Kökleşelim ! Bilim çocuk bu sene. taksilini — Ya,.. Maşallah!... Şimdi ne mesle- ğe vereceksiniz? — Kendim gibi olmasını istiyorum... — Yok tanım? — Evet... Muhakkak... İnşallah. — Peki amma siz, ithalât ve ihracat komisyoncusu değil misiniz? — Öyle... — Bu iş harp dolaymile pek durgun vaziyette olsa gerek. e Cidden... sinek av- — Buna rağmen biricik oğlunuzu ge- ne ithalât ve ihracat komisyoncusu ya- pacaksınız... Hilcmetini sorabilir miyim? — Gayet basit: Sebat fikril.. Zira ithalât ve ihracat komisyonculuğu — ve- in devletleştirmeler yapılsa bile — gene diğer sahalarda de- vam edecektir. Bunu da muvaffakıyetle devam ettirebilecek ben ve benim gibi- leriz. Çünkü yıllardır. bu işin içinde yu- varlana yuvarlana birçok inceliklerini elde ettik... Tecrübelerimizi çocukları" mıza nakledebilirsek onların muvaffa- kıyeti bizimkinden daha büyük olacak tır... Dünya ahvali böyle sürmez: Elbet- te bir sulh ve inkişaf devresine adımımı- m alacağız... Şimdi çektiğimiz darlıkla- rn mükâfatını — biz görmesek de — evlâdlarımız görecek... — Amma nikbinsiniz... Nikbin, mü- tehammil, sabırlı.. Fakat itkolât ve ihra- €st komisyonculuğu da bu derece maf. kürevileştirilecek sey değil. İdesi İriş Ribi dört elle sarılmışsınız. — Benim zenaatim ideal olmayabilir. Amma, evlâdlarır. tercihan baba mesle- ğini seçmeleri mükemmel bir şeydir, Ba- husus bunlar — memuriyet olmayıp — istihsal tarzında işler geler birçok yerlerinde birinciliği kazanmış is- #hsal şabeleri, şöhretlerini, böyle baba- dan oğula görencği intikal ettirdiklerine medyundurlar Lyon şehrinin ipekçiliği gibi... Nesillerce ayni zenaat üzerinde çalışa çıhşa oral birçok aileler bu mes- İeğin bülün püf noktalarını kavramış- lardır. Zira büyükler evde konuşurlar- ken çocukla kulak misafiri olsalar, bir çok sırlar kapar ve onları gelecek ne sillere devreder. Gemi inşaatçılığında, sarapçılıkta, sucukçulukta, ilh, böyle bin bir misal gösterilir. Bizde ise, ömründe bir tek meslekte kalmamış insanlar ek- seriyettir: Hele 1914 harbinden sonra ayni adamın muallim, bankacı, nafia me- prima ar eye şer ve saire dü. Nasıl istersiniz ki böyle insan ber hangi bir sanatın püf noktalarını kav- rasın?... İktismd doktorası yapan bir genç tedkik etmiş, bizde en kabadayı icaret müessesesinin yaşı yetmişi geçmi- yormuş. Yani bir insanın tabii ömrü ka- dar bir şey. Halbuki Amerikada iki yüz senedir çıkmakta olan bir mecmuadan bahsedilir, Bir müessese yalnız bir ada- mın servet yapması için kurulmamalıdır. Servet ve muvaffakıyet gelirini kendin. den sonrakilere de bırakmak ayni za- manda baba ocağını, aile geceresini tesis €der. «Ben nanl zahmetlerle bu mü- #svesey” kurdumsa çocuğum da çalışsın, böyle bir iş yapsın!» diyerek kendi ömür defterlerile beraber müesseselerinin def- terlerini de kapayanların — soyadları bile olsa — bir nesil sonra nam- nisan kalmaz. Aman kökleşe- Kal. Per galiba iktisadda temel at- | manın diğer mühim bir şartı da, vur- Fncu tcareten uzaklaşarak, m MÂ: ha p mada ititnndı şnyl Na) , Memba suyu diye satılan Terkos suları Şehrimizde memba suyu nemile satılan lardan çoğunun Terkos suyu olduğu, Be Giyece yapılan tertişler meklensinde sok gılmıştır. Belediye, tyi su içmek istiyen — kı aldatan bu hilekârliğin ve buna se edenlerin şiddetle ceralandırılmasını kadarlara emretmiştir. Doktor Koch Çemberlitaş sinemasında gelirimizdeki doktorlara e gazetecilere meşhur Koch'un tasvir edön Emil Jannings'in bir 1043 te Hanovre civarında doğup 1010 da M£ şehirlerinde döktorluk yaptı. Mikroplar tamrinde çalışmağa basladı. 1880 de Berlin Bihhiye dairesi Azalığına seçildi. 1882 de Yerem hakkındaki tedkiklerini neşretiL Bu- Gün «bacille de Koch diye kendi An'lan mikrop üzerindeki keşfini ortaya Koydu. Bu mikrobu sağlam hayvanları s5“ k suretile hastalığın meydana geldi- Gini isbat etti, Bundan sonra da meydana getiren evirgüle isimli mikrobu m rsitesi profesörü d)- 1885 te Berlin ünive . Sıhhat enstitüsü direktörlüğüne geti- Koch, 1905 Nobel hekimlik AKŞAMDAN AKŞAMA —— ——— SEHIR HABERLERİ Odun fiatı Belediye, âzami kâr nisbetini ne zaman tayin edecek? Odun, #latlerinin haddinden fazla eri” mâsı münasebetile dün bir gayete, odun& Azami flat konulacağını yazıyordu. Evvel ce de yazdığımız gibi, Karadeniz havalisin- de biriken ve vesalisizlik rae v— lemiyen odunlar piyasaya gelmeden böyle bir tedbir alınamıyacaktır. Yüz e #ar bin çeki odun getirildikten sonra Be. Tediye, odun flatinin kışm daha xiyade yükselmesine meydan vermemek Üzere Azami bir kür nisbeti tayin edecek ve ma- Myet fiati Bzerine bu kArdan fazlaya sataş yapanlar hakkında kanun! takibat yapıla- caktır. Karilerimizin mektupları Elverişsiz bir araba bekleme yeri Kadıköy, Altıyolda, Şemsitap sokağı çok dar bir yoldur. Bir araba ve bir otomobil yan yana geçemez. Buna mu- kabil çok işlek bir yerdir. Bon zamanlarda tramvay durak yer» lerinin değişmesi Üzerine arabaları bu- raya getirdiler. Bu defa da bir hafta var ki, otomobiller de bu sokakta du- ruyor. Arabaların, €ziyt!- 4 ve güş manevraları arasında, bu da- Facık sokakta, halkın gidip gelmek için ne derece müşkülüt ve işkence çektiği. ni anlamak, bir akşam gelip bu sokağa beş dakikacık bakmağa bağlıdır, Bura- da günün birinde bir kaza olması çok muhtemeldir. Halbuki otomobillerin, ev- velee durduğu gene Altıyoldaki Çilek sokağı daha geniş ve otomobiller için çok daha müsaltii Halk da burasım bellemişti. - B.G, Otobüsten şikâyetler Gene son günlerde şehrimizde çoğaldı Meccani alınacak talebe Liselerle artamekteplere meccan! elına- enk li kayıt ve kabul müddet! dün “Muallim mektepleri de dahi ol- duğht halde İstanbulda meccani imtihanla» ra talip olanlar bin beş vüz çocuktur. Bu sene meecani olarak mekteplere almacak talebe, 7500 dür. Bütün "Türkiyede talep- lerin on bint bulduğu tahmin ediliyor. Hatayda petrol arştırması Adana 17 (Akşam). — Hatayda Arsuz Cengende petrol aramak için yapılmakta olan sondaflar Ti metreye varmıştır. Vatan refikimiz çıkıyor