93 Haziran 140, AKŞAMDAN AKŞAMA km “ Yavaş yavaş!» —— — Yabancılar her millete bir Kulp si kar; bir aksak hususiyete parmağı dolayıp tarizlerde bulunur. Ni Biz Türklerin de, Osmanlı pa esnasında, bilhassa bir tarafımıza taşırlardı: Yavaşlığımız! i Ecnebiler, Beyoğluna gelince, — daki bize hasım sabık muhitlerden türkçe sözü öğrenirlerdi: — Yavaş yavaş! ue Ve her fırsat düştükçe, sadile bunu söylerlerdi... Bu lafdan başka bir $€Y X sizin Türkiyeyi terk edenler, dolaştık. ları yerde bumu tekrarlıyanlar “e du. Nece seneler geçince, bİr gördüler mi, — şayet terbiye bunu hatırtayıp söylerlerdi: — Yav: yaş! Benim ço işitip içerleğiğim olmis” tur, İnsar. kendine sit bir kusuru mimi | dostlarından, olanlardan ve başkalarının sırnaşıkça h 25 mihlerine mes Mik ınlarında bu «yavaş çatışma” istihfaf mak- iozmaz. Fakat yavaş» lafı yi lar, kavgalar oldu idi, hat a Fakat niçin inkâr etmeli? li ten böyle bir kusurumuz vardı. * olmıyan yârden duma a bancıların bize sataşmaları, © er m esnasında beyhude değildi. çorbacı... Ne acele, , Sigara içiyoruz i# bugün ok — Dur yahu, Patlamağın ya?. te... Yavaş yavaş. Hem maz. Yarın gel... : Kimbilir, kaç kere bu tar? yi imhalleri işitmişler, içerlemişler; hayet bize kulpu tax lardır. , aki devirde hiç bir şey süratle in- kişaf etmiyordu. Fakat şimdi elbette artan bu değişti. parmak s ler süratle, süratle biribirini takip et ti. e ğişti ama, ben gene halâ şüpl diem Acaba iliklerimize işlemiş bir «yavaş yavaş» cılık halâ mevcud gil mi? şe Ne acele bu?... Dur yahu... Bu- olmaz, yarm gel. - sözüne, ta- mamile sebepsiz olarak, dairelerde hiç rastlanı Sokakta yürüyenlere m > aheste bestelik... Garsonun yemek g: i * Topuklarını sürür.. m ye lirayı uzatırsınız. Şırp diye 5 Tukları uzatacak yerde, ge ie ker teker sayor; üslelik, her ie ve yahut on kuruşu tamamlayışt ei nuza birer birer koyar; el pe lenfavi kendi torbasile sizin le nuz arasında gider, gelir; w vim Bir, Or, imlâllah... Bakkaldan bir iz isteyin... Şayet parmakları eye 2 se şüphelenin: «Senin ismin |! 2 Tum?» diye sorun... İnkisara uğrama n ok muhtemeldir. "şdirat etmeli: Yayaşız". Bu, m biraz da seciyemizdeki ya “i dilikten ileri geliyor, Kizmse zi m â lah ettirip sağe sola geçti Frengin aelillüğünü ne komik £ imüz orta oyunun e tipinden bellidir. vi De mahlükat tabii hareketlerinde e dir, fakat sıçramasını onlardan mİ len yoktur. «Biz de onlar gibiyiz » ; sek hatı olmaz ama, gene bine N «Yavaş yavaş» cılık bugünki ye telâkkilerine uymuyor... Elimiz! ğımızı bütün gündelik faaliyet €si sında çabuk tutmak üzere e terbiye edelim... Çocuklarımıza bun! ara Jimnastiğini yaptıralım... Söz mızda: Kusurumuzu bileli Noksan ekmekler si dahilinde yar, bakikll ve ekmek salan ber bayilerle lokantalar Ani olarak Kontrol © birçok noksan ekmekler B. Nuri tarafndan müsü karaya dağıtılmıştır. El lar hakkında ayrıca esra zim olunmuştur. iz Çalışkan ilkmektep muallimlerine mükâfat Ankarada bir sene sarfında Gö Mmesalden dolayı Hlkmekiep manileri den üç kişiye yüzer lira sera halinde Bu usulün İstanbulda da tat e Mona muallimlerin telebeyi yetişkine aya #unda bir kat daha damliyetla a İs- Jarı düşünülmektedir. Bu maksi, tanbul muallimlerine de ikramiye bühünu> için Vekâlet nezdinde teşebbüste inaye ve