On binlerce Türk gencinin mesleklendi- rilmesine doğra... —B. Ranfi Manyas'ın bir raporu münazabetile — FE HE Eig il i etmeğe mecbur kaldık. (Tabii hepsi bu vaziyet- te değil, Üç beş tanesi), İlk nazardı. aklı selimi isyan ettiren bir manzara... İnsari çileden çıkabilir. — Nedir bu yabu 7... Hani leüçük sa- ni memleketimizde mesillerdir bizmet eden, adeta türkleşen yüzlerce yunanh Eorsonu işlerinden uzaklaştırmıştık?.. Denek şimdi bütün bunları unutuyoruz da türkçe bilmez, mey sunmaktan anla maz yeni ecnebi garsonlar... Bu ne per. hiz, bu ne lâhama turşsu?... Fakat mesele başka... ... Gazetelerin küçük haberleri arasında yazıldı ki, yukarıda ismi geçen bu iki müessese, ayni zamanda bir garsonluk inektebi mesabesinde İiklerine alıştırılacalımış. Bu Romanya- blar via hocalarmış, dürü B. Ravfi Manyas, vapurlarda kul: larılması iktiza eden garsonları tedarik» te müşkülât çekilmiş olacak ki, bütün Avrupuda, garson yetiştirme m, hukuk mu yok? Tabahalin gavamı kimya ve nebatat mı yok? Mepsi! B. Rawfi Manyas, Avrupanm bütün medin oğlu Şükrü olup Haydelberg'de- ki mektepte okumaktadır) diye tasrih ediyor, Limanları işletme umum müdürüne göre, en muvafık usul, bizde İsviçre eko- lümün tetbiki imiş; ki buna dair tafsilât veriyor. Halbuki tatbikatta, Taksimde Ve Galninda iki müessesenin ayni za- iletti | ! Henüz flat tesbit ER Halk ekmeği edilmedi Dün bi£ gazete, yeni halk 7 başından itibaren 7 kuruşa satılma ee eğmek Vekâletinin emri üze- Belediye muhtelif ekmek tipleri için GA yapmış ve, evvelce yazdığımız gibi, Balk ekmeği tipi de nümunesile beraber Ticaret Vekâletine göndermiştir. Bu halk ekmeği henüz etüd balinde olduğundan flatinin tesbiti haberi doğru değildir. Ucuz savuşturulan bir kaza Şoför Arşakın idaresindeki hususi bir otomobil dün #abah Tozkoparanın asfalt caddesi üzerinden Şişhaneye dönmek İs- terken birdenbire önüne ğe ve bir | de çocuk çıkmış, şöför sıkı bir direksiyon Xırmasi yapınca yaş asfalt üzerinde kay- mış ve bir toprak sedden aşağı yuvarian- mıştır. Otomobil molozlar arasında otuz metre kadar sürüklenmiş, aşağıda elek- trik idaresi memurlarından B. Kâniye ald bik evin bodrum kalına çarparak durmu;- tur. Göför bir mucize kabilinden kazayı hafif yara ile savuşturmuştur. Otomobil hafifçe hasara uğramıştır. Tiftik satışı İhracatçilar arasındaki ihtilâf| dün de tedkik edildi İxi gün evvel Ankaradan şehrimize ge- len Ticaret Vekâleti dış ticaret dairesi reisi B. Servet, teşkilâtlandırma umum müdür muavini B. Sad, fhracat baş Kön- tolörü B. Hakkı Nezih! dün, ticaret mü- dürlüğünde ve (hracatçılar birliğinde meş- gul olmuşlardır. Yapılacak tif- &k Ihracalının terzi! hakkında tiftik ih. racatçıları arasında çıkan Ihtlân dün de tedkikine devam edilmiştir. Dış ticaret dalresi reisi B. Servet alâka- darları dinlemiş ve Romanyayn. yapılacak Httik ihracatının; İhreçat tacirleri ara- sında ne nisbette taksim olunacağı hak- kıtda, bir formli hazırlamıştır. Kvvelki &ün bir fikir ihtilAfı dolayıslle istifa eden birlik resi W, Şerefeddinin istifasını geri almam teklif edilmiştir. Üsküdar tramvayları hisse- dar heyeti toplantısı 9 . eylüle kaldı Üsküdar trariyay şirketi hissedarlar he- yeti dün fevkalâde olarak ar. Bu toplentda Nafia Vekâleti komiseri de hazır bulunmuştur. Fakat hissedarların ya- ra bile *oplantı 9 Eylü- Je