TAOLARI lin SEGMDAN CENGiZiN OĞLU İSKENDER Kırlaguç havada uçan kuşları vuruyordu. Erlas Akay)ı kışkırttı: “Bu herifin karısı Çagatayı baştan çıkarmak istiyor.. dikkat etl,, emedi.. bir gün çeke Kırlaguç, Çagatayın kapı bekçisi olduktan sonra.. Aradan bir ay bile geçmemiş- li, Kırlaguç, saray kapısında nö- “bet bekliyordu. (Cüda) saray damlarına ve retini ve avcılıktaki omeharetini az anda anlamıştı. Çagatay bir gün ava gitmişti. Yanındaki muhafız bölüğü arasın- da Kırlaguç da vardı. 'agatay yüksek bir ağacın te- pesinde duran bir kuşu yanındaki zabite göstererek: — Erlas! dedi, şu kuşu bir okla “yere indirebilirsen, sana iyi bir avcı imişsin diyeceğim!. Erlas hemen yayını gerdi ve a- “ğacın tepesindeki kuşa nişan al- dı. Fakat, kuş ağaçtan uçtu.. baş- ka bir ağacın dalına kondu. Çagatay: — Ben zaten senin dalda duran bir kuşu vurduğunu görmedim. Diye mırıldandı, sonra Kırla- guça dönerek: — Haniya, sen bana, geldiğin gün, iyi bir avci olduğunu söyle- çiya Haydi, göster kendini ba- nı havada rUŞ. şalttı, Delikanli attığı ok, ku- şun böğrüne saplanmıştı.. Kuş okla beraber yere düş amam ere pi h üştüler, Çagatay Er- lasa dönerek ördün mü avcıyı?... Uçan kuşu vel Sen dalda dura ku- şu vuramadın! Dedi ve herkesin gözü önünde delikanlıya on baliş verdi. — Haydi, bir kuş daha vur! Bu Sefer yüz baliş vereceğim. ı gerdi. ve Çagatayın üstünden geçen bir kuşu, havada uçarken vurdu. Bu kuş da önceki gibi tam ML yaralanıp ye- re düşmü iy Kia aguçun iyi bir avcı hiç gün olduğu anlaşılmıştı. Onunla kimse avda yarışa çıkamıyordu. g ill tı. Domuz çok besliydi.. atılan ok- lar derisinin üstünü sıyırıp çiyordu. rlas, Çagatayın yanında ken- Jikanlının attığı ok yaban domur. | a gün de Çagatay av- FAHREDDİN Zunun tam alnının ortasına saplan- mıştı. Domuzun vii birden kapan- dı ve homurdanarak yere yuvar- landı.. siren başladı. Bun- dan sonra Erlas kiki ok attı ve bu oklar hayvanın karnını desti. terdin, Seni öy itibaren mu- hafız onbaşısı yapi Dedi.. ümitle ye yüz ix baliş daha verdi ve omuzunu okşadı. — Nasıl, rahat mısın? Yurdu- ma geldiğin gündenberi bir üzün- tün var mı?. Diye s erdi Kalay yere iğildi.. Çagatayın dizlerini ö; — Çok yi tım, dedi, eşimle birlikte sağlığınıza dua ediyo- rum. sie (Erlas) bir tuzak mı hazırlıyor? Kırlaguç vazifesinden başka bir şey düşünmüyordu. