Sahife 8 AKŞAM Saray ve Babıâlinin iç yüzü Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 709 Abdülhamid devrinde para âleminin Sr iki şahsiyeti, Abdülhamid iktisattan (fiimem ee simes ne anlıyordu mi eli ar. Kesime | Müthiş bir avcı Her akşam bir hikâye Karar MM iğ ein ava Çıkacaktik. Yanı ur ey- cı Kerimi de slhgaktıke araya ei — İşte, Kerim de avda benimle © Demez mi? Sonra bana döndük — Nasıl domuzları öldürdük. Ne halt edeyim?. Yavaşça fısılâğ dım: ç a > 3 — Oof ofl. diye iki is içini çek- — Öldürdük... Evet öldürdük. “ ihtiydi Zarifiye gös- | şirketi namına satın alınmağa zaten ia zaman bir proje yapmak üzere a sonra sy da ladı: Derhal birsilin sualler: terdiği teveccüh onur Vefalında oğlu- | müheyya vicdanları satın almakta çok r müsteşrik Vamberiyi Budâ- mi bu. hallere ae hep arka- beş domuzu birden Ö gül 4 intikal eylemişti. zhehaz e sahibi idi! Fakaf'o asıl me- peleden celbetmişti. Vamberi darül Mn ni dir. Oğlanın affedilmez”) dünüz? | rifinin verdiği derslerden ziyade şüp- | haretini arada kendine komisyon çi- ei bir iktisat kürsüsü ihdasına | pir eme rai Aşırı ei İsinü; — Evet. beş tane. he yoktur ki Zarifi bu hüsusiyetten is- | karmakta gösterirdi! üzum göstermişti. (Abdülhamidin Sİ- | halâğacı idi. Ama ne kadar?. Size an- Yalnız kalınca : tifade etmiş, kendi bi epeyce Onun telâkkisine göre hakiki şeri asi ve ner Me e Krm Tatamam. — Canım. ne avı bu? Niçin kârlı işler görmeğe muvaffak olmuş- ve haysiyet borsada geçer bir meta yi Rizağ kitabında Meselâ bir gün kahvede oturuyo- ü Mei 0. il ERİ, kendisine a; ir gi ruz. Nasil oldu bilmiyorum. Mahirin — Ava gitmedik mi Bu h Yükselmek için asıtalar | zıyor parmağı kahvecinin getirdiği su bar. | * — Gitmedik den rig Gen istikraz işlerinde | daima şüpheli A o hilesi in akşam mize Hamid ile bir- dağının içine daldı. Parmağı şö; > iz sinekli Saray ve Babiâli ile en ziyade müna- | eteklerini öper, üçüklâre az zeamet tas- | likteü ehem-| pir ıslanı 'amam beş sinek yakalamadık lunan bir banker olmuştu. Va olunan: bir milyon ir 1 lardı. Kendini Kahveden e öyle MM t b sokulabildiği ricalin || kendisine anlatmağa çalıştım. Red. br na giye Es ri komisy: : Adamcağız bi i f alemi im: Eİerme bu ı gibi muamele- olsa Kendisine tahammül — Nasıl? tebaamdan di deri pöyleğ, EN H fee ven sariyi cüretinin miyarı olabilir ettiren bir şeyi vardı. Karısı Beyoğlu- a (maliye usulünüz hali çile Mahir cevab verdi: yınız.. | Zarifi Saray ve Babıâlice | nun giyinmesini, tebessüm , | zariyelere uymaz!) diyebilme: — Banyodan, deniz banyolarından.. Her gittiğimiz yerde bana soruyf Rumların marufu idi; lata | yürümesini en iyi bilen hanımların: tiyorsunuz? Buna tahammül edebil- Ağzım iki karış açildi. Mahire şöy- | lardı: 3 i sarraflarının ihtiyar tilkisi) sayılırdı! dı! k benim için mümkün mü? le bir baktım.. rasladığımız — Şu öldürdüğünüz domuzları devrii lata ve İşte Abaüihamid döv inde PM Bu sözler bu şekilde söylenmiş ol- Canım, — rm 2 banyoların Jatsanıza. .; z | Beyoğlu para âleminin iki şahsiyetini | mi böyle kayd öp ane sun, olmasın Abdülhamidin memle- ol zamanı geli Bilhassa kadinlar: » daha. zikretmek. lâzımdır? 'akat hepsinin ga; lı hazine- | kette. iktisat Beer ve her- Mahir: — Aman, siz müthiş bir avcı Bunlardan biri K... efendi Saray ve'| si zararına Bine oli alanlı kadar | han; iktisat umumi — Geldi, gelmedi.. dedi, biz gittik, | siniz. bize av hikâyelerinizi a Babıâli ile, büyük nl ile ni ve |.çok para kazanmaktan ibaret iğ surette tatbikine m olmadı; Misiniz? mürabaha işleri yapardı. Yirmi beş | nan kurtlardan müteşekkil bir heye- | nazariyecilerin nazariyelerile değil, sima b işe karıştırdı: Diye tütturuyorlar... Bazan da gö senedenberi bu ape manevi hâkimi | tin elinde e Bunların rak pratik adamların usullerile iş görme- Hattâ Kerim de beraberdi. ben | güzel kadınlar ısrar ediyorlar. Daj e bir durumda yi en, ağların e ği tercih ettiği muhakkaktır. ii banyo gi anlatsana Kerim.. | namıyo: Ömrümde . elime $ “ — vrupa vii ik sıyrılıp mek nasil kabil ol O bilse, bilse bir nazariye ve düstur Mecbur ol söylemeğe... | almadığım, bir kere 05 bile ava gitme mg izli Bide sy ld ie | bird. Şu dostluk ne İNİN şeyl roi) Bi han Mai geni li yi gark vir ap yla -, ); defa Kulanan:k def ünü Yarına AL | dığımız adamdan ayrılınca sordum: | rum, ne av hikâyeleri MR ez bir Tes giy- dirilmi siye ir sirk canavarını andırırdı! e ei meşhur idi. Ayda Süleyman Südi efe di a ilmi- e — Yapmadım lere vurduğum müthiş kaplı ıl nal idi. Sandıklâra yığdığı altın- | le uğraşmış, Erenköyü e tarzın- | katlerini mer” hissettiği teessürle ya sokmadım mı? Haydi banyo ze hikâyelerini bile emel Ve ları km zevk alırdı. Hasisli- da yaptırdığı bir köşk ile de aeniği y nn eksandra; tığımı inkâr et bakayım. sıra da içimden Mahire küfür ed i âdeta yane idi. Akrabasından meşrepçe alafranga olmasına — Beyhati Oğlum! e dey. | ( Bir gün Mahir hazihanesindeki si- | rum: ölenlerin mira kendisine kalırsa | rağmen İstanbul ve Galata ye- | spp anl — Hay senin Mahir AL eli > ölümlerden memnun olmaz sında bi La tutmağa, yete) te ve ben! — Bir sinek kâğıdı al. dedim. nı versin herif beni ne hallere soktü” iş 2 vg olunur. Odacısını bişe imi bir yn eli altına baliğ ıdına, bes me sinek e ber | ğu söylenirdi. Fakat keni mil s0- ratik iş çarlapının mlilihiş ser rini z tik, | kaka. elinde vine götürdüğü dersi alırken Süleyman m vale ms mani pöyia olduğunu. düşüne. | askina ei el Kösün benden fikir almağa | yi a iş dere atmağa hı pa iü gruptan Dirk mi ie) oturu- Hele bazan beni zorla ava gökür Melen eceli on para vere- | zum hissetmemişti! Yalnız Abdülhami imi bir has- ordu. Mahir ğe kalkarlar. O zam ek yerde Galata ile İstanbul arasın: Münif paşadan bu ia SER ik hihalde böyle bir söz. rüyam Bar — Yahu niçin bugün İçime bera-.| rincin ta: ni da işleyen kayıklara bin- | tisat derslerinden ne fayda gi miyoruml ber gelmediniz? Şimdi sizden rica ederim. Aya meği tercih ederdi. Böylece kundura- böyle hoca! en ihtiyacı ye Bütün pratik iktisat mi öz yi sordular; rınızı öpeyim.. beni ava Bu hallerine rağmen parasına itibar ularının © derecede idi ve borçli mikta- O gördüğü Pratik derslerden kendi | lardan 501 bankalarına da ii Tı o kadar çok idi ki meselâ iii nef'ine bir maliye sistemi icad etmiş- | tırdığı paraların maliye ölmekte Mahirin huyunu miyenleren bir (Bir yıldız) ; Mm Kl elli kişi çık z çekilmiş resmi ir 3 m ehrina kaçı alâka gösterdiler: N sil Para kuvvetini şahsını, tac ve tah- | oldi u ve hazinei hâssa varida 3 b : a e eki mağ İİ pi Kiralık mobilyalı Bu finans adami Galata kümesinin | olarak kullanmak; n ve | iddia edemezdi ya! pi aa... Vurdun mu bari?. kon orlu apartıma gagasını her çamurlu suya batiran | gümüş parıltılar ile rma (Arkası var) — Tamam beş tane teş oda, sıcak Su, ası kazı idi! azinei hâssanın varidatını halkın ve Ve bundan sonra omuzları Ülke Hoğndir ve Küçük bir ii devletin zararına 8 ma Dr. FAHR Lua nasıl ala birer birer anlatmağa bütün mobilyasile kiralık ilâhı Jupite- | bankalarına kendi namına ihtiyat pa- Sinir hastalıkları ve | CELÂ tedavisi başla, salli Taeiyanleş rin değilse bile ener ve hırsızlık ilâ- | ra yatırmak! zahir #igün üçten Sonra Giğelekim fal taşı kadar açılmış onu | tır. Taksim topçu esi 2 hı merkürün