T Ağustos 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA | A emmi Sanayi Kaf dağında, ziraat gayya kuyusunda! Bursalılar dâd bir, feryad iki: — Domates 30 paradan; fasulye 2, bamye 3 kuruştan kantara vuruluyor! Düşünün: Domate: Peltesi yapılır kapalı kutular içinde ezmesi olur; hattâ şimdi dipdirisini bile saklıyorlar... Hal- buki canım Bursanın canım domatesi müstahailin elinden 30 paraya çıkıyor... Fasulye gibi bir nimet, keza, iki kuruş... Çalışmağa beves mi kalır?... Adamın behçesinde emek mahsulü tarlalar ye- , sonra İazarmış... Özene bezene yetiştirdiklerini alın teri dökerek üste lik topla; atı arabaya koş; pazara götür... 30 para... Kendine ve çoluk cocuğu sade birer kundura almak için kaç bahçenin yıllık gelirini gözden çıkar- malı? Bursa ovaları bir merinos fabrikası süslüyor. Daha ötede bir sunğipek fab- rikası var... Sebzesile, yemişile meşhur Bursanm bütün istihsalini sinesine çeke- cek azamette bir konserve fabrikası da olaydı müstahsil bu akibete uğramazdı. — Ama azizim, konserveye pek rağ- bet yok. — Bursanın meselâ şeftali kompos- toruna mi7... Rağbet olamıyorsa beğe- nilmediğinden değil pahalılığından ola- — Bir kutusu 60 - 70 kuruş... ttr ki, sanayiin yetmiş paralık ziraat mahsulü hemen yetmiş kuruş eleveriyor. Otuz paralık domates de otuz kuruş olmak tehlikesine maruzdur. Derd burada! nserve mıyor Nx sesib muki değe: d sanayii ki İstanbulun anın ve Adananın sebzesi- vsimindeki o fistlere yakın ihraç hevetinden şim- vazgeçsek bile) memlekete Ve umumiyetle bir sanayi ki, bir ucurlukta Bursa çarşımında 30 paraya domates! Yeyoölu vitrinlerinde 30 liraya ayak- ni ayrı ayrı iki memleketin ikti. i tezahürleri... Sanayi Kaf dağında... kuyusunda... B mantıksızlığın önüne g bütün miti cehdi tek n Karpuz sergileri Belediye karpuz sergilerini göz önün- den kaldriyermuş. Sebebi pisliğin önüne geçmekse temizliğe riayet etmek güç değildir: Çöpçüler kabukları vakit ve zamanile kaldırsınlar. Hattâ, sergide ye müş soyulmas, menedilebilir. Fakat şa- yed bu yasakla bir çirkinliğin önüne geçmek isteniyorsa ayni hatal Kaç resim sergisinde, İstanbul man- zaraları arasında kavun karpuz sergile- rini görmüşüzdür. Demek o çardak al- tındaki bet bereket ressamlara da güzel görüsüyor. Cidden, vazonun içinde çiçek neyse, güzel bir yemişli içinde ds meyvalar aynile odur. Elverir ki bir zevksizlikle münasebetsizleştirmemesini yasında bu kabil süslerdi mam şartile... Mod-rnlik namına, şu şehrin ne bur swsiyeti varsa hepsini baltalamıyalım! m Mücrim çocuklar Ayni oüshanın ayni sütununda biribi- | tini takiben iki havadis: | $ İz irde on altı yaşımda Kemel ile © dört yaşında İsmet, yerde yatan yaralı- öm kafasını kocaman bir taşla ermişleri er öldürmüşler. , 8 Bucada on iki yaşında Hüseyin #e- bir arkadaşımı boğarak Ziraat gayya ek için ŞEHIR HA | | Haseki yangını Yangin boş bir evin mutfağindan çıkti deki yangın- hakkındaki sokağında sminde birine ald ve boş evin mutfak kısmından r. Gerek bu ev, gerek elvarmdaki r ahşap ve çok eski olduğu ateş sa bir zamanda genişlemiş ve o sirada 10, 12, 14, 16 numaralı evler yanmıştır. Ateş karşı tarafa sıçrayarak 21, 23 ve 26 numa» Talı evler de kâmilen yanmıştır. Yangından itfaiye geç haberdar edildiği için birdenbi- re büyüyen ateş ancak bu şekilde söndürü- lebilmiştir. Ateşin boş bir evden çıkması dikkate şayan görülmüştür. Yangının çıkış | sebebi hakkındaki tahkikat derinleştiri!- mektedir. Ticaret filomuz Kaptan sıkıntısı çekildiği doğru değil barı gazeteler deniz ticaret filo- di ve ikinci kaptan bulmak sıkın çektiğini yaşmışsada bu, doğru değildir. Yıllardanberi ticaret f!