dam Selçuk kervaninı güneş La çevirdiler. sarayın TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZİN OĞLU | İSKENDER e ee oynumu vursalar; bir damla kanım ei Selçuk kervanını .yoldan mi koynunda sakladığı mektubu kana uzattı; — Beni e e kisagaki is“ tiyor, Ulu an!. Develer hazır- lanmış. see icinde Kaçacak- IŞIZ... m, Rükneddinin mektubu- nu okumağa başladı: «Said Cafer!. E ee hakanının e arasındaki ihtilâfları halletmeğe çalışmaktan, baş kaldırıp da bi- zimle eril olmağa vakti yoktur. Bu £ sstifade ederek k lamış olduğun develer, iki gün & sira- rakurumdan uzaklı Soğ içini, bütün gayret ve Mira çalış! Yurd. NE hu hi “metini mükâfatsız bırakmıyaca- ğım!» Rükneddin Kılıç Aslan eyük EE) meka okuyunca hiç Di kızmi — Rükn. 3 gibi savaştan sa- yaşa koşan bir aslan LR ara» ruma sığamıyor. Elk bu pi pistan kaşmak iy. ye uzattı: — Haydi, bunu hemen Said Ca- ere götür, çevirtip seni ve onu için tedbir alacağım. Rükneddine sakın bir şey sezdirme!, Murg, hakanın yanından çıkar acirinin evine git- Rükned- endisine verdi. arkasın ndan önüne nie için gizli tedbir. ler alınmıştı, “Keyükü adı, Rükneddini “mahcup etmek ve yüzüne karşı: — Senin gibi bir asline denk arasında fare gibi büzülüp kaçmak hoşlanır ve Rükneddin söz söyler- ken, o, derin bir hayranlık içinde özünü gözüne dikerek; — Ne tatlı anlatıyorsun, koca aslan! Diye omuzunu okşardı. Keyük, Rükneddini uzun müd- det Karakurumda -bayağı bir tut- sak gibi- alıkoymak fikrinde de- gildi. Selçuk ilindeki işler düze- lince, hakan kendisini kardeşi İz- zeddinin sani zömleişcekti İki sonra. il m alaca ka“ ie ve batı kapısında hazırlanan Selçuk kervanı, güneş Mi yola çıkacaktı, Cafer, develere yüklenen Ni özden: geçiri a Bütür ele m develerin üstüne binmiş, Mezeler lam bn Yüzler. e derebeyleri- nin ri zi Kelakel lık şehir- den her gün bi Dee a el başla- yınca, 1 m ari m 18B. Ba- Azade Tarcan, 18 20 Hi müzik. Yolal, 8 e İ Ce min Ao lr yor, 19, âk), 19,30 Sı - Borsalar - Hava kurumu piyango mamalar, 21,50 Fray Şuts kısatılmış ei 2 Tepisimani salı rafı LE konser tango gurupları e ei ii 35 Son haberler - pi rumu piyango Dul e 7 e Pate idaresinde Misi dolin orkestrası kons 1 Y) Her akşam | i bir hikâye İstanbulun ei e den birini düşi an Börk ya) ln” ... Yüksek bir tepenin üze- rinde eski zaman şatolarını andı- ran bir köşk... e İk e Faruk Fai- gin Zu esrarengiz ER "Bu kiş hakkında ne dedi- kodular e Ne dedikodular... Güya en yukarı katı tekin değil- miş... Geceleri bu katta bir hayal dolaşırmış... Garip ve esrarlı ses- ler işitilirmiş.. O gece sofrada oturmuş nefis ve epi — ve yuvarlı- ında Na» Çok sevilen HAYVANLAR ÂLEM!'ne eş nefis bir kitap YERYUZU GOKYUZU Yazan: FAİK SABRİ DURAN ün in EAYiRlİkİ öğreten nefis Büyük kıtada 232 sahife - 280 resim - 8 renkli levha Ayrıca 4 tablo Fiyeti: Her yerde 150 kuruş 'Tasra için ayrıca posta parası alın- maz. Para yerine po: osta pulu kabul edilir. AKŞAM NEŞRİYATI Ya inle tutarak Bağl larıni şehir içine doğ irdil Kervancılar birdenbire n gan gbi şii Çün- kü kafilenin oi a karışan bir devenin şişkin denkleri reiki ultan Rü ieddin ile cariyesinin harim Said Cafer ile, o de- yi güden e wveciden başka se e bilmiy yordu kl h ae iğ ve e kaçak yolcu- lari meydana acakti, Hak. akanı r i, yol: Selâmi İzzet Kayacan TIYATRO SANATI| tap türkçemizde tiyatro hakinda va ve ehliyetle vw iricik eserdir. Bu Kitabı alı en m edebiyat ve Hyro a2 Se bilgi hamulelerinde ve ie noksan kaldığına Se e. Her kitapcıda bulunur. Fiyeti: 75 kuruştur a Nu e ed Bu iki genç kadının güzellikleri pel < meşur. Misi d e duldu. ikisi d. bu münzevi şatoda yarağı ink amcası idi.. Katalan ve emenike söz dö dolaştı, şatonun yu- karı katına geldi. Nadide sordu: — Hayalden korkar mısınız?. Caseretle gülümsedim — Ben mi?, Amm Onun nefis gülüşü, beyaz şara- bın buharı bana dehşetli bir ce- saret vermişti. . İl koi aten rica edecektim.. müm- se yukarı katta yatağımın ya- plan on im, Faruk Fail — Evet