 — İdare 20081 Düdür: 20497 Şaban 7 — Ir 128 8. İm Gü, ÖR. İki, Ak Yat. EDL 1LM 342 0191200 133 Va. 453 834 1311 18,18 19,28 21,05) İdarehano: Babrâli civarı Acımusluk sokak No. 1$ a fukaraperver cemiyeti nin maddeleri tadi vdi- essisin İle Azalarm 10 eydi 940 saat 21 de O. H. P. Samatya nahiye merkezinde bulunmaları re: ediliyor. müzlie, 8 EET Lig maçla 1 inci ruzi Şeref Stadı Topkapi - Beyoğlu spor Beykoz » Kammpaşa Beykoz - İ. Spor Beyoğluspor - Süleymaniye Kasımpaşa - Beşiktaş Vefa - Beyoğluspor İ: Spor - Kasımpaşa Beşiktaş - Galatasaray Beykoz - Beyoğluspor İ Spor - Topkapı Beşiktaş < Vefa İ, Spor - Beyoğlunpor Beşiktaş Beykoz Galatasaray - Beyoğluspor Beşiktaş - ynaniye Kasımpaşa - Süleymaniye Beykoz - Topkapı Beşiktaş » İ. Spor Beykoz - Süleyma: Beşiktaş - Beyoğluspor Kasımpaşa - Beyoğluspor Süleymaniye - İ. Spor « Topkapı 2 nci Süleymaniye - Vefa Fener - Galatasaray Kasımpaşa - Beşiktaş Vefa - Topkapı Sileymaniye - Topkapı İ, Spor « Kasımpaşa Galatasaray - Siileymaniye Beykoz - Beyoğluspor Kasımpaşa - Vafa Galatasaray - Topkapı İ Beşiktaş - Beykoz Kasımpaşa - Topkapı Fener « Beşiktaş Galatasaray « L Spor Süleymaniye - Vefa Fener « Galatasaray Vefa - Topkapı Fener - Beykoz Süleymaniye - Topkapı Fener - Kasımpaşa Galatasaray - Süleymaniye Fener - Süleymaniye Galatasaray « Topkapı Vefa » Fener » İ. Spor Kasımpaşa - Topkapı Vefa - Beykoz Fener « Galatasaray - Vefa Fener « Topkapı Galat Vefa - İ. Spor F Be; Be Fener - Beykoz B v Fener - Beşiktaş - Vefa Fener - Süleymaniye İ. Spor - Beyoğluspor Fener - İ. Spor MIZİSİR| rı fikstürü devre t Bu önüeki Vig maçlarının fiksürükarırlanmıştır.. Aşağıda nöşrediyö- Tarih 22/9/9400 Fener Stndi 29/9/940 13/10/940 27/10/9409 3711/940 Kasımpaşa 10/11/9490 Beyoğlumpor o 17/11/940 24/11/9409 aray » Kasımpaşa ener « Vefa 1712/940 Galatasaray - Beykoz devre Beykoz Topkapı « Beyoğluspor Kasımpaşa 15/12/940 koz - 1 Spor 22/12/940 luspor - Süleymaniye 29/12/940 iktaş - Galatasaray - Beyoğluspor Kasımpaşa 5/1941 12/1/941 19/1/941 Galatasaray - Bayoğluspor - Süleymaniye Galatasaray - Vefa Beykoz - Topkapı Beşiktaş - 1. Spor Beşiktaş - Beyoğlunpor | L Spor - Vefa Galatasaray - Kasımpaşa Beşiktaş « Topkapı Galatasaray - Beykor Fener « Vefa - Beyoğluspor | 2671/941 ynaniye - Kasımpaşa - Topkapı 3/2/941 ymaniye Spor - Süleymaniye. 10/2/941 Bayoğluspor - Kasımpaşa Erzincanda bir şehir klübü acıldı | Şehir klübünün açılış resminde bulunanlardan biz grup İ erzincan Câkşam) — Yeni şehrin inşası işin hazırlıklar deram ediyor. Şehrin kurulacağı yerlerin İstimlâk! işine başlanmıştır. Vali ve belediye reis doktor Büküt Tukel bu işle biz- zat meşgul oluyor, Zelseleden kurtulan Halkevi binası ortamektebe tahsis edilmiştir. Mual- iimler gelmektedir. Bam tamirden nra mektep Açılacaktır. İlkmektep binasının inşası da bitmek Üzeredir. JBurnda çift tedrisat yapılacaktır. Yı- kılan mezbaha yeniden inşa edir! o Yeni şehirde bir şehir klübü açılmış- İtar. Bu münasebetle vali tarafından bir ziyafet verilmiştir. Klüp şehrin İhayatında baştıça Amli olacaktır. Toprakofisin merkezde ve Tercanda, İbuğday ve arpa mübaynasına başla- İmam zahire piyasasını yükseltmiştir. Çifçi bu vaziyetten çok memnundur, Yüzü Nakleden: (VA « Nü) Beyoğlunda bir lokanta ismi söy“ İemişti. Şoföre, oraya çekmesini bildirmişti. Bedriye mahcup mahcup: — Bana gelmiyecek misil diye sordu. Cemil: ———— C sefahathanede biran bile bulun- mağa tahammülü yoktu. Şimdi. den tasavvur ediyordu: Bir koltuk, bir mas daha eksilmiş, satılmağa götürülmüş olacaktı. Adeta kızgın, kızgını — Evet, ne yapacağız orada? Arka sokaklarda bir lokantada kar- nımızı doyururuz... Çok acıktım. Fakat şey Bu Kadri beyefendi hazretleri inşallah huysuzluk etmez, arlamaz, ker kaçırmaz... Bedriye, telâşlar - « Vallahi pek usludu! Lâkin müsaade edin de evvelâ onun kar sane doyunrayıda... Ve gıdanın göğsünde olduğunu Jdüşünüp utanarak, çocuğunu okşi yarak: — .. Sonra onu bir yastığa ya- mrz; kanepede uyur... Biz yeme- gimizi yeriz. Arka soknk lokantalarından bir rinde bir «hususi» oda bulmuşlardı. Cemil, buraya, garip davetlilerile birlikte kapandı. Şık bir delikanlı, acayip suratlı bir Arap, fena giyin- miş bir kız, bir de kundakta ço- Bu kafilenin içeri girdiğini görün- ce, tektik müşteriler gülümsemişti. | Garmonlar ise, Cemili yaman bir serseri suretinde işin içinde mülim bir macera olduğunu kestirmişlerdi. Bu adam fakir kızı me kadar s6- viyordu kimbilir... Onunla ayni İmasaya me büyük bir zevkle oturu- yordul... Halbuki mahud döğme meselesi- nin ortaya çıktığı günden sonra ilk İdefa olarak ayni masanın etrafında İ buluşuyorlardı. | | O zamandanberi maceralar in dünyaya . İntihar teşebbüsü, Raif beyin evinde geçen o azap gün- İler... Cemille Raifin kavgalar... Kendisinden bu derece yüksek olan pi Jiki erkek, errf onun yüzünden bo- ğnz boğaza gelmişlerdi. Belki de bı yatlarını, şereflerini mevzuu bahset- mişlerdi... Bedriye, onların barış malarını çok istemişti. Fakat ara- larında hiç bir uzlaşma olamamıştı. Şimdiki “mücadele isa, eskisinden daha müthiş bir şekilde devam edi yordu. Yemek yendikten, kahveler içi lip garsonlar kapıyı kapıyarak çe- bunun böyle olduğunu anladı. mışıl uyuyordu. Cemil altın çakmağıni çakarak si- garasım tutuşturduğu sırada, genç anne, dudaklarımı yavrusuna değ: dirdi. Onun menktan fazla bunalıp bunalmadığını anlamak istemişti. | Mendilini çıkardı. Minimini yüzün İterini sildi, İ Cemil kalktı, Odada bir iki ge #indikten sonra melek gibi yavru- nan önünde bir an durdu. Bedriye, başımı kaldırdı. Sevgilisine baktı. E Gülümsiyerek: 4 — Güzel... Değil mi?... - diye sordu. İ | ea ÂŞIK GARİP Xx — Ne payı? Kadın mu, altan mı? — Har Okiri da var, — Demek ki, hem İspanyol, hem de Venedik korsanları şu dakikada sdâ- da bulünüyortar, öyle mi? — Üç mıdızlardan birimi elde et tim. Du gece sabaha kadaf yanımız” da id, O, bütün tanınmış Korsanla- rın adada bulunduğunu habeş verdi. — Onun sözlerine inandın mi sen der... — Kadın hayatından şikâyet ed Üç yıldır şarkı İt ksetmeklen ve haydudlarm gönül“ lerini eğlendirmekten utanmış, İm- kân ve fıfsat bulsa memleketine dö- necekmiş, - Sen kulak verme bu lflara! On- tara bu şikâyetleri öğretmişlerdir. Meyhane kadınları Türkleri görün- 08 — itimad telkin etmek için —dal- ma ayni sözleri söyleyip kendilerini acındırmak ve bu suretle karşıların- dakileri avlamak isterler, Hamza relsin bu husustaki tecrü- beleri de yabana atılamazdı Fakat Sarı Mahmud da anlayışı kıt bir adam değildi. O, Lükreçyanın şikâyetlerini ciddi ve samimi bulmuş ve kndisine her hususta yardım edeceğini vadei- miş, Hamza relse bütün bun! anlattıktan sonra dedi ki: — Sen * bü işi bana bırak, aslanım! Nasıl olsa burada birkaç gün k gır. Ben bir iri gün içinde, bu adada kimlerin bulunduğunu İyice öğren im. Ne yapacağımızı o zaman dü- şi ü müddet zarfında Pirmaksıx Yuvar da buraya gelir, Onu imanda kıstırırız. Çünkü, m ki Korsana, İdostu imiş. Onun n n günlerde b " adaları uğray vurgunlar yapan kor mensup olmalarındı bu şüphe n başına geleceklere böyle bir zaman- siyasetini eline ne geçecek? Sarı Mahmud şu noktaya da iş — İrl amma, son günlü Venedik