sülâlesinden gelmiş sa- i Gi muktesit) unvanile ii eseri- ni neşreden maliye meclisi Süleyman Südi eferi lite ika yiz en belki on ismini, cismini bilenler ima nr Abülkamll — Zarifiden praf tü? Onun tu. İktisat nazariyeleri onun hiç te umurunda değildi. Tah kerim! Rusya çarı birinci Nikola mi ez rl irtikâ — Yahu gor renmiş olduğunu farzetsek yına, hafiye ordusuna gerin mam nra Alman Cülüsunun yirmi beşinci yıldönü- gü: Cağaloğlu, Halk fırkası karşısı, ra büyüye büyüye bizim avlar kap kadar çıktı. Şimdi etrafı rede idiniz? Gibi müthiş bir e — An canlı anlatı; Artık her y niş ave diye çıktı. Önüme gelenler benim &i hi düşüncelerimi sorarla meğe Kalkmayının d0 g ölüm eli a mez körküdan ii maralı eşe apartımanı | yardı! mü münasebetile İstanbulda ismi bu: Si aba pıcısına. Herhangi bir ecnebi: bankası veya | 1 açmak iste- laz ez ğım.. Sözlerinin sonunda gene beni taassuh nie imei ve Dedi. Ahmed bey Ayasofya camiin- | yükledim. KARA YELKENLİ KADİRGA ği) fermanını nen hiç bir yerde ee an de okuna: ir mevlide Yunusun hatırı m a Ke e Selim sevincinden çocuk ge yor ve mütemadiyen Yunusun omuZü ni u okşuyordu. ç yi n: İSKENDER F. SERTEL No. 15'u J tan FER için istanbul gerer ni Pa bu a a kendi- beye sarsılmaz | karken, bahçede duan küçük bir a bir ak ve teveccühü vardı. banın içinden uzanan genç bir — Haydi hazır ol! Şimdi seni sara» 4 Sİ Eee çok hu luğu ve p — Haydi gel, dedi, Piyale paşa kub- | başı gördü: ya götüreceğim... misile kei donanmadan uzun | > : itü, 9 Bk gemici den gesi ini genç | müddet - hem de kimseye ia Tunduğu bir mevsimde Yunus reişin | be den si seni efendimi- Arabada kim var? kızın muhafaz etti. Ar- ölüm cezasile neti- v sa daları l la ik yi “ caltın torbalarını bir arabaya, eski ve i mis kokulu şarap > küplerini de bir baş nizamlarına göre, bir kaptanın ge- öalanizek ç blditelarden, biri idi. Yun unu bilmiyor değildi. Fakat, va- hasreti kadar kuvvetli olan Zey- g tan hasret Pi bir araba dolusu altından daha CE uzuruna Altın torbalarile keiki Sö al de Diye sordu. Yunus; Selim; dan sonra, adaların en ancak size lâyıktır! dedi hi e öt ir Mem ei | Biğet kızl karşısında görünce | arabalardan indiriyorları Sultan Selim kaj duran haf © şiyi yanına aldı.. kapalı bir yelesi leşen tesirinden keridisini nasıl kurta- ei isi attetmemesine imkân m1 sr” med be; mese b Ar mev ies oda Françeskayı ye ağaç Cibaliden rabilirdi? b y sarayın yoluna ei reisin bir ümidi vardı: Sokul- Mehmed paşa söz anlar bir devlet ei, ve ite getirilen hedi- yele mM yabana atılamıyacak kadar de- geri Di Selimin kadına ve mis koku- İşte Yunus bu umgu saraya geli- yordu. Güzel bir tesadüf.. Yunus röis saray kapısında ilkönce - kendisini eskiden- beri çok seven - Rados beyi Arab Ah- met beyle karşılaşi Ahmed bey Yunusu görünce ağıl bir —— imi Tm sen mi getir-. m e ei ir — A kuzum, seni biz öldü saniyor- il e aslân? üleym zamanlarda koy- | dukt. başını sallıyarak: ei vü içki a Rl kaldırmıştı. Diyerek Yunusun boynuna sarıldı. e aşi e ağ Kul pi sultan Selimin kendisini hal Ahmed bey ciddi, sözünde durur, 4 getirdim. Çürük ir tekne ile Ade sevdiren ilk fermanı da busolmuş- rd bir adamdı. Yunus ona kısaca | nizde iki yıl ana meriç ii ii Kanuni Süle; son zamanlar- yziyein anlattı: dum. e yıldızlı bayrağımızın şe: da bütün ömrünü bir çok hastalıklar. ale paşadan mii sapi re çıkardım. Arşipe) la geçirdiği oda mânasız Ger çimli > 1 yan tek işin ülkün hâkimi sizsiniz, şev- iy dedi. Yunus reis gibi efendi- dan ig altan torbalarını görünce — ER iyanın, Don Ji ğı altın mahzenlerini bulup gemiye ği iğ el Me ganın sakladı- raya. Diye sesle: Biraz sonra ei indi