tel. | tük ihrap eden kimselerden müteşekki ça kinaye İ in çıkmaz Ya- | ga yarattığımız | İ ikinci kısma dahil olan doktorlar da has- ŞEHİR HABERLERİ Ticaret Vekilinin yeni beyanatı Romanyaya ihraç edilecek tiftik ve yapağı hisseleri tüccarlara nisbet dahilinde tevzi edildi Şehrimizde bulunan Ticaret vekii B. Nazmi Topçuoğlu önümüzdeki haftada bu- Tadaki tedkiklerine devam edecektir. Vekil, dün vekâlete bağlı müesseselerde tedkikat, yapmış, tiftik ve yapağı ihracatçılarından bir heyeti kabul etmiştir. B. Nazmi Topgu- oğlu, dün gazetecilere şu beyanatta bulun- muştur: «— Romanyada yapılanı ticaret müzake- lerinin müsbet bir neticeye iktiran etuği ve bu suretle takriben üç bin ton yapağı ile yirmi bin balya kadar tiftiğin bu mem- İekete satılmış bulunduğu malümdüur. Alâ- kadar birlik umumi heyeti üç gündenberi yaptığı mütenddid toplantılarda bu işin teferrüntmi tesbit etmiş bulunuyor. Satı- şi heyeti umumiyesi stok ve fhracatçılık vasıfları itiberile ötedenberi yapağı ve birlik Azası arasında mülenasiben taksim edilmiş ve herkes hissesine düşen kısmı taahüd etmiştir. Her ihracatçı taahhüt ettiği tiftik ve yapağıları meri standardi- zasyon nizamnamesi hükümleri dahilinde Sömikok fiatı | Tonu, esas depolarda 21 liraya satılacak Bübarik tarafından satışı deruhde edi- | len kok kömürü için lüzumlu görülen de- polar açılmış ve kömürün fintleri tesbit edilmiştir. Banka mümessilinin belediye ile yaptıfı temaslar neticesinde biri Kus ruçeşmede, diğeri Kadıköyünde olmak feze- re iki büyük depo açılacaktır. Bu depo- larda sömikok malı, ton başına 21 liradan satılacaktır. Bu iki büyük depodan başka şehrin muhtelif semtlerinde on beş tali depo açı- Iacaktır. Bu tali depolarda satılan kok kömürü, Kuruçeşme veya Kadıköy depola- ri başlangıç ittihaz edilmek üzere yalmız yol masrafı ilâve edilmek ve hiç bir kâr alınmaksızın satılacaktır. Yol don başına 120 ile 150 kuruş arasında de- #işeeeği tahmin ediliyor. Bu takdirde sö- mikok, semtine göre, 9120) ile 2250 kuruş arasında perakende olarak satılacaktır. Etibank işe vazıyod elinezden evvel tali depolarda sömikok 24 !iraya satılıyordu, Bir kok taciri mahkemeye verildi Kok kömürü fiatleri . bu #üretie tesbit edilmesine rağmen bâzı depolarda daha fazla fiatie kömür satıldığı görülmüştür. Belediye iktisd müdür! Boğiktaş kaymakamlığı tarafından © Kuruçeşmede yapılan teftiş netleesinde bir kömür depo- Sunda tesbit edilen âzami flatten yüksek #iatle kömür satıldığı ve deponun koyduğu fatlerin bir liste halinde asıldığı görül- müştür. Depoda 3i liraya satılması lâzım- gelen sömikoku 22 lira 80 kuruşa, 18 liraya Satılacak Gazhane kömürünün de 21 ve 26 liraya safılması tenbeden Karabük kö- mürünün de 77 liraya satıldığı tesbit edi- ve derhal bir zabıt tanzim edilerek koruma Kanununa tevfikan depo sa- * müddelumümiliğe tevdi edilmiştir. Etüvden geçirilmeden satı- lan eski elbiseler Çarşının Bilpazarı denilen kısmında bazı düzkünlarla hanlarda satılan kullanileniş elbiselerin O tebhirhaneden geçirilmeden tekrar satılmakta olduğu hakkında yapı- lan şikâyetler, Beyazıd nahiye müdürlü- günce nazarı dikkate alınmış ve dün 'ânl dlarak yapılan “bir kanirolde bu gibi yer- Jerde etüvden geçirilmeden satlmakta olan yüzden fazla parça elbise bulunarak