Fi ” T Ye — — — iz rj Kara at yürürken durdu, En küçük k Tokai ke sonra ayrılac: verdiği Si hüzün ile ri 'akat onlar Numanın çılgın bir a li Iunacakları dakikalarda mesud olmak nişler lâhat çok merak ve endişe için- de li Numan zam ve mütebessim gözler a bir itimad ve cesaret ver- m Shin vi asanın altından elikanlının eli onun elini sıkıyor- mi — Hiç bi binme yok bu im a mişti. Vakı iu un bir se! göreceksin al 1 muvatak im ve ne hizmetler edeceği Numan sonra, lokantayı işaret ede- ler: ene sorira gene burada bu- göğü Bir O zamandanberi tam bir sene geçmişi Numan Asyanın ölleri içine dalmış ve ie me ken- Ni dl hiç ei habe Melt kalbinde bir ses: i giden Numan ve civar 1 mesafelerini gösterir bir lâvha ai atlı bakışı, m gülüşü R gençliği, sakalı adama karı İyi br ç Çin şehrine vâsıl suş Artık baheşil al aile parkı yapılmıştır. Meydanın bir iz de gayet serdi İSİ 4 ümid ve KiM hepsi uzak vatan devan Ri şi ordu. vatanına avdet ediyordu. yom kurulmaktadır. Resimde Cumhuriyet dan bir parça göze çarp- di; sönli elâhat eksik parayı kendisi ver- Hikâyeci maktadır. emmi İ Melâhat bir sene içinde değişmişti. Hayali iman dolu gözlerile bakan, et- kadın olmuştu. Her türlü hatırayı zihninden çıkarmağa çalış- , neşesini, evini, muhitini hep de- giştirmişti. Nihayet bugün evlenmeğe de kati kararını verdiği dakikada kani geri kendisinde bir çok hatı canlandırarak onun akn yibnL altüst etmişti. emi Z ei olan mektub ta. Mektupta şu sekin ği «Sevgili b zannederim ki kâfi derecede bekledim, Birdenbire bir işim çıktı, Berline kadar gitmeğe mecburum. Yal areket edi; yet in kadar iii &tmeni rica eder: Hasan Tahsin» Bu orta ve zengin ve ciddi bir 5 k le sa- kin bir hayatın bütün rahatını tadaca- ğına emin olabilirdi. Sİ mi drmek için telefon etmeğe kar mişti Şim m inis ik tayı e içeriye girip orada. bi ye mek 'k arzusundan kendisini mene te medi, Lokantadan Hasan ei telefon etmek yine idi. Çüni , gayet in tizamı am unu bil mi ağını bir ker iyii ei geçe Ka otuyacağ mu- #5. meri ire titredi; Bir ma- sada oturmuş bir adam doğru di yp âBEi Bu bir ihtiyar Kara “e ihti; ii 'sonun 1 parâ mesele: sinden Çık- lamış, bun! düşünmemiş Şimdi onu vere- cek par: DALI 3 Eylül 936 Perşembe ..İstanbul — 18 Dans musikisi (plâk) 19 Haberler. 19,15 Muhtelif la koni med Çalışkan tarafından) dan) 20,30 Sind. yo örkestraları. 21,30 Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Mi nm gazetelere mahsus havadis ser- visi rusikisi plâk. plâklar. usikisi (plâk) 20,30 Stüdyo orkestraları. 21,30 Son haberler, Saat 22 den sonra Anadolu ajansı- nın gazetelere mahsus havadis servisi. Büyükada'nın temiz havalı ve güzel manzaralı yerinde satılık izam cihetinde çamlar ei en temiz havalı ve en m nzaralı bir yer- de büyük eya geniş See, ki yemiş ağaçları varır Dy at lât için (Akşam) gazetesi in muru Nüreddine mürat Tel N 24240 İstanbulun en güzel sayfiyesinde iyi bir yer sahibi olmak isteyenler için müstesna bir fırsat! >i mek istedi.. İhtiyar sıkılarak, teşek- 'kürle kabul etti. Melâhat parayı ver- di. Fakat kendi hesabını da görünce cebinde telefon edecek para kalmadı! Yazıhaneye kadar yayan gitmeğe de imkân yoktu. Çünkü saat ikiyi ge- çecekti, .*. sm m çıkınca, gi te satan 'ük çocukların sami le mal İlk sahifedeki iri harfler mühim bir havadis tebşir ediyorlardı mile eski Türk medel ll izle Muş, istikbali parlak bir kasabadır Yakında Muşa varacak şimendifer hattı şehre yeni bir hayat verecek vk duyar. Muşun Altın ovasından iten istifade b yar için fazla nüfusa ihtiyacı Vi la belli başlı iki büyül hane ile güzel bir Halkevi dn a we var beldelere göre burada avukat çok- luğu göze çarpar. Bunun da sebebi Muşun ağır ceza mahkemesinin mer ol ta, büyük gayret sarfetmektedir. Kı- Vali B. Niyazi Mergen çok çalışmak) sa bir zaman için; ben: men n pek az istifade edildiği esef Yakında tren ie Si bir sevin: tanbul pos- b gelir ve ve ger a istikbali par- Elâzizde m meydanı Elâziz (Akşam) — Vali Tevfik G e yolların mumin i alkevi önünde bir Çumuriye e danı ia getirmiştir, Buraya rn bir heykeli akat g Yazan: İSKENDER F. SER Gemisini gezmeğe gittiğim zaman kamarasına götürmedi.. Güver- sında ilç Ali paşa hiddetlendi iz Bunları bana şimdi söylemek- çıkar? O zaman ben burada; geçe: e söylemiş olsaydın, Yi gemisinde araştırma yapar ve onun başını boş bırakmaz Kaptan paşa şüphe ve tereddütle dudağını bükerek donanmaya hare- ket emrini verdi. Sbeiniz bir ge- kaldıktan sonra aa çıktılar. “KARA YELKENLİ KADİRGA No. 82, Zannetmem.. bu bir Kıskançlık meli — Ne gibi bi. ? Bir kadın ilân, — Hayır canım, Ne kadını?! Mevki ani - gi a yaptınız paşam! Yunus reisin ii Piyale paşanın mevkiinde olamaz hi Der ile konuşuyordü — Sebel bilmi us bir ve işlemiş olsa çi e dişe ük : Onu afledecekti. m semt kadar büyük olsa ge: ur ve atılgan olduğu kadar aynı mmuvatakiyeileri vardır, zaman siyaseti, e ve düeti, Kanunları, ve 0 işle alâkadar olan ş: BY a bile de t . aklına geleni EE Ri ir mani göz önün: yapmaz.. her ela ekerken man- işte zafı, ikide birde başımı alip germesi Bu rki gidişinde de kuvvetli bir se — Yunus reis hakkında sizden bu malümâtı aldıktan sonra, onun ele geçmemesine ben de sevindim doğru- e “ii le bir adamın başı vurulur mu? unusun İnebahtı seferinde ba- olduğu halde göster- diği yararlıklar RE durduracak rüktür. On anlarımız bile takdir ettiler:, akne söyle- diklerini duydun ya. RM ui bizden ziyade pie bi korkudan şey deği. ee ona ni Barbaros) di yorl — e bu meselenin iç yüzühü İs- ulda öğrenmiş dım, Akde- nize kadar gelmeden işi hallederdim. — Nasıl hallederdin? — Nasıl mı? Padişaha gizlice-me- seleyi açar SR e tek dü manı varsa O'da Piyal Piyaleden başka bütün bilet Sri derdim . — O halde bu yaş İstanbula dönünce de san DONANMA! ÖNÜNDE GE SMİ.. O gün defterdar alar ur efendi yeniçeri ocak ve bölüklerinin ma: larını eksik ve techhürle verdiği için ocakta defterdadr aleyhinde bir kal- kınma eseri baş göstermişti. ei teehhürde biraz da Piyale paşa- kle ven Lİ diyorlardı. Arada henüz kimsenin anlayama- dığı bir hide RİK benziyordu. yele paşanın C: sıkılmasın- a anlaşıyor ii ağlarda iz nen şayialar pek de boş ve değildi. NIN, eh ELİE SARAYI Donanmanın, ayburnu önünde görünmesi .üzerine o sirada bulunan Piyale ve Sokullu Mehmed kaş derhal padişahın huzuruna — Müjde, şevketlim..! Donanmayı bilen vezirler bu vazifeyi yapmakta j gir lerdi. gecikme! Sultan ler ari unutmuştu. Piyale > MİNE huzurunda ar geçi riyork du. O ndi, o e çok çekindiği Sokul- yo ie ediyordu: Ya Yür de kı- Ri bu a isi isyanın- dan bahsedeci a, padişahın ne“ şesi a ve e e paşadan he- sab soracağı Piyalı paşa: — Şevketlim, ferman buyurun da donanmayı istikbal topları atılsın.. Diyerek padişahın yanına du. Halbuki Sokullu Mehmed paşa bu usulü İneb: bozgunundan sonra yirmi anın her kr top ml etle yere baru dan başka neye yarardı? Sokullunun canı sıkıldı. Ağzından baklayı çıkarmanın Si sr Tası 8 lmişti: nanma büyük bir harpten drmiye di e iki bir koli ıp gelmiştir. Bu vi a topla Dari ml yöre vermekten baska bir işe vi sevinçle yeniçeri- israfın.