SÖZÜN GELİŞİ ———Finlândi ya ordu ve donanması Yeni Türkiyeyi yaban-| Finlândiya altı yedi yüz bin kişi seferber edebilir fakat hepsinin teslihi kabil değildir B cılara tanıtmalıyız ugün dünyanın yarı matbuatı Türkiyenin büyük varlığını olanca hakikatile efkârı umumiyelerine tanıtmak için biribirlerile yarış ediyorlar, Fakat kalemi hüsnüniyetle eline alan ecnebi muharrire yeni Türkiye hakkında aradığı malümatı verecek kitap, mecmua, broşür, mibüm nerede? Yoktur ve bu yüzden dünya matbualında yeni Türkiyeye dair çıkan yazıların çoğu 50 - 100 sene evvelki malümata istinad ediyor ve bi- zimle asla alâkası olmıyan berbet, hazin, gülünç noktalara raslıyoruz. Kiymetli tarihçi ve müdekkik B. Hâmi Danişmend Türklük mecmuasının bir kaç güne kadar çıkacak nüshası için yazdığı ve «Maarif Vekiline açık mektup» başlığını taşıyan bir makelede Avrupanm ak sakalı âlimlerinden başlıyarak devlet adamı, büyük kumandan, ansiklopedi muharriri ve güzete- cilerin yeni Türkiyeyi anlatırken kırdıklaır potları bir araya toplamaya mu- vaffak olmustur. Muhterem muharrir, neşrinden evvel bana okumak lütfunda bulunduğu bu makalede son aylara aid Fransız Temps gazetesinin başmaka- lesinde «Osmanlı Cümhuriyetir terkibini görmüş, Figaro sütunlarında bizden «Osmanlılar» Journal gazetesinde bir Vekilimizden «Osmanlı Cümhuriyet hükümetinden «La Sublime - Porte — Babıâili» diye bahsedildiği ni tesbit etmiştir, Fransızların en büyük generallerinden Gouraud Türk milletine hürmet hislerini ifade ederken Ankaraya yerine «Saltanat payıtahtıs demiştir. Türkiyeyi ziyaret eden başka bir büyük adam memleketine döndüğü zaman bizi hayranlıkla anlatan bir konferan- sında Eyüp camisinden bahsederken daima girip gezdikleri bu camiie müslüman olmıyanların girmesinin şimdi memnu olduğunuz söylemiş #Ebu - Eyyüb - il - Ensari» yi Fatihin bayraktarı yapmıs, Büyük bir mecmua «Atatürkün götürüldüğünü yazmış, Muharrir Larousse lügatinin daha 1934 tabına kadar «kazıklamak» mâ- nasına gelen «empaler» kelimesinin karşısında misal olarak him canileri bugün bile kazıkladıkları» eiimlesi yazılı olduğunu hatırlatıyor | ve bunlardan sonra tanınmış tarih âlimlerinin hakkındaki yanlış bilgilerini, bu yüzden hakkımızda verdikleri yanlış hüküm- | leri saymağa geçerek, Avrupanın bizi tanımak için can attığı bugünlerde ilim | ve ihtisas adamlarından mürekkep bir heyetin muntazaman çalıştırılmasını, muhtelif neşir vasıtalarının hepsinden Bu İemenniye iştirak etmemek kabil midir? Yukarıda zikredilen misaller ve sahipleri şüphesiz masumdurlar, kabahat bizdedir. Bir çok muazzam işler başardık. En müşkül şartlar içinde mücadele ederek yeni bir millet yarattık. Fakat zamanımızda artık kusur sayılan muz, şatafattan, yaygaradan kaçmak huyumuz yüzünden büyük eserimizi yabancılara tanıtmak İçin pek az gayret sarfettik. Bu gayretin en bol semere vereceği zaman bu zamandır. Çinden gelen yengçler Avrupaya uzak şarktanı gelen muzır bir hayvan bütün kıtanın şimal sularını ber- bad etmiştir. Çine gidip gelen büyük va- purlardan birnin teknesine yapışan bir ne- vi Çin yengeçi balıkların biaman düşma- mdır. Bu muzar hayvan ayni zamanda ça- bük