teb- hirhaneye sevkedilmiş, satanlar da ceğa- ya çarptırılmıştır. Belediye sıhhiyesinin faaliyeti Belediye sıhhiye müdürlüğü müstakbel faaliyeti için yeni bir proje hazırlamıştır. Bu proje ile yeni bir teşkilât vücude ge tirlimiştir. Bu teşkilât, şimdilik Eminönü, Beyoğlu ve Fatih kazalarının 19 nahiye. «inde tatbik odilerektir. Bu teşkilâta gö- ye belediye hekimleri iki kısma ayrılacak birinci kısımda bulunanlar, sıhhi teftişat ve gıda nümunelerini kontrol etmekle, ta, cenaze muayeneleri, eylerde basta bak- imak işlerle meşgul olacaklardır. İkinci kısmın #aaliyeti ileride tekemmül ettirile- rek muayene evleri ve şehir dispanserleri İ haline konulacak ütün fırn- | Eminönü köprü dubalarının kaldırılması bugün başlıyor Karaköy köprüsünün Eminönü tarafın. daki ik li duba üzerindeki ayağınm kaldırılması işine bugünden itibaren baş- Yanacaktır. Bu itibarla — tramvaylar müs- taana olarak — bütün nakliye vasıtaları muvakkat ahşap köprünün üzerinden &8- çeceklerdir. Ayakların Kaldırılması ame- iiyesi, mümkün mertebe, kısa bir zaman- da yapılacaktır. Muvakkat köprüden beş tondan ağır olan kamyonlar geşmiyecektir. Bunlar Gazi köprüsünden geçeceklerdir. & Fatihte seyyar satıcılık eden Kasım; Azize isminde bir kadınla kavga edip onu döğmekte iken Azizenin kardeş çocuğu Muhiddin araya girerek ayırmak İstemiş, faks Kasım bıçakla onu mühtelif yerle- rinden yaralamıştır. işletecek ve bu suretle hazırlanacak mal- ları Ziraaf bankasına teslim edecektir, Banka, yapağılar için şimdiye kadar tat- bik olunan fiatleri ödeyecek, tiftikleri de serbes memleketler için tesbit edilmiş olan asgari İhraç flatlerinden dun alasiktır. Romanyaya yapılmış olan bu salışın beslim işleri eylül bidayetine kadar bitirilmiş ola- caktır. Yeni rekoltenin ilk günlerinde vu- kubulan bu satış bilhassa ahvali hazıra dolayıslle zayıflamış bulunan iç piyasa- Jarımızda, çok iyi tesir etmiş ve daha şim- diden Anadoludaki müstahalller ellerinde- ki tiftiklere münasip fiatler veren müşle- riler bulmağa başlamışlardır. Xilmizde hâ- len imütebaki #ftikler için ihraç ve sarf yerleri aranması hususundaki mesalye de- vam olunmaktadır. Bu satışların sevkiya- tını müteakip daha yeni bir takım işlerin de başarılması beklenmektedir.» Fiat mürakabe komisyonu- nun mesaisi Fiat mürakabe komisyonu yarınki pa- Karilerimizin mektupları Bira şişeleri Bira şişeleri ihtiyaca göre değildir. Karıkoca karşılıklı sofraya oturuyo- ruz. Bir şişe açsak, az geliyor; İki şi- şe açsak artıyor. Küçüklü büyüklü ki cins şişe yapmalıdır. N.K Vaniköy tarar susuz kaldı Vaniköyden okuyucularımız yam- yor: İki gündenberi köyümüz susuz kaldı. Sebebin! sorduk. Ana boru pat- lamış.. Kadıköy sular idaresinden köy halkını suzüz bırakmamak için patlayan su borusunu bir an evvel ta- mir etmesini dileriz. Pasif koruma Yeni düdüklerin tecrübesi salı günü yapılacak Pasif koruma tedbirleri sırasında şehrin muhtelif noktalarına konulan yeni dü- düklerin tecrübesi hakkında vilâyet gefer- berlik müdürlüğü şu izahatı vermiştir; 1 — Şehrin muhtelif mahallerinde ye- niden konulan elektrikle müteharrik dü- düklerle el ile çalışan düdüklerin tecrübo- leri 25/7/940 salı günü enat 11 de yapıla- Caktır, 2 — Düdüklerin çalınması bir lecrübe mahiyetinde olup halk ile alâkam