P 7 Ağustos 1936 Her akşam bir hikâye Tunusta seyahat e' yi, Jarındaki genç mülâzim Raoulun yü- güne bakarak: — Ne yapayım? Dayanamam, de- yalçın bir kayanın üzerinde yapılmış parkındaki şatonun küçük köşkte duruyordu. Lil anın üstünden köpüklü bi dan çıkmayı 2 alabilirdi. Mülâzim Raoul bu yolu bir çok de- falar arman Liliyye karşı duy- duğu aşk h muhakemeye galebe çalacak kadar kuvvetli yi İki sevgi- linin küçük oldukları tehlike ise daha ii Fevkalâde mm bulunmak lâzımdı, a çeye iki taraftan girmek 'kabildi, ildi. nun önündeki meydandan se ene e. ana aklarından Oogi mili vee mayi he bağ iki yolun üzerinde lime he ekibe, , hizmetçi kız solu- ayın birdenbire girdi. Lilly sandığı Kllitle- Arap sandığı (Bir Alman hikâyesi ) sia Münasebetsiz şeyler düşünü- — Herhalde benden şüphe etmek ge ümid ederim? Beni sevdiğine dair iki söz. Beni kabil değil aldatamıyacağına dair kü- di Hin si e çoc ld e ili vii has si bnde ması ül id edersin' nim ak Sa Şu 1 beri zih- yi Balat hikâye n çıkmıyor, Sen bu sandığın e Ni şey koydun mu? Genç ka sarardı. ik beklemedi- ği bu sual ak EM EE imi koydı aade dr in Kitapları- na Le bakabilir miyim? Genç kadın Heye! kaybolduğunu söyledi. — Kilidi kırarız!... za sani anahtarın — Bilsen şu e e Eee ediyorum e başımızdan, asıl istersen, si 0 in haydi çayımızı içelim. mizi kn Muz Lilly, bu sandık Düşünü- rahat rm yok. Onu buradan kal- dırtalım. — Ne yapacaksın? — Denize attıracağım. Genç kadın aniği daha fazla alâ- ö: ği di âkayd ekten başka bir çare düşüne- medi. Caali bir kahkaha salıvererek: Sen bilirsi, > : — Neden olmıyâcakmışım? tığını haber alınca, alelâcele döndü. Karşıki Kisi Vm da mi- relay geliyordu. O gü Mari burada sum haber Dedi de geldim, diyord j — Evet, bir hafta dolaşmak fikrin- de idim ama... Senden e hammül edemedim. Memnun ol — Ek he mi var! alayın ii genç kadından ylmy ihtiyarladım, Lilly. nie ei değişiyor. lam ge > Hizmetçi ve ŞMoya |- Ağır diyo: yi “ — Kitab dolu da on Kocası orada yoktu. Bahçeye e Hizmetçiler $ k Di Ee ve oradan aşağı fırlat- ET elleri A üstüne düş- Pp: etsiz duruyor, bir Miralay hasır karısını tetkik edi- la vini etmiştim. AKŞAM lele £ —18 Ey 19, 16 - Mark lâklar, 20 i, 20,30 - Stüdyo orkes- ari, ER * haberler. den sonra Anadolu ajansının gazete- re mahsus havadis servisi verilecektir. SA dak m lâik), 19 iraberieri 19,15 Muhtelif rider, Posta ittihadına dahil olmayan ecpebi kille Seneliği ; 3600, altı aylığı 1900, üç g aylığı 1000 Er ğ ta bahse bile girişmiştim. Mülâzim bahsi kaybetti. Gri yükselterek sordu: sıl, Raoul şimdi inandın mı? Yeşiikler Brkaamda görünmeyen nı kü- na çıktı, ağır ağır yürüyerek karşıla- rında rai teli ik haykıra- caktı. rekl er içinde, bir kocasına bir Anna bakıyordu. e izahat ver — Gelirken mülâzime tesadüf et- miştim. Onu öteki kapıdan içel mış nin kaprisinden bahsetti. Ben ğı vmene rağmen hi. şimdi yal mm anlamıştır! likanlı, alayın sözlerini tas- mi a iğildi. Hürmetle bir selâm verdiklen sonra: Diye çekildi. p Lilly şimdi her şeyi anlamıştı. Raoul dünyada olmasaydı onun hatirala- e na dalarak Mz yamak kabildi. Fakat şimdi betmeğe ii tahamzdl edecekti? Hikâyeci Fransada kibar bir oda hizmetçisi öldü Sahife 9 İ Hususi apartımanda yaşayan bu adamın kotrası, aceralı geçirmiş ve Parisin eğlence yerlerin- de tanınmıştı, Luigi 1900 pimin İtalyanın Vak ruşt Son za büyük li önüike tacirinin de çalışıyordu. Tacir hizmet- akın rini görürd pek hafif ve niye li geceleri serbest olduğundan Parisin m e e Turdu. omuzlu, çi bir adamı beple lar arasında çök muvaf- imei eti vardı. EA biraz yaşlı ve Tuigiye ağırlığınca sün döküyorlardı. 'Bir kadın kendi- son model bir hediye ri Luiginin Boris Zagalski isminde bir dostu vardı. Bu m İtalyandan da- ha güzel ve yakışıklı idi, e nini e liz cunun ya- da çalışan adam bir müddet 4 Parise ie ve bir otele inmiş- tir, Boris bir bir Amerikalı kızla tanışmıştır. » em biraz ir görsün ve iie birlikte ai e: Yi kadın Pariste du. Boris, genç kızı Luigiye de takdim etmiş, ikisi arasında bir muaşaka fitnmpli vardı tar, Genç kız, yanındaki yaşlı ka birlikte bir kaç defa e emir Sl tir, kalı birbirlerini Seniiklerini 8 e a e ee eye karaı için kadın ru kendi- hakikaten sevdiğini i: etmesi- ni istemiştir, Genç ZMIŞ ve apartımandan çıkıp gidiyor gibi yap- erikalı kız man na girerek bir müddet ora sonra rar çıkmıştır. Yuka rıda Luigiyi ağlar görünce imiye- tine i eza ve yanın istediğini yapi undan sonra e m bir m istel bir şişe 1ikör alarak Tak bir sesli vermiş, sonra şişeyi re banyo esine girmi: rada, iken İtalyanın inlediğini ve bağarığ nı görmüş, koşarak geri dönmüştür. migi ere serilmiş yatıyor, dan safra ve hizm kız hemi vermiş, o da Borise ii P vermiştir. Boris bir doktor getirmiş, doktor biz beyin damarının çatladığını hasta- nh bir hastaneye kaldı Lı ariste değil, Kanda eşhurdu. ei ei —. kotrasile ee a gire: ümü Pari Beat yı er mi Genç j “KARA YELKENLİ ai No. 55, g Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ Bunun sel ki, şer Osmanın adı deniz tarihinde unutulmaz bir ye tırmandığını görünce şaşırmıştı. Gemiciler derhal ip uzatarak Yunu- ik etil ss PAŞA a KABURGALARINI ELDİ? Ragoza b mi ölmüştü. Kıç kasara a yelkenlinin Bu sırada pa: gın Juan bu gemiyi ateşten kurtarmak ve memleketine götürmek niyetinde ki cephane- İ te tam bu sırada idi Uzun boylu konuşacak vakit yok- tu: Ali paşa bir n yüzün- deni seen Gemiyi yeli kaçtım. Dedi, Uluç Ali paşa maiyetindeki gemiler- den ek rampa ederek: i Allah gönderdi bize, dedi, kA vi başına geç. Şu gemiye kz da et. Jan Doryayı yandan çeviz ilin Yunus silkindi.. bir anda dizlerinde ve kollarında bir aslan kuvveti duya- Tak gemiye atladı. e sağ cenahı zayıfla- 1. Talih belki biraz da Türklere e ve Yunusun gökten inerce- sine hemen bir.geminin geçi- vermesi de Türk gemicilerinin şevk ve Bayri rttırmıştı, |, ç Ali muharebeye geç başlamak- üratl çevirmeğe ve Don Juanı harb saha- sından Yekiyepmağı muvaffak ol- m Şimdi Uluç Ai ile Jan Doryanın ge * on beş geminin toplu bir halde dur- dukları noktaya hücum etti. Bu muharebe çok şiddetli olmuş ve ağızı ilk Paskaligo isminde bir düş- mai Türk hum lerimi denize düşmüştü. Bun- nra iki gemi irine Tam; birbi elek askerleri göğüs göğüse çarpış- mağa 1. Türkler bu gemide bir tek İspanyol ıkmadı psini denize döktüler tan gemi- i zaptederek e Komandorini kendi elile ari Maltızlar bi 1 gö rörünce korkudan rk denizcilerinin yüzü gülü; yor- du. Uluç Ali paşaya talih kuşu kon- muş diyorlardı. e ii bozulan akıncılar der- üme küme düşman yala göl sokak döğüşü ya- par gibi iL GR BAŞI içinde kafa tutmağa başla- ğa Ali pa: güveniyorsun da ağzını ka- ve b ER e api ri sert. ii mii şu cevi binanin MERMİ emil na.. — Gemicilerinin hepsi korkudan kendilerini denize atıp boğuldular. Mesihe gelince, onun gökten inmesi- ne daha çok zaman var! Mesine amiralı çı mağrur adamdı. Hayatı kıl üstünde durduğu halde tehlikeyi görmeyen körler gibi davranıyordu. Uluç ER a götüreceğim. Mill meşhur bir Türk düşmanı- nı nasıl ele geçirdiği görsün. Diyerek amiralın zincirlenip anba- Ta atılmasını emretmişti, a ami- iv un vürmağa vakit kalmadı. küstal e dayanılmazdı. ,— Bire melün, e ei davrandıkça sen güvendiğin eb emi vk J sanıyorsun? oy iğ çekti ve Mesine ami- Talu, m başını r vuruşta yere düşür- Ali paşa kılıcını ek si.» ei yi rkada duran bir Türk gemicisinin ayranı çoktan kabarmış- . ir hançeri çe çi amiralın üzeri- atılmağa aştı. Amiralın eğri ii Ali paşanın ba- şı Ea seren direğinin cundasına as- mışlardı Amiral Jan de Kordonun başını gö- ren düşman askeri titreşmeğe başlar mıştı, Çünkü İspanyollar ve Venedik- liler bütü rın e Sa“ hasında ölebileceğine e fakat Jan de Kordonun böyli lay kolay ele pi ihtimal emme arşıya uymayınca, aa ge e bir şaşkın» lık içinde bocalaj İli LL N az, la 3 #