türemektedir. Bunun için Avrupanm yabancısı olduğu halde şimal denizi nehir ağızlarında süratle çoğalmış ve balıkların kökünü kurulmağa başlamıştır. Olta ile balık avliyanlar bu yengeçten dolayı bol balık bulamaz olmuş Kumarhane işleten avukat Macaristanın payıtahtı Peştede şiddeti Memouiyete rağmen yüksek paralar ile ku- mar oynattığı ve bu yüzden cinayetler ve intiharlar olduğu zabıtaca haber alınmış, fakat bir türlü oyun mahallinin izi bulu- namamıştı. Cinni zabıtanın birçok İnce araştırmala- rından sonra kumarhane Peşte adliyesinin KÜÇÜK HABERLER: * Bin rek mahzeninin üstü bahçe haline konulacaktır. Bu hususta Müzeler idaresinin pidm Belediye Bahçeler müdür» öğüne verilmiştir Bu bahçeye mümkün mertebe kısa ramanda büyüyecek ağaçlar dikilecektir. * Belediye Reis muavini B, Rifat Yenal on beş gün mezuniyet alarak Ankaraya gitmiştir * Geçen kânunusaniden itibaren teşrini- #ani sonuna kadar İstanbulda 10 bin kişi- ye Belediye cesisi verilmiştir. * İlalyan bandıralı Bolsena vapuru ile Hmanımıza yeniden demir eşya, boya ve boru gelmiştir. Bulgaristandan 4$ bin ki- lo mangal kömürü daha gelmiştir. 4 B. Prost cumartesi günü Karabüke g'- decek, Karabük kasabasının hazırladığı plâna göre tatbik işile meşgul olacak ve perşembe günü şehrimize dönecektir. # Bu sene şehrimizde yeniden 10 ilk- Mektep yapılması için bütçeye cahsisat | konmuştu. Fakat harp dolayisile inşaat İ Maizemesi pahalılandığından münakasaya Halip çıkmamıştı. Hiç olmazsa bir mektep binası olsun işa etmek üzere bir müna- kasa daha açılmasına karar overilmişlir. Bu mektebin şartnamesindeki fiatler art- tırlacaktır, Yeni mektep arsası İstimlâk edi- len Aksarayda Gazi caddesi üzerinde yapı- Mataktır, A Eski Elektrik şirketile Belediyenin yap- | tığı mukaveleye göre, şehir soksklarina | konulacak iki bin lambadan şimdiye kadar | 660 lamba konulmuştu. Mütebaki 350 lâm- banın da tevrii kararlaşlırılmıştır.. Bun- lardan 9 lambanın Büyükdereye, 4 Yümba- | ban Topkapı ve civarına, 8 lâmbanm da | “ köyüne konulması muvafık görülmüş- # Nuri, Necati, Hüseyin, diğer H erinde dört kişi, Galatada.bir kah &mbil ile kamar oynarlarket on bir liva Bm v8 plâka ie birlikte cürmümeşhud ha- ya kalanmışlardır. Polis, Kumarbazis- vi adliyeye vermiştir, a 0 | mus, İşe el koyan polis, ya Nazim» ve karşı «Cümhuriyet — merkezi» «Bütün seyyahlarm asırlardanberi tabutunun Ankaraya Yavuz zarhhısile «Türklerin mü- ırkımız ve medeniyetimiz istifade edilmesini temenni ediyor. | bir vatan, yepyeni ebedi tevaruu- Şevket Rado lardır. Nihayet Almanya, Hollanda ve Bel- çika hükümetleri olta balıkçılarını bu mu- sir yengeçe karşı mücadele açmağa davet etmiştir. Bu muzir hayvan zifiri karanlıkla ortali- fa çıkıp tahribat yapar. Balıkçılar da gece- leri ay battığını bekliyerexk sabaha kadar bu yengeçleri toplamak İle meşguldürler. | Uzak şarklı misafiri defetmek için gecele- Ti yapıları bu gayret şimdiden hayli fajdeler | getirmiştir. Binlerce yengeç imha edilmiş- tir, &n büyük avukatının evinde olduğu anlaşıl- mıştır. Bir gece üç cinayet masasi memuru Töreiverlerini teşhir ederek avukatın gayet mükellef olan salonunu basmışlar ve o” kadar