şet adamlarının bugünkü vaziyetin da ilü; Lord Hany, eştir İ çok tehlikeli olmasını Almanya Dev- ie Epe barp önüne geçilmez bir şey değildir, İngiltere hat. vay ölerenin hack türlü ihtilâfların halline yardım etmeğe hazırdır. vark, politikasından mesul iki büyük Devlet adamı daha İ <Daşmak için açık olarak teklifte bulunmuşlardır. AKŞAM ağarada dilsiz bir kıza ,Scavüze kalkışan katil | cürmünü inkâr eti, Ayşeyi Tehdid etmedim Getrley, ,, cavüzde bulunmak istemedim, dedi bıçakla tehdid ede- “k te kal kasına Salışmakta olduğu iplik fab. n Biden? Güzhane yokuşundan PE Çıkmış çe Hasan adında biri önü. Hasan, Pita kızcağıza sokulmuştur. nce area dilsiz olduğunu e n a kalkışmıştır. ç t eding Ayşe kasın Hasan bu defa bi. diğe kızcağızın göğsüne ke ira ne yi Polisler Hasanı — Yakala mış AYYİ tehdid eder- N.. Basan, rlikte nahkemeye veri, birine; vena akemesine dün asli. e iştar, mahkemesinde baştan. Utak B tefek, &smer bir kız olan Ay. şe siyah başörtüsünü çenesinin ak tından düğümliyerek ağlaya ağlaya muhakeme salonuna girdi. Maznun yerinde mevkuf Hasanı görünce öf- kesi büsbütün arttı. Evrak okunduktan sonra reis, Ay- şeye vakayı anlatmasını söyledi. Dil- siz Ayşe ellerile, kollarile işaretler yapmağa başladı. Bu vaziyet karşı- sında Ayşenin ifadesinin alınmasına imkân yoktu. Bir dilsiz terefimanı arandı ve orada bulunan Ayşenin ba- bası tercüman olarak muhakemeye alındı. Ayşe heyecanlı işaretlerle ve ba. bası vasıtasile vakayı yukarda 7 dığımız şekilde anlattı. Mazmun Hâsana ne diyeceği sorü- lunca vakayı tamamile inkâr ederek: -— Yalandır, dedi. Ben ona tecavüz ve tehdid etmedim. Sadece kendisi. le konuşmak istedim. Fena bir mak- sadım da yoktu. Bana iftira ediyor lar. Maamafih mahkeme bu iftirala- ra inansa da bence ehemmiyeti yok- tur. Çünkü ben Edirnekapı kaleleri üzerinde Mükerrem adında birini öl- dürmek suçundan dolayı yedi buçuk sene hapse mahküm oldum. İster seniz siz de on beş seneye mahküm ediniz. Dedi. Şahidlerin celbi için muha- keme başka güne bırakıldı. n. Perihanın güzelliğini & ın, enjel nı ileri irerek 4 Şimdi : bayan Pp — Dok rihan diyor ki; yun ağzıma ektiği. en. Pis fi, eden geçen, a diş tabibi mi bozdu eksiyon tesirile çenesinin yarıldığı- dişçiden 2000 lira tazminat istiyor Mahkemece mütalâasına müracaat olunmak üzere çağrılan bir sıhhiye müfettişi de bu hususta kati birşey söylenemiyeceğini İleri sürerek: — Bayan Perihanın yüzündeki aris zâlar iğnenin pisliğinden olabileceği gibi zührevi hastalıklar, siraca ve saire tesirile de olabilir, Öğrendiğime nazaran doktora tedavi olunduğu za- man mevsim kış imiş, Kendisi doktor- dan çıktıktan sonra kar fırtınası ak tında bir kaç saat dolaşmıştır. Yü- zündeki hastalık da bu soğuğun tesi- rile olabilir. Bu hususta esaslı bir #- kir edinebilmek için bir mütehassısın dinlenmesi daha muvafıktır. Dedi. Mahkeme, bayan Perihan hakkında evvelce Adliye doktoru ta- rafından verilen muayene raporunun celbine ve kendisinin dişçi mektebin- de mütehassıs doktorlar tarafından muayene ettirilmesine, aynca yü- zündeki arıza dolayısile güzelliğini kaybedip etmediğinin tesbiti içiri de mütehassıslara muayene ettirilmesine karar vererek muhakemeyi bâşka gür ne bırakta, Dünyanın en mahir hilekâr kumarbazı Frank Tarbeau nun maceraları Ottava daş tur. Babası onu bir kovboy yapmak istemişti. Fakat henüz on yaşında bir çocuk olan Frank'ın damarların- ân macerâ kanı cevelân ediyordu. Aradan 6 sene geçmeden Frank de- rilen genç çocuk Teksas'da ve Dako- ta'da zabıta tarafından sahte ku- marbazlıklarndan dolayı takib edi- Uyordu. Fakat : Frank kürnazlığı ve cesareti sayesinde bu takibattan kurtulmağa muvaffak oluyordu. Bir müddet sonra Frank birdenbire Londrada zühür etti. Onun artık beraberinde Lionel Vudvard isminde bir de arkadaşı vardı. Frank İngiliz pyitahtında oRegent Park'ta su ke- narında muhteşem bir sarayı kirâ- ladı. Sarayın içerisi anlika eşya ile * süslüydü. Fransadan celbedilen meş- hür bir ahçı yüksek tabakaya men- sup olan misafirlere her gece en ne- fis yemekler hazırlıyordu, Bu yemek- lerden sonra here gece bir kumar oyu- nu tertib edilyordu. Frank'ın iştirak ettiği kumar par- tilerinde daima talihinin yaver olma- sı ve mullaka kazanması ancak bir ha “ae Tarbeau kimseye sezdirmeden senelerce müddet büyük kumar partilerinde, hile ile binlerce lira kazanmış, dünya zabıtalarını atlatmış, en nihayet hanesinde kumarda aldattığı arka- tarafından öldürülmüştür. zaman sonra herkesin dikkatini cel- betti. Frank oyunlarda öyle müte- bessim bir çehre takınıyor ve öyle cömerdee para kaybediyordu ki niha- yette onun mühim yekünları cebine indirmeğe muvafiak olması hiç de hayreti mucib olmuyordu. Kumarbazın bu fevkalâde parlak hayatı senelerce sürüp gidecekti. Fakat İngüterede bir plâjda zuhur eden bir hadise gerek Frankın, ge rekse arkadaşı Lionelin tevkif!le ne- ticelendi. Bununla beraber iki serseri yüksek kefalet paraları yatırmak Sa- yesinde yine tahliye edildiler. Ondan sonra da İngiltereden kayboldular. Frank yalnız başına cenubi Afri- kaya gitti ve orada bütün Transvalın Altını üstüne getirdi. Çünkü nerede kumar oynasa müthiş yekünlar ka- zaniyordu. Bu hal zabıtanın dikkatı- hı celbetti, Artık Frankın her an tev- kifi bekleniyordu. Nihayet son bir dolandırıcılık ma- nevrasından sonra Frankın trene bi- nip Kap şehrine hareket ettiği gö- rüldü. Zabıta kendisini takib etti, Yolda iki polis hafiyesi ona yaklaşa- rak seyahati beraber yapacaklarını ve mevkuf olduklarını bildirdiler. Frank bu haberi beşuş bir çehre İle karşı- ladı ve polis hafiyelerile derin bir mübahaseye daldı. Bu aralık müba- haseye bir kadın da karıştı. Bu kadı. nın Frank avenesine mensup ol- duğunu polis hafiyeleri bilmiyorlar- dı. Aradan bir saat geçtikten sonra polislerle güzel kadın o kadar kondi- lerinden geçmişlerdi ki Frank bir çayırlıktan geçmek, te olmasından bil- istifade hemen pen cereden çayırlığa sıçradı. Kumarbaz bu tehlikeli atlama esnasında yalnız yaralanmamakla kalmadı, ayni za. manda civârda ele geçirdiği tam ta- kımlı bir ata binerek oradan süratle uzaklaştı. Frank kumarbaz olduğu kadar mahir bir binici idi. s Cenubi Afrika zabıtası bütün teş- kilâtını faaliyete getirerek Frankı aramağa başladı. Nihayet serseri adam bir çiflikte hararetini teskin etmek için soğutucu bir içki isterken yakalandı. Ondan sonra muhakeme edilmek üzere Londraya gönderildi. Fakat mahkeme ancak kendisini iki ay hapse mahküm edebildi. Frank tahliye edildikten iki gün #onra genç bir İrigiliz Lordunun ce binde gâyet mühim miktarda para olduğu halde Amerikaya gitmek Üze- re olduğunu haber aldı. Frank da ay- ni vapura bindi. Bu vapur Nevyorka yanaşırken sahtekâr kumarbaz genç İngiliz lordundan 27 bin ingiliz lirası kazanmış bulunuyordu. Oyunlarını O kadar meharetle oynamıştı ki sah- tekârlık yaptığının kimse farkına Yâarmamışla. Frank bu parayı cebine yerleştirdikten sonra bir kaç sene meydana çıkmadı. Fakat sonra yi- ne kumârhanelerde görünmeğe baş- ladı. Galiba 27 bin ingiliz lirasını yi- yip bitirmişti, Son senelerinde Frank ilk başladığı gibi küçük sahtekârlıklarin o geçini- yordu. Galiba Ottava hapishanesinin havası kendisine yaramadı. Yahut hapishanedeki arkadaşlarını da ku- marda aldattığı için onlar tarafından Diyarbakırda mahsul vaziyeti Bu sene bire 15 mahsul alınacağı tahmin ediliyor Diyarbakır (Akşam) — Vilâyetin bu seneki ekim vaziyeti çilçilerimizin yüzünü güldürecek dereoödedir. Ah- vali havaiyede bir arıza olmadığı tak- dirde feyiz ve bereket nisbeti yüksek olacaktır. Bu sene kış mevsiminde bile havalar çok müsaid geçtiğnden zeriyat faaliyetle devam (etmiştir. Mahsulün geçen seneye nazaran yüz- de yirmi, yirmi beş fazla olacağı ve vasati olarak bire on, ön beş nisbe- #inde bir mahsul alınacağı tahmin edilmektedir. Ekinlerin boyu Oçok yüksek olduğundan saman miktarı- nin da fazla olacağı anlaşılmaktadır, İzmir fuarında mühim spor hareketleri yapılacak İzmir (Akşam) — Fuar mevsimin- de İzmirde büyük spor hareketleri olacaktır. Evveloe yazmıştık, fuar ko- mitesi, fuar mevsimine münhasır kalmak üzere İzmirde yapılacak ınuh- telif müsabakalar için zengin bir program hazırlanması hususunda be- den terbiyesi genel direktörlüğü nez- dinde teşebbüslerde bulunmuştu. Ha- ber aldığımıza göre İzmirspor temas- ları için çok zengin bir program har zırlamak için genel direktörlük faa- Hyete geçmiştir. İzmirde yapılacak güreş ve futbol temasları beynelmilel ve temsili mahyiette olacaktır. Ayrıca bisiklet ve yüzme müsabakaları da yapılacak, bu yarışlara belli başlı bölgelerin maruf eporcuları İştirak edecektir. İzmir, İstanbul ve Ankara muhte- Mt takımları arasında yapılacak mü sabekalara. üç muhtelif takım, en kuvvetli kadrolarile (o çıkacaklardır. Yunanistan ve Mısırdan da iki mop- bur fubol takımı getirilecektir. a GÜNÜN ANSİKLOPEDİS geçen gün öldürüldü. “Th&âtis,, ne demektir? Bütün dünyayı alâkadar eden ka- sazede İngiliz tahtelbahirinin adı Thetis'tir. Bu söz beşerin çok eski iti- kadlarile alâkadardır. Thâtis, Yunan efsanesinde deniz Mâhesidir. Nere ile Boris'in kuzdır; Pelee'nin karısı, Achille'in (Aşllin) annesidir. Harikulâde bir güzellikleydi. Zeus e Poseidon da onunla evlenmek İste- mişlerdi. Bazı rivayetlere göre, Thö- mis, bazı rivayetlere göre de ya Höra, yahut ta Promete, Thâtis'ten doğacak | erkek evlâdın babasından daha kuv- | vetli olacağını önceden haber vermiş- lerdir. Bunun üzerine ilâhlar Thâtis1 . bir beşerle evlendirmeğe karar verdi- ler. Phthie kralı Pelee'yi zevç diye seç tiler, Önce Thâtis bu izdivaca razı olma- dı. Pelee onun peşine düştü ve yarısı at, yarısı insan olan Chiron sayesinde kadını yakaladı. Thâtis kâh aslan, kâh yılan, kâh ateş, kâh su kılığına girdiyse de ni- şanlısı azminden caymadı ve nihayet ilâhe izdivaca katlandı. Chiron'un ma» ğarasında düğün yapıldı. Bütün ilâh- lar bu ziyafete geldiler ve birçok he- diyeler getirdiler, Lâkin davete çağırmağa unultuk- ları İhtilAt, üstü <En güzel kadmm diye yazılı bir altın elmayı kalabalı- Yaz tatilinde: Tatil müddetince BERLİTZ LİSAN DERSHANESİNE Fransızca » İngilizce « Almanca Beyoğlu İstiklâl Caddesi 204 ğın ortasına atlı, Bu yüzden Pâris'in muhakemesi, Helen'in kaçırılması ve 'Trua harbi meydana geldi. Achille doğunca, annesi onu lâye- mut olması için Siyx'in sularına dal dırdı. Fakat topuklarından tutması sebebile çocuk kabili cerh kaldı, Trun harbine iştirak etmemesi için, annesi onu Lycomede'in kızları yanına sakladı. #*. Lovre müzesinde Thetis'in macera- sma ait muhtelif eserler yardır, 1852 de Luther tarafından keşfedilen 17 numaralı teleskopik seyyareye Thâlis ismi verilmiştir. Lehistan Almanlarının bir kararı Varşova 10 (A.A) — Alman Hristi- yan Popülist partisi Polonys Silezya- sı murahhaslarının iştirakile Katoviç- te heyeti umumiye halinde toplanmış. tı. Partinin kabul ettiği karar suretin de bilhassa şöyle denilmekedir: «Biz, Polonyada oturan Almanlar, esaslı kanaatlerimizle Leh milletinin prensipleri arasında tam bir mutaba- kat olduğunu görüyoruz, Polonya ro- Jim ve devletinin müdafaası Leh mil leti için olduğu kadar bizim için de mühimdir.» Çocuklarınızı Yalnız 7,50 lira in İlmek e ünin