7 Haziran 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

AKŞAM üreti “Fibise fiatleri medi ucuzlamıyor Kumaş fiati düştüğü halde, dikiş işe pe az fark vardır mi a rapd a teşebbisi lardan v İpar çaki taki maksadı şu le izah ediyordu: — Birinci anal le tüccar vi ve Keremi kumaşları, ğı pek key EE 1 e ge alacağız. Koop: iş açmaktal ale biri de halka ucuz elbise temin etmektir. urulacağı, V: değildir. Yalnız aa, kooperatifi halka, çünküne nazaran ucuz elbise te- min edeceği fikri, hayat pah ne ik bir yer tutan, giyiniş meselesine te- etmektedir. - Son irin yiyecek eşyasında, ev rında az çok bir ucuzluk baş gös- terliği halde, bise iasraflarında hiçbir değişiklik olmamıştır.” ş fiatleri geçen yillara rel Avru; Kalaşlardadır kumaşlar satıyor- rafı, kumaş lan daha yüksek- tir. asrafları, terzilere göre değiş- irinci sınıf terzi- kat al parası, olark m dikiş pa- Ke ralyalar. "Bunları Mai sek sir tür. - Dikiş parası, terzinin dükkân k “tedir. yi mii <7 16, iz çalışan ğleeüille a bir ee ile â İsmabulda dikiş pe yor a a i 14 lira arasındadır. ve bu fiat Di e, kendilerinden ayni nisbette dikiş maal dd oruz. âmil, kal- mal- asrafında © en ı büyük fa mama a ze, ii eri bile kullanm manlarda, Binin agi lila kal madığı için, di ii metresi 80 ile 110 erli telâları kullan- makin bir terzi, elbise masrafları hak- kında ali anlatıyor: — Para kazanan birkaç büyük terzi- ik zengin tabaka elbi- mak” ie emiş Ekse- e ie iş parasının pal raya nda ir a mal EN Banda ei büyük Jar te- ru de- ildir. Taksitle Se yapi alin arasın- da, işleri bozulanlara maaşı azalanlara 5 sık tesadüf edilir. Bunlardan tahsilât e ta bir masraftır, üzden, terzilerin çoğu icra m ni ki EE avı Dy Mm tahsil ı ku ecbur olmakta: lir Taki 5 e Pin il mii paralar da olur. ie e ikiye bu gibi zararları ve için, Bi srahını arttırma: izli elm * Diğ er bir ii rai işlerin azalmasıdır. Bu yüzden bir kalfa, bir ceketi eskisine nisbetle daha pahalı yapıyor. İş çok olur- sa kalfalar e en da e raparlar, is dan halk ta istifade eder. Bir taraftan nala el 1bise aptır- 7 il el halde, diğer taraftan 8 yeli Mi e ii İbi MN seri Ais ai meleri Çalıştır- ıkları ameley: par: .vermek- eketi ya kadar birkaç saat iğ aral terkib eden başlıca | içi: bi ki aanasir nelerden ibaretti? Bü mesele tize- “kendinle aklin hazır elbise sa- rinde alâkadarlat nezdi Rİ söylüyor tık. Bir diyor ki; e büyül ile bir masrafının yükselmesi her elbise biye ihtiyac vardır. Alma alfa masrafından ileri | yada bu gibi vetiniğ çoktur. Ekser gelmektedir. İyi bir kalfa bir ceket için | halk ta bu elbiseleri uz bir fiatle terziden . ii almaktadır. tedarik ederler. ee ” bise ae inci ir kalfa bir ceket için se- | buradaki hazır elbiselerden daha kiz lira alır, bise yi il üzerinde & ları, ceket mas- Hattâ bazı yelek O yaptırmadıkları Yelek, pantalon ması rafı kadar yüksek değildir. müşterilerimiz, ucuzlıyacağına şüphe yoktur.» —————— Talihli ik ay (Baş tarafı 1 inci sahifede) — Yaşşa Selâhaddin.. diyor, turna- yi gözünden vurdun Turna; özünden UL n vuran, yakında milyoner ri ile örlneceği söy- Jenilen bay Selâhi a boylu, saçı dökülmüş Gere ağn vimli — gençtir. me meselesinin gazetelere her kesin diline aksetmesine son dere- cede