oyuncuyu cürmümeşhud halinde ya- Kalamışlardır. Kumar bankusı olan mi) larca kurun da müsadere etmişlerdir. Avu- Kat cinayet mahkemesine verilmistir. # Dokumacılar birliği ve Dokumacılar kooperatif! reisi B, Yahya Yılmaztürk, An- karadaki temaslarını bitirerek şehrimize dönmüştür. B, Yahya, Ki dokuma standar- dizasyon nizamnamesinin, yalnız İstanbu- la değil, bütün yurda teşmilini dilemek icin Ankaraya gitmişti. Teşebbüsünün müsbet netice vereceği ümid edilmektedir, 4 Haliç fenerinde Küçükmustafapaşa caddesinde oturun dokuz yaşlarında Yusuf isminde bir çocük dün Fener caddesinden geçerken Hayrinin idaresindeki yük a basının altmda kalmış, ağır surette ya, dığından polis tarafından Şişli Etfal ? tanesine kaldırılmıştır. #4 Şoför Abdullahın idaresindeki Eyüp - Keresteciler otobüsü Balata Yelkenciler enddesinden geçerken Hasan İsminde biri- De çarparak muhtelif yerlerinden yaralan. | masına sebep olmuştur. Polis yaralıyı has- | taneve kuldırmış, şoför yakalanmıştı * Son bir buçuk ay zarfında; Aksaray- da B. Adilir., Sultanahmedde H. Mecid ve B. Sabrinlu, Lângada mühendis Hüseyin, avukat B. Tahsin. doktor B. Tahsin ile birdirekte lokantacı B. Yusuf ve bayan viyenin çturduklari ev ve apartımanların pencerelerinden girmek suretile hursıztık yapan İsmali isminde bir sabıkalı poli ikinei şubesi hırsızlık memurları tarafın- den yukularmış, dön adiyeye vertimiştir. # Vatman Nallin ideresindeki Kadıköy - Üsküdar tramvayı, mahalle bekçiliği ede Alinin on iki yaşlarındaki oğlu Eşrefe çar- parak ağır surette yaralanmasına sebep Ol- ıyı nÜMüne hastanesine yatırmıştır. Valıman tevkif edil- miştir, # Sirkecide bir otelin temizliğe riayet etmediği, Bahçrkapıda maruf bir şeker ima. Yâthanesinde fare pisliği olduğu; Beyasitta ve Sirkecide birer ahçı dükkânında tethiz- Hkteh eser olmadığı görülmüştür. Bu yerle rin üçer gün müddetle kapatılmasına Karar verilmişti. Karar tatbik edildiğinden bu- günden itibaren bu yerler açılacaktır, Temps gazetesinin askeri muharri- ri, Pinlândiya ordusuna dair yazdığı Finlândiya ordusu bir kolordudan iba- Tettir, Bu kolordu üç piyade tümeni, bir süvari livasından mürekkeptir, Sa- hillerin müdafaası, Üç topçu alayı ta- rafından temin edilmektedir. Hava kuvvetleri, 150 tayyareden fazla değil- dir. Muvazzaf ordunun kadrosu 1800 zabit, 30,000 küçük zabit ve neferden mürekkeptir. Askerlik müddeti bir seneden fazladır, Muvazzaf ordunun yanında sivil muhafızlar da yer alıyorlar, Sivil mu- hafızlar, 1918 senesinde Kızıl ihtilâl zamanında kurulan ve O zamandan- beri muhafaza edilen askeri bir teşki- lâtı mahsusadır. Bu teşkilâtın 100,000 kadar faal Azası vardır, Vaktile'mem- leket dahilinde bolşevizme karşı ni- zam ve âsayişi muhafazadan ibare5 olan bu teşkilât, yavaş yavaş askerli- ge hazırlıyan bir teşekkül mahiyetini almıştır. Bu teşekkül, ihtiyatların ta- lim ve terbiyesini ve harp zamanın- da orduya iltihak edecek zabit ve kü- çük zabitlerin antrenmanını temin ediyor, Seferberlik zamanında muvazzaf ordu İle sivil muhafızlar teşkilâtı bir- İ leşince birçok birlikler teşkil edebilir. | ler, Finlândiyo 3,5 milyon nüfusile 6 - 'I yüz bin asker