28 Ekim 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

28 Ekim 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NN Sahife B : AKŞAM Tetrika No. 166 vE ” pm Faik Sabri Duran . — er a » a . TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR i bir hikâye İ Amcamın hikâyesi İ Bir Türk kızının İSKENDER CENGiZiN OĞLU FAHREDDİN Karskurum matem içinde, Oktayın ölümüne ağlıyordu. (Turakina) naibe intihap edilmişti. Büyük kurultay toplandıktan sonra, preuslerden biri Hanlık tahtına oturtulacaktı Turakina (Naibe) intihap edilince Çagatay karin başı ucun- da saatlerce — Sıra kimdi. sen neden öl dün, Okta Ee bağırdı Prenses Muka- karıları cesedin başına üşüştüler.. dönerek ağladılar. Sarayın içini tüyler ürperten bir matem havası sarmıştı, bitlerinden kapı nöbetçilerine ka- Hassa za- i şehre çarça- tü, Saray kapısı önünde binlerce insan göplatmığ. Zan re dönerek: anı görmek isteriz. Diye bağırıyorlar: O gün iki cenaze be kalka- caktı: Oktay hanla prenses Ankinin cenazeleri.. Karakurumda bulunan Çinli ra- hipler saraya dolmuşlardı. Moğol rahipleri de hanın cenaze hazırlı- ğini pi dı. Karakurum baştan başa heye- can ve se içinde titreşiyo; halk bir ini ağlıyor, elim bir kalptı di yormuş gi erin bir senil içinde saray nde küme küme toplanıyordu. Oktay, bütün isteklerine rağ- larını maya vur ardeşim, oğullarının has- retini tini çekerek öldü. Sanki bu ge- <e öleceğini biliyormuş gibi, Çutsa- ya ve bana yüksek ve candan öğüd- ler vermişti... O gün Turakina faaliyete geç- vz ya taziyete gelen yabancı ileri yer kabul ii icap eden prenslerin anası da o idi. urakina, en büyük oğlu (Ke- işe veliahtlığını e sürerek o gün hemen kendisine bir haber göndermişti. Keyük, o sırada garp orduların- da Polonya üzerine yürüyen ordu- nun & anan idi. nın cenazesi saraydan çıka- ürken herkes ağlıyordu. gün yakın işime birin- den dönmüş ol anın diğer ve- ziri (Çing-Kı sö) TTurakinanın hiç |” de olim adamlardan biri idi. (Çing-Kay) Çinli olduğu için, Aana fırsat buldukça Çin âdetleri telkin a Hattâ vava mutuk- ları 91 ve iradelerini Çin re ve e Çinli ihmal etmezdi, Gerçi son zaman- larda bütün devlet işleri Moğol di- lile görülür idise de, Çine gönderi- len iradeler ve talimatnameler hep| Çince yazılırdı. Turakina bundan ötürü (Çing- Kay)dan hoşlanmaz ve onu sa- raydan ylaj tırmak için çare- ler arardı. Turakina o gün, kendisine (ba- ia sağ olsun!)a gelen Çinli vezi- iç yüz vermedi. y His zaman sarayda konaklarken, o gün cenazenin arkasından sara- ya dönmedi; dostlarından biri- nin evinde kaldı. (Çing- Aradan bir hafta ij etraf- tan hanın Şi bazı uyan hi © : — Büyük kurultay toplanınca- ya Sri geze hanın sip e, ire cek birin rek: kri ay toplandıktan sonra, ii seçersiniz! Dedi. Çagatay ve diğer prensler, han intihap edilinceye kadar, Tu- olarak seçil- Kurultaya bu suretle iki bin ki- şiden fazla kimse davet edilmişti. Turakina (Naibe) olunca, ilk işi, Çinli veziri azletmek oldu. (Çing-Kay) azledildikten sonra Karakurumd. ramadı, Civarda- ki köylerden $irine giderek : Canımı kurtardım ya, bura- da ömrümü tamamlarım, Dedi ve köyde münzeviyane ya- şamağa başladı. Tük emik beş altı ağn yanında bulunan Fatma adi kadın, ilpürakaişeles en nedimelerinden b üma! kii yı, çok akıllı ei ku alluğı için yanından ayırmaz ve en mühim iş- lerde önun reyini sorar, onunla ei nuşmadan bir şey yapmazdı. İktayın hayatında, Fatma, Mo- — sarayında az rol oynamamış- e tma, imparatoriçenin (Akay)- dan etlanenddığınl biliyordu. Tu- rakinaya: — Yaylâda hareket emrini bek- zn Ergün beye m bii gönderin, in Esi çıksın! 'urakina sil pire e ğı için- eyer tmaya t: Ve saray muhafızı mile yayı ,Jâya gönderdi: rgüne 2 hemen Bulgar iline ei ets Akay, Olim cenaze törenine gelemedi. gün beyle birlikte -otuz bin kişilik ordu ile- İhtiyar am idi ii güler hey.. dedi.. hey gidi, gençlik h Ne gün- lerdi onlar ed Ne günlerdi onlar... Gençliğin baharı başımı- za vurmuş.. gözümüz etrafı gör- mez, Kadınlar derseniz inadına ka- palı mı? Kapalı.. bir kadının dir- sek ucunu şöyle emmi altından ük bir le zayıflık modası çıkmamıştı. Bi- zim zamanımızdaki gençler öyle zayıflara, çirozlara bayılmazlar- meth... e kadının tombul tombuluna, etli canlısına bayılırdım. Fakat ve aşk Şimdiki gibi kolay değil ki... Devrin en güç şeyi.. Nihayet, tıraşı fazla dkühiyal okman heki- ç ,. Komşu- lardan onun sesinin fevkalâde ol- duğunu işitiyordum. Hattâ re teyzem bir anlatıyordu. mda, palüze gibi gerdanındaki beşibir. liklerle Pakize hanım o güzel vü- göbek Jaşnın t üzerine se- dayayıp bir kerre «meded..» git zaman ben bu kadına iyiden iyiye abâyı yakt hakkında da pek o; rak, pek fındıkçı Mişoklakir. Dik- kat ettim. Evinin önünden geçer- ken içeriden bir ud tıngırtısı baş- la r, biraz sonra tam mânasile bil- lür bir ses: «Bir kuş olsanr, konuversem sinene..» şarkısını söyler... Bun- lar hep bana adustlar, hep bana.. ben de hayran hayran kafeslere eçersem kafesin ar- idi ki... Sonra hakkında öyle m eee kiz. hayır, katiyen ezdim. Fakat ia benim son eb ateşlendiğimi' görünce İrme! baygın gözlerini süzüp yüzüme ılık ılık bakarak: A civanım dedi “bana Ke ve sai Eh o zaman > ci- et.. A CİVAN! agg mı düşü ünslidin, Sali €cesi e çarşaf giy.. kadın mi- e Fi safir gibi yal ilan sonra bana gel.. evde yapayalnızım.. sabaha karşı gene imi giyer, tıkır tıkır gi- dersi, söyledikten sonra bakışla- rını bünbütün ba 1 ve sis aş bir nefesle kulığı fısılda- Salı gecesi... Hay Allahrazı olsun.. ne de ol sa kadın aklı... i yek, bir gü“ Artık salı gecesini 15 çekiyor- dum. Salı gecesi benim hayatımın masını bekliyordum Nihayet o da oldu. Yatsı okun- du. Çarşafımı giydim, Bir de te- puklu iskarpin... Hereke ayakla- rım küçüktü.. biri görür de şüphe- lenir diye yüzümü sıkı sıkı kap dım. Sokağa çıktım, Hi eteklerim byler ea Kimse farketmesin diye ka- du. ları kapattılar. eri bir süratle yola çıktık. Erkeklerden bayı kullanıyor .