m ee Mağ SER m e ir — am ee FER e ER pe “ Necip Melhame parlamakt Sahife 8 AKŞAM Sarayda ikbalden sukutun ağ laşılmasi müthiş bir şeydir. Bu nsana birden bir çok düş- Jar, hi enfaat, fakat za- hirde sadakat zenbereklerine do- unulmuş gibi düşenden yüz çevi- rirlerdi lhamit eş iğ e i İk Abdül leksunun beşinci İkbal Behice ha- Mihrümenend hanımı Konyaya sürmüştü. Artık Ahmet Şevket ve Rıza pa- adişah hareminde, mak İsti ir gece Beyoğlun. da Bizi paşayı dürttü, Tabii, bu hareket yanına kaldı. Padişahi e ony herkesten itibar görmeğe alışm paşalar etraflarını saran düşman larının nefes oaldırmıyacaklarını iyice anladılar, Başlarının çaresi- 5 J 6 > 5 N a ilkönce bundan O bilhassa Arif bey gibi senelerce sarayın > mahrem işlerinde bulunmuş zatın Avrupada kendi ide bulunanlarla birlikte çalışm. değil, temaş etmesini bile arzu ser Arif beyi İs uğraştı. Arif be; inkârdan gö: düğü teveccühler, nail olduğu ni- atıldı. Bir şikâyeti var id oğrudan d ya bunu d bakin arzedebileceği bildirildi. O da şikâyetlerini, eniştelerile be- imei uğradıkları hakaretleri ar- m paşa Bursaya — — sonra Arif bey de temi tmin edilerek avdete irza edildi, fartı teessüründen ba; metleri gösterdiğini, Abdülhami din de bundan müteessir olarak yandaki inhk alâ. başkâtibi Tahsin paşa yazıyor. Arif —— birlikte Ahmet Şev ıza paşalar da avdet ey- iu Fakat hiç biri serayda i hal ve mevkii bir daha ihraz Bürükeindeki köşkünde geçirir- Mi Yıldızda atılan bomba hadisesinden sonra (1) li ta iken Bunun üzerine Fehi sir bir çaraye tevessül eyledi. (0) Bu hadiseden avnea bahsedece- Biz. Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Mabeyinci Arif beyle Ahmet Şevket ve Rıza paşaların Avrupaya kaçışları e düşman olan hainle- n kendisinin vücudünü ortad balm istediklerini göstermek lâzım a bir gece Beyoğlunda Bonmarşe önünden geçerken ya- nıbaşında bir bomba patladı; bu- nun tesiri im aleyhindeki şi PX teşrinisani içinde Beyoğ- ei Pangaltıya giderken Er- meni mezarlığı ille bir sujkas- te daha maruz kaldı! Fakat garip şey! Gene Fehim paşaya bir şey olmadı. Abdülhamit bu ikinci suikasti daha ciddiyetle telâkki etti, Ne- cip Melhame riyasetinde askeri mektepler müfettişi İsmail, hade- me feriki ir, Beyoğ! kendi fı Hamdi Sr muhalif kaldı, Fehim a komisyon azasını tahkire Mn cüret etti. Bunlar da padişaha şikâyet eylediler. Bu ibtilâf padişahın itilâf irade- sile kapandı. Arada, sırada Tahir sında Beyoğlu sefahet âleminde rekabet şiddetlenir, bu yam ka yin döğüşmeler ©- urdu. Her iki t almayi recek maru- rare > rı hi hı görür, bahşışlarla gönül Şe Bu hal ile Fehim paşa gemi azı- ya aldı. Nihayet Beyoğlunda kur- duğu dolabı sefaretlerin müda- halesi bozdu. Fehim paşa ecnebi- leri tazyikte pek ileriye gidiyor- du. İngiliz elçisi İngiltere tebaa- sından bir çuha tacirinden yedi yüz lira aradığından şikâyet etti. A elçisi Alman tebaasın- dan birinin kerestelerini ee reye kalkıştığından dolay: paşayı (cani haydut) iye tavsif ile askerlikten tardını ve tevkifini musırrane istedi. am t paşa da Fehim paşanın İstanbulda tutulması im- ai ; 1 Abdülhamit artık bu has ben- desini müdafaa ve muhafaza ede- edi, Bursaya nefyetmeğe razı ok Fehim paşa zaptettiği araziyi zere şehirden toplattığı sokak kö- ini aralarına sevk ile para- seyretmek lat bu manzarayı merakında idi! Meşrutiyetin ikinci ilânında Fehim pa: adan kaçı Eskişehirde yakalanmış ve ahali ir. Berline geçerek nılmış, sonra Tefrika No. 617 meşrutiyette — dönmüştü.) Hasa aların müs hafazaları altında oi Beşik taş ve Yıldızdan maada pa; tin diğer siketleri birer türedi bar ses çıkarmamak mecburiyetinde âdi. b iribirinini mıntakadar rindi girer v. bere zaptiye n nazırı Şefik paşa ile tiye nezaretinde istintaka memi edilmişti. pip ya- rak Paşanın ayağıni zaptiye nezaretinden çektirmeğe muvaffak olmuştu Kabasakal ümmet a (sa- kalı yelpaze şeklinde idi). Sabdük hamide son derece sadıktı. Bu sadakatin derecesini göstermek için akrabasından mere şu Ee söylediği o (Padişah sen be vekildir Kendisine itaat Ben de ona son derece muti- im, Felat t fazla olarak kendisini fevkalâde severim, Böyle bil ki hünkâr bana: — dermis. babanı kes! e kati bir emir verse besme- le ie hiç tereddüt etmeden ba- bamı keserim!) Askeri mektepler ikinci nazırı Rıza paşa tarafından kontrol edi- e e mektepler müfettişi Zü- İsmail paşa mekteplerin, ini Ahmet paşa tersanenin ve gemilerin, sakallı Mehmet pa- şa limanın nezaretine memur idi- , Menfilerin sevk ve izamı da sale Mehmet paşanın vazifesi idi. Bedrihani Şamil paşa Kadıköy e he) hakardı. Mın- takasına karışmak istediği için bir defi eczacı "etik paşayı İyice zihnini işgal eden bir me: çıktı mı? Pr da derhal birk na komisyon teşkil edi lir, bu komisyona ekseriya tüfek, çi Halil ve şifre kâtibi Asım bey- ler, hademe feriki Şakir paşa, sy ap Mata Sie it Mi giki ve memur- İarı terfik edilir: e Kâmil paşa- ların ime an hademe feri- ki Şakir paşanın ismi ağır Sn le ba Bahriye nazırı Hası R paşanın hatıratından bali şıldığına göre meşrutiyet ilânın- dan az evvel bahriye nezareti de bu Şakir paşanın kontrolu altına işti, Askeri müddelumumisi Reşit paşa askeri eker memur idi. Jön Türkleri muhakeme için Taş- kışlada yayi vie Enesçi bin de en faal v idi. ME e ESERSE YEM EARLA RE A ALERE < Kan, idrar, balgam, cerahat, me. iz tayyar wrlriiie Sas ini - ery , arkadaşi Prevoi ile beraber, Fran- sa ile Hindi Çini rekor kırmak i- çin Trablusgarp- ! ten Mısıra gider- ni iesi tı. Tayyareci Salı Halbuki bu iki cesur tayyareci, çölden geçen bir kervan tarafın- dan kurtarılmıştır. Me » Exupery başlarından ge- ida feci in hakkında Pa- muhabirine şu karanlıktı, ay seldik ve tek üstünden uç- mağa başladık. Toprağı göremiyorduk. Binga- ziden hareket edeli dört saat geç- e az göre şimdi Kahire- n üstüne vaj olmamız lâzım gelirdi, Binaenaleyh süratimizi azalta- rak yavaş yavaş ve ve büyük bir ihti- tla yere inmeğe başladık. İniş süratimizi gösteren varyometre- den gözlerimizi ayırmıyorduk. Şiddetli bir çarpışma at hayret! İndiğimiz halde toprağa Gl ik Derken şiddetli bir sadme beni yerimden fırlattı, bii de ülkü üyordu. Arkadaşım Prevotya sordum: — Bir şeyin yok ya! — Hayır cevabını verdi. Biz, Kahireye inmemiş, çöl or. tasinla bir tepeye o çarpmıştık. er mucize ka- bilinden bir şeydi. Nihayet güneş doğmağa başladı. Etrafımızı şim- a vi görebiliyorduk. Tay- içinde ne varsa hepsi Mirai e Pa iş, içindeki su kumi üzerine dökülmüştü Yalnız kahve dolu bir şişe sağlam kalmıştı. Fakat talihsizliğe bakın ki şişenin içini ve çok tat- h idi. Binaenaleyh hararetimizi dindi için bu kahveyi içe- mej Sussuzluk derdi Susuzluğumuz, tahammül edil mez bir. raddeye emişi. Etrafa 7 Kânunusani 1936 Çölde müthiş bir macera Dört gün dört gece aç ve susuz kalan tayyareciler nt e ve arkadaşı Prevot UZ i bir suret- te tayin ettim. Bu pusula ile takip imiz eti n ede- Saai idüğümüz halde etrafımızda Karin başka bir şey gör üüyord rede idik? Akıbetimiz ne e 1 isin kı iği derin bir İpin daldı! r taraf kum... e vi nm ayaz altın a uyandığımız zaman bu defa sn lendi araştırmaları. mıza başladık. Saatlerce güneş altında yürüdük. Ufukta kum yı ğınlarından başka bir şey görün- müyordu. müyordu. Bir kânunusani sabahı Halbuki bu bardak su, bize tam 6000 franga mal olmuştu. Zira çiyden ve ayazdan su taneleri toplamak için paraşütlerimizi par- çalamış ve onları kova yerine kul ami k almıştık... tahtı bizi aramağa çıkmış a. tayy: ım işaretler yaptık, bağırdık, rm in mevcudiyetimizi duyur: düm beklerken.. ü geceyi de, yap, takım il kani olmak için gözle- et öeiele uğ ia bal Kile teamüller o gayet dikketle Bot * Taksime giderken Meşelik ğı Ferah apartımam Tel. 40534 | tayyaremizin altındaki iki lâstik tekerleği, bıçakla e ai çiy toplamak için kullanmağ mecbur olduk. Lâstik içinde çini viler yanımı eldiler ve bizi kurtardılar, Meğer bizi kurtaran- lar, çöl ortasından m garbe gi- den bir kervan imi rarelerin, üstümüzden geçtikleri ören e idi. Biz, bir e