AŞ AAYAIAAN ZARŞİRAYRIN — m —ğ—— Demokrasi düşmanlığı! » Dostum Münif Fehim, mecmualar- koltuk değneğine dayanıyor. Değne- ğin üstünde: «Demokrasi» yuzılı. Ya- nında Churchill duruyor: — İşte bü musibeti atmadığın için netice buna vardı! - hükmünü veriyor. Cümleyi o aynile nâkletmiyorum. | Yalnız mealen söylüyorum. Hani İn- giltere harp münasebetile mal ve can | hürriyetlerini — demokrasiler için o | derece kıymetli olan bu hazineleri. | ni — krık beş dakikalik bir müzake- re neticesi lâğvediverdi ya... Karika- tür ondan mülhem... | Fakat ihtiyar ve muhterem demok- rasiyi böyle bir illet timsali olarak — velev lâtife şeklinde — göstermek fenama gitti, Şurada burada münakaşa edildiğini | de işitiyorum: — Naziler, bir baş tarafından idare | ediliyorlar; bu sistem sebebile tefev- vuk ettiler. Halbuki demokrasiler... | İlh... (Ve bu mukaddimenin arkasın- f da Belediyeye tebliğ edilecektir. dan gelebilecek malüm teraneler...) Harp halindeyken bir başın mut- lak kumandası mükemmel. Başka $€- | kil tasavvur etmek abes! Fakat bu- | hun tabii zamanlar için de bir tefev- vuk vasıtası olduğunu kabul etmek, | — eskidenberi bildiğimiz tabirleri kul lanalım: — «İstibdnds m ve «Mutlü- kiyet» in, «Meşrutiyete, o «Cümhuri- yet», Halkçılık», «Hürriyete, eMüsa- vats gibi mefhumlara üstün olduğu- hu tanımak gibidir, İdeal olarak, totaliter ve otoriter rejim, anha minha, yeni şekillere bü- rünmüş bir hükümdar idaresidir. Sülâlesi eksik halk hükümetini, hak kın iradesini, beşeriyet, uzun zaman idbarda bırakamaz. Bu gözde, şimdi muvakkaten sürgündür. Fakat gönül. lerin tahtı gene onundur. Bunun biran bile aksini düşün. mek, insanlığı, binnazariye, bir zali- min eline bırakmak demektir, “« — Rase campagne,, Anadolu Ajansının türkçe bülte- ninde bir tabir geçti: «Belçika Kralı düz erazide teslim oldu.» Bunun fransızca «rase campagne» den tercüme edildiği anlaşılıyor. «Arı- Zasız, şehirsiz erâzi» ye böyle denir. Belçikalların da O kullandıldarı | fransızca Larousse'da bu tabire mi- $al olarak şu cümle zikredilmektedir: «Bir general için düz erazide (rase campagne'da) teslim olmal şerefsiz- (Vâ-Nü) Tiktir.» .. Trakya umumi müfettişinin Pehlivanköyünü teftişi Edirme (Akşam) — Trakya umumi mü- fettişi general Kâzım Dirik yanında Tekir- dağ ve Kırklareli valileri olduğu halde 250 Kişilik bir kafile ile Trakyann örnek köyle- rinden biri olan Pehlivanköye gitmiş ve kö- yü teftiş etmiştir. Köydeki Atatürk ve Mah- Mmedeik anılarına çelenk konduktan sonra küyün 300 dekarlık koruluğu ve ayrıca onar dekarlık dut, ceviz. bak ve bademlikleri, 20 dekarlık meyva fidanlığı, parkları, elektrik Ye $u tesisatı, tam teşkilâtlı meklebi, civar köy çocukları için meydana getirilen pan- siyonu, zirai kredi kooperatifi, Maari? vekâ- leti idaresindeki marangözluk ve demircilik kursları, biçki ve İdkiş yurdu, modern ağıl Ve mandıraları, tavuk ve taşan İstasyon- İart köy kanununun istediği reviri, Halkevi, dükkânları, tertemiz çarşısı, aşımdurağı, ve hayvan mezarlığı ayrı ayrı gesilip görül- müş ve çok beğenilmişti Gıda maddelerin- de ihtikâr Mercimek, kaşar peyniri, patates pahalı satılıyor Belediye müfettişleri, gıda maddelerinde Ahtikâr az olmadığını teğkik etmek üze- re birkaç gündenberi şehrin muhtelif semt. lerinde dolaşmağa başlamışlardır. Müfet- tişlerin şimdiye kadar elde etâikleri neti- calere göre mercimek, patales, kaşar pey- Diri ve pirinç unu fiztlerinde ihtikâr var- dır. Bu gıda maddelerinde ciddi bir sebep olmaksızın fiatlerin artması dikkali esibet- miştir. Meselâ pirinç ununun 34 kuruşa sar İ tilması Jâmmgelirken birçok bakkallarda On kuruş zammile 4# kuruşa kadar satıl- dığı görülmüştür. Kaşar peynhri de 70 - 80 kuruşa satıldığı halde son bir iki çün için- de barı bakkallafda 110 kuruşa çıkmıştır, Belediye müfettişlerinin tedkiklerine gö- şe, şehrimizde gıda maddeler! bakımından en pahalı mıntaka Taksim Talimhane mey- danı ve civarı İle Beyazıt meydanı ve ci- varıdır. Bakkallar ve diğer gıda mâddele- rinde ihtikâr yapanlar tesbit edilmiştir, İ Bunlar hakkında MİLİ korunma kanunund göre kanun! takibat yapılarak ceza alına- caktır. Diğer taraftan gida maddelerinin kon- tolü etrafında Ticaret Vekâleti tarafın- dan bir talimatname hanrlanarak yakm» Belediye bütçesi Tasdik edildiğine dair malümat geldi Dahiliye Vekâleti tarafından bir taüddet- tenberi tedkik edilen Vilâyet ve Belediye | bütçelerinin tasdik edüdiği hakkında dün Belediyeye malâmat gelmiştir. Dahiliye Ve- kâleti, bütçede tadilât yapınamıştır. Yeni bütçe ile Beyoğlu, Fatih, Eminönü kaza- larındaki Belediye munmelâtı çoğaldığın- dan, bu Kazalara birer şube müdür mua- vini tayini kabul edilmiştir. Bu muavinler, kaymakamlara Belediye işlerinde Yüzdım edeceklerdir. Bütçenin tasdiki münasebetile Belediye Muhasebe müdürü B. Muhtar ile Teftiş hes yeti müdürü B. Samih büzün şehrimize geleceklerdir. Vali B. Lütfi Kırdarın da bu akşamki trenle Ankaradan hareket ederek yarın gü“ bah şehrimize gelmesi beklenmektedir. Et nakli yarından itibaren 5 Belediye tarafından pılacak Yandan itibaren et nakliye işleri Bele- diye tarafından idars edileceğinden Dalmt encümen, İki gündenberi nakliye vesaiti temin etmekle meşguldür. Bu İş, Kasaplar şirketi tarafından yapıldığı için, Belediye şirket vesaltini almak üzere temasa baş- Yamıştır. Maamafih bugün akşama kadar yesaitin tedarik edilerek yarın sabahtan itibaren Belediyenin e, nakliyatını idare edeceği ve şehirde e dağıtma işinin bir Arızaya maruz kalmıyacağı temin edilmek. tedir. Şoförler bir motör mektebi açmak istiyorlar Otomobü motörleri günden güne tekam- mül etiiğinden, şoförler bu motörlerin ta- miri husuzunda müşkülâta uğruyorlar. Şo- dörler, sırf motörlerin tekâmül safhalarını takip etmek Üzere bir mektep açılması için Belediyeden ruhsat istemişlerdir. Belodi- ye, bu müracaati tedkik etmektedir. İhtikârla mücadele komis- yonu dün toplandı Dün Mintaka Ticaret müdürünün riya- setinde olarak İhtikâria mücadele komis- yonu ihzari bir toplan yapmıştır. Bu top- Jantıda badema komisyon mukarreralinin bir broşlir halinde neşri kararlaşmıştır. Bu topiantıya Vilâyet namına muavin DB. Ila- lük da işirak etmiştir. Çöpcülere bir radyo alındı Temizlik amelesine ikametgih olarak ayrılan Büleymaniyo medresesinin bütün hazırlıkları tamamlânmış, binaya su, elek- trik getirilmiş, karyolalar konulmuştur, Çöpçüler için bir de radyo alınmıştır. Ba- zı geceler, ameleye dersler ve konferans- lar da verilecektir. Karilerimizin mektupları Pasolar niçin bu şekilde olsun? Suadiye taraflarında oturuyorum. Her gün İstanbulu geçmek mecburiye- tindeyim. Bunun işin Üsküdar Tram- vay şirketinin vermekte olduğu aylık kartlardan ak istiyerek geçenler- de şirketin Kadıkörü