11 Eylül 1926 Küçük kızlara musallat bir canavar yakalandı Ormana sürüklediği iki küçük kızın > öldürdü, ötekini yaraladı Xukarda katil küçük Janinin cesedini içinde maktul Janin r ii 1 öre 1935 bolan dı mekan. Ke kızın kâ- tili duğunu itiraf taka ve , katilin darı ile ile ken len bisiklete bir | lamışlardır. Kızcağızın verdiği eşkâl adam geçmiş, küçük kızları görünce | üzerine ME Walter Kueny namın- bisikletten inerek Janine tüti dük- biri duğu” anlaş ve n olduğunu sormi tevkif se a j ME e sumane bi: - | ya çekilmi: rlei ye iz e eğe sonra e Zn ayni mak- İğ sele: ile ei debrinz b eyi teklif etmiştir. satla tecavüz etmek isterken bağırması | i sakladığı yeri gösteriyor, madalyonlar ile katil Kueny 2 a iy ğızı bisiklete bindirdiğini haber ver- mişlerdir. Jaklenin de ortadan kay- bolması polisi telâşa düşürmüştür. İki kızcağızın meçhul bisikletli adam tarafından arın he yok- tu. ata ve ırmal, ım ederki rmanlarda ee olan bir köylü kanlar içinde bir çocu: Li ika ik bozllkia üikiğu- u görmüş! uk Sn Gi lama yere yu varlanıp bayılmış! ar olmağı oda, mutfak cuğu.kallamna ve banyoyu havi bir daire kiralıktır. ol ii iii ii b r. İĞ İstiklâl caddesi (Şık) sineması m Derh. kom pa eler, sisind aralı «İstiklâl aj w ln aşi sayesinde Eğ me ge- anı kapıcısına müracaat il Cuma öde neşriyatı: 12,30 - eri Türk musikisi, 12 e kl vaz | Lucienin esvapları i e (Dr. İbr a 2m altan) 20, - 20,30 Vedia Riza tarımdan Türk musikisi, 20,30 - T Nüreddin ve e eri la sl Türk musikisi ve halk şarkı- ları, 21 - 21,30 Plâkla Solda Ni ,30 - 22,30 Stüdyo orkestrası: 1 - v. Dichter und Bavuei k Gunod: linka: Der Zweifel. Zi Gittaren romanz. 22,30 - ri in haberleri, (ül Cumartesi ri — 12,50 Plâkla Türk musikisi. 13,05 iL 13,05 - 13,25 Plâkla ha- dit m ii 2 Havadis, 13,05 - 13,25 PJâ Size Paristeki biri- ai 13, 7 -4 Muhtelif e ni anlatayı m. Bir gün, yüzmi havuz- ii n gicik m, YE genç yüz meyal: ir bei LE 30 Çay rağ çı . Kiz pek ho- aati - Dans mi - 20 Kon- |, şuma gittiği için, e Yin peyda i etmek istedim. Teklifsizliğe boğuştu- e ui soğuk mu? diye sordi Yar etmek ister gibi vini de uzattım. İşte Lucie ile böyle tanıştık. Suyun olmadığını bana temin ettiği halde ben bir en ii e bırakıp ta ha yordum. Islak kosi üne ce yapışmış oduğu e bütün sie er farkolunuyordu. Sordı 'alnız mısınız? — > et. Ahbaplığımız ilerledi. rim ye- meğe ii ettim. Hami umdâ- ki lokantat aşbaşa Eee yedik, Kızın her ai hoşuma mayo. Ye- Ee bitse de nn Bee ilerlese di- Mn neşriyatı: 18,30 - 19,30 saati - Dans Güya 19,30 - 20 Cemil ta, rafın- Çay TM şan: hi dan Nore de Figaro) Plâkla şan: ( (Champ. > 22,30 - be nel ajansı haberleri, EE ML EE DRL feyoğlunun merkez yerinde Tevzi, moda atelyesi, doktor .. yazıhi ikametgâh eya a elverişli dört ai ettik. dk mea yanına gitmiyorduk, Çünkü öğleden sonra