AKŞAM EN ni www | Karma karışık bir maceraj irkaç senedenberi, dah aş y- Bedia ha- ül da Yardır. Gramofon çalar, vz dans edilir, Her zaman ayni çeh- Teler, ayni imei ayni neşe.. e amman Hi &€ce hep in ile dansetmiştim. Fakat artı yoruldum, dansetti- Zimiz e zo Mi bir küçük oda var, çekildim. Rahat kalsaklardan Çe otur- dum. Oradan dans salonunu sey- tediyorum. Birdenbire bir ses: — Siz de yoruldunuz mu? di- anımda, karanlıkta doktor Şük Naşidenin nişanlısı, ıem ne oldu. Dans, musiki, karanlık, birkaç dekolte esvab be- da dostumdur, çok zeki bir gençtir. Onun için. bir denbire, hiç miele kendisi- deyi seviyorum, dedim, Naşide ise 8izin nişanlınız. Ville Şükrü hiç cevab verme- di. Halbuki söylediklerimi pekâlâ itiyordu. Ben de sanki o yanım- da ş gibi sözlerime devam — Naşideyi dört senedenberi te da, göğsüme bastırarak mesud da- kikalar yaş ami imkânını bul dum, Peker e sigara veri — eksini; leri iy iyi yi elyebininiz iz ben artık sr bir türl tamadı almyacağım. esi dükçe içimde sanki bir yara açı- iyor, fena halde çeşi çekiyo- rum, Sustum. Ötede dans devam i; Naşidenin kabidin g aman âdetâ ne- ii tiğini gördi esin i Doktorun elini omuzuma koy- », bunları söyleyi- var: (o Naşide sre köşkünüze e Gi şimin sebebi 5 Fa- kat ben prreileşier. Çünkü ge- buna verilebilirdi. İçeriden Vr billür gibi kah- kahası işiti Seller Şi Bilâkis, bize gelmeniz lâ- zım, dedi. İnsan içindeki ihtiras- lara galebe çalmasını bilmelidir. Na: galebe etmeli, Bakınız ben de öy- le yapıyorum. yel Siz Naşideyi sevmi- yor mı > çi! belke HZR rayı seviyorum. Karanlıkta süküt içinde, yan me kaldık. Sonra doktor izahat erdi: 'n de Zehrayı burada ta- azab ve işkence içinde yaşadığımı tahmin edebilirsiniz. Naşide ile nişanlıyım. Fakat hiçbir zaman ri unutamıyacağımı zannı Birdenbire içimde bir ümid can- landı: — O halde her şeyi tamir kabil- ide L ie pelay manalı gülüyor gibiy- şan cesaretimi topl Ba kulağına — Seni irem dedim. — Seni seviyorum.. senelerden- eri! O sadece bir dost tebessümile alet iş 1. Şimdi sinde siyah sizi esvabile Z vardı: — Seni bekliyordum! dedi. Bu akşam sesinde bir garabet vardı. Lâf olsun diye: — Zehra, bu akşam ne kadar güzelsin, dedim. — Alay Ye rica ederim, eğ- lenme beni Yanına harim O gözlerini bana dikerek: arın gidiyorum, dedi. Ar- tkbi biribirimizi görmiyeceğiz. Onun içimdekileri hiç kızarmadan — Buraya gel, de di. boynumda hissettim, Beni çılgınca öpüyordu. Mırıldandı: — İşte sana bunu söylemek is- tiyordum. Seni sevdiğimi hiç fark- etmedin, sen yalnız Naşideyi gö- rüyordun! Sonra, bu sözleri lâkayd bir ku- lak ile dinlediğimi, ne tarafa dir. Naşi enbire be- gırırız, onlara hakikati anlatırız. | ni iterek uzak Gülin sildi. — Kabil mi? Bir nişanı vs Başımı Ez Doktor Şükrü mak, sonra iki nişan merasimi im bütün davetliler iriisir. komedi amak... Bunları Meni kolaydır amma öl imii ğa kimse cesaret eml Doktor ayağa kalk — Haydi, gidelim, AN edi. , Gözlerimi ee salona vapla Na: agri ld Göğsü sisle ri ri m bakar- kapıda duruyordu. Aylar İl r geçti, a vaziyette hiç- Doktor Şükrü ini gezdirdiğini biliyorum. İşte tilets karmakarışık bir vaziyet... Hikâyeci Yü ksek Mühendis Mektebi Arttırma Gümrük ve İnhisarlar Vekilliği Müfettiş Muavinliği müsabaka imtihanı Vekillik Teftiş Heyetine otuz beşer lira asli maaşlı dört müfet- tiş muavini müsabaka ile peak 1— Bu akar erk girebilmek için ei uri unun 4 üncü "maddesinde yazılı vasıfları haiz bulunmak. B — Yaşı otu: yukari olmamak. c— Askerlik vazifesini bitirmiş mi D —Mü ukuk, Yüksek Tica aret İktisat mekteplerinden veya bunlara imtina ayni derecedeki zadli bir mektepten mezun bu Tunmak. E — Fransızca, Almanca, İngilizce lisanlarından birini bilmek. Ahlâk ve seciye itibarile kendisine güvenilir olduğu anlaşık > gerektir. — İstekli olanlar, nihayet önümüzdeki Martın sununa kadar vaki Teftiş Heyeti Reisliğine dilekçe ile müracaat edip, oradan tercümei hal beyannamesini, eklerile ii ve üzerim bi anlatıldığı gibi, eksiksiz olarak dolduru; en geç n 15 inci gününe kadar Vekillik Teftiş Heyeti Reisliğine ilan; bulu- maaklrd ır. az O evsafı uygun bulunanlar, Mayısın ilk yarısı için- e arzı veya İstanbulda bei İktisadi ve Hu- uların: e Ankara şii “dahilim de tahriri bir imtihana ç ca bildikleri lisandan imtihan edileceklerdir. 4 — Tahriri imtihanda kazananlar, Ankarada ayrıca bir de şifa- lecekler ve ayrr- i imtihan vereceklerdir. — Her iki imtihanın bangi gün ve saütlerde me set eisliğince evsafı uygun ve © vesikalari t bu Heyeti teklilerin dilekçelerinde gösterdikleri adreslerine, yazı ile bildiri lecektir. 299) ) Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü İlânları || | Alemdağı Vakıf ormanlarının Taşdelen ormanı h su kaynağından başlayarak Polenez kö e evvelce ;kırı| keni muhammen fiatı (10) 3 peel teminatı (90) liradır. ği Hali 27/3/936 cuma günü se > f İdaresinde yapılacağından isteklilerin eli Ma e her gün müracaat tmeleri. (1251) Şilede Avcıkoru Vakıf ormanlarının Ulupelid köyü civarındaki or- manda bulunan e ağaçlarından yapılacak 150 metre ERK gayri mesi çam kerestesi açık arttırmaya çıkarılmıştır. iamül be- her metre Sİ fiatı (450) kuruşa ve muvakkat li ay lira (2: 5) v tur, İhalesi a günü saat e e ata Evkaf İdaresinde re her acı sat 27/3/936 cum ve ilacağırdan isteklilerin şartnameyi r gün müri tmeleri. (1252) ve Eksiltme Komisyonundan : imyahanesi için bazı âlât açık eksiltme suretile ölmek ibarettir. görmek isteyenlerin her gün ve ek: lerin d. nunda yazılı vesikalar ile belli gün ve saatte komisyona e rı ilân olunur. «806» 7 z im tutuluyordu. İN m rr Ve İpi bi MN un sarayında ya rain Habeş kli gö- ruz.. Bu ne demektir? öde bağrışarak yumruklarını sallamağa başladılar, Halk Şabakayı saray pencere- sinde görünce çileden een O güne kadar, Cizi un safirlerin biç il ee gece- emişti, Zaten Prenses Nâra ile Şabaka- nın seviştiğini İri bilmiyen yoktu. Fak. vişmenin mem- İeket kdeerie uygun bir şekilde neticelenm ini bekliyen halk şim- di bunun GE gürüyordu. yerlilere, oMikerinosun göğe a hâdisesinin asılsız ol- e lk ie sonra, Mısırlı- lar Mikerinosun etrafını sarmağa başlamıştı. Yerliler; iL ÇOCUKLA “Mısır tahtını kaybettinse| Mi No. 2 böyle uğurlu bir günde yi şiki 0 onu turtmalıyı Diyorlardı, 3 Habeş tahtı seni bekliyor. üzülme!, Nâra, günlerdenberi ei alkışlıyan alır Mikerinosu gö- rür görmez ona dö Günü gö- ünce müteessir oldu. Yanında du- dana çıkacağını emici baka: — Mısır tahtını kaybettinse, tı seni bekliyor.. Üzül- in y doğru başını uzattı: — Nâra, Kefrenin bıraktığı kan- 1 tahta kiram feragat edi- yor.. Heveslisi kimse, o otursun. Diye bağırdı. iz ler biris m kralı ME başını pen- cereden çıkardı — Ona e Mikerinostan da- Ka konuşmalar oluyordu. Hal lı pencereden içeriye Kem Esir, işçi, asker, mem: insan Mikerin. üzünü gör- mek istiyor, taşın yanına sokulmak için Vi ez. şiğniyerek yürüyord Anakonun ilkel sonra, muvakkat bir zaman için ortadan kaybolmuştu. Esirler hep bir ağızdan bağrışı- yordu: Bi: Mikerinos Hayki rinosu Mısır iel ik is erin sesi de göklere çıkıyor- — Bizi ehramlarda çalıştıracak hükümdara boyun eğmiyeceğiz. Mikerinos bizi tekrar şehirden sü- recekse, onu da istemeyiz. Mikerinos tekrar taşın üstüne çıktı: iş arı artık unutunuz, yurtdaşlarım! Orada hiç biriniz çalışmıyacaksınız!.. Hepiniz hür e serbestsiniz! Bundan sonra eh- ramlar, hırsızların, adam öldü- renk GALA menfası ola: ali betleri de k patıyorum! Siz o mabetlerin için- de yapılan kenet enim. dar yakındı Tel e ğ hapsettirmişti. Mikerinosun sözünü kesen bir marangoz sordu: — Ehramlardaki mabetleri ka- patırsan, mabutlara yüz sürecek ve sesimizi De bir mabe- dimiz kalmıyor.