müteessirdir.. hattâ bu ye rin ört Dis edilmesini istemektedi Kendisine macerayı atmis söylediğim zaman evvelâ kl kati- yen a aşmadı. Sonra Galatasaraylı kaleci Avni ve diğer bükün arkadaş- ların anin le: Peki, dedi, size şimdiye kadar ME il m bu macerayı aştan aşağı anlatacağım. — Evvelâ nasıl ve neri ede şim? mutm; se- u ımız maçtı., şım Sabahaddi sonra am dönüyor emi gaz» vapurunda. kamaranın hu- susİ mevkiine yaşı bir ül genç, son derece güz ir kız... Dikkatli Ci bana nim de nazarı dikkalimi pie iğ iye ten Olen Kilüğimi Amaaan «Bur- Kl âağ üz siyah çıkarken'de man yak. ertesi gür . Bil m tü bU. ei yardı! acı ra eN musunuz? e b Mazi 5 Nere- ii li — - Tokatlıyanda oturuyordu... — Demek klan evvel ee bir kızla e yordun! e evvelâ ömürlü. milyoner olmasaydı gene hele emmek e miydin? plân- da ve şey «aşk» tır.. — ai aşk mi mühimdir, milyon Aşkan kuvveti inkâr edilemez. lâkin hayatta paranın kıymeti de aşk Bunu ben değil bir ii mler söylüyorlar.. — ami ki gezme için gel bi Ame kel — Onu trene kadar götürdüm. ii binmeden evvel gözleri dolmuş- — Çok çabuk döneceğim... diyordı si a bahsediyor yi — Sola sonra? — İki m ektubunu aldım.. ben de 5 g5 mektubunda yn yakıyor... Londrada a bir 'utbol maçını kaçırmıyorm! — Amerikalı genç neresi m idi Bay Sı addin biraz iiingig, çok terbiyeli m ayni zamanda şakayı seven bir gençtir. ülümsedi:. kızın en led r?,. — Hai defteri. dedi, sonra heman — GEN de isle e koyalım 00000... Bu, dünyada olamaz ada yanımızda oturan milli takım ri kile Avni bana: — Veremez.. dedi, sevdiği kadın yanına hafira, olarak o kaldı. la) kay- 'kusile veremez.. y Selâhaddin, Kirin çok kızıyor- g Ni — Zaten bütün bunların açığa vu- rTulmasına sen Sel a ımı eliniden almak mi aliyo LED inn anlattığına göre M. Selâhaddin şimdi geceli gündüzlü İn- gilizceye Kn ii MUŞ... — Peki evlenirseniz buradan Ame- rikaya ler misiniz? — Bir Amerika seyahati fena mı?. Pek âlâ giderim.. hem de niyetim ar- aşla r al > — Bir kere her halde kaleci Avniyi.. «Gündüz» ü götürürüm.. «Bülend> i, «Necdet» i a m. santrfor vi Kp 'Tam takım rikaya gi Ame-: y haddin benimle konuşur- ken erik arkadaşları talili 202 yi Siya ai yiyorlardı.. Peki aceba aileniz bu izdivaca razı zi ölagakink ar mı — Ben iki onların meseleden haberi yoktur. her halde şimdi Gl işi oku: 'ündür misafirlikte idim..| KADIN KÖŞESİ Keten tiresile örülen bluzlar Yazın renkli keten tiresiyle örük bluzlar pek. .. M gelde görülen bluz açık mavi kate tiresiyle örülmüştür. Lâcivert etek giyilmektedir. muşlardır.. kendilerinde bu haberin tesir yaptığını tabii eve gidince anl yacağım.. — Evleneceğiniz genç kız kaç yi da? — 23. Bay M. Selâhaddin: sg kimi dostlar dah in şey edip duruyorlar.. ari e zl kızla lerim diye bana dar eğilerek mübalağalı sel m eğ ler bile çoğaldı. Hali ben ar em çay i ml Nekadar bu m 'n bahsedilmemesi kei im v gemin yok.. hattâ bu maça bil gelmi; amma,. dayanamadıf M. Selâhaddinden başka, imar eri piyona gönder ektubda evlenmek için leceğini o yazmıştır. ia al şampiyonu bay oram ördüm ni doğrulu iporcularımızın a birer bi Ter devlet kuşu. erme Ri ki. Hikmet Feridun — Evet.. YEŞİL ELMALAR Yazan: Dikkat ettim ilk vahşi kadın aynaya hemen elleriyle saçla- rını