iskelesindeki gi- $esine müracaatta bulundum. Aldığım cevapta, her ayın dördüns kadar paso verilebileceğini, şimdi verseler ay ba- sından bugüne kadar geçmiş 15 günlük kısmından istifade odilemiyerek geç- miş günlerin rakamları Üzerine sımba vurulacağını bildirdi Böyle bir usulü hayretle karşıladım. Kartiğrin tanslm şekli, ay ortasında alındığı takdirde bir av kullanılmağa müsalç, değil ise, Tramvay şirketi ufa- cık bir külfeti ihtiyar ederek pek sa- rih olan bu Hakkın temini için mezkür kartların şeklini değiştiremez mi? KÜÇÜK HABERLER: Üsküdar meydanının tevsi ve tanzimi işine devam & *ktedir. İskelenin arka- sında Şirketi Hayriyeye ait birkaç dükkü- nın istimlâki ie bunların yıktırılması lâ- zmgeldiğinden, Belediye, Şirketi Hayriye- ye müracaat, etmiştir. * Şolör Şahanm idaresindeki kamyon Baltallınanında taş ocaklarından yük ta- şımakta iken on üç yaşlarında Boyacıköy- lü Halük İsminde bir çocuk arkasına ta- kılmış, fakat bu sirada müvasenesini kay- bederek tekerlezler altına düşmüş, ağır sU- rette yaralandığından, polis tarafından EBifal hastanesine kaldırımığtır. X Tophanede hamallık eden Turhan Is- münde biri, Mudanyadan gelen Sus vapu- rundan yük çıkarmakta iken bir elini kâ- mara kapısına kıstırarak dört parmağı ezilmiştir. k Önümüzdeki hafta içinde Amerikadan Kmanımıza iki gemi ie demir gelecektir. X Sülücede mezbahada çobanlık eden İshak ve Ahmed isimlerinde İki arkadaş, bir hayvan messiçsinde yekdiğerile kavga etanişler, İshak, Alımedi bıçakla yarala- muştir. 4 Unkapanında oluran Ayşe isminde bir kadın, polise mürucan, ederek kosası Meh- med tarafından taşin başından yaralandı- una iddia etmiştir. Polla, carih kocayı ya- © kayarak Adüyeye vermiştir. X İstanbulun mühtelif semtlerinde bir. çok ev ve dükkânları soyan sabıkalı hırsız“ lardan Zeki asliye 4 inci ceza mahkemasin- de muhakeme edilmiştir. Zekinin suçları- run hepsi sabit görülmüş ve sabıkaları da göz önünde tutularak yirmi dört ay hapsi- ne karar verilmiştir. k Kemerburgaz civarında Petnahor or- manında yemk pişirmek üzere ateş yaka- rak orman yangınına sebebiyet vermekten maznun Abmedin muhakemesi asliye bi- rinei ceza mahkemesinde yapılmıştır. Ah- med mahkemede suçu inkür ederek kendi- sinin ateş yakmadığını, orman yangınının başkaları tarafından çıkarıldığını söyle- miştir. Mahkerte, bir enli vukuf heyeti teş- Kil edilerek haziranın 26 ncı günü orman- daki yangın y de keşif yapılmasına ka- rar vermiş ve muhakeme başka güne bi- rakılmıştır. i # Kasımpaşa civarında soba kurmak ve elektrik tesisatı tamir etmek bahanesile İ birçok evlere girerek para ve eşya çalan Sıtkının muhakemesi dün asliye sekizinci ceza mahkemesinde yapılmıştır. Maznun, inkârlarına rağmen, suçları sabit olduğun- dan on ekiz ay hapss konulmasına karar verilmiştir. #Kanser enstitüsü konseyi 21 mayıs sa- li günü Üniversitede rektör Ord. Prof. Ce- mii Bülselin roisliğinde toplanmıştır. Sıhhat vekâleti hıfmasınha işleri genel direktörü Dr. Şerafeddin Abaman ds toplantıya işti- rak ötmiştir. Enstitü direktörünün ve ko- mitenin raporarı münakaşa edilmiştir. Bundan sonra yeni komite intihabına ge- çilerek Ikinci roialiğe Prof. Murad Cankat, genel stkreterliğe Prof, Dr. Sedat Tayat, azalığa Prof, Dr, Behçet Sabit Erduran, Prof. Dr. Tevfik Remzi Kazancıgi, Prof, Dr. Küsim İsmali Gürkan, Prof, Dr. Salâ Erk ve Dr. Suphi Neşte