talik edilmiştir. O gün hissedarların sayısı dürtte birden de nz olsa içtima yapılacaktır. Umumi Mec- ,« Bunlardan maksan emmeyi derdlerile yakından alâkadar olmaksa yan- arma birer de posta pulu ilâve etmeli. anla m ŞEFHIR HABERLERİ) KEŞEM Karilerimizin mektupları Halk hamamları iyi işlemiyor Balıtin Belediye tarafından (Halk bamamı) namı ” açılmıştır, Güzel, Bundan bütün ame- le ve hattâ o civar halkı memnun kal- mış; bilcümle isim, hristiyan, ya- budi, yengin ve gerek fakir halk, ha- mamların ihtikinmdan usandıkları için bu «sr hamama devam etmeğe 1. Bir buçuk ay sabun da verilmek şartile balk bu hamamda meccanen de yıkândı; Yedi buçuk Ku- Tuş alınıyordu. Buna da pekâlâ diyor. duk ve bunu aşan Belediye Relsimiz B. LAMI Kırdara gıyaben teşekkür ve dualar ediyorduk. Fakat Belediye ekser işte olduğu gibi bu hamam meselesinde de sonu- nu getiremeri. Evvelki İntizam boz- mağa başladı. İçeri giriyoruz: Buzün hamam tatl; çünkü makinist gelme. miş! Ertesi gün tekrar gidiliyor; ma- kinede bir ârıza var tamir “ediliyor. Bugün sular az geliyor. Bunun için bamama müşteri farla alamıyoruz. Mustuklar bozulmuş.. Yahu düne ka- dar günde 200 den fazla kadın ve er- kek kabul eden hamam bugün niçin eli kişiyi alamıyor? Kasımpaşaya gittim. Bir de ne gö- reyim? Oradaki halk hamamı Balaf- tan daha berbad! Açıldığı gündenberi boş defa kapandığı için bu defa esaslı tamir edilinciye kadar tamamen ka- patılmiş. Her !K! hamamın tamiri ve açılmaları Allahın yardımına Kalmış- tır. Tantana İle açılan bu hamamları kamızda sananlar varsa » ki belki Işin düzelme. sine vesile ölür. Balata Süreyyapaşa fabrikası ustabaşılarından Ahmed Öztürk KÜÇÜK HABERLER: # Bari konsolosumuz B. İsmai Hakkı, retiknsile birlikte dünkü ekspresle şehri mize pelmiş te Ankaraya gitmiştir. X Sarhoş olduğu halde şarap içmekte İsrar eden ve bu şarabı vermek istemiyen Bultanahmeğdek! bir meybaneciyi döven Bahtiyar isminde bir kadın dün Adliyeye veri'miş, birinci sulh ceza hâkimi tarafın- dan tevkif edilmiştir. Beyoğlunda barda çalışan Şükriye km izm er e pebaşından evine dönmekte 'ken birdenbi. re karşısına çıkan bir adam, kadını dör- mek ve sersemletmek suretile kolundan bileziklerini ahp savuşmuştur. Şükriye po- Ms ve adilyeye baş vurarak, yaralarını muayene ettirmiş ve mütecavizin eşkâlini tarif eylemiştir. Zabrta: bu mütecavizi aramaktadır. 4 Eyüp - Kerbstee'ler hattında çalışan gotör Fethinin idaresindeki otobüs dün Eyübe giderken bir yük arabam arkasına takılmış olan beş yaşlarında Akın ismin- deki çocuk ansızm Önüne düşmüş, teker- ekler altında kalmıştır. Şoför iyi bir ma- pevra yapmış, çocuk kismen yaralandığı halde kurtarılmıştır. Çocuk, polis tarafın- dan Bifal hastanesine yatırılmıştır. k Rami - Topkapı - Gümüşsuyu yölu 133, 151, Acıbadem » Çamlıca yolu 23,008, "Taksim - Mele enddesi yolu da 18422 W- raya dalmi encümen taralından fhale edilmiştir. Bu yolların inşasına hemen başlanacaktır. X Şehrin muhtelif yerlerinde açılması Gömikok depoları ihtiyaca kÂfI gelmiyeceğinden lürüm görülen semi- lerde yeni depolar aşılması salihiyeti kay- makamlara verlimiştir. Mesud bir nikâh İktisad Yeki Bay Hüsnü Çakır'ın kın Bayan Kâmran'la taninmış tüccardan Hamdi Kefeli'nin oğlu Yüksek mühendis Yahya Kefeli'nin nikâhları dünkü petşem- be günü Bay Hüzmü Çakır'ın Bostancı'daki evinde samimi bir aile muhlü içinde akde- dilmiştir. Her iki tarafa saadiler dileriz. 