İkisi de ân ara- banın “yanlarından gidiyorlardı. Yıldırım süratle tepeyi tırman- dık.. kapıyı açıp kaçmama imkân yoktu. Üç erkek beni temizlerler- di. Çaresiz arabanın bir kenarına Az uz gittik, dere tepe > gili; a durduk. Aklım fikrimde hep Pakize zavallı se bilir şu dakikada beni ne heye- canla bekliyordu. Halbuki bilse.. abadan indirdiler. Bir de ne göreyim... Dağ başı gibi bir yer.. Büyük bi ateş, yakmışlar.. nteğik etrafında yirmi, yirmi beş kişi... aralarında bir de sarıklı imam.. Sonradan öğrendim ki, onu da benim gibi şehirden kaldırmışlar. dı. Ateşin yanındakiler beni kaçı- ran çam yarması gibi idi bir heri- fe: Ahmed.. dedi, nihayet Hati- rim ge ha.. haydi çabuk « şunların nikâhını kıy ba- En Ahmed dedikleri beni bileğim- den çekerek imamın önüne getir. di. Eyvahlar olsun; beni nikâhla- yacaklar. Ken- ünl BEİ Gpüben bu eşkıyalar beni lokma lokma, kuş başı küş ba- “ e ri ee ve ve akat, >” kendisine her hususta müsteşarlık eden Fatmanın her işe tahammül €- tma, A saltanatı zama» nında Pm nir felâketi- lığa mide el musun?. 4 e ie iş eri di. Halbuki şimdi ateşin .« Burasi oldukça aydın- am nikâha başlad — Hkica kızım.. Ahmedi koca- AMERİKA o | YOLCULUĞU| Büyük kitab 264 sahife - 3M resim, büyük bir tablo Merakla okuyacağınıZ bir yolculuk kitabi İ Bugün çıktı | oldu Radyo 28 e Pâzartesi Bayanlar için jimnesök? Bayan Mzrda Tane 16.50 Hafif m ki, 18,50 Araşulusal arttırma hakkın konferans, 19,20 Spor konuşmalar. | ei 30 Rumen halk musikisi, Bstegaço VE, | zi asl orkestrası, 20,30 Ray ve tango gurupları ve bayi” Bedriye Tüzün 21,35 Son ğer Borsalar, 21,50 Luhengrin, opera, Pİ” 29 a | İstanbul Bayan Halide kanama 19,30 Ez ; h det: Klarinet, Ericli Küh Ridler: Korno, 20, e Fidye go gurupları, 21 Stüdyo oikemies a agiz ri 21,50 Pk met aylığı iruştur. dres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdif” aş lg Nİ 29 — Hızır günü 176 N zeye güzel görüneY”. diye bıyıklarımi koç boynuzu bi€” minde kozmatikleyerek öne doğ ği bükmüştüm. İki bıyık ucu vu peçe” deliklerinden çıkmış.. bunu gö rü görmez Ahmed peçemi kaldırd” Pala keler ie meydanâ epsi birer fe” valandıra havalandıra kaçmak 1 tedim. Lâkin beni iki adımda 9“ kaladılar. Bir dayak, e bir yak.. hayatımda bu besi me | dayak yediğimi bilmem.. — Atın ale ei ve baha kadar day: Dedi. Beni bir ayi gibi yer hapsettiler. Girip çıkıp dayak. iy te günlerdenberi beklediğim hay ları için entariyle mahalleye dim. Biraz sonra karakol komi!” ri eve geldi: Yek hanımın evin: kapıyı li miş maz Fakat hırsız ei ba © t ğ in ediliyor..- He halde bu delillerle kendisini geçireceğiz. Siz dün yi idiniz?. Hiç bir şey işittiniz © pa Bu kadıncağız da kapi yasi en kapamağı unutmuş mu | dir?. Garip şey.. ha onu soru” um. Siz nerede idiniz?

Bu sayıdan diğer sayfalar: