İ İ 25 Ağ AKŞAM k 4 . ç Ağustos 1936 een yo ir Esen e i Kışla gibi koskocaman bir apartı- mandı. Daha ziyade birer odalık, iki- kküp edi Apartımanın başka bir mahzuru"daha vardı, Bütün r lerile mücehhez olduğu si in ei içeride bırakıp ta ka- Vi açmak a MN Biri LE Rip ur olurdunuz. O akşam Pinyon aklına gece ilki sı sahanlığa çıkıp ta ü kesini bırakmı B 3 R si e yoktu. akarışık saçlarla bir baş ka- pda görün Piraye: esim yapıyorsunuz, değil edi. Ben, resmimi yaptırmak is- terdi ari hayretle sordu: — Şimdi mi? — Hayır, o kadar acele değil. a RM amma... Böyle gece Mirim ir sebep ii Hide ani dışarıda kaldığını an- Yattı. Ressam düşünceli, düşünceli: ki, dedi, yatağımı mekten başka benim İçeri girmişlerdi, Piraye: — Hakikaten başka çare yok, dedi. Bunu ke söylemez hemen yor- la altın; du. yorum ki, si- ze irak koltuğun Me gecele- çare yok. sizi taciz ettim, di- yer Eli — Bilâkis... doğrusu, şu esen rÜzgâ- ra pek minnettarım. f değil mi, ben sizi ihtiyar semeimişti. Koca bir sakalınız ola- cak, uzun, Kirli saçlarınız sarkacak di- — Eğer böyle lâzım ise, sakal sali- veririm... — Sakın ha! Rica ederim, elektriği rin Ben aydınlıkta uyuya nik bu kadar lâübalilikten ve Yeısızlıktan hayret kalmı: saygısı tler içinde ti. Karanlıkta koltuğunda © duruyor, genç kadının mun nefes alışları- nı dinliyor. u. Gözleri lığa ti. Pifayenin güzel profilini seyredi- Yordu. Artık ressamı, bir lü uyku girme or altında! bu mp cudu, bu cazip siluet, bu tazam marsi odayı elektrik işide, bırakıyordu. Ressam Mn istedi. Gözünün gözlü pami İl ipe bir renk fırtınası can- e ha sedef gi- ni en tenile güzel bi adın çeh- si peyda oldu. rimie, 1 zi saçlarını bir kamçı gibi dalgalafi- dırıyordu. Bu hayal o kadar ee kuvvetli bir ifade aldı ki ressam yı rinden fırladı ve yatağa koştu, yel sarstı. O: — Ne var, ne oluyor? diye haykırı- ordu. — Rica ederim, kalkınız. Uyumayı- nız. İlham geldi, kaçmasın, resminizi yapacağım! ... Çilingir küm li Fakat Pira- ye, Zühtünü: yaşıyordu. Şimdi ona ogi ie eii Tablo- nun nk. deki Dez ez daha alı , ressamın Li Gi e birdenbi- re fışkırmış bir «deha» kasırgası idi. Kendisi de lie DEE bir hal- de, tablosuna ve modeline hayran hay- ran bakıyordu. g Tablo bittiği'vakit; ona âl di. Sergi sanat âleminde parlayıvermiş- an, tabloyu almak için epice sm Birş para verdiği halde Sa onu satmağa razı Piraye g © R e i eçsi mamlarlardı. e kendisinin yılan de- risi bir iskarpine o kadar ihtiyacı var- dıki.. Bayan, bir türlü ıstardan vaz geç- — her Zi afölyeye geliyordu. Ni- | o da resmini yaptırmağa kalk- © e Aş , in Tes- mini yaparken dalma yanlarında 0- olmağa elverişli dört ia mutfak ii ei ve banyoyu havi bir tar, yu kadını defetemek lâzımdı. Bir İstiklâl caddesi (Şık) Ke Di İİ sısında 156 numaralı <letiklâl gün, atölyede harta, pırtı .— göz ya m GİyOo 25 ve 936 Salı ai lâk), Muhtei NE yda, 0 e ii e » Saat bul. 19 Habere, Si 15 20 Gitar solo (pl ampalg 22 den sonra imali evi ansının zetelere mahsus havadis servisi ER cektir. 26 Ağustos 936 Çarşamba İstanbul — 18: Hafif parçalar (pâk), nz Haberler, 19,13: Muhtelif Bariton Diakonof: Piyano ei 20, 30: A orkestraları, 21,30: Son hi Saat 22 vi sonra a Anadolu u ajansı- azetelere mahsus havadis ser- visi yetiledektir sta iftihadına dahil olmayan ye etler: Seneliği 3600, Oi iki üç aylığı | BERE vg e en ae mayayı Şe Beyoğlumun merkez yerinde Terzi, mi atelyesi, doktor ... Edirnede iyi su buhranı “Halkın içeceği su sokakları sulamağa mahsus arozözle nakledilir mi ? Edirne belediye dairesi Edirne belediyesinin sar suyu kendi vasıtalarile a karar vermesi bugün Edimede bir su buh- ranı tevlit etmiştir. Edirnenin iyi suyu tirilmekte ve bir la yedi bu- çuk kuruşa satılmakta idi, Bu sene mr a 2k ai afını nekli ve Arnavutköyünden ir su ge- tiren sucuların da satışı Bugün belediye tarafından şehre arazözle getiril bir sene evvel konularak safiyetini ta- başlıca bir sebep e Ge > Eâ- umumi sihhate tallük sü bu işin iyi bir şekilde halline ça- re bulacağını kuvvetle ümit etmek- tedir. EM aklandı. Piraye, yaralanmış bir kurt gibi mi Killer bir dana —öileei | sera © kırdı. Ki saldırdı. Bütün kuvw tüğünü tile Min bap mİ ami hırsından tırnaklarını avu- kapı dışarı attı. yere cuna batırıyordu. Fakat ayni zaman- | eğilerek tablosunun iki göz- da memnundu. Zühtü esime böyle içinde toplamağa kâlktı. yalancıktan izl ka- gibi vak- dından ikta tmişti im müddet devam etti. Sonra öl > parça tabloya, Zühtü EM, Resme başlamak üzere Piraj saklandığı yerden fırladı. İki kadın, iki me Eğ kar- şıya gelmişlerdi. Birisinin gözle ki kin, hiddet bşkaıyor, öteki gari) a e müstehziya; bakıyordu. Pinye İn alaya a sik tavırla bir kahkaha-salıverdi. ap © Pirayenin tablosuna yaklaştı. Bunu tuttu, çekti. Yumruğile deldi, attı, Çiğnemeğe başladı. diyor: lundan muş sayılamazdı. Gülüştüle; tavırla: da esen bir aşi dedi. Biri yürektir öteki mahvetti. Hikâyeci Ereğli (Akşam) — Ereğli Halkevi sında bir maç yapılmış, Ereğli galip gelmiştir. görünüyor. ve Akçekoca voleybol takımları ara- iki Yukarıda takım bir si m Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ “KARA YELKENLİ zam). Yunus birdenbire eni e laği Mustafa beyin sözlerini hat Jadı: «Bu meşhur di ales lerin ğa e düşe: resi varmış, e li ize ni gayarmuş > Yu; 'asında şimşek siz az Za yiz itim caba Françeska onun kız kardeşi il Yunus tereddütle sordu: RE tanır mısın Se) 8 fı kapıyalım artık, üz mu takib etmiyeceğini bana yeni ma dakikaya kadar açmıya- 'unus gülümsedi: — bm âlâ, Vadediyorum.. onun izi- ni aramıyacağım se ln iş emel şim- dib mlerini.. ii BENİM izini ille RI» eskanın hiddeti ve hıçkırıkları bir Lek dü mişti, Yunus reis, sevgi- isine, Soranzonun peşinden gitmiye- ceğini vadediyordu. Arşipel dilberi, Yunusun sözünde durur bir adam olduğunu çol bil- diği ii birdenbire va yerinden fırladı.. Yunusun boynuna , benim karde: alani. günl karşılaşmanı istemiyordum, Si sevgilisinin Sözleri karşısın- . Onun niha- ul 1 Soranzo: bırakacaktı? Françe: — Beni seriye onu takib et- eceksin imin yaka- vE ale gri ömrümü se- ninle iie razıyım. Diye yalvarmağa başlamıştı e Se bir gisi e denizde, dol la onun dai boş a sa- hillerimizde soygunculuk yap; a | edemi Françeska! Dü- denize, be için çıkmıştır. Ben onun peşini bir: mir nihayet bir gün onun tu- na düşmiyeceğimi kim temin ede- Dişi E eska, Yunusun boynunda ki- diği kollarını biraz daha gdterek me e edeceğim... mi?! göndereceğim: de ima Tei- deniz ndan en çekilip meli) Diyeceğim er mi.. bu söz- m REN acaba?.. — Bir kere mim görsek ki, kardeşim bana olan sevgisini, Ak- denizden çarçabuk uzaklaşmakla gös- terecektir. — Bu, benim için bir küçüklük Nur, Fran ! O zaman, Soranzo- un kaçtı; T3 renler; (Yunus, has- mını bir kadın elile yendi!) liz ler. Bu haber padişahın kulağına gi: derse.. — Padişah nerden ve nasıl âi seri bu işleri. Ben a el Sini lan haber göndereceğim. a gemi- in e gidecek, misin a kardeşinin bu- nu İL aeğmak — Seni eşi nus! miami güç sr iş debi, N bana Söz Yunus çok müşkül vaziyette kal- muşta. ği kamaranın penceresine çe- ğ im gaların üzerinden sekerek gi- en yene la Bu Rar lerdeki büt büyük Kaj değil, ee mürekkeb bir filonun nba ydı... — Biraz düşüneyim, Françeska! Dedi. Bilirsin ki ben verdiğim sözü yapmalıyım. Françeskanın yanın; Yunusun gemisi ii ta yal- palıyordü. — Soranzo e ie kar bundan bir Orada bir müddet oturup başımızı e rü a birden başını önüne sarkıt- Mi. ge, EN söylenir gibi konuş- m başladı O ad e giderken, Mz takı- | ii gemicikleri başımdan savaca- al onlardan o aslan m yürekli akın- ie KİR ayrılacağım. Yanımda, bana > zaman sadık kalan Kara Aliden ME seksen gemiciden ari mıyacak. Dön madai il ies 2 talihsiz ni üçün > ii Kara yelken sleeğim. albuki İ: iökan çıkaı ra ii çok para ve hediyeler inde O GÜNLERDE OD NUN | İNDE NELER DÖNÜYORDU? Kılıç Ali ir donalımnin bir kıs 1 liman; ma amirâlini yasiyillen, haberdar et- mişti, i (İnebahtı) Ya sonra çar- kası var)