Beken 68- Avrupa ile muvasale o anil trenleri Lozana kadar gidiyor Üç gündenberi Avrupadan buraya Sem- plon ekspresi gönderilmediği cihetle, hü- kümet tarafından, buradan da ekspres katarmın ikinci bir İşam kadar gönderil- memesi kararlaşmıştı. Üç gündenöeri şeh- rimize Avrupadan yalnız Konvansiyonel treni gelmekte, buradan da bilmukabele Konvuasiyonel treni gönderilmektedir. Konvansiyonel treni burudan Paris yol- cu aldığı gibi, Paristen de buraya yolcu g0- tirebilmektedir. Bu yolculuk, Konvansiyo- nel tremile şehrimizle Lozan şehri arasm- da yapılmaktadır. Lozanla Paris arasında, diğer yolcu katarları işletiliyor. Dünkü Konvansiyonel trenile Belçikada tahailde bulunup Fransaya geçmiş olan bir talebamiz daha gelmiştir, Belçikada tahsil- de bulunup da henüz memleketimize avdet etmedikleri için, bunların akıbetleri hak- kında Hariciye Vekâletine müracaat etmiş bulunan velilere dün Hariciye Vekâletin- den tebligat yapılmıştır. Bu tebligatta Bej- çikada kalmış olmaları ihtimal dahilinde bulunan bir &ısım talebemizin memleketi- mize isde edilmeleri hakkında Berlin bü- yük eiçiliğimize icab eden tallmatın ve: diği bildirilmiştir. Otobüsçüler Eski hesaplara göre kazanç vergisi vermek istiyorlar Şehrimizde çalışan otobüsçüler,. İstan- | bul ile Beyoğlu arasında İşliyen otobüsle- rin Karaküyden Dolmabahçe - Ayaspaşa yolile Taksime çıkmalarından zarar ettik- lerini iddia ederek yolun, eskisi gibi Şiş- hane yokuşu - Tarlabaşı caddesini takip etanesini ve plâka resminin her kilo benzin- den alınmasını istemişlerdi. Belediye, bu müracaati o Zaman reddetmişti. Şimdi otobüsçüler,. Belediyeye müraca- 4* ederek vaktile her iki teklifin de kabut edilmemesi yüzünden zarar ettiklerini ve hazirandan ilibsren gene eski hesaplara göre kazanç vergisi vereceklerini, aksi tak- dirde otobüs seferlerine nihayet verecekle- rini bildirmişlerdir. Bu müracaate yehri- mizdeki bütün otobüsçüler iştirak etme- mekle beraber, Belediye bu mürnacasti ehemmiyetli telâkki ederek tedkiklere baş- Jamıştır, İhtiyar bir kadın bir otomo- bilin altında kalarak yaralandı Anastaaya lminde seksen yaşlarında bir kadın dün Taksimde bir eczane önünde Karşıdan karşıya geçmekte iken Hüseyinin idaresindeki bir otomobllin sadmesine uğ- rıyarak muhtalif yerlerinden yaralanmış, Anastasya derhal oradaki cozaneye alna- rak ilk tedavisi yapıldıktan sonra hastans- ye yatırılmıştır. Şoför hakkında icab eden kanuni takibat yapılmaktadır. Çay, kahve, benzin beyan- name müddeti bitti Hükümetin yeni kabul ettiği sam ve Yer- gi kanunu taibikatı dolayısile toptancı ve yüz kilodan fazls çay, kahve ve benzin bu- lunduran perakendecilere beyanname ver- mek için bırakılan müddet bu sabah sant dokuzda bitmektedir. Bu müddet yarfında beyannemelerini Maliye şubelerine verme- miş bulunan tacirler kanun hükümleri da- iresinde tecziye edileceklerdir. Bugün Min- taka Ticaret müdürlüğü ve Ticaret Vekâ- eti müfetiişleri de bu hususta sıkı teftiş ve kontrollar yapacaklardır. Üç kadın arasında kavga Bamatya civarında oturan Öjeni, Piya noş ve Donna adlarında üç kadri bir ço- cuk meselesinden kavga etmişler, Denna eline geçirdiği bir keser ile kadınların iki- sini de dövmüştür. Fakat Donna keseri elinden birakıp kapıdan çıkınca Öjeni İle Piyanog bir olarak birdenbire arkasından koşup yakalamışlar ve onlar da Donnayı sokak ortasında