- ğe alındığı bu da kiearet filomuz kaptan sıkıntısı di olsa olsa gemi si tedir. Münakâlât Vekâleti, etmek iç dır. Bu teğkikler » girecek Sahte mübadil bonoları faillerinin muhakemesine başlanıyor mliği k d, Halil, Hikm evrakı sorgu bâkl: za mahkemesine verilmişti. M £ pan bu suçlular dün Jandarma muhaf: sında adliyeye getirilerek mğır ceza mah- keme kalemine çıkarıp usulen kalem tstiç- vapları yapılmış ve muhakemelerine başla- naeağı kendilerine tebliğ edilmiştir. Bono sahtekârliğinim ilk muhakemesine perşem- be günü bi acakt ıMğinden £ Heybeliada sanatoryomunda hastalara bir konser verildi Kıymetli sanatkârlarımız Mua| Badi ve arkadaşları neysen Burhan, cür Cemal, bülbül Kenan 4-5 gecesi Heybeliada sana- toryomuna giderek hastaları bir Konser vermişlerdir. Sanatoryom şertabibi pazete- miz vasıtastle sınatkârlara teşekkürlerini bildirme dir, Mete vapurunun getirdiği çimentolar Fransız hükümeti tarafından Akdenizde işletilmek üzere kiralanan Mete vapa: Ymanımıza dönerken bir mikdar çimento getirmişti. Şehirli Fransiz makamları, Frsn# duğu iddin m gelirdi 2 ul tesini protesto etmiş lerdi. Bunun Üzerine mesele, bir hakem heyetine havale edilmişse de netle Mensleyi halletmek ve Münaka- etine izahat vermek üzere var fans larm çolduğunu kabul etmek iste miyoruz. Elbette kabahat çocuklarımızı yetiştiriş şeklindedir. Eloğlu, battâ gay- Fi tabii küçükler için bile « bizin. aslan gibi ya' Karilerimizin İ mektupları Odun fiati | : İ hafta 37 Xışın kimk l kendisi de orta nda her ta- an görülmüş, hâdise yerine Nuri- Send mış olduğu £ tfaiye Yıkıcılar bina enkazını muayyen yerlerde satacaklar) Belediye muhasebe müdürü cuma günü Ankaraya gidecek Belediyenin iki milyon llralık mungam bütçesi için Ve ALENİ Türkiye İş Bankası müfettişierinden Fi- ruz Buntekin'in 1, Boğaziçi Lisel müesisi Galip ve Kudret Sandalcının he #ireleri, Nazilli Yerli Mallar satış evi di- rektörü Cermi Kut baldın Münire Buntekin'in hazin ölümü münasebetle ce- nazesine çelenk göndermek halırşınaslı- Handa bulunan müesesat ve lerimizi paylaşarak cenaze mera, tirak lütfunda bulunan akraba ve ahbap- larımım, telgraf ve mektupla beyanı ta- giyet eden sayın tanıdıklarımza ayrı ayri teşekirüre teeszürümüz imkân verm den bu hususta kıymetli gazetenizin kârlığını rica eder ve kendilerine alenen teşekkür ve minnettarlıklar riz, Tür İş Bankası yuz Suntekin, Boğaziç i Galip ve Kudret Sandalcı, Nazilli yeri allar satış eri direktörü Cezmi Kutsay, Fatih Askerlik Şubesinden: Adreslerinde bulunmayan yedek subay- st ve yoklama vaziyetleri tesbit edilmek üzere mü Mahmut oğ. Lüt- B.S & Al oğlu Refik - Piyade nstağ man (332-310), 4— İstihkâm yarbay Aplui- Yah oğ, Mustafa Çeri (319-3), $—8. 5 hesap memuru Halil oğ. Şevket (314-90) 6—8.8 hesap memuru Tahir oğ. net Salt (14772), 7— Kakliye teğmen Aptülhadi oğ. Rüseyin (13004), &— Levazım binbaşı Habi oğ. Mustafa (323-1110), 9— Piyade asteğ- Maşuk oğ: Muhsin (16790), 10— Arif ede ÂŞIK GARİP 'Tefrika No, 40 — Bu teselliyi ben sana v beni avatuyorsun... Çol te benziyorsun! B pardın? Garib düşündü: — Acaba doğrusunu söylesem mi? Yalan söyley el ustanın kahvesinde erdim, ustam! Ben de | k bir garibim... Recep elindeki örsü yere Dın terini — Ne diyorsun, deği, bu 7 olur mu? bıraktı, Alnı- ta saz şairi bu iş de gel le tn? iyi iş. Ben saz şairlerine ba- yılırım, Zeynelin kahvesine bu kiş Aksekili Nureddin isminde bir 4 zim gemi de & nı yokladı! esine şulardan gelmiş, : k sensii lerde sn gü du ol dolaba koydu un senden, We emin- bi kenara birak- » Ya ustam bhoş- lanmazen, bu çocuğu diri diri mezara mı gömeceğim diye merak ediyordum. Aştık hiç bir endişem kalmadı... Senin gibi merd ve merhametli bir ustaya çırak olduğu ne kadar seriniyorum bilsen, Garibin, Zeynel usta ile