29 Ekim 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

Je | HOKKABAZDA | Meşhur hokkabazın > çok mari- n Sonbahar serindi. Bi ki içmek için Tevfikle bir yere A dik. Anlat başladı: — Yirmi beş sene evvel. lebeyim.. e ia ransızca ( biliyorum. mdan a para geldiği için gönlümün ii gibi de eğleniyo- rum. Bir gün Parise pek meşhur r, daha akla elmedik şeyler di ia öğr numaramı göstere- ğini kaplı büyük bir dolap getirildi. Hok- kabaz dolabın. kapısını açtı. Dolab bomboş: e, dedi. Tamamile boş dolab.. .. şim ere aş ingilizce bir ei erki dolabı kime içine girmemi için yalvarıyordu. İngiliz: hiç bilmiyordum. Lâkin küçük ni bı işaret ederken bir vi ensemi tut- masından ve hareketlerinden oraya ei ni yakardı anlıyor- Tak bırakınca bende iin yağı ke- ba girdim. sildi, Gösterdiği dol Ü tüme kapağı e Aman Allah. kapkaranlık. an bağırmasını işiti; ii — İşte şimdi duamı okuy: i sayesinde içerideki seyirci Ö güzel bir kadın haline gir. cek.. hokkab kimbilir kızın kandırmakla meşgul olduğunu m mi ru. sanıyordu. Onun çin. ri e ie ey nöbetçi eczaneler şun- a yi caddesinde Nec- det, Taksim: Nizameddin, 0ğ- lu: Kanzuk; enine Baronak- yan, Bostanbaşu itimad, Gala- ta: İ: paşa: Müeyyed, Yemişte şında Fuad, Sarıyer: Osman, Yenik, Emir- zaneler, “O gün benimle hokkabaza gele) Kl ie ik alay di Jar, ği — Ehhh; bakalım Tevfik. Nasıl kadın nz Ameliyatsız filan hem de.. Ben kıs kıs gülüyordum. Mektepte ne Lİ tarihi, ne ruhi; iç bir şey bi Miele Aklım hep mayolu sarışın kızda idi. Gece saat 10 Ti olmaz hemen gene hok- kabaza, . Artık hokkabazın yaptığı akıl almaz bin bir numara- dan hiç biri gözümde m Hep en son numarayı bekliyordum. Nihayet sami e gene kağ çıktı, Hok- vay olmak istiyen seyirciler- rür görmez ark rai ce bir şeyler söyledi ve: — Bonsuvar.. dedi. kendi çıktığı dolabı parmağile işaret etti, ben de İransızca: girdim. Artık gündi seri ötede beride ml gesi bekliyordum. Her ve:canil ei Mayolu e dolabın içinde uştuk. kabazın bir Ga için okuduğu dua epeyce uzun oldu-! ğu için - günkü a bir erkek öyle kolay kolay kadın ol - biz de seviş- meğe e 4 a bulabiliyorduk. mini mini dudaklarını boyaları iki yanağıma iki hatıra ola- mn gelen ve dolabin buzlu çakilinnzğa süzülen hafif ışık altın- gı e m kapıyı e ded Aksaray: Yenikapıda aran Be- zaman salonda bir alkıştır vi şiktaşi 7 'üleyman Ri Kadı- e ei benim erkekken kadın köy: e caddesinde Sotiryadis, oluşumu Teleğimenidz Üçler, küdar; Bu sırada camlı dolabı ve dolayısi- Ömer Fener: Bala: & Mer- le öteki dolabın içinde olduğum hal- Bayam Cemil, Küçü! i arasına çektiler, Kapı matya: EMME , Ben güzel mayolu kadını Gi , Alemdar: Ankara a ii hokkabazla beraber çalışan etinde. Biel eşet, Şehremini. yarı pehlivan beni dişarıya çıkar- Ahmed Ham Halkın sıhhatini korumak ve bula- şık hastalıklara karşı koymak için son Anka; verilecek olan bu progra: İstanbul radyosu da aynen verecek e ml 'Teşrinievvel Perşembe: Tie Kamulaydan ayi 9-19, lı tedbi da ne güzel sevişiyorduk. Bazan ona cebimde çikolata NN 'Hok- kal duası bitmeden evvel çabu- cak yiyiveriyordu. Bir gece gene böyle sevişirken O Kadar dalmışız ki dışarıda En zın Bim miş im e Ikkaba- duası bi beli öte- idol il, 'Biz farkın- > bile değiliz.. bir de hokkabaz ka- Pıyı açınca biz içeride dudak duda- ğa. Tiyatroda müthiş bir kahkaha eli hokkabaz | hemen perdeyi kapatıver- Ertesi ez pen sevgili- aradım. Bulamadım, Gece olunca her şeyi gözüme alarak gene hokka- bezı boyladım. Hokkabaz bir evvel rezil olmasma rağmen ayni nu- marayı gene tekrar etmiyor mu? — Erkek iken kadın olmak istiyen varsa bu; . der demez büyü :esaretle gene fırladım. TAR eN istemiyecek IYOr- ım, Lâkin o beni görünce memnun memnun gülümsedi. Beni dolaba soktu. “Kapıyı ta, kapak açılınca aman Allah... 60 hık şaşı bir acuze... Bana pörsümüş du- uzatarak ilerilemiyor. daklarını Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilmiyor e ın içinde geri geri çekildim. O bana ör ileriledi. Nihayet can havlile marşı leri de ge Sel lâzımdır. da Harleiye vekâleti gd 1 ei ei a reteri Numan Mene: glun Kii müsteri e halde hüküm MİrİN ö , 19,25-20,30 0 yi sökmek m ağam EN ia ede ilânı neşriyatı, 20,35- muvaffak ol olmuş rca 21,80 Müzik, 22,30-22-35 10cu yıl mar- ley 2 öle e ava | 22,35-22,55 Bayındırlık işleri hi dl kaları ancak mevzii tu Gi irem e 3 A üz Tü Ali Rıza Erenin konferansı, 22,5: ve halka meccani kinin tevzi. isi > atı ve bal kurutulması saye- e ii v sinde bu münferid malarya vakaları 12-12,05 İstiklâl barşı, 12, yi a da pe a le tamamile | Ekonomi işleri hakkında d ves ortadı eti başmüşaviri Sami İşbi WE 1 Zührevi ANL mücadele için feransı, 12,25-14 Müzik, 19-19,05 İsi memleketin muhtelif yerlerinde açı- | iâl marşı, 19,05-19,25 Kültür işleri lan dispan: yapılmakta olan | kında talim ve terbiye dairesi reisi İh- — en alman netice- | sanın koriferansı, 19,25-22 Müzik, © | ler pek parlaktır, bu bi am RR , zührevi has KARİ MEKTUPLARI: a çekilmiştir. mama ara amman m saa Cenup vilâyetlerinde trahom hasta- | Evkaf asm e a lığına karşı açılan mücadelede mu- ı dikkati vaffakıyetle devam ediyor. ari pre ağ mütekan TÜRKİYENİN HARİCİ SİYASETİ | id bir zat bize yazıyor: a ihtiyacı” e ra harici siyaseti sulhper- Mi Gö vini Türe müteaddit, Kime mkü. ni ii - sep f yan yoğ hedetimiz ve yemiz da- mim Em EA MN ileri ve yetimlerinin ihtiyaç karşısında miz, hariçte Türkiyeye ii şerefi bir mevki gün büyük devletler zi ik daum azami lar. Bütün devlet- eşe dostanedir. Hiç Mi devletle ihtilâfımız yoktur, Antak- t avans esasını il vE bu yardır. ma Eytam ye bir şefkat sandığı açtı, biz evkaf w nektar J bize verdiği ahdi taahhüdler daire- sinde, halli 'eğinden ümidvarız. Havici eği bu yıl misli gö- erine Montreux'de oba konfiriila pzi il sinin lâğvedilere! Boğazların i kabul simli Bu hâdise, Türk inni iftiharla lecek çok yüksek bir Bia evvel Din kralı sekizinci yad İzi ve Binti çok samimi mülâkatlarda kralının ik defa Yi li iyeyi li we uriye et gere eN kattan iz. Helimizi hüküm mete arz ile bu himaye ve atıfetin Re de- teşmil edilmesini muhterem gazı ei iii Bi ri it AKBA dilde Ankarada ber gazet ecmua ve li “bütün arı ve ailen kitapi bayramımı lunuyor. Bu ziyaret aşikârdır. Son günlerde ez Harbiye veziri Mahmi memleketimizi ziyaret imi hükâinee ricalimizle g tatürk tarafından KAL içüncü yılımı mesud bir hâ çol Kıymetli dost z R E o. e — 7 YELKENLİ KADİRA” nav ME bir toplantı yaprak, muhtedi (Yakub)u sıkıştırmağa başladılar, Yakı Up Galatada k tı bir me Dn elde edemiyece- ğini sö; r. Onun sırtını ar deblale çi e ii getirebilirim, dedi. Teisin Akdenize çıkmasını yrd lardı, irili da, onun ye- rine ei eri gitsin. EN adam bozuk bir şive ile cevap ünü reisi görmeğe geldim, Bu- rTada mı kendisi?., burada amma, haber verelim bir kere, Yunus reis kayığın geldiğini gemi- cilerd e Rain görmüş — Bırakın agi ela b ai Gti ke ran yeni yapı- & paşa gemisine gelen / dam muhtedi Venedikli Yakuptan | baş- MN ; Artık Veni edikli Baffa'- | ka bir kimse değildi. dan da ümüdlerini e ei ve Yakup, pk yanına sokuldu: Bull ği için ei sık 3 rum, dedi, vaktiniz varsa biraz > kendisine bahsetmemeğe karar vermişti. yüze gelmiş, ne de tanışmıştı. Çok eğ yorgundu.. fazlâ düşüne- — acik id Diyerek geriden yakıp ya reisin peşini iu. Arka raya eyi akp m Yari ğa baş İstanbula getirirken, ben de onun isinde ve onun ae idim. Zü- gin önce padişahın gözünden düşen ali eski sarayda ora. Kil sabah züpe beni çağırdı. üms Teise git arkadaşıdır. Kendisine e var çok memnun Jurum.) dedi Ra saray muhafızından / izi Kadırgada &ski saray ustaların- dönecek. Yunus reis Yakubun sözlerini Gl / Yunus reis amiral gemisinin eksik- Sitti Zübeyde... Yunus bu kadının | katle layan lerini tamamlamağa çalışırken, bir gün adını işitmişti. İngiltere dönü- ia e söyliyecek acaba?.. Padi- ii kere bahset em doğru olur mu?. ei dolaşan nöbetçilerden bi- | us. reiş, Zübeydenin padişahın Dedi.. Yakubun yüzüne baktı.. Ve- Tİ sordu: mlm; biri ağ ye nedikli muhtedinin gözlerinden, kur- — Ne istiyorsun, arkadaş? iki ğnii'i heel Yakup: — Sitti Zübeydenin birkaç gün son- tekrar saraya dönmesi ve padişahın gözüne girmesi eldir, dedi, kendisi bunu kuvvetle umduğu için; inmeden s sırrını tiyor. "Yunus reis pi dinlediği bu ada- bir sebep görmüyordu. z — Pekâlâ. gidelim, yel birlikte kayığa bine- Tek Cibali i kıyısı Yakup şimdiden Yunus reisi tuzağına vermeden sonuna erdireceğinden emin görünüyordu. İki ata ley Kadırganın yolu- "nu U tuttu, uhakkak Sinan açmak is- | m ii — Hele bir gidelim. bakalım nek i, ri! Diye mırıldanarak tutmuştu. 'YUNUSUN ÖLÜMÜ.. Dar, çıkmaz bir yar mi — Hayvanlarımızı buraya bağlı — İşte bürüsi., Dedi; Yunus reis de attan inn “Yakup hayvanların mem taperdenin kenarına — Kapıyı ihtiyar