seferber dedebilir. Fakul Finlândiya, hiç şüphe yok ki bu kadar büyük bir kuvveti silâhlan- dırabilmekten uzaktır. Finlândiyanın askeri organizasyo- nunda en zayıf nokta, malzemedir. Finlândiya uzun zamanlar 1917 sene- sinde terhis edilmiş olan eski Rus or- dusunun silâhlarile ikifa etmişti, An- cak 1935 senesinde Ridsdag (parlâ- mento) meclisi askeri teçhizat ve tes- lihat için umumi bir plân kabul et miştir. Silâhlar, ve mermiler müstes- na, Finlândiya, imalâtı harbiye için harice mubtaçlır. Hücum arabaları, tayyareler, tank ve tayyare dafii ve sahil müdafaasma mahsus (toplar, memlekette pek azdir, Buna muka- bil Finlândiya askeri, birinci sınıf bir askerdir, gürbüzdür, mukavemetli. dirr disiplinidir ve yatanseverdir. Finlândiya askeri örganizasyonu- nun karakteristik bir noktası da milli müdafaa işlerinde kadınların kulla- nılmasıdır. 1918 senesindeki istiklâl harbinde birçok Fin Kadınları, hasta” bakıcı ve yahut yardımcı sıfatile or. duya alınmışlardı. O tarihtenberi ka- dınlar, gönüllü bir askeri hizmete ta- bi tutulmuşlar ve silâh kullanılması- nı İcab ettirmiyen, mutfak, melbusat, tedavi ve saire gibi hizmetlerde kul lanılmışlardır. Lottas adını alan bu kadın teşkilâtının bugün 90,000 âzası vardır. Finlândiya, geçen eylüldenberi, se. ferberliğe başlamış ve evvelemirde ga bil müdafaası kuvvetlerini faaliyete sokmus; o zamandanberi teçhiz ede. bileceği kuvvetleri silâh altına çağır. mştar, Finlândiyadaki harp, Merkezi ve Şarki Avrupadaki cephelerden hiçbi. rine benzemez. Cepbelerin büyük bir kısmı, ehemmiyetli askeri harekâta müsaid değildir. Memleketin ortasını teşkil eden ve birkaç yüz metre yük. seklikte granit yayla, şimalden cenu- ba müteveccih uzayan ve adedi kırk bini bulan göllerle bezenmiştir. Tabiri diğerle bu geniş saha, kayalık adacık- lari ihtiva eden bir denize benzetile- bilir, Bunlar arasındaki kanallar, akıntılar ve saire, aşılması müşkül maniler teşkil ederler. Memleketin sağlam topraklarını, bitmez tüken- mez öramanlar kaplamaktadır. Mem. leketin şimal tarafı çöle benzer vasi bir stepten başka bir sey yoktur. Bu süretle Pinlândiyanın şark hu. dudları, bin kilometre bir uzunlukta olmakla beraber, Sovyet ordularının garbe doğru İlerlemek için geçecek. leri zannedilmemektedir. Finlândiyanın yegâne verimli kıs. mu, cenupta ve garpte sahil boyunca uzayan cihetidir ki, bu da memleke- tin en zayıf tarafıdır. Bu kısımda bü- yük limanlar ve sanayi merkezleri bu- | Junmaktadır. Sovyetlerin göz diktik. | leri üssülharekeler de buradadır, bir makalede diyor ki: Sulh samanında Sovyetler bu sahil mıntakasına gi- rebilmek için takriben 80 kilometre genişliğinde bulunan ve Ladoga gö- lünü Finlândiya körfezinden ayıran berzahı zorlamaları lâzımdır. Fakat Bu geçid yeri Finlândiyalılar tarafın- dan tahkim edilmiştir. Finlândiyalı- lar, Ladoga gölile, göl mıntakası ara sındaki geçid yerlerini ellerinde tutu- yorlar. Fakat Sovyetler Finlândiya hükümeti üzerinde, memleketin en verimli kısmını harabezate döndürmek korkusile tesir yapmak için donan- malarndan ve hava kuvvetlerinin üstünlüğünden istifade ile sahilin hassas noktalarını ve bilhassa liman- ları