irem eli tuhaf şey! Beyaz bir ğı va- kit yanı ik hanrlkelr neyse, hiç görmi vahşi kadının da ayna tliekeleri o oluyor. A kadınların elinden çocukla- geçti. Onlar da dillerini çıkararak, gözlerini açıp kapıyarak karşı” sında, küçük maymunlar gibi türlü maskaralıklar ettiler. Nihayet, aynayı tekrar eline geçi- reis, ağir, ağır, bize doğru yaklaş- tı ve tercümanımız vasıtasiyle: Bu değeri on kere, on kere, on 5 domuzdan daha eden veriyorsı ölenler, harblerde Miz alınanların bazıları, ihtiyarlar, kadınların bazıları. — İnsan etinden nasıl yemek yâpi- lr? Tefrika No. 51 kı bir gibi parça parça nra parçalanmış ve temizlenmiş apraklarına sarı- larak bu taşların a konulur. ie alt üst edilerek ei 'tılır. Fakat, - iz böyle yapmayız. Bize komşu es ili Ben de dalar işittim. Fakat da nehrin yanında otu- ran emi insan e kızartmasi- ni â sını yerler. bir kasan larla ölüyü, barsaklarını bile çıkarmadan kaynatırlar, İle bizim burada komşu kabilede insan böyle yemenin ayıp olduğunu si ler.» li â kurnazlık ede- yen reis, her nedense haşlama ei değil. Yine sorduk: — Söyle reis, dedik, sizin ini yamyamlara eee İmani vücudun! yeri miş? şu en lezzetli iie | lum. Reise Reis cenabları eğildi. Baldırımı gös- terdi: — Baldır, dedi, en tatlı yer baldır- miş. Bu cevabı alınca beyaz insanların bile çıplak kâdın bacağına gösterdik- leri alâka ac Hagi eski yi in dedele- rinden kalmış bir miras diye RE lin biliyorum ibi kütü- ukadde: re, Herodota, lık di devirlerde li e t ım ise ski sakinle; “ğa gi yamdılar, insan eti yerlerdiz diye an: latıyor. Her ne hal ise pek derine ii bir sual daha sor — Çünkü beyaz insan iş fena ko- kar. Çok fena, çok fena! Ne yalan söyleyim yamyam reisin beyaz insan etine «çok fena kokar» demesi beni âdeta utandırdı. Ben, Si nedense yendikten sonra bilhassa Me en lezzetli et le sor — İnsan etiyle, sukselk domuz eti- nin tadı arasında > e var? Reisin İm şu ol — İnsan ef sm tat gibidir. Ama çok ni çok tatlı. Bunun için onu taro yaprağın acıdır. etinin iç bulan- İli tatlılığını giderir.. Artık soracak bir şey kalmamıştı. Reise bir kutu kibrit de hediye ede- Tek ay Gece ormanda ateş yakmış, KN ben — önünde oturu, yer! ei ledi, ben de bazı pike söyler. Çünkü eskiden, şehire gelmeden önce, ben de ani eti ke Çok.. Çok Sabık yamyama bayretle baktın dedim. — Söyle —En e et, dedi, ai eti- dir. Sonr: insanın yüreğini en ndir cesareti, kuvveti sana Mi bir cesaret, bir kuvvet in iki cesaret, iki kuvvet olur. Güldüm v Ayşe sordüz — Peki ama niçin insan eti yiyol myanı büyük bir saflıklâ — ei yemesinler? dedi. İnsan el il, tatlı. İnsan ölmüş, onü timsal yiyecek yerde İl ğil mi? gi laz Sİ bir şey olduğunu bamya — rmenin el Si ğüni emek lâzım. Bunu hal gi beyaz e söyliy: ii Biz “beya lar birbirlerimizi vahşilerden çok Öl dürmüyor mıyız? İyorUZ. En önde iki yerli hamal gidiyoi Fakat sırtlarında ne denk, ne de safi dık var. Yalnız ellerinde tüfek, Çif lak vücutları yarı bellerine İİ iin Da lü ağır ağır yürüyor! zen bir buçuk metre yüksek eee oluyorlar ve biz suya girer g 'bi dalıyoruz En önde giden iki yerli otları türeğ na açıyorlar. Bu yalnız bize vi 1 açınal için değil, aynı zamanda bu otlar arasında gizlenmiş vahşiler varsa Ol ya ei a an a