31 Aralık 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

31 Aralık 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Il 31 Kânunuevvel vel 1935. i Fransız zabıtası, prei : Bilski Lehistan i veraset iddia ediyor, Lehli ens, Kot Dazude, diğer büyük Av. rupa plâjlarında güzelliğile ve e ünvanile, eşinde koşan bir çok ge: nç al avlamakla beraber, kül pi bir çok paralar dolandır- imuşt ida, verdiği mi verime mon- İde en iş atılm; i Lehli prens, m ins iPara harcıyor, fakat bu paraları #mereden ve nasıl tedarik ettiğini i kimse sormuyor ve araştırmiı- iyordu. mafih Fransız zabıtası, bu İLe prensten şüphelenmiş, ken- idisini adım adım takibe başla- emi ıştır. Zabıta u ve tarassut esnasında prensin ıp Kot Dazurde i müthiş borçlar yaparak palastan pslasa dolaştığını ari fakat hiç bir taraftan şikâyet vaki ol i madığı cihetle, Kendisini kal “ yamıyordu. Kurnaz Lehli, zabıtanın ken- mi takip ettiğinden şüphe et- ği Kot Dazurden gizlice kaça- i İva evvelâ Pariste Riç oteline in- İ se delale sonr bir pansiyonda bir oda kirala- lar ve bilhassa kokain ve heroin esimi ziyarete başlamışlar- j ır, Bu müşahedeler üzerine Fran- di ns Bta islav Bilskiyi yakalamıştır, Prens tahtı üzerinde Prens Bilski ız zabıtasının prensin kokain v: yim kaçakçılığı yaptığından şüphesi kalmamış ve tevkifine ka- Bir sabah prens, henüz ğında - rafından basılmış, prens kızmış, kendisini tevkif komiser alaylı bir tavırla: Rica ederim prens, palto- nuzun sağ cebindeki ufak paketi unutmayınız demiş ve elini uza- tarak prensin cebinden bir heroin paketi çıkarmıştır. Lehli asilzade güya bu muame- leden kızar gibi olmüş ve komise- re sert yz lisanla: kim mağ ek bili. yor “ilkim ur, Komiser istifini Milis sızın? — Evet hüviyetinizi biliyorum, fakat ne yapayım ki elimde bir tevkif müzekkeresi var, cevabını ' Kokain kaçakçısı bir | Lehli asilzade , Fransada birçok kadınları ve büyük otelleri dolandırmış Ss vermiş ve artık ğin asilzade daha ziyade rezil o içii sesini çıkarmamıştır. AKBA Ankarada her — gazete mecmua ve kitapları bütün mektep kitapları ve pe il ucuz olarak AKBA müesse- selerinde tedarik edebilirsiniz, 'İNiL ÇOCUKLARI! İskender Fahreddin | — Sen, seni sever gibi görünen- lerin belli kendine dost mu 3 Ğ Ş Z gc 5 < ? o N 9 R © e 5 ye E düşm mek için buradan hemen uzaklaş- malısın! yapamam, Naca! Ni . lim yaraşır. Ben ş N 5 8 # 5 g © Bez g — B p va: p ai p N : B — Boğuşmak zamanı geçmiş- tir, prensim! Am, n seni öldürt- için, önünde; ği dan sayı- 5 m m 5 B ği m 5 G. p a Yazıktır, sana İ acırım, mele ş! İ Genç Veliahdın cesaret ve ma- ira kırılmıştı. Üstüste şarap üd ve kararsrızlık Cizeden sznklaşmak e. — is değildi. saltanai mall eek | Tefrika No. 16 kamaştırıcı hayatından bir anda nasıl uzaklaşbilirlid? Mikerinos sihirbazların sözüne çok inanırdı. N San u tehlikeyi gösterecek olan . ema yım da, ha ki- kati ve yarın olacağı kulağınla işit! Diyerek uşağını çağırdı.. Kula- ndine avallı Titana.. > mırık Prensca Naca, falcıya Mikeri- o O ARŞAM ai ğa ie e MENE e OR Eğ pie akşam bir hikâye j Genç avukat Macide hanım sasına uzattı, bir cigara aldı. Kâ- tibine dönerek: — İçeri m dedi. Bana da dosyayı verini bie en genç bir kadındı. sig pek muntazam değil- gile ie fena b nant yapılmış saçları çıkı- yordu. Uzun zamandan beri lâ- kırdı söylemeyi unutmuş gibi ga- rip bir bey — Bir kadınsınz, bazı şeyleri daha iyi marine diye re dedi. Macide, kadının parmağında- ki halkaya baktı, İşi onlar gibi olmuştu. Bir erkek kendisine söz verip aldatmış, sonra nikâh etmi- yerek savuşup gitmiş olac — tınız bakalım, dedi. Kadının ne söyliyeceğini ar- tık biliyordu. Bin kere bu türlü an e — İsmi Ayşe Münevverdir. Altı ay resi bie erkek tanıdım. Büyük bir tüccarın oğlu, Rıza... Genç kadın asıl hikâyeye ne- reden başlıyacağını bilmez gibi biraz durup yutkunduktan sonra tekrar gayrete geldi: — Biribirimizi sevdink, S hiç bir şey söylemeden beni ei etti. Onu bulup konuşmak iste- dim. Fakat miki görünmek “istemiyor bani Bu sözleri li başka birinden bahseder gibi hikâye etmişti, Fa- kat, birdenbire canlandı, Ta yü- rekten gelen bir faryadı zapte- demez gibi haykırdı: — Halbuki onu seviyorum. Se- viyorum! Seviyorum Macide onü teskine çalıştı : — Müteheyyiç olmayınız, mü- teheyyiç