7 . Bigara dizilerin! birbirinden syırmak- sa bunun için daba zarif çareler buluna- biliri. te hez 4 Dğreyape zihin dtğmirda vi di. Kavga büyüyecek olursa, mahalleli a0- kağa dolacak ve Âşık Garibin ufak bir ge“ yezeliği kâhyayı müşkül vaziyote düşürecekk ti. Zir, Osman künye, paşa tarafından de Bü, Zübeydenin #mrlle buraya gelmişti. Zü- beyde, o gece kâbyaya; «— Garibi almadan gelme!» demişti, Garib: — Ben, çuvala bir kere girerim. Haydi yü» rü yiğitim, çuvala girecek başka birini bal! Diye alay ediyordu. Osman kâhyanın getirdiği adam bu dere. €e korkak ve kaba soğanın biri olmasaydı, Garibi elbirliğile ne yapıp yapacaklar, par Şanın konağına götüreceklerdi. Zeynel bahçedeki feneri söndürdü. Kâhya da adanımi alıp savuştu. Zübeyde, Gâribi bekliyor... Zübeyde odasında soyunmuş ve uzun sag- Yarını omtumlarına dökerek, büyük şam- danları paşanın gözdesi, Garibi çuvala koyup attırdığına bin kere pişman oleruştu. Gönç kadının ona karşı Matı vardı; — Garibi sevdiğimi şimdi anlıyorum. Onu görmediğim zaman, hayali gözümün önün- den gitmiyor, Onunla barışacağım ve onu bir daha darıltmıyacağım. Diyordu. Lâhur şalından yapılmış kıymet. N bir sodirin üzerine uzanmış, vücüdüne Mari şabiler sürerek: — Bu gece onu mestetmeğe çalışacağım. Diye söylenmeğe başlamıştı. Sarayda her- kes uykuya dalmıştı. O gece İbrahim paşa rabatsızdı; erkenden yatağına girip yat- miş ve gözdesine: — Sabahleyin benim ıhlâmurumu cireği- inle kaynatıp getir, Zübeydem! Demeyi unutmamıştı. Zübeyde; başkala- Mle gönül eğlendirmek için, paşanın sik sık hasfalanmasını isterdi, İbrab tarken, odasına kimseyi almazdı. Zübeyde bu suretle kendi odasında yalnız ve serbes, kalırdı, Zübeyde, Sakızlı Nilüferi paşanın gözün- den düşürdüğü gündenberi, konak halkını eskisinden fazla kasıp kavuruyordu. O ge- ©e Osman kâhyanın keyfi yoktu. Zübeyde: — Bana bu gebe Âşık Garibi bulup geti- receksin! Dediği zaman, kâhyanın rengi atmış: — Garibi bu gece bulmak mümkün değil. dir. Çünkü o, her zaman çaldığı kahveye mk sik Diyerek, kurnaz kâdın, 8 inanma- Zübeydenin gözleri kapıda... Saatler geç» sabırsızlanıyor: — Eğer bu gece Osman beni atlatırsa, Çelebi için paşadan aldığım emri önünde yırtacağım. Diye söyleniyordu. Bir aralık, uzandığı sedir üzerinde Yanı başında du- doğruldu. ran aynayı eline aldı... Yüzüne dikkatle bak- t: Aynayı yere attı. Ayna birdenbire çatla di ve kenarındaki sedef parçaları döküldü, — Eyvah, bu işte bir uğursuzluk var, Bu aynayı bunca zamandır kullandım kınl- Birdenbire yerinden fırladı; aynayı ve kırk sedef parçalarını yerden toplayıp bir bohçaya sardı, sandığının içine ettr. — Gece yarı oluyor, Osman hâlâ mey- danda yok. Eğer beni bu gece aldattıysa, sincağı olsun onun. Arka bahçede bir gölge gördü, Bevindi. Perdenin aralığından baktı. Osman yalnız Kuşu. Acaba, Ayık Garib geride mil kal in Pencereden Osman kühya odaya geldi: — Âşık Garib, saz şalri değil, müthiş bir eanavarmış, sultanım! Diyerek, kahvede olup bitenleri aynen Z0- yo anlattı: — Onunla dövüştük... Yanımda Çaylak da Birşey yapamadı. Onu da yere serdi. — Yok, eğer tiryakilerden mutlaka bir yet bekleniyorsa Yenlee Osman kâhya daha farla ileriye gideme- Zübeydeyi atlatmak istemişse de, kâhyanın İstenen ekutuların my — Bayır. Ben bir kere çuyala gidi diye bağırdı. — Başkası duydu mu bu sözleri? — Kahveci Zeyhelden başka Zlimse yo ta. — Çuval hiküyesini kabveciye de anla Kuş demek?! — Öyle olmalı, #pitanım! Kahveci de ar yardım ediyordu. Eper bana itimad etme elden herşeyi öğrenebilirsiniz. Osman bunları anlatırken, kolundaki 5) rikları gösterdi: — Elimde sopam vardı. Öyle bir kap Kaptı ki... Bileklerim parçalanıyordu. Onu bü detece kuvvetli va atılgan bir canava cldnğunu bilmiyordum. — Neden önun hakkından gelebilecek bi rini almadın yanma?.. — Her zaman, gece böyle yerlere gider ken bizim Çaylağı alırdım. Garib, onu bi Yumrukta yere serdi, Çaylağın da bu ka dar kaba soğan olduğunu bilmiyordum. Zübeyde yumruklarını mkarak, minderi Üstüne oturdu: — O halde yarın akşam, birkaç kuvveti adam sl yanına. Onu ne yapıp yap, geti buraya, Osman kendini kurtarmak için, bakikat #öylemeğe mecbur oldu: — Garib, donanmaya girmiş. Yarın sa bah erkenden (Beyaz martilye gidecekmiş Yarın gece onu bulmak kabil olmuyacak sultanım! Zübeyde bu haberi alınca sarsıldı: — Ne dedin... Böyle bir budala, Ham?â relsin gemisine girecek yeli hörden “ buh muş? — Ben de buna şnerak ettim... vde elihi alnına koydu. Düşündü: alde Garibi yalı köşküne yö müşler Bârbatosa tanıtımışlar, o da di maya girmek İçin yalvarmış, kaptan Paşa da kabul etmiş olacak. Birdenbire yerinden fırladı: — Ben yarın bu İşt yoluna koyacağım. Ben, Garibin yakasını bırakına. Yarın ges ce tekrar onu git gör ve buraya getirmeğe çalış! — Garib, Hamza relsin gemisine girmiş, sültanım! Bu gece de kahveci ustasile ve- dalâşmağa gelmiş. Süznı bile Bemide birak Mış, Yarın gece tekrar kâhreye dönecePini ummuyorum, — Doüanma ne zaman hareket edecek? — Üç dört güne kadar gitmesi için kaps tan paşa emir vermiş, Zübeyde hiddetle bağırdı: (Arkası var) İngiliz somalisi ketlir, SomaJi, İngütere, İtalya ve sabık Habeşistan hükümetlerinin elinde bulunuyordu. Habeşistan devleti yıkıldıktan sonra bu devlete aik Somali toprakları da İtalyanın eline geçmiştir. Bu ilibarle So- mall kıtası, bugün İtalyan, Fransa ve İngi- İerenin elndedir. Bütün Somalinin mesa hal sathiyesi takriben 700,000 kilametre mus rabbaıdır. Somal, irtifai takriben 1500 metreyi bulan geniş bir yaylâdır. Memleket orak ve kurak olduğu cihetle iklimi seak- (ir ve toprağı verimli değildir. Yalnız sahil , Mousson denilen deniz rüzghr- ları seyesinde nisbeten serindir. Ahalisi zencidir, deve, merkep ve hayvan yetiştir. mek İle meşgul olur. İngiliz Sornalisi Aden körfezinin gerbinde kâin olup Pransız ve İtalyan Somalisi aram gında sıkışmış kalmış uzun bir arazi şeri. didir. Bahill çok uzundur. Mesahai sathi. yesi 116,900 kilometre murabbat, nüfusu da, müslüman olmak üzere 344/006 kişidir. İn. gü'z Somalizinin genişliğine nisbölle müfu- su pek azdır. Kilometre murabbal başına ancak 2 nüfus isabet eder. İngiliz Somali- sinin merkezi Berbera limanıdır. Bu şehrin 30 bin nüfusu vardır. İklimi çok sıcak, nes batatı çöllerde yetişen nevidendir. İngiliz Sömalisinin ikinel derecede diğer bir limana da Zella'dır. Bunun da (7) bin nüfusu var. Gir. Sahillerde köy yoktur, Memleketin da- hilinde yaşayan ahali, ekseriyetle aşiretler- den mürekkeptir. İngilizl, er, Samaliye 1584 de yerleşmişlerdir. — Neden olmasın?. B.A — Şikiyet mektubıma yazılması altındaki numaraları; WE