Ge 1 Teşsinievvel 1937 İl ARILA Çok gezmiş, çok dolaşmış bir arka- ln Necati... Gayet güzel i 2 iyeler anlatır, maceralar geçmiştir. Neci — Size gülünç fakat gülünç ol sim du lir da ac bir aşk hiki anlatacağım. Fakat bana ii ye bira dah. Kenyap bakalım... de- ğin bira olsun... diyerek hemen ir çağırdık, Birayı söy- yö azl ği azma ye sonra ie dye bir ri yerleri a bir r gü m küçük Burada tanı e ağ rımdan li evine mi: dum. EE işi olan e binin bir çok arı Krl Hedi: vi m bilmem ne kadar bal topluyor- daşım burada tam bi a g— ir ve e iekald hayatı geçiriyordu. D. aber harikulâde ie ve ç bir EM Eğ baldızı Nahide de hir r otu Nahide ei bayaa, ee ni Yetti. İstanbulda biraz yaşlı ol lnız ile, eniştesinin na dönmü it bu inziva bayat onu > derece sıkıyordı R. a ona şöyle bir teklifte bulun- Benim orada ate bir apartıma- rım var. Bir ay kalır, e ae tekrar ablanm Yan dön: . de- sem hemi 1 Zi vu i e tanbul seyahati imz için de ni ye kadar tatlı, ne kadar heyecanlı ie . Hele İstanbulda ik bir iki Ea Onur elini tuttum: Ve Nahide, dedim, görüyorsun ya... Artık gidiyorum... Bu gece sana gele- , dedi, bu mesele hakkında uzun boylu görüşürü: Nahide şaşırdı: Ben gülümsedim: Jeyim de anlatırım... Belki ba- simi rig lar bile veririz. ahide re — Beni hi yiğ yl Ne- cati... Ne VE kararlar Dedi.. ben fazla ii vermeği — mii odana geleyim de hair rım. Nahide beni fazla üzmedi: — Peki... dedi, mademki bü kadar istiyorsun ge O gece için bir de program yaptık. Gece el ayak çekildikten sonra ben Nahidenin yattığı bahçenin > fındaki küçük köşke gidecekti ayak İutanbuli meli Gece oldu, El ayak çekildi. eye yal İstanbuldan emiş bir canla bahçeye çıktım. Köşke doğ, insan onun için en büyük, en doyul- ilerilemeğe başladım. maz bir kime Ben gi ii İs- Birdenbire ayağım bir şeye ri tanbuldan geldiğim için Nahide ile & düştüm. Devrilen bir Şe yin ahbab olmamız hiç uzun sürmedi. tüsü her a tuttu. Daha ilk gü : ra müthiş bir vızıltı başladı. Eyvah, — Size Her ta- rafımda vızıltılar ve buri a yü- yim... diyerek beni kolumdan a. Bahçeye sürükledi. Güya asri kovanları ve sk İsti anbul dan bahsö- diyor ve öğe — Bana si anlatsanıza... ii die olma. Sira? e ediy ka keles demiş ler... İske iel üzerinde karşı bir gazino varmış... Şirl ii Haye Si mii bie vapurun: e hem Boj yapıyor ali de Tad; m yor Köprünün üstüne çakmışlar, unları anlatsanı- akkında izahat verse- tanbuldan istediği kadar, is- Tan dinli; yordu. yn si İstanbuldan bahset- ki ahbablığı büsbütün ameli Artık onunla hafif ter- aşıktaşlık bil le ediyorduk. e tutuyor, öpüyordı Fakat cesaretimin, bütün cüre- timin semeresi işte bu kadar kalıyor- . Bundan bir adım ileri; itmeğe imkân Sizi Avucumda, elini biraz fazla tut- imi — Bana İstanl me bahset... Hay- di... diye çekiyor Ken Mi taz ayin fazlaca bah- dan... ul Va İstanbul Böyelnbiği kalbinde hemi hemen başka bir şeye yer im iydi. Fakat. MEN e gene aramız- daki küçük la olsa bile li yine idi, Nihayet bir gün İstanba öy > Ke ile se geliniz...» deniliyordu. Doğrusu ni a Nahide şöyle başi gecesi bi- ir aşi e geçinme iğ nba git- “rn m göeriin O: esudsunuz... deği... Bile ii — Sebep? whula kavıeanakemız ümde müthiş acılar. lari b deh- Şa AKŞAM i AZAN 1 Teşrinlevvel 937 — Öğle ei me Plâk- da Sür Eval, 13,05: Muhtar lk neşriyatı, 14: SON, Plâkla dans t 21, R- Ki : Ajans ve bön “haberleri ve ertesi” günün | proerarm, 2200: Ar onik 8olo tangolar, Ka 7 Cumartesi salin an: Plâk- 12,50: miz 13,05: 30 Eylül 1937 (AKŞAM KAPANIŞ FİATLERİ) ESHAM ve TAHVİLAÂT ette sokmağa başlamıştı. Da- V: tığı kadar ba- e yatağa baygın bir hal de yalılar Ertesi anbul yolunu tutum. Nahide e aramızdaki macera da e böyle arılar nün yarıda kal- Şimdi ne zaman yanımda bir arı vızıldasa macera hatırıma gelir. (Bir yıldız) Hasan Âli Yücel İstikrazı 4 96,50| Türkiye Cum- 90.50 dahili huriyet Merkez 1933 istikrazı (o 95) Bankası nitürk OI 1375) Anodlu His. 2450 > Telefon 7 > T e Mümessil 1 3980) ge çe taa Şap m İttihad değir- ii 1010 et > hamiline pe Şark değir- 0,90 Müessls menlefi ra (Çek fintleri) Paris ,02| Sofi 63,69,4 Londra ak 22,51, rlin 1,96, Nev York e irid 115445 Milâno 149730) Belgrad 34,35,50 Atina 870225) zioti gir 35 enevre 34806) Peni Cenevre — 3,43,10| Bükreş 1 1 ıt 56 Amsterdam (1,4250) Moskova (| 2033/75 > Askere çağırılanlar Selimiye Tümen Askerlik dairesi baş- kanlığından: 1 — 931 teşrin celbinde Se filiye- doğumlarm edilmişti. Sözü geçen ilândaki doğumlar- dan Deniz > ke toplanma, günü 15 1. Teşrin 937 günüdür. 14/1. Teş- günü e kadar bedel kabul Be — Deniz gayri sevi ların Sabelerdeği. iz planma güni 'I. Teşrin/937 dir. 20/1. Teşrin/937 günü an a kadar bedelleri kabul edil 3— "Mâkadarlazın mensup oldukları şubelerine müracaat etmeleri ilân olunur. Pazartesi Konuşmaları Kitap halinde intişar etti. a yeri Remzi kitaphanesidir. AKBA e Evi RE. Ankarada, ün mektep kitaplarının —— erdal Mektep Mr Kp ın müsait şartlarla temin edilir, 'T: Çalışamıyor. Devasız bir derde uğramış gibi meyustur Düşünüyor ki bir iki kaşe Nevrozin onu bu yarım baş ağrısile sinir ağrılarından kurtarmıya kâfi gelecektir. de74 —. mes ve sancıları derhal dindirir, Soğuk algınlıklarına, gripe, ri det ve diş ağrılı oma- arına, erer İY adele ve bel ağrılarile kırıklığa ssirdir, Icabında li de. 3 kaşe alınabilir. İsim ve markaya dikkat, Taklitlerinden sakınınız Sahife 9 KAPTAN PAŞA GELİYOR Tarihi Deniz Romanı Yazan: İskender F. Sertelli mmm Tefrika No.14 O gün Rodosta şarap panayırı vardı Kılıç Ali eyi Sinanla Rozitayı gemiden n uzaklaştırmıştı! > anın Rodosa gel ri ufak bir korsan iz vi e almamı 1. nın dilinin al- paşayı fazlaca düşündürmeğe başla- mik ın battığı gemiden bir baş- ri dı, kaptan aa şüpheleri bu ka- dar derinleşmiyecekti. Rodosta her kes Rozita ile meşgul oluyordu. derdiler? — ni Kaptan paşayı öldür- mek mi Güne gelip dedikodular da ar- ti Bir gin Ki yerlilerin ede- Ali paşa şarap pan: Yin vesile ittihaz Tek, ör çaj di ayı şehir dedi Onu emmi hattâ Dam dan lâf Simağ; a Çi ti: n genç ve yakışıklı bir erkek- ati Senden amp Bu işi ancak sen yapabilirsin! — Kendisini esir ağımız em Bir esir kadını şehre çıkarabiliriz? — Rozitaya dersin ki: (Kaptan pa- a çok ii Böyle bayram sinde dişi bir mah- e Küçük Sinan, pia paşanın söZ- eki ami dinliyordu. emin, öyle hareket >. ve Diyerek a Rozitanın gitti. Paşanın söylediklerni ei v3 anlattı. Rozita sevindi: ugün Rodosun şarap panayırı ar. e ir kadeh şarap olsun içi. — an oki Şarabı ben de seve- rim. - > göverteye çıktı. aa bakışla tanın peşini bırakmıyordu. miz inden ilk önce Kaledi- bine inmi Kale moli Rozitaya yiyecek e Mm âd kılıklı bir iie bekçisi Yaşta bıyıklarını bü! — Venedik gülü, İstanbul bülbülü ile birbirine ne güzel de yaraşmış. Diye söyleniyordu. Sinana - çok ve tatlı konuşmasın- dan kinaye olarak - Rodos e bek- çileri (İstanbul bülbülü!) adını tak- o gi şehrin bütün sokakları balık halk çok neşeli idi. de halkın ae akınını görerek: Papanın kulakları çınlasın, de- O EZ to) harim sonra een ve (1) Rodosun Türkleri ne- seviyor- eğil mi? Sinan dudağını bükerek güldü: — Mer &i Pe henüz kimi sevi e hangi idareden hoşlandıkların amil Daha yerlilerden hiç kimse ile de temasim var Mı tini i Tün ek eme diği sevgi mi Kale meyda çikarak kala- balığa karı Artık le hiç kimse meşgul ol- mıyordu. z Sokaklarda tek tük levendlere ve ptanlarına rastlanıyordu. enedik gülü ile İstanbul bülbülü sohbeti derinleştirmişlerdi. * , Herkesin bol bol saran içtiği bir Rozita gülerek sordu: —Bizi i nerede öğrendin? — Beş yıl korsan gemilerinde li Senden en başka içinizde ca bileh var mı? Dol all e şan gö ciler yancı ve İspan- yolcayı Bilirler. Hattâ bazıları Rumca Birer çim şaraj 'p içtiler. ii ör > ela gi kızdı. Sİ- ai gar — İstanbulluyum. — İstanbul çok güzel bir memle- ketmiş, i — Kim söyledi sana? ği Istanbul görenlerin hepsi böyle söylüyor. Padişahm karısı olan Ve- nedikli Baffa bile: G2 beni eğ bıraksalar, Venedi; tanbulda ölme girmiş. Hâlâ dört du- nde yaşar. Sarayın pencereleri e mu? eğ kaşlarını kaldırarak gülüm- ii — Poncadü saray olur mu, a ku- 15 Lü e sarayın Higkesbilğreiem heri ol yan lebilir. — İstani hirdir ki, e iş NE Em gil, her gün sabahi şama kadar sokak sokak, semt semt plasti bile bitmez. Ve birden gözlerini Rozitaya çe- Venedikliler (Baffa) için ne söy- tyrlr? e söyliyecekler, Bein talili, fa- kai at vel bir kadınmış! le imi zlığına nere: ükmet- Ae Memleketini ve ailesini o kadar sabuk unuttu ki... un kalbini nereden okumi karısı maz. nın çok kıskâki bir ka- dın ee ül mreği e Françeskayı kiskanmıyo; tal var) ez «Türklerin aleyhinde yapılan ve ititakın a ideleri — 1 — Bu ittifak, kuvve- tine karşı mukavemet değil, ayni zaman- da Cezayir ve rp ocaklarına karşı mukaveı onları imha etmek aksadile daimi sur idame edilecek, 2 — Müttefiklerin kuvvetleri 200 müteşekkil bi ile 50,000 piyadı ve 4,500 suvari, topçudan ibaret olacak ve olan e ve kenli harp nakliye enli iştirak 3 — Bu kuvvel seferiye 1571 senesinin savar, me yn altın Ekoya baliğ ola- e k edi Ey arazisine yapılırsa ayni suretle muavenet e