olmayınız, dedi. İçinden, düşünüyordu: kadın? Benim başıma da ayni şey geldi. Hiç bir avukata git- medim ben Kadın şimdi ağlar gibi bir sesle: — Onu onu” görmek istiyo- rum, diyord Görmek, okonuş- si Knk bazı şeyler , ünl e isterdim. Macide müşterielai makul bir yola sokmağa çaışarak: — Beni dinleyiniz, dedi, gösi EE istem osu u.. Prensin elini WE rdenin iye dan uzaiara bu ele bak bakalım, aydı, dedi, sonra dn kumda taliini okur- sun. Titana Mısırda, elden, insanın taliini okuyan ilk falcıydı. iç kız, perdenin aralığından uzanan eli avucunun içine aldı. Prens elini uzatırken, parmağın- - Kısa bir aman için, o ka all; hayatınız tlileşmeek Fakat; onunla evlene- miyeceksiniz! Otuz yaşlarına doğ- ru başınıza bir tac giyeceksiniz! Büyük bir milleti m ve saa- dete kavuşturacaksın! Titana bu sırada ei kendine söylendi: Halbuki Kğ. hanımın ken- disi de çılgın sevmişti. Fa- kat şimdi iindeki kadın kalbini susi > sözü en bırak- — Eğer, dedi, sile mektupla- uraya çağırabilirim. Evlenmek vaadinde durmadığın- layı onu sıkıştırabılırım. elbette tazminat gı B olayı Parası vardır, verir. Genç kadın burnunu silerek: — Benim gözüm parada de- ğil, dedi. Ben onu tekrar görmek istiyorum, Gelsin bana diyorum. ım cigarasını tütün tablasının üzerine bıraktı. Genç kadına şu sözleri My isti- yordu: ffedersiniz amma bu işin böğe hiç tazllükü yok. Ben bir vukatım, Nasihat verecek, ya- hut başkalarının sırrını dinliyecek bir kadın değilim. Fakat sustu, Çünkü Nihadın hatırası kalbinde canlanmıştı. O da bir erkek sevmişti: Nihat. Bir bu münasebet bitmiş isine görünme- en geleni yapmıştı. memesi tekrar aldı, müşter Şimdi . M risine döndü. Şimdi Macidenin sesinde deri bir acılık ve yor- gunluk vardı. Fakat ki o kadın kendi derdile meşguldü ki buna dikkat bile et- medi. — Beni dinleyiniz, dedi. Er- kekler bir kere gittiler mi, bir daha gelmezler. Ölseniz bile fay- mez. Nibadı (o düşünüyordu. «Nihat, neden benden el genç kadına baktı. ayrılığa bütün bütün | te e vermi Buna rağmen seni hâlâ se- ip bir benzeyiş.. Pret e ai de tıpkı böyle vi da otuz yaşında bir tac giye- cekti. Prenses: — Yeter... Diye mırıldandı. Mikerinos eli- ni çekti. Naca kum falına lüzum görme- mişti. Titanaya prensin adını ver- mek lâzımdı. Falcı, adını bilme- diği bir kimsenin yıldızına baka- mazdı. Zat ne ek izahattan son- ra bele lüzum vardı? arkasından Kendini sakladı. Prenses © tali bahşiş ye aydi, e git ve ye yeldiğini ağla söylemi Dedi. Titana emi çıkar- ken, a eee yanına sokulm — b bir ir gece, kumanda; ei dan birinin ziyafetinde çok saj oş olmuştum. O gece bir genç br benim elime bakarak taliimi öylemişti, Galiba o kız, bu falcı viyorüm. Ne dersen mak kabil em görüyor- du. a Ayşe Münevver | gibi kalbinden ia aşkını ilaçla haykırmak istiyordu. cevap verince, müşterisine tavsi- ye ei sözleri bütün harareti ile haykırd Nihat ters - bir sesle telefonda di: r deli sözleri, Macide, Kendimi San bir tiyatroda zan- nettim. Allaha ad Ma- cide, Kendine gel, yavru: Macide: — Nihat! Nihat! diye inledi, ağır esi yaşını sildi. Dün- yada artık yapacak bir işi kal. mamış gibi geldiği için bu yaşla- rı büyük bir itina ile kurutuyordu. Bir şeyler bayet, telefon çaldı. B'* kadın sesi işitti. — Siz misiniz? Neşeli, tatlı bir sesti. ne pastacıda. Tekrâr geldi Çok teşekkür ederim ha- nımefendi... e sakin fakat maömum bir sesle cevap verebildi: er zaman böyle mesud ol- manızı temenni ederim, Erkekler böyledir. Macide kalbinde duyduğu acı- ya galebe çalmağa muvaffak ok bu. : Neden erkekler hep biribirinin kendilerine tarzları var. Bir gün için, yahut ebediyen seviyorlar... ş Hihâyeci Se Dedi ve prensesin ileheyo düş- memesi için, şu sözleri ilâve etti: — Ben Prenses Naca id Mikerine- sun boynuna e — Bu gece apacağımızı, yarın güneş bime nereye ka- çacağımızı kararlaştırmalıyız, ye im! Görüyorsun ki, muhte- em ve debdebeli hayattan ayrıla- Di olan yalnız sen değilsin! Ben kat, seninle birlikte nereye gide- biliriz? Bizi kim himaye eder? — Ben arnak) a gitmeyi dtşünüyorum. (Karnak) mukafı- zı, köcamın çok iyi dostudur. Oradan da (labata) ya himak için, Karnak muhafızından yar- dım görürüz. — Babamın hasmı ni (Şaba- ka) ya mı iltica edeceği: vi var) A A Erkekler böyledir. İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: