Sahife 6 AEŞAM 16 Teşrinisani 193 PAZARTESİ KONUŞMALARI mma e Sanatkârın iztırabı mil ii derdli ve üzüntülü başlar. Bu, sanatkârın yaratma faali- Onun için sanatkâr, kolay karar b herşeye hemen riza gösti eremi ür li bulmak ve en güzel şekilde ifade Ye ancak Değeebimek elekesini kazanmakl: Tarihin h GE sanat adamları hanlern. na aki in- sanları, hattâ bulun pim a gururlarile, dil deni e, başı boş- İzi rahatsız. etmişlerdir. e 2. Sanat, | G Fazla tutulan torik ve palamutları ne yapmalı? Dalyan sahiplerinden biri «bir konserve fabrikası açmalı» diyor Bugünlerde a “birkağ İtalyan vapuru balık için bek- lemektedir. Diğer EE vu n da Şa motörleri şönderil- içinde muhtelif memlekelre bir Suyun a faz- la Mİ iç edilmiştir larımız fiatleri e beraber, | ihracat ek bütün Mer tile di etmektedir. İhraç edilen rik, palamut cinsinden olan b Ball B e rağbet edilen emi e ya- tukları KAMER «para likya > dee e rler, mut ve torik bi bu uğradı halde İtalya ve Yunanlar irin insandı gil ğ iyeti ken” vr e ipe se olmuş Si Tabiat, re ve bü- esi yükseldikçe, anlayan işi ib bir yat i gizi e duygu ve düşün- hili e. bir daire halini len önc: ar gili iş | lir. Onun sıcak Ter ae s5 öm eser haline ar faaliyeti olan Yin sami mul rai insan- bu yaratıcılık, sanati tek saadet | ca ei aratmak kaya olduğu kadar sayısız elemle- için Ee lala öldü ib derin rinin di e öz ani iğtirssi e ur; hattâ unutturur. Gözlerinin projektör rlerile r Bi: sanat, bugünkü halile, ya önünde ışıklanan bir mi e doğmuş bir aşımdadır. Anla rini ve renklerini keşfe! an muhit, henüz teşi etmiş zn li anak vi amaz. Onun için bizde bali keşfe e ve inatcıdik- | büyük yaratmalara erebilmek yol kati hi iç görm: mi?, , içten ve dışdan gelen zapta Küçük ei 'kiz on | dayanabilecek yüksek ruh kabiliyet mısradan ibaret bir şiirin iç ahe: ni bilmelidir. Stoik bil > kel rle anlatnlak isteyen bir şai- | vemetle hayatlarını i aya rin saatler ve saatler dalan, dalarak | çalışmaları bir zarunı arayan bakışlarındaki bitirici, yoru- Çok değerli ve a bem Türk Tessa“ cu çalışmaya hiç teasdüf etmediniz | anın şu sözleri mi? «Sabahın EE ei ir L ip ranan bu çizgiler ve e ara | akşamın beş bu çoğunda dünyaya dö- yea er ve ahenkler, sanaf nen bir ile Eao atıcı muhayyelesini “iye harap | bilmesi, bi e alar- ee öne yıpratır ki... Bulduğunu | ja elbise yapmaya Elenen bir er beğeni , tekrar arar, arar, gene 1 biz üzüntü içindedir. ün günümü aldığı için gece Şa ik ei altında desen yapmak ve sa» ahleyin erkenden iş varile kadar en hasıl oluyor... ri Van ee şudur: İtalyada ak ve iş mut balıklar mserve sanayiindı kullanılmaktadır. Siyamıda ton balığı bu- n pek ucuza ihraç edilen yi kadar kasvetli bir gök par- çası düşüyor. Mesleğimi ve tabiati, he- nüz okumayı a başla, amışken elim den Gokun güneşlerinde: n dahagöz ka- "dallı. Pur uöueladiğ maştarıcı bir Fakat bu | ir çörülen güzel günlerden benim hisseme, pen- ül ıkların cexenin üst tarafında, kirli bir men- SR pi 2 yi için me- letinden Ticaret odasından karadır. Böyle olduğu halde Ankara halkı riyetindedir. tle “balık yemek AN değildir. günkü b ba- | bayatlasır, balıkçıl: ar cemiyeti UCUZ ve ar emmi een yukarıdan be- saydığımız bu iztıraplar azalmaya Türk si, Türk heykeltraşının eseri a g iy Hasan Ai vü YÜCEL Talepler ço; rağ n yakın- bu fiatlerin bir mıktar daha ar- zi umuluyor. çare de konserve fabrikası ar. akla son elerde Geliboluda,İstan- uılda, Ereğlide konserve arı KADIN KÖŞESİ Yün manto Kışın soğuk günlerinde kalın bej rengi manto. bej ile e a ai Pi giyilecek İçindeki etek bluzu ve Emir TER DE e Ja alin güzel stanbul sularında tutulan pa- mut ve torik gibi ucuz kon. | Yardım cemiyeti teşkilâtı alınan güz: k rve edecek bir fabrikaya ihtiyaç var- 1 ildi yaratılıştaki insanların çoğu, kendi | Ti: ile iii ilmesi için bir öm- geliyor. Eğer İtalya ve. Yunanistan; - Hükümet ikinci"beş senelik (en genişletildi nm mi pek müstesna ola- | rün kifayet etmiyeceği bu kitap beni | ihracat yapılmıyacak olursa balıkçılar düstri plânında bu işe büyük bir yer | İzmir (Akşam) İ Öksüzlere Tak sel sevgi ri bekliyor.» daha müşkül vaziyette kalacaklardır. | ayırmıştı. Fakat hâlâ balık konserve | yardım ii inin “Tilkilik, İki Çeş- yilin: a şi bu muztarip iştikâsını, | Palamut yn arttırmak ve ba- | fabrikasının kuruluşuna dair bir te- ve re zim in Bu- eliyiz. Bu şikâye- | tıkçıları bi ötldedi Kurtar. bü işi ilmemiştir. Eğer böyle bir e bornova, kreşleri Kadroları se e varmadan önceki devirlerde Kai dilek, Tür! e anat- için şimdiye kadar İktisad vw acak olursa, bazı fabrika- | 'ali Fazlı gülecin işare- allerini arama halinde iken öyle ı ğı gibi, Tüfer cinsinden esa- tile ak, şek (800) n ar ei öyle iddiacı, öyle tahammül €- nın bi sen pahalı Şeri ie rem la fakir çocuk al: bakmayı dilmez görünmüşlerdir ki, bu halleri, | gıile Ti glam İnlice ürk hay normal çalışma. yolu- | konserve yapmı ğildir. laştı ir, aile muhitlerinden bile uzaklaştırı!- | devleti, sanat a için bu otoritelerin şahsi | Ucuza satılan ve ie Me dö- ve erkekle p olmuştur. Aç kalan- | kalmamıştır. ku enüz bigi ve ve yüksek in elekelerinden fay- küle Si iin olan -ba- Rc Di iniz ker “ ları, memleketlerinin hududu dışm- | teşkilâtlanmış değidir arkadaş- | dalanmakta büyük kazancımız olacağı | lıklardan konserve e rı çocuklarına günde iki kahvaltı ve da yaşamağa mecbur tutulanları az | larımın nee lar Kii şüphesizdir. Konserve fabril a da ili 'rilmektedir. değildir. onlara gelişmi ir bunların gayesi taklidd mesele Er En mühim m5 fr Çocuklar, iyi mürebbiyeler elinde Bir kısmı, bu sö; A det, çalışan rüyük erin Mersini; — 5 ratma safhasına meniz kayı yaşatmaktır. Palamut kı çok iyi yetiştirilmektedir. Varlıklı ai- ee gibi, dünyanın en bi larını, kendilerinden bir adam sıfa- Çünkü yaratma, şundan Vi bun- | lerine AYAN mektepler gibi bi k .İ leler çocuklarından 3 - ismda sanat eserle ğildi ede- m de ei en acı Maarif vekâleti Fransa ve Almanya-! Öz maldır Bu da- | biliriz. Bu ü mi e li pi çarpmışlardır. Çünkü sanat ilimden | dan lâstik sanatlar il hakikaten | vada bence en güç mesele, bizde can- | tehlikleri balık yemeğe alıştırmak | mel ve laştiril- bile güç anlaşılır. Sanatkâr, değerli büyük mütehassıslar getirti- | hı ve bilgili bir sanat muhitinin var | daha kolaydır. A.0. miş zn daha güç çözülür m yol in ayni yolda yürün- | olması keyfiyetidir ki, bunda, (zaman) / © OSanatın ve sanatkârın bir eğlence mev-| mektedir. Hükümetimiz, bu dava ile | unsurunun hakkını vermekten başka mel Te si zmn şi Bir salapurya devrildi ” zuu olduğu, tarihte görülmemiş hi yakından ilgilidir. Yabancı otoritele- Şe yoktur. Durarak değil, çalışa- disi fını lemekle * selerden sayılamaz, rin doğrudan doğruya milli varlık eme lâzım, ki, bu eN “mar LE a a m bir salap dün dev- Asırlar bugün yaklaştırıldıkça ve ce- | yaratmala; beklemiyai ruz. deri beke, doğru başlayan ve e -| mektedir. Kilosu 70-75 kuruş ârasın- | rilmiş, hamulesinden bir kısmı etraf- 'Türk sesi, p bera ber e m ir eme- e ur. ümrü Nufus- Edebi Roman Ahmed Melih bu fikirleri hiç te aykırı bulmuyordü. Hattâ şimdi kendini daha rahat his- sediyordu. Adeta kafasına saplanmış bir eki Ee çıkarmış gibiydi. 'emal pek haklıydı. e ye yu idi. İşi kendi haline bırakmalıydı. Sabahtanberi bitirdiği iki paket si- açmamasını tenbih ettiği halde Nazım Cemalın her okşadı: — Tabii, Ne var?, rendiğini daha ilk bakışta ân- — Haydi delikanlı.. sen artık dün- — Bizim hanım işi eldileştird, o- R Ki van geldin me Kürek nu War tutmuş. Meselenin formalite- Nazım Cemal onu görünce haykır- — Nerdesin yahu.. bugün benim m eriyele bir haf- | edi; bayramım.. bizim parti bir aza daha | tayı süküt ile geçiren ık hanımefendi fikrin- kazanıyor. bir sabah e Ba zaman delim arr rn Fakat bu De mah- ih gülüyordu. Tin maruf avukatlarından Şevket hiç bir netice vermiyecektir. Avukat Zeki e ikisini de süz- | Fazılın bir mektubunu buldu. ec dü. ur avukat bu mektubunda — Neti ceyi bilmem. Fakat vaziyet Anlaşılıyordu ki, Nazım kâletini kabul ettiği Ne e e yapar imdi, adam akıllı teskin veni Bat lma kararmi tescil ettirmek için ika süren süküttan sonra tâ neşelendirmişti. ukuk üracaat el Ria edad cevap verdi: O zatı kri iy bu .— Ben işin buraya kadar varacağını | SEVENLER YOLU Bürhan Cahid Da Tefrika No. 2 e e Fakat her 1 Ahmed Melihe barış- ie çi e vE pı bırakmayı dü- Şünmüştü. Onu böyle ş en ve ee gö- ve RR un oldu. Saatin bakarak: mir di bakalım. is oldu. Bir e ” gidelim de yemek yiyelim, Ahmed Melih atıldı — Bize Bideceğiz. “sie bu akşam Üçü de katıla katıla güldüler. ip etmek e a tarafından. da El avukat intihap edilmesini teklif le artık tamamile ha- ürüzlü, davalı şey- Ahm: ele ni malkemden Ey Gini mezdi, Bunun için ilk defa eği ia a kızdı. Mektubu elin- den attı: — Münasebetsizlik, serse, iseraliki Diye mırıldandı ve hemen Riza Se- dada telefon etti. tahmin etmiyor dum. Madi ki, ha- ul ediyorum. Kaçı ml orada- İşim yok. Seni beklerim. Yainı: pazari günü Ni gideceğim. Se iş en; Ki di ayır, > Görüşürüz. Yediye kadar bekle g a Melih telefonu kapattı. ipe yek Fakat kaç gün- ve lerle Ar Ben akşam sana ge- meydana çıkacak bir rakip çehre var- Melih mi li bu in. şim- resmi eti vermesini iiriyini Fakat olduk: ızırap veriyordu. Bunun hiç de sıkıntı çektiği yoktu. Evdeki hayatında mühim bir deği- en ) oktu. in hanım oda hizmetçisini ya- Mp Fakat evin emektar ki, Nermin hanımın zi | nin sırtını ol ln bir fena haber almaktan korku- sevgi olacaktı ki, on sekiz yıllık ha- yatına ii verip yeni bir e girmek ebedi ayrılmıya kadar E ei ar karısile kıskançlık kavgası yapmış değildi. Çünkü karı- sının heli bir hareketini görmüş değildi. ipi amma K ergeç Kğ ile KAFA, lada, en muhakkakdı ki, o kadar sersem- bir vw mizi tertibini dele akl havasını değiştirmesi- | , Bu kadın Avrupa İNE * € bir türlü alışamıyordu. müşte getirdikleri Jozefin ismi aş” > muamma içinde idi, lı bir Viyanalı idi fa a il kızıyordu ve şüphe- manca öğretiyordu. Sonra kimsesi ol- her dakika onun hak- iğ dönmemiş, anım gönderdiği Ahmed Melih artık geri MEM vi mallerini tamamile ortadan kal bu hareketlerden sonra ea ik tuttu. Si Mia verdi. ah- aşmda, ir iyi Ea re ima gör İmre e ük nece j