Vatan refikimiz. kıymeti! gazeteci arka- daşlarımızdan B. Ahmed Emin Yalmanın Yiyaset! tahririyesinde yarın sabahtan ti. baren intişara b ktı Behrimizde işliyen otobüsler etrafında son zamanlarda yeniden şikâyetler çoj Mmışlır. Bu şikâyetler &yerine yapıları te tişler hetieesinde otobüslerden bir kışyı- Bin yolcu almek Üzere Türumundan atla bekledikleri, sefer halinde İken motörleri» nin &ik sık bozulduğu, içlerinde yolcu ol- duğu halde, yoldn benzin aldıkları tesbit #dümiştir. Halkın şikâyetlerine yesile ve- Ten bu hallerin önüne geçilmesi, Belediye- © allikadarlara tebliğ edilmiştir, KUÇUK HABERLER: Vehbi, Hasan ve İbrahim isimlerinde tç kişi, esrar sigarası İçerek Haydatpaşıdan Üsküdara giderlerken sabitaca yakalınmış- Tardir. Bunlar İçtikleri esrarı, Hasan Ça- 'vaş lâkabile anılan birinden aldıklarını söylediklerinden o ân yakalanmıştır. Asri fırınlar Belediye, asri fırınlar kur- mağa henüz karar vermedi Dün bir gazete, Dahiliye Vekâletinin 0s- H fırın tesisine karar verdiğini ve bu fi- rmları Belediyenin açarak iskelesinde oynarken düşüp yaralandığın- dan, Kifal hastanesine kaldırılmıştır. 4 Kasımpaşada oturan on Yki yaşların- da Salâhaddin bir ata binerek dolaşmakta. dağından, Çocuk hastanesine kaldırılmıştır. # Kumkapıda oturan Vahram adında biri, yolda giderken #ar'am tutarak düş- müş, muhtelif yerlerinden ehemmiyetli su- den doğruya Belediyeye geçeceğini tette yaralardığından, kaldırı. ye, ek adalarda birer kere görünmek Vali ve Belediye Retst B. LAtf! Kırdar, | Müstir. Hamza rsis, Yuvanın burada gizlendi. Belediye işlerini ele aldığı mman, meşgul | © X Üsküdürda oturan “Taran, bisikletle | “yını biliyor mıydı? olmağı karar verdiği mühim işler eya hemme me iken ii güme MU pa buraya gelir miy- da ekmek meselesini enaz sureti çarpa: iralarnmasına. ? O, yaman indır. Hangi korsa- —. muştur. Turan yakalanmıştır. nın, hangi adaya ğe e Dün öğle üzeri Büyükder caddesinde gın çıkmış, bu ev tamamen ve arkasında bulunan madam Anastaşyaya alt ey de kıs» ri mene men yandıktan sarıra sündürülmüştür. Belediyenin iki milyon lfralık munzam bütçesini Ankarada takip eden Muhasebe müdürü B, Muhtar, ekmek meselesine mit tedkikatın Vekflete gönderilmesini Anka- radar telefonla bildirdiğinden, bu malö- mat da hazırlanarak gönderilecektir. Asri farın tesisi hakkında henüz bir karar ol- yaşında Vefn, Ankara caddesinden geçer- ken birdenbire nüzul isabet . veYA, ga tarafından tedari altına altdırılmış X Kartalda Drama mübadillerinden çif Şi Hüseyinin torunu altı yaşlarında Sami, bir bostanda oynarken kuyuya Bugünkü at yarışları Bugünkü son yarışlar heyecanlı olacak bugün - Vel- “> 5 Aş, yarışlarının. sanunenn Be aktar, Beşinci yariş in ay adknm yapılan | | Üç ve daha yukarı yaştaki halis kan İngi- Ze dikkate slan alâkadarlar | Hz at ve kısraklarına mahsus olan weun popriya Au hususta bir karar verecek- | çayır koşusu 2,400 metre mesafede yapılan hafla içinde yarışların programı gudur. | caktır. 510 Hra ikramiyesi olanı bu koşuya Jerdir. ; i ri Parista, Romans, Mis, Yatağın Tas, Dan- Birinci yarış gı. | di. Komleri mamında yedi st iştirak ede- balls kan Arap erkek ve cektir. Pavori Romans ve Dandidir, » - Üç yaşındaki — mahsus olup hendikap koşusu" gi taylarına e iede yapılacak olan gur 1 Ty Jiradır. Yarışa ikramiyesi Bevim, Ferhan, Işık adında üç at iştirak Favori Şevimdir. İkinci yarış İç yaşını yarım'kan İngiliz e?- m laz ire 1800 m re mesafede yapılacaktır. 410 Jira a olan ba yarışı Mehlika, Ner'e — Tasvir adında dört at İştirak edecek- tr, Favori de üncü yarış Gİ ile kiri yaşta halis kan Lim at ve kısraklarına mahsus olup 8000 me! mesafede yapılnenktır. 500 lira ikramiyesi olan bu koşuya Tomurcuk, Yüksel, Örnek, Karakuş, Vural adında beş at iştirak ede- çektir. Favori Tomurcuk ve Karakuştur. yn ei a e m halis kan erkel wa Mer Bıahsus kaba tepe koyu- sunun mesafesi 1200 metredir, 1400 Hra gibi bu senenin en yüksek Ikramiyts'ni dağıtan bu koşuya Humahatın, Umacı, Subutay, Ay- gen adında ekiir. Favori Bahsimüşterek İkt! bahis: 5 nel koşuda. Sas bahis: 3-4 ncü koşular arasında, bahis: 8-4-5 ne! koşular urasındağır. İzmir fuarına silecek kaları 4 ağustos 0 günü Büleyrsaniye kulübünde yapılacaktır. 2 — Bölge Grtko - Romen güreş Birinet. Wkleri seçmelerine 31 ağustoş 1940 tarihin. de başlanacaktır. Askeri liseler su sporlari bayrami Askeri liseler arasında her sene tekrar. Innmakta olan #u sporları bayramı Kuleli ön! # Beşiktaşta Yıldızda oturan Münir, çöp #ken düşmüş, ehemmiyetli surcite yaralan- B. Mahımuda lt üç katlı ahşap evden yan- Fatihte Kıztaşında oturan yetmiş dört 'Tefrika No; 51 Tiloslular bunları unutmuyorlar ve çok- tanberi adaya uğramayan Türk gemile- Fİni samlml milsafirseyeriik duygularile gliyotlardı. Gerçi bunlar arasında Türkl den hinç almak İsteyen arılı canavarlar yok değildi. Yakat, onlar da dillerini tutup bis yer kenara sinmişlerdi. Hamza relsin vekdiği emir üzerine, gemi- Jer demirlediklen sonra, her gemiden onar kişi mana çıkmağı başladı. Paşa gemisinden, dümenei Mahiiud da karaya çıkanlar arasında bulunuyordu. Geminin demirçi ustası Serdengeçti Re- ceple, çırağı Garib güverteye çıkmışlardı. Dümenei Mahmud gemiden çikarken, Ham- sa relsin yanına sokuldu: — Yuvatla karşılaşırsak, ya- kalayıp gemiye getirelim mi? m Hayır... O, adada ise, biz burada kaldık- ça bir şere kaçamaz. Yuvan inadet bir kor- sandır. İşkence ile birşey öğrenemeyiz, Onun ağzından — meyhanede — lâf almağa ba- kın... Yakalanması kolaydır. Bunu sonra düşünürüz. Dümenci Mahmud başka birşey söyleme- den, güverteden küçük şalopaya atladı ve arkadaşlarile beraber sahile çıktı. Aşık Garib, dümenci Mahmudla reisin Beler konuştuğunu duymuştu... Ustasına ya Yağçn sordu: — Parmaksız Yuyan kimdir, ustacığım? — Ben önü nerden tanıyorsun?! — Relsie dümenci konuşurken düydum. Buraya Yuvani elde etmeğe gelmişiz. Berdengeçti Recep, Parmaksız Yuvanı Çok iyi tanırdı. Âşık Gariin oriurura ya- vaşça elini vard ududur. Adâhla: rahatını kaçırır; soygunlar yapar, Başm- da kendisi gibi birçok kuvd vardır. — Böyle bir adama Akdenizde neden 80- Yuk aldinyorsunuz? —>.Biz de buraya Şıksıken, kaptan paşay, denizde nefes aldır Parmaksıza Ak- — Bonba 1, Gerçi bu mey- #lmde Akdenize çıkmak bia zahmetli olur Sunma, bu herifleri de ancak bu mevslinde ele geçirebiliriz. Çünkü kuca bir yaz mev- siminde buralara gelmeyen Türk donanma- bın sonbaharda gelecepini hiç de tahmin etmezler. Şimdi bütün korsanlar adalara yayılmışlardır. — Tüolan başka, korsanlara yataklık eden adalar var mı? — Akdeniz sdalarin doludur hasa 'Tilos gibi kalabalık sekiz bâ vardır. — Onları da tarıyacık müzimi?? oğul! Bi- ada da- — Şüphesiz. Yuvam burada yakalasak hangi ada- dan himaye göreceğini herkesten #yi bilir. — Parmaksız Yuyanın Tilosta saklandı. Bını sen de biliyor musun? — Erci. Fakat, bunu İstanbulda yalnız Hamza relsin ağzından duymuştum, Ondan hiç kimse bilmiyordu. Recep ustanın bu sırada hafi? bir göğüs geçirmesi, Garibin gözünden kaşmadı: > Yuvanın kolayca ele geçirileceğinden ustacığım? emin değil misin, L — Eminim, oğul. Fakat 0, öyle sakâr bir sdamdır ki, her Sarpışmamızda bizdeşi bir- kaç yi başımı yer, O — sefer yalnız kendi başın: Yiyecek gi. DI görünüyer. Çünkü, her gemiden on kiçi dört yür kişi ipi. Yan çok yaman, çok uğurcuz bir hayduttur. Eğer bu adada 886, ancak sabaha karşı mey- dana çıkar, çünkü © zamana kadar bizim denisellerimiz meyhanelerde k. manlamış olurlar. Adam harcamak, tu ve Dihayet kaçmak kolaytaşır. ereye kaçsa; gene adanın Iç kas Macak değil mi? ie — Öyle amma, Tiloş adasında saklanan bir adam, isterse, kırk yü izini meydana heman. Yaşıyabilir. Buram esrarengiz limandır. Parmaksız saklanırsa, bu sefer, yerlileri sıkıştıracağır. Bundan başka birşey yaz. Yapama; dalgın delpn düşünüyor ve Âşık Garip ustasını dinliyordu. ÂŞIK GARİP Yazan: İSKENDER FAHREDD ge Hindistan sularına kadar varm Demirei ustası Recep yavaş Yavaş vü; dü. Eski günleri hatırlayarak başımı alta — Yillar ne çabtk geçiyor. Vaktile »iz do burada :dümenci Salihle bir. kaygan wardı, Hiç unutmam, bir kahpe yüzünd birihirimiza girmiştir Garib hafızasını yokladı. Dümenci Sati? Bu isim ona yabancı gelmemişti — Bu ismi geçen arkadaşın kırmısı ş kallı, irice böyhü bir adım mıdır? Serdengeçti Recep birdenbire durdu — Evet. 'TA kendisi. Nerden billyora sen onu? — Halepte raslâmıştım. Bana: «fstanbu gidersen, “denizci ol., Çok para birlktiri &in'» demişti. Allah selâmet versin; iyi b Adamıcağızdı. Sazdan sözden anlardı... Hel kesle hoş geçinir ve sık sik eski günlerk anarak gözleri — Çok iyi bir adamdı ©. Fakat, bir y buraya geldiğimiz zaman, ikimiz de ateşi atılgan, hattâ kavgacı insanlardık. Bir ge ee sahile çıktık, bir meyhaneye girdik. İç tik, ve eğlendik... Tüm çıkacağımız. sırad in rakkaselerinden bir kadın meyha neye gvidi, çalıp oynamağa başladı. Biz xa ten kafaları dumanlamıştık. O bizi büsbü tün coşturdu. Çıkacağımızı hissedince a Bımıza geldi. İşte O