hüküm de papa ile kesebilir? — Marküs kurnaz b körlendikçe biletir, gen: (vakit Sulabiliyor mu acaba? z k etme. O, saman alti mdiye kada, mişti. Venedik senat, bilir. Marküs beş yersa, mn yedirir. Bal tutan, tattırır de Tattırmazsa, kendi de tadamaz. a rela, Mahmud dayıya tokrat alimat verdi; — Hele bugün yat. çek de, akşama gene görüşürüz, Bu- rada kaldığımız müddetçe «Trlptoneun devamlı bir müşterisi olacaksın! di di... Ayrıldı Şöyle bir uyku Serdengeçti Recep usta- nın son öğütleri Donanmanin demirel ustası Serden geçti Rece, ının sabahleyin dön. düğünü görünce kaşlarını çattı. - Bugün çok işimiz vardı, Resul! Cemil, eğildi. olarak öpü- Kızcağızın birdenbire göz yaşları boşandı. Pek mütehassis olmuştu. İ Ba buse, babanın evlâdımı tanı ması gibi bir şeydi... Ah, şu anda Makbule ninenin torunu ne masud- kildikten sonra Esadla Cemil müna» | du. kapaya başladıkları vakit, Bedriye, | İziyeti seyrederken, Esad. bir sıkı Kadri bir kanape Szerinde muşıl | ganlık duyuyordu. Başını başka ta- İrafa çevirdi. Masanın başına oturmuş; bu va- Fakat Cemil, böyle hassas sahne- leri fazla uzatacak takımdan de- ğüldi. Sofra başına döndü. Yerine otur- du. Bir iki soluk dumanı havaya ya sonra Bedriyeye dön- ür — Yavnım... Dinle beni Ben senin ve şu yavrucağın dostunuz ol- maktan bir an bile vazgeçmiş de- ğllim... İkinizi de kendime yakın sayıyorum. .. Kız, birdenbire irkildi. 4— ... Senin ve yavrucağın dos- tunuz...» tabirini pek soğuk bul azan; İSKENDER FAHREDDİN üneş dopSükEaş ser gili Berki güneş oan yola gl uykudan uyanırken; sab uyduya yp4 tacaksıni Ben”snoa Sari Mahmn dostluğu Meritetme; soğ plşman”dlUze sın dememiş miydim?» Aşık Garibin ayakta durmağı meca- H yoktu. Ağzını bir karış açarak ermedi: — Beni gorla seştilr,; götürdüler we tacığım! Ben de öleki denizcilerden geri kalmıyorum yo. Hepsinden fazla «İyarartıklar gösterdim. Biraz uyurum açılırım, Başka bir rahatsızlığım yok Sarı Mahmuttar da bir kötülük göre medim. Merd, cesur bir adam doğrus $u. Arkadaşları için canını feda edi. yor. Donanmada ondan memnun ol» mayan bir denizci yok. Tepsi iyi, hepsi doğru Fakak Onunla gezenin başı belâdan kurtu maz, oğul! O atılgan bir adamdır. rizini hiş düşünmez, Hele kafası du- mânlı olursa, sağını solunu da gör mez. Bu deştisi su yolunda kırılır der- ler, malimya! Sen de onların peşine takılıp ireyhnne meyhane dolaşiyor- sun. Başına bir Celâket gelirse, seni m kurtaracak» No imdi rek (Tilba)da olsun, gerek muza korkulacak “blğiy söylemek Jh- limanda İken terahlıyor, derdlerim muzunu silkerek bir yaş lanan da a ker unduğunu unutu başladı, Recebin s — Öğüdlerime de kusa artık. N İ vermiyor ayım? Kendi düşen eğ- ki bir çul Kendi man bir kuzu e etlara den bahsediyorsun, Recp usta? — Kimden ml bahsediyorum? HöJA Gemi Umanda iken, çatlak kfreklere! İtiraz edecekti. Fakat Cemil onu bir el hareketile durdurdu. Devamla: — Yavrum... Bedriyeciğim..; Ba- nim vaziyetimde pek çok erkekler, İbetim kadarını da yapmazlardı... İ Kaç kişi, gelip geçici bir macerayı ciddiye alır)... Sen ninenin yanın» dan kaçıp da bana geldiğin vakit. Kız, isyanla: — Ben kendiliğinden kaçma dım... Sen söyledin, teşvik ettin... Erkek kabaca: — Evet... Fakat ihaye ya nunda kalasın diye değil... Bir güm lük... Bedriya, Esada bak. — Bari bu beyin yanında. Merhamet et... - diye kekeledi, Cemil, sabırsızlıklar Pardon... Hakkın var... i, — Hem münasız şeyleri ne diya uzun uzadıya münakaşa edelim? ... Lüzumu yok... Seni bir şeyle itham etmiyorum, Bedriye. Sen beni bizzat kendimin sevebile- cekimden bile Haha fazla sevdin...