bombardıman etmişlerdir. Finlândiya filosu Tempes gazetesinin askeri muhar- riri Pinlândiya filosu hakkında şu malümatı veriyor: «Pinlândiyanın sahi! muhafazasına | mahsus mütevazı bir donanması var- dır. Bu filonun nisebeten en mühim iki birliği her biri 3,900 tonluk olan İlmarinnen ve Vaıamolnen kruva- şörlerdir. Birincisi 1931, diğeri de 1930 senesinde denize indirtimiştir. Süratleri mahduddur ve satte on be şer mildir, Fakat bunların silâhları ve zırhları bu kadar hacimde gemiler için ehemmiyetlidir. Bunların başlı- ca topları 250 milimetrelik dörder, hava dafli 105 milimetrelik sekizer toptur. Bunların ayrıca 40 milimetre» Mik dört ve 20 milimetrelik iki tayya- re dafli topu daha vardır. Zırhları, kâfi derecede müessirdir. Kumanda kulesinin zırhının kalınlığı 125, büyük top taretlerinin zırh ks- lanlığı 100, su kesimindeki zırh kalın- lığı 55 milimetreliktir. Bu iki geminin uzunluğu 90, genişliği 1690, mai mahreci 4,50 metredir. Her birinin mürettebatı da 329 kişidir. Finlândiyanın mecmu hacimleri 1,828 tonilâto olan beş denizaltı ge- misi yardır, Bunlardan Vesikko de- nizaltı gemisi 1932 senesinde denize indirilmiş 1936 senesinde Finlândiya tarafından satın alınmıştır. Bu deniz. altının su sathında hacmi 250, su al- tında 300 tondur. Bâşlca silâhları 533 milimetrelik 3 torpito kovanıdır. 1930 - 1931 tarihinde denize indiril. miş olan İku - Furso, Vesihlişi ve Vetehinen denizaltılarının deniz üs- tünde hacimleri 493, deniz altında 715 tondur. Her birinin 716 milimetre- lik birer ve 20 milimetrelik yine birer tayyare dafii topları olup bunlar, ay- rıca 533 milimetrelik dörder torpil kovanile de mücehhez bulunuyorlar. Bunların su üstünde süratleri saatle 15, su altında da 9 mildir, Faaliyet sahaları 1,500 mildir. Saukko namın- da beşinci denizaltının başlıca husu- siyeti, dünyanın en küçük denizaltı gemisi olmasıdır, Finlândiyanın muhtelif hacimlerde daha bir çok gemileri vardır. Bunlar, eski Rus ve Alman donanmalarından kalmadır. Karpala (eski Filni) ve 'Turuman (eski Orlan )ganbotları bu kabilden olup 75 milimetrelik ikişer topu, birer tayyare topu ile müceh- hezdirler. Finlândiya filosunun en mühim Amilini mayn dökücü gemiler teşkil eder. Bunlar stratejik noktalara tor. pil dökmeğe ve Sovyet filosunun ha- rekâtını zorlaştırmağa kadirdir. Fin- lândiya mayn dökücü altı modern gemi ısmarlamıştı, Fakal 300 er ton )uk İki tanesi kendisine teslim edil- miştir. Bugün faal bir vaziyette bu- Janan mayn dökücü gemisi 640 ton- Tuk Lauhidir. Finlândiya #llosunun daha küçük hacimde mayn dökücü 14 gemisi daha vardır. Böyle mahdud bir harp sahasında hücum torpido botları, en fezla iş görecek gibi görünüyor. Finlândiya Lular, hücüm botlarının lüzum ve İsy- dasını anlamış olacaklar ki her bi” ikişer mitralyöz ve ikişer 456 milimet- relik torpll koyanile mücehhez İsku, Syosky, Rafju, Vinha namındaki dört hücum botunu filolarına ithal etmiş. lerdir. Bunlardan üçünün süratleri saatte 40 mildir. Sisu ve Hurya hücum botları da aynı silâhlarla mücehhez iseler de 22 senelik oldukları cihetle, süratleri saatte 26,5 mildir, Seri hücum botları İngilterede yaptırılmıştır, Finlândiya