kalabalık oluyor. Onun için başka ta- rTafa gitmeyi tercih ettik. Esvabını değiştirmesi için :kliyordum. Onu elin bir halde görünce hayretler içinde am, 'kasında fevkalâde en bir komple Mavi motiflerden süsleri vardı. , eldivenleri, her şeyi e u; lr rif bir kızı yayan yü- rlimeğe a all lamelli bir tak- çağırdım. Biraz ae sonra a evine iin akşam buluşmak ÖZ e yerdik 'e baklima: santim İrank altmış O geceki taksi parası vE on frank daha ni tuttu. ik rande- İle öyle bir akşam esv: ii ni in > iile lam a yin zile bir el- si vardı. Kolları du, ai İZ ai ELİ "genişiyo RA Bedi sma yapışıyor du, Lucienin kolla» a bil başında şapka yoktu. iler ve kay- 0 iki kızdan aklen kik ân- : 3377 . dönme- yince ailesi meraka düşmüş ve polise 'ak meseleyi anlat Tr. Po- is derhal tahkikata girişmiş, fakat bul aşları on olarak kızcağızı bisikletli ile gördüklerini söylüyorla: dı. Bu bisiklet- Ji kimdi?, ğını itiraf etmiş. Janinin cesedini sak- e > de pl göstermiştir 1935 a e iş “dehşet salan Alsas Tunduğu hapis e dan etrafını kordon altına almağa mecbur Matmazel Birini Simidi: Muho uselu la kadın küçük Jaklenenin y: canavar namı vahşet itibarile daha aşağı kalmadığı tahmin ediliyor. Katilin Mu'hous'deki halk o kadar gelmiştir p bp Katilin liç E rak kaim ormanda mi ei güzl le Ml yi ence yerle: va, eçirmeki N ierinde başka di Lai ii şık, an birine gittik. Bir çok dans ettikten sonra, Lucie: dön , vakit sında an: dar masrafa sokmağa sebep olan gü- ralı ei duğunu polise bildirmiştir. rkadaşları ile karşılaştırılacaktır. Mahkemesi ondan ies Yırmi dört t i ikl zel Gi esvabını bir kere daha seyre- diyordum. Lucie; onuuit! diyerek girdi içeri. kızmış eğim, sar İpi şu tu. Bu esvap yüzünden Mk bin- mek, pahalı bir bara gitmek icab et- mişti, anı kendisini ancak dans ederken bir kerecik öpmeğe imkân bulmuştum, Sokakta yürürken La cig esvabına dikkat etmekten beni dür şünmeğe vakit bulamıyordu ki! Az” cık fazla : medim. Aracımız zaman, bir gün iii siz gün fasıla ve x benim fi n izahat ve: — Biraz evvel ie Bitmiş eş m vardı, onu yerine götürdü, Fakal erede ise kızım enli r, gecikmez. runuz, bekleyiniz. Bekledim, Fakat anasının nine rağmen, Lucie ti beni bir odaya esli sına giyecek, ia göslerecekt a Lucieyi sömek az iyi güne > bekliyem için; ma kadar in a al . Nihayet rım tükendi. Gide ken merdivende Lucieye mii m. Beni görünce biraz bozuldu. retle s0i bi — Vay, siz burada mısınız? rkasında zarif fakat sade > vap vardı. Hemen yanına yak yıhp üm. vabın endam im ii, hissol . İlk defa olarak içimde! dr a doya ifade etmek im e veren bu sade esvabı öteki eminiz mw kadar çok la a bilse “KARA YELKENLİ KADİRGA a Yazan: İSKENDER F. SERTELL — O da seni seviyor mu bari? Sevmez iel 12! Çıldırıyor be- ni bir gün görmi enden hiç bir Kölük SE rail çak Korkarım içerken çilli bir şey kaçırmaya- sın.. a Sa de kendimden e İ lim. Doğru <lamlik kei çi gece bu yüzden az kaldı bir zi ket geliyordu başıma. şıma m Aylak pe bini olan diye rolle. Ben birden çimi e helenir gibi bir tavurla yanıma 80- kuldu: «Bir şey biliyorsan söyle bana!3 eri yakama ye Sayi güç — Acaba vi sönderi şüphe edi- ru? yor m nkü o, benim Ada- ya teme indi enberi va balıkçı kızına tutulduğumu biliyoı No. 90 g â öyle mi sanıyor dersin? rken ona sev- ni maşmadım.. nim sözl nm ve omuzunu eilkerek 0 gitti meyhaneden, ag a $ meyi a konu sur- i bat ei ane. e- ii aalıgeal Tik yim dolu idi. Sn epin İSTİYOR : z arı Osmanla ad, ille pir bir a kişin İM 'Kadaşı endisine çok ik bağı miyon ink in Mir ei e Pronçeskadar a ke ıse yok- , Uzaktan göri Françesl pese elini çıkararak beni çağır- a başladı. e görünmeden e Li vs in e e dı. Zaten herifçikler Eğ ei ei beklemekten usa Kulü- girdiğim zaman çk heyecanlıydı: e öleceğim ben!) diyerek boy- Şten sıcak te- yapıştığını görünce elim ei irene adı.. boynumdan ayırmıyordu. Murad gülmeğe başladı — Ne talihli adamsın sen be! bir kadın boynuna dolanıyor da hâlâ yatından şikâyet o, Yunus reisin koynuna girmiyecek iydi? —Bu en sonu nereye varacak böy- 1e?.. bunu düşünüyorum.. der e m ,yardım edeceğini ilsem.. — Ne yapardın o zaman' — Françeskayı inden büra-* ai — - Ne diyorsun.. Françeskâyı bura- ee 1? şacak ne var buna? ön iel a her şey göze alı- e bildik- we Beri seye söylerii mmeyesin!.. ve SİZ gidinciye kadar bize yar m Fr B işte senden istediğim bu mi ben her zaman sana sabr. Ker Françeskayı bü- günlerde buradan kaçırmağa yelten- mek . elik li olur. Neden — Bara Ali kudurmuş bir kaplan bi masile emar anaya di. yorlar, A; Hasan donanmaya ras- larsa, Mi Ali soluğu burada alır. Bilirsin ya, kaptan paşamız içi tez bir adamdır. be ey KAÇIRIYORLAR MI? asandan bir hi ğa karar vermişti. Murad, Sarı Os- ekti. mana leci Yunus reis iki günde bir, Kara Ali- yi yanına alarak adanın arkasına tovşan avlamağa gidiyordu. Gene böyle Yunus reisin tavşan av- eee bei adanın arkasına gittiği Françeskaden kati e iller SÖZ e m e bir kayıkla Ri E yi um Yağ ile uz- aşar: ii satın almıştı, Sarı Osman güzel rümca bildiği için, küçük adanın, karşı sahillerinde üç saat ötede bulunan P: e gideceklerdi. e Buradı rum köyü vardı ve e ei zahire alm zere Palar ii sık al çi rı Osman bu a n ir gemi X rar İstanbula götürecekti., le sözleşmişlerdi. Françeska hiç te Ja gitmek niyetinde değildi. bir kere basayım.. ondan sonra yapa ben bilirim. Diyordu. rem Osmânı uzaktan ördü... b iğ Yunus reisin arka a büyük bir meşin tün çamaşırla götürülebilecek eşyasını yerleş isen Osman kulübeye — Hazır mısın, Gülcemal? Diye sordu. le sinirine dokuni nuS ama, ona da bir çalışıyordu. Yunus reisin çeskanın kaçaca; a derhal yeniye m | ki gecikmiyecekti, a ya