yoktur, Gâye, düdüklerin s*3 vaziyetlerini kon- #roldür, KUÇUK HABERLER: “ok Plâjlarda ve deniz hamamlarında teh- Mkeli görülen yerlere girilmemesi çin ko- nulan lâvhelar kışın kaldırmıştı. Deniz banyosu mevsimi başladığı için bu lâvha- Karın yeniden yerlerine konulması karar- laştarılmuştır, X Belediyece yapılan &stimlik muame- lelerinin bir an evvel ikmal edilmesi alü- kadarlara bildirilmiştir. k Bebekle lük eden Osman ve İb- rahim; bir rekabet meselesinden kavga etmişler, Torahim, Osrnamı taşla ba- gından ağır surette yaralamıştır. X Etyemezde oturan İhsan isminde Bir çocuk dün tren yolu üzerinde oynamakta İken duyardan düşen bir taşlı yaralanmış, berayı tedavi hastaneye kaldırılmıştır. X Beyoğlunda oturan madam Eftimya, Amerikan kolleji önünde tramvaydan in- mekte iken müvazenesini kaybederek düş- müş ve yaralanmıştır. k Kapalıçarşının Beyamd tarafındaki kapısı önünde biriken seyyar satıcılar ora- Yı geçilmez bir hale koyuyorlardı. rın hepsi polisçe toplanarak haklarında ceza keslimiş, bir daha burada toplanma- maları da temin olunmuştur, & Cümhuriyet Halk partisi Küşükpazar nahiyesi himayesi alında bulunan Altıok Gençlerbirliği temsil kolu tarafından dün Eece Partinin konferans salonunda bir temsil verilmiştir. k Fenerde kilit fabrikasında çalışan Mukadder isminde bir kız, elinin şehadet parmağını makineye kestir. miştir. kA oturan İsak isminde biri, Zehranın evinde merdivenle duvar ,aavalarını sökmekte iken düşüp yaralan» mış, polis tarafından hastaneye kaldırı. mıştır, Silâhtarağa fabrikasinin yeni kazanı Bilâtarağa elektrik fabrikasında elektrik tesişatını takviye etmek üzere yapılan ye- ni kazan dairesi Ixmal eğilmiş ve Avrupa- dan getirtilen yeni kazan mahalline kon- #uştur. Dün bir heyet huzurunda tasel- düm muamelesi yapılmıştır. ç j j zartesi günü tekfar toplanacaktır. Yarınki toplantıda kalay ve nlizadır satışlarında yüzde kâr nisbetleri tedkik ve tesbit edi- lecektir. Komisyon, müteakip içtimaların- da da hırdavat, manifatura, zücaciye, çu- val ve kanaviçe satışlarındaki muhtk kâr nisbetlerin! tesbit ve Dn edecektir. Diğer taraftan, mürakabe büroları kurulması hakkındaki karamame de bugünlerde alâ- kadarlara tebliğ edilecektir. Termos ihtikârının ortaya çıkardığı mesele İhtikâr yaptığı iddiası ile mahkemeye verilen termos tacirinin muhakemesi, or- | taya bir mesele çıkarmıştır. Adli makamat, inin vitrininde flati ile bera- g1 termosün sadece bir i u İddia etmişlerdir. Tica- ret Vekâleti, burdan böyle satılacak stoku bulunmayan her nevi mötam mostralık vesilesi ile de olsa, vitrinlerde teşhir edilme- mesi hakkında bir karar ittihaz edecektir. Limon ihtikârı Muhakeme, hâl idaresinden bazi noktaların sorulması için tehir edildi "Tesbit edilen flatten fazla fintle limon satmak suretile ihtikâr yapmaktan mazmus nen mahkemeye verilen limon taciri Tıya- | nın mevkufen muhakemesine dün asliye dördüncü ceza mahkemesinde devam edil- miştir. Bu celsede, Ticaret odasından gelen tezkere okunmuştur. Bu tezkerede, içlerin- de 360, 420, 490 tane İlmon bulunan san- dıkların fiatleri bildiriliyor ve bu flatlerin, sandıktaki limon adedine taksimile beher Imonun fiati tesbit edilerek perakende 1i- mon fintinin anlaşılacağı bildirilişordu. İddin makamı bü csvabi noksan