filosunun kuvvetli buz- kıran gemileri de vardır. Bunlardar 3000 tonluk Sisu hem buzkıran ve hem de tayyare gemisidir. Ofso buz- kıranı 1800 tonluk olup 1937 senesin- de ikmal edilmiştir, bunlardan başka 4825 tonluk Jaakarbu, 2000 er tonluk Voima ve Tarmo 1850 tonluk Sampo, 1130 tonluk Murtaja buzkıranları ile yelkenli bir mektep gemisi ve Reisi- cümhura mahsus şik bir yatı vardır. Pinlândiya bahriye müdürlüğü, Norveçin Aeger torpidosu sisteminde 500 - 600 tonluk ve bunlârdan deha kuvvetli torpido muhripleri inşası için oldukça mühim bir program he- zırlamıştı, 1938 senesi müdafaa pröğ- ramında yeni hiç bir harp gemisi yok. tu, Eski programa dahil sahil müda- faasına mahsus bu zırhlı ile iki tor. pido, iki denizaltı ve dört torpido hü- cum botunun inşası kalmıştı. Deniz hava kuvvetleri pek azdır. Maamafih 535 beygir kuvvetinde Biâckbum, 480 beygir kuvvetinde Kotka, iki motörlü ve 650 beygir kur- vetinde Bristol Blenhcim sisteminde iki deniz tayyareleri vardır. Altı yer- de tayyare meydanları inşa edilmiş. tir. GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ İngilterenin siyasetini tasvib eden G AN Matahma Gandhi İngilicrenin Almanya aleyhindeki mücadelesini terviç etmiştir. Hindiilerin milliyetçilik peygrmberleri olan bu zat son asır şark İarihinde er: dikkate şayan #imalardandır. 1889 &z Portbandar şehrinde doğdu. Zengin ve münevver bir aileye mensup olduğundan iyi tahsil etti, Bombayda Üniversiteyi bitirip Londrada da ayrıca tahsii gördükten ve avukat olduktan sonra 1493 den 1914 e kadar 'cenubi Afri- kada yaşadı, İngiltere tarafından oraya nakledilen yüz elli bin Hindiinin avukatlı- ğını yaparken Hind milliyeti davasınm fi- kirlerini benlinsedi, Uzun mücüdelelere girişti. Vatandaşları kendisine «Büyük ruhs minasına gelen Ma- tahma ünvanıni verdiler, Gandhi fki türlü mücadele usulü kulla- mr Birincisi: Halkın vergilere iştirak etme- mesi, mahkemelere müracaat etmemesi, hü- kümet mekteplerine çocuklarımı yollamama- si, derlet memuriyeilerine girmemesi su- fetile menfi tazyik, İkincisi: Muul istiklâl için propaganda yapmak fakat silâh kullanmamak. 1622 Delhi kongresinden sonra İngiliz hükümeti kendisini tevkir etsi, Gandhi de açlık orucu tutarak bu levkifi protesto etti Halkça çok serilen bu İlderin ölmesi isten- meğdiği için Mahatma serbes bırakıldı. 1482 de İngiltere hüzümeti, Hindistana yeni bir rejim vermek üzere Londrada bir D Hi «Yuvarlak masa» konferansı toplıyarak, buraya Gandhiyi de davet etmişti. Fakat avdeite rels kene tevkif olundu. Açlık gre- vi yaptığından tekrar serbes Bir keçisi vardır, sütünü içer. Pirinç yer, “GALATASARAY Yetiştirici kısmma deyam eden talebe velilerine; Evlâdınızın fransızcası zayıfsa hususi dersanemize devam eden bazı arkadaşları gibi bize gönderiniz, çabuk takriye ederiz. Tisan mütehasnsı Prof, Alber Anjel Bahçekapı Tramvay yolu Selâmet Han, Eminönü Halkevinden: Evimiz Temali Şubesi, 9 Birincikânun 019 Cumartesi akşamı saa? (20.30) da Cağaloğ- Tundaki merkez salonunmurda (Ateş) pi- yesini ve (Zornikâh) komedisini temsil edecektir. Gelmek arzu edenlerin daveti yelerini Ev Bürosundan almaları rita oly- huk