vedalaşması.. «Beyaz marllınin demirci ustası, yeni çı- Yağı ile beraber geç vakte kadar çalışmış. Berdengeçti Recep yorgundu, birdenbire Aşık Garibe döndü: — Oğul, akşam oldu. Haydi buğün sana izin verey Eski ustana Git, öp Onunla vedalaş. Madem ki onun yanında çalışıyorsun, ona haber vermeden sefere gideren, hakkı geçer sana... İki yas kan bir araya gelmez sonra, Zaten bu âk- sam gitmezsen, bir daha dışarıya çıkâmaz- an, Garib hazırlı tası iüve etti: Yarın sabah erken gel, oğul, sakın ge- eikme, Bamza rel öğleye doğru gelip yok- lama yapacak. Garib geç vakit Azapkapıya dan Galataya yürüdü... Bir kây İstanbula geçti. Gökyüzünde y k ka arib sevinç ve düşünerek yürü , gemiden çıkarken, us- Ora- binerek yoktu, ribin kafasında yer etim şti. Yolda giderke: Adeta onların gölgesi kendisini takip edi yormuş gibi, bazen başını çevirip etrafına bakınıyor ve: Denizellik çok iyi bir işmiş. Bundan sonraki yıllarımı hep denizde geçireceğim. Diye söyleniyordu. Yatsı ezanından bir sant sonra Zeynelin kahvesine varmıştı. © gece her nedense kahvenin müşterileri ça- buk dağılmıştı. Herkes kahveye Aşık Gari- bi dinlemek için geltyordu; o olmadığı zas man kahvede kimseler kalmazdı. O gece de sanmıştı Garib çar nu, relsin kadirga: Yattıktan ün işe bi Recep ustan rak girdim. Gemide & güne kadar apılac: ye 1: Recep usta öyle tatlı bir ada! bana: — Hi rada yorganın, çamaşırların vardı... Unute t mu onları? — Güzüme denizden başka birşey gö müyordu, Zeynel usta! Herşeyi, hepsini unutmuştum. İzin vermeselerdi, elbette çı- kıp gelemez n arib içini çekerek, hazin bir tava salad. — Herş dım, us ni yere gi b zünü bana öğ yin yok iu ülacaksın... Benim parala; yeceksin, değil mi? ynel ustanın yüz Sen merak etme i unuttum m! a, BeN vedalaşı İstanbulun ten sensin! Pakat, şu E Ondan bi mi ona yedirmi- gülmeğe başladı il Ben onun pe- m hakikati senden ya, bu gece şu Akbıyık- meyhanesine gidip o m Sarı kız)dan bir kadebc'k olsun içmek 1s Ne olur, Zey , en de er & mi u gece & ve İstanbula veda ediyorum... Belki bir da- ba buralara gelmek de kısmet olmax. (Arkası var) ACIKL BİR ÖLÜM Bankası İstanbul şubesi vez- ne şefi Pi 1 Rİfat nm Aktaş bie Eüddettenberi duçar oldüğu hastalıktan kurtulamayarak tedavi edilmekte Marmara kliniğinde dünkü sah günü ve- fak etmiştir. Merhum İtibarı Atli ve onu müteakip Türkiye İş Bankan İstanbul şubesinde muhtelif servis şefliklerinde ge: yirmi iki senelik iş hayatında âmir ve mem, rına karşı dalma hüsnümuaşerette bulun- nuş, gerek meslek arkadaşlarının ve gö- Tekse ticaret aleminde kendisini tanıyan herkesin ve bühassa Paşabahçe muhitinin derin sevgi ve muhabbetini kazanmış dü- râst bir bankacı idi, Bekleniimiyen bir anda hayalin gözlerini kapaması arkadağ» Jarı arasında ve iş muhit k derin bie teesâlir uyandırmıştır. Kederli ailesinin ve meslek arkada nın açılarına biz de iştirak eder vi mağfiret dileriz. Cenazesi, buğün saat (on üç) de Marmara inden kaldırılarak Paşabahçede kılındıktarı sonra orna makberesine defnedilecektir. Kendisini seven ve tanıyanların b lede bulunabitmeleri için Başikt at, 14 de husüst bir Koçonun be- Türkiye olduğu an Ve Falih askerlik şubesinden 436 doğumlularin bunlarla muame 1 daha yüksek do muadil okullardan Be: tahsile devam etmiyecek ola namelilerin yoklamaları Be Şubesinde teşk'i edilen askerlik meelis'nde $ ağurtos $40 dan 20 ağustos'a kadar yoklar maları yapılacaktır. Bu evsafı niz şube- miz kısa hizmetlilerinin yoklamaları yaps turmak üzere hemen şubeye gelmeleri ilân olunur. Bay Amcaya göre... ij Hele bir sotrsya b ki > ütünden başka hez gey ve Bu #OİrAY il. Sölrü olduğu gibi Kalk içindeki bix Polonya şehrine uçup Gi yayı bir istilâ hü- cumuna daha uğralırdın!..