bularak hâl fialinin kati olarak bildirilmesini ve eksperlerle, belediye hâl flatlerini tesbit eden memurun mahkemeye çağrılıp dinlen» melerini, flat komisyonu tarafından llmona fiat konulup konulmadığının ve konulmuş- sa gazetelere ilân odllip edilmediğinin tes- bitini istemiştir. Mahkeme bu cihetlerin halli için muhakemeyi başka güne birak- maştır. : Dahiliye Vekilinin tedkikleri Evvelki gün şehrimize gelen Dahiliye Vekili B. Faik Öztrak dün sabah vilâyete gelerek vali B. Lütfi Kırdarla vilâyet işleri | etrafında görüşmüştür. B. Faik Özlrak, doktor B. Adnanı, emniyet müdürü B. Mu- zaferi, umumi meclis ve ticaret odası Âza- sından bazı zevatı kabul etmiştir. Dahiliye Vekili, bundan sonra Halk par- tisine giderek parti idare heyeti relsi B. Tevfik Fikret Sılay ile görüşmüştür. B. Falk Öztrak, yarın ve sah günü muhtelif işlerle meşgul olucak ve barı müessas? ve teşekktllerin mümessillerile Lema ettik- ten sonra salı günü akşamı Ankaraya ha- reket edecektir, Müşterileri sebepsiz yere indiren otobüse ceza Zarit isminde birine ald 3114 numaralı otobüs Şişhane yokuşundan geçerken ma- kinesinde bir ârığa olduğu iddia edilerek büet alan tüşterileri arabadan irdirdik- ten sonra yoluna devam etmiştir. Hadise, belediyeye şikâyet edilmiş ve be- lediye rels muavini B. Lütfi Aksoy bu kâyet üzerine tahkikat yaptırmıştır. Neli- cede otobüsün eldd! bir sebep olmaksızın yolcularını indirdiği anlaşılmış, otobüs sa- hibine yıldırım cezası verilmekiz beraber yolcuların bileç paraları islirdaâ edilmiş- tir. Ellerinde bilet olan yoleular, belediye. | ya müracaat ederek paralarını geri ala- İ caklardır. Türkiye - İsviçre ticaret ve tediye anlaşması 1 Haziran 1940 tarihinden itibaren meri- Yet mevkline giren Türkiye - İsviçre tioa- Tet ve tediye anlaşması mucibince iki mem- leket arasındaki tediyeler, bundan sonra münhasıran takas usulle yapılacaktır. Taksi kazaları Şoför Ahmedin idaresindeki taksi Har- biyede marangoz Şabana, şofor Celâlin idaresindeki olomobli Galatada” B. Necibe garparak yaralanmalarına sebep olmuşlar» dır. Polis yaralıları tedavi alına aldırmış, Suçlu şoförler mahkemeye verilmiştir. Araba çarptı Eyâpte oturan bahçıvan Adile oğlu Muharrem, yolda. gitmekteler iken Zihni isninde birinin kullandığı yük arabası, baba ile oğula çarparak yaralanmalarına sebep olmuştur. Arabacı yakalanmış, ya- ralılar hastaneye kaldırılmışlardır. Halkı rahatsız eden dilenciler Dün, Beyand zabıtası Çarşı, Nuruosma- niye ve Süleymaniye clvarında halkı ra- hatsız edecek şekilde dilenen on beş kadar dilenciyi yakalıyarak adliyeye vermiştir. Bunların içinde çalışamıyacak halde bu- Yunanlar Darülâcezeye gönderilmekte, ça- İışabilenler de belediye hizmetinde bo- daz tokluğuna çatıştırılmaktadır. İ &i gibi İsmail Hakkıyı da di Sahife 3 . eee çan Harp ve kaşıntı Harbin akla gelmiyecek, tahmin edilemiyecek şeyler üzerinde gayet garip tesirleri oluyor. Tanıdığımız bir zat bundan bir müddet evvel garip bir hastalığa tutuldu. Parmaklarının uçları ve. araları fena halde kaşını- yordu. Merak etti, Evvelâ bunu kan- la alâkadar olan dahili bir hastalık sanmıştı, Birkaç dahiliye mütehassi- sına gitti, Sonra da kendisini meşhur bir cild doktoruna gönderdiler. Dok- tor dikkatli bir muayeneden sonra şu cevabı verdi; — Bu kaşınma harbin tesirlerin- den hirldi, Hasta hayretler içinde yüzüne ba- karken doktor da kendisine şu İza- hatı verdi: — Bu bir cild hastalığıdır. Bu has- talığı yapan da bir takım mantar. lardır. Bu mantarlar iyi debağlan- dırılmamış, tanen ve palamut içinde İ uzun müddet pişmeğe bırakılmamış de- riler üzerinde ürer. Şimdi de harp dolayısile deriler iyice işlenmiyor, debağ edilemiyor. Bu derilerden ya- pilan ayakkabı, eldiven, çanta, bel kayışı gibi şeylerin üzerinde daima söylediğim neviden mantarlar yaşar, Bu eşyayı tutan kimselerin ellerinde, parmaklarında işte bu gibi kaşınlı- lar tevliğ eğen bir hastalık göze çar- par.. Malâ bundan bir müddet evvel at meraklısı birkaş genç kadın bana müracaat etti. Onların da parmak- larında ayni şey vardı. Muayene et- tim. Sizin hastalığınızdan.. Onlar da iyi pişirilmemiş derinden yapılan dizginlerden geçmiş... Gördünüz mü harbin tesirini?. Maamafih harp denilen şeyin kaşıntı ile garip bir münasebeti olduğunu sanıyorum. Geçen büyük muharebenin ortala. rında ve sonlarında birçok memle- ketlerde uyuz hastalığının âdeta umu- mi bir şekil aldığını işitmiştik. Yal. ız işitmek değil, aramızda o zaman- lar tatlı tatlı kaşındığımı hatırlıyan- lar pek çoktur. > Lâkin şimdiki kaşıntı da mühim... Senelerce süren bir harp bütün dün- yayı kaşıntı hastalığına müptelâ edecektir. Artık (ramvaylarda, vapurlarda, trenlerde hatır hatır kaşınan kaşına» na... Dünya bir «kaşınanlar dünyasın olacak... «Züğürt olup düşünmekten- se uyuz olup kaşmmak hayırlıdır» derler. Asıl işin felâketi hem züğürt olup düşünmek, hem de kaşınmaktır. Hikmet Feridun Es ram Bir tahsildar 5 sene 10 ay hapse mahküm oldu Kartal belediye tahsildarlığında bulun- duğu sırada Şevki adında birinden aldığı belediyeye sid on liraya mukabil makbu- zun dip koşanına beş lira yazmak suretile ihtilâş yapmaktan maznun Kâmil Uralın muhakemesi birinci a mahkemesine de bitirmiştir. Kümilin suçu aa gundan beş sene on ay müddet konulmasına karar verilmiştir, Hırsız bir bamalın mahkümiyeti Divanyolu civarında manavlık yapan İz- mal Hakkı bir tüccara verilmek Üzere ha- mal Mustafaya dört lira vermiştir. Aradan birkaç gün geçtikten sonra İsmail Hakkı bu paranın tüccara verilmediğini öğrenince hamal Mustafayı yakalıyarak parayı geriye istemiştir. Hamal Mustafa parayı vermedi D Söyerük tanahmea birinci sulh cezi al Mustafanın muha- e maş, suçu sabit görülerek alta gün hapse konulmazma ve oluz lira para cezası ödemesine karar verilmiştir. tör. Dün Sul Bavul ve çanta hırsız: Unkapanında oturduğu handa kemşeri- lerinin bavul ve çantalarını çalmaktan maznun Nuri yakalanarak adilyeye teslim edilmiştir. Sultanahmed birinci sulh ceza, mahkemesinde Nurinin sorgusu yapılmış, kendisi suçu inkâr etmişse de elde mevcud delillere istinader, tevkif edilmiştir. Dünkü ihracat Dün, Çekyaya 65 parça halı, Romanyaya 73 fıçı zeytin. Bulgarlslana 97 çuval çiroz salılmıştır. Dünkü satışlar 8, 9 bin Yira arasındadır. Halbuki geçen haftanın cu- martesi günü yarım günde yapılan ilracağ tutarı 52 bin Küsur Türk lirası idi, İsviçre bizden yumurta satın almak istiyor İsviçre hükümeti bizden yumurta satın akmak için teşebbüse girişmiştir. İsviçre. Mler küçük sandıklı yumurta almak iste- mektedirler, sdet y sa b