amma.. dedi, tehlikeli- dir. Azizim. En yukarı kat... Dü- şünün bizimle - asl iki kat olacak, r var.. ben yatarım.. pm La “tehlikeli işler benim ho- şuma gider.. — Demek tehlike olduğunu ka- bul ediyorsun. — Yoo.. teki ike sizce var.. size bütün bu dedikodularının cin, pe- ri, hayal meselelerinin birer ma- sal olduğu ia edeceğim.. Nadide güzel kokusunu burnuna getirerek e yaklaştı, harikulâ- de gözlerile gözlerimin içine ba- karak: — Doğrusu, dedi, cesaretiniz çok calarile birlikte sürerek sarayın ö- ündeki kenarında bir küçük net eliği vardı. Rükneddin bu delikten dı- şarıya bak; cak gözile düğü bir hakikat Kaşka buz gibi dönüp kalmıştı. uzaktan sa- rayı ve saray Yrm görü yordu. Dengin içinde — Eyvah.. yakalandık. Şimdi rezil olacağım!. Şu dakikada boy- numu nl bir damla kanım akmi Diye söylendi.. nöbetçilerin ko- şuş malari, ir sesi ve nihayi © ğı 1000 kuruştur. ni tebdil için yirmi beş Güneş Akşam Y 2,06 148 7, 03 943 12 NE So 6,43 1138 14,37 16,55 1005 hi a gitti. Cesur e ei karşı içimde bir sez mide > . Amma di yerinde öliyan bir ilitt e Orda tehlike yok ki, ret olsui Kendimi zler bir sakanın Bl Ne ni i güzel dul kardeşin atak iİEnda o tehlikeli katta yatağım yapıldı. Gece yarısından bir saat evvel herkes odasına çe- ildi... Dışarıda bir rüzgâr yağmur ta- lerini l du Ki ni Mi benzeyen esrarlı bir gece idi. Işığı söndür- düm. Yatağıma girdim. Hakikaten elime hafif tertip iğ yaraşır mı?!» Sözünü söylemekti. Ke; ükneddini çok sever, nunla sık sık konuşmaktan zevk uyardı. eddine kendi yurdunda dele adını boşuna ver- hr, Rükneddin böyle birçok sa yapmış, hiç birinde Ral ilmemişti. yük merd ve cessur Re di aş hikâyelerini dinlemekten ai < terilerin aci çiğlıklari Rükneddini Ja karşılaşmağa nasıl Sanam ik edecekti?. — Ah, ben nasıl şeytana alan 'da bu çocukluğu yaptım, Rükned- din Kılıç Aslan, kapanla tutulmuş bir fare gibi, içine sığındığı denk. ten nasıl çıkacak?!. Diye dü üşünüürken, devenin bir. ki yere çöktüğünü sezdi., ve bu sırada kulağına yıldırim gibi BA Ankarada her deri gazete cmua ve kitapları bütün mektep kitapları ve aye ucuz olara selerinde tedarik debrini Telefon : 3377 — le eti in!... Dengi; lerini hakan çözecek... (Arkası var) bir i. Kendi kendi- me bu asırda da Re inanılır mı? ordum. Dakikalar geçiyor, dı- , camlara ga ani Zaten şarapla başım şişmişti. ni yavaş gözlerim kapanı apaklarım ağırlaşmağa baş- e Ha daldım.. ha dalıyorum.. ha e e ii yo... erken b hali gd era Svüam EE TE eli Pi kapi ikinci defa bu sefer hem adam a- Hayal İ Ml HE gril De gamdan ladım. Yatağımın içinde oturdum. Gözlerim çoktan beri karanlığa alıştığı için odanın içerisini hayal meyal görebiliyordum, O vakit dehşetle tüylerim diken diken ol du. ln e beyaz bir ha- yal ü, Bana doğru yak: e cesaretimi toplı- yarak a çalışıyordum. Fa» -at biraz sonra da dilim ağzıma seli müthiş bir tutkal yapışmış, temel sre çivilenmiş gibi idi. Bağırmama da imkân kalmadı, Lâkin akti tuhaf bir his ak bindn kalıyordum. Bu hayalin vücu- Sa rdum. Bu hi azdı. Bunun içinde mutlaka bir oyun vardı. Hâlâ şaşarım, Nasıl cesaret et- tim. Yerimden fırladım ve beyaz ei kolundan yakaladım, O za- — Or. acıttınız,. kolum bitti.. diye tatlı bir ses.. Hemen elektriği yaktım, Kar- şımda Nadide vardı. — in Hayal çok güzel mi; çok cesur muşsunuz. m ii hayale karşı bu ka- dar cesaretle hareket sie bağır- e Me aşağıda almıyan ilk safir sizsiniz. — Dem. ek bu bir oyun.. lâkin ep, ge oturdu. — Sizi korkutayım.. derken ben Heyeşanlanlın bir sigara verir misiniz ?, ları size ni kısa gelmiş.. — Vallahi re affe- dersiniz amma ne yapay run sigarayı... Nefis dudaklarının arasına iliş“ ya ablamı memur eği biz de korkunç mi oluru: — Korkunç hayali mi?. Amms yaptınız.. Hayal odamdan iki saat sonra çıktı. Ertesi gün amca soru; — Nasıl ruyordu: — Öyle ise ai bu Poe a ge. lir.. muhakkak — Muhakkak muhakkak kor- karım.. eğer hayal gelirse.. Bi ir ei BIR OTOMOBİL YIK ileri prn edir isHfade li» yakl md m »wpPewos SER