bayıltınsıya kadar döv- müşlerdir. Bu üç kavgacı kadın asliye birinci ceza mahkemesinde muhakeme edilmişler, bun- lardan Öjeni ile Piyanoş altışar ay, Don- na da bir ay yirmi gün hapse mahküm Zavallı çilekler Bu sene, engin deniz renkli canerik- lerinin, tozpenbe yanaklı kirazların pabuçları dama atıldı, Her köşeba- şından feryadlar yükseliyor; — Arnavutköyünün guzuları... Ha- niya, datlu çilecek... — Haniya, Ereğlinin gohulu çile- gül... Yirmi beş guruşa bir kile. Daha öteden kart bir ses hepsini bastırıyor: — Mele şu yavruların gozelliğine bah hele... Maliş Türk çileğine buyu- run, Harp buhranırın darbesini yiyen- lerden biri de zavallı çilek oldu. Her sene ilk çıktığı zaman ancak büyük lokanta vitrinlerinde mağrur edâsile haris bakışları üzerine çeker, bollaş- mağa başladığı vakit de kilosuna lâ- akal kırk kuruş feda etmiyen, o mağ- Tur nazenine el, dil uzatamazdı Bu sene ilk turfandası cicili bicili sepet- ler içinde 120 - 150 kuruştan piyasa. ya çıktı amma, bu saltanat pek uzun sürmedi. Beş.on gün içinde debdebeli gururunu kaybetti, mahalle araların- da dolaşan seyyar salacı işportalarna kadar düştü. Süslü sepetler içinde caka satmayı, zengin sofralarda mağ- rurane başköşeye geçmeyi ecdadın. dan tevarüs eden zavallı çilekceğiz- | lerin şimdi delik deşik işportalar içinde, gün görmüş düşkünler gibi | masum bir edâ ile biribirlerine sar Lup mahalle mahalle, sokak sokak dolaşmaları insanın içini sızlatıyor. Galiba, biçarelerin birdenbire yedik- leri ağır darbenin tesirini tahfif, on- ları biraz teselli edebilmek için yeni bir usul bulmuşlar. Minimini kutu. cukların üzerine şeffaf kâğıd gerip çilekleri içine dolduruyorlar. Eh, bu da da olsa, çilekçikler o şeffaf kâğıd kapaklı kutularının içinde, vaktile cuma selâmlıklarında landoların ka- lan camları ardından seyrettiğimiz yüzleri yaşmaklı saraylıları andırıyor» lar. Eskiden büyük manav dükkânla- rında eşrefi mahsulât azametile bir köşeye kurulup kendisine el uzatabi- rarak on beş, yirmi kuruşa müşeri arayan biçarelerin hali, geçenlerde Küçük sanatlar kanunu ile burada çalışmalarına nihayet verilen ecnebi bar artistlerinin âkibetine döndü Hey gidi günler hey... Bu mevsimde Sirkeciden tren vagonları mükem- mel ambalâj yapılmış çilek sepetlerile dolardı. Çileklerimizin gördüğü bu rağbet bazı komşuların Turslarım tahrik etmiş, Bulgaristan da paçaları sıvayıp çilek yetiştirerek bizimle re. kabete girişmişti. Avrupayı insan mezbahasına çeviren bomba gümbür- tüleri, barut dumanları bu dilber mahlükların ikbal ufuklarını ka- rarttı, Bu sene birşeye daha dikat ettim; Eskiden zavallı çileklerin en iyi cinsi Saraya intisap ettirilerek; «Osmanlı çileği» ismi verilmişti, Şimdi bunlar da milli benliklerine kavuşmuşlar, Sokak satıcıları; «Türk çileği »diye haykırıyorlar, Cemal Refik my Şarki Erdünün milli bayrami Ankara 30 (A.A) — Şarki Erdümün mü bayramı münasebetile, Relsicümhurumus Fehametli Emir Abdullah hazretlerine töb- riklerini telgraflamışlardır. Emir hazretle- ri de teşekkür ve tahassüşlerini Relsieüm- hurumuza telgrafla bildirmiştir. B. A, — Elâlemin kadınının bacak- lara çok bakmasan iyi olur deli. kanlı! ... — Bakdıksa ne olmuş bay Amca?... Yemedik yü... se Sadece baktık işte... £ ». Güze de yasak olmaz al... I cağızm çoraplarma gelmez, ipektir, Kaçıveriri.... B. A, — Olmaz, olmaz amma, kadın. fazla bakmağa öl