zaman, Salihle ben, ra) kaseyi aramızda paylaşamadık ve kav tutuştuk, Kahbenin hilesini sonradan anl: müştik amma, neye yarar? Az kaldi biribi. mizin kanını içiyorduk. Bizi denizetlerde? biri ayırmış... Kahpöyi de kaşırmıştar. — Bu hâdiseden sötra Salih dayı ta ko nuşmadınız mı? — Bir ik! yıl dargın durduk. Sonra bas Tıştık. Salihi ban kardeşim gili SEYCLĞM Kalebe gitmeseydi, bu sefere İştirak eler d. — Donanmahirı bu yl Akdenide gikcrağı mi bana o söylemişti — O halde Halep paşasındar, duymuştur, Ke gelseydi bura — Ne diyorsun oğul? &elihin yası benden geçkindir... Ajtmışa yakındır o, (Be yaz mat tinin düneneisi sarı Mahmutla akt: duklarını söylerlerdi. Barı Mahmud alt Ba girdiğini ?u yaşta bir adam hâlâ dilber peşii or? (Arkası var) oözeemessrsssansarsayersümesiisürieesenenınaa Muğlada harman işleri Muğla 17 (A.A) — Vilâyet dehilin- de hasat ve harman bir haftaya kadar bitmiş olacaktır ay mahsur İi tahminden « noksan. - görünmekte Arpa, darı, susam, pamuk, mısır ve ğer hububat iyi ve geçen seneden yüz- de yirmi fazladır. Tütün toplama ve kırma işleri devam etmektedir. Tütün mahsulü bu sene çok nefistir. Rekolte beş milyon kilo tahmin olunmaktadır. e Manisada üzüm sergisi Manisa 17 (A A.) — Dünyanın en nefis çekirdeksiz üzümünü feyizli top- ada yetiştiren Manisa'da bu sene ir fuarının devamı müddetince bir üzüm sergisi ve istasyonlarda da teşhir paviyonları açılacaktır. Dün geceki boks müsabakaları İstanbul boks ajanığının tertib ettiği boks teşvik müsabakaları dün gece Be. yoğlu Halk sinmasında yapılmış, dokuz çife boksör biribirile karşılaşmıştır. Neticeler şunlardır: $6 kiloda Galatagençlerden Hüsnü, Ak tnordudan Kemale abandone İle, Alem- dardan İsmall, Süleymaniyeden Selime sa Tı hesebile galib gelmişlerdir. 80 kiloda Alemdardan Abdi, Güneşten Enveri sayi ile mağlüb etmiştir. 61 kiloda Allmordudan Semih, Galatasıraydan Angejos İle; Alime dardan Sotiri, Gelatasımydan Yeri (e berabere kalmışlardır. 68 kiloda Süleyran- hiyeden Muzaffer, Galatagençlerden Mah- muda; Gâlstagençierden Himid, Güneş» ten Hasana; OGalatasaraydan Abel, Ka. sımpaşadan Mühteşeme sayı hösabile gi Mb gelmişlerdir. Ağır sıklette Galatasaraydan Adil, Ca- latagençlerden flyas, sayı hesabile yene miştir. Dünkü yüzme müsabakaları bw) su aporlafi alanlığı tarafindan tertip edilen yütme-teşvik müsabakalari- Bin dördüncüsü dün Büyükdere Beyazpark havuzunda yapılmıştır. Havanın fena olüe gu yüzünden müsabakalar az bir seyirci tnünde yapılmış ve yarışlara yalnız Beşik- taş klübü yüzüdüleri gi: rdir. Müsai bakalarda alman neticeleri bildiri. ri 100 metre serbest; 1 — İsmail 140. 2. Ozur $ - Besim 100 metre kurbağalama: 1 — Hikmet 1452, 2 - Fikret, 3 - Necati (Beşiktaş); 240 metre serbest: 1 — Hikmet 342, 2 - Turgud, $ - İsmali |): Türk bayrak Yarışı: 1 — (Adnan - Pikret, Turgud) Beşiktaş” A takımı 534. K 2 — (Hikmet - İsmali, Besim) Beşiktaş B takımı 546. iie : Davet Beyoğlu yerli askerlik şubesinden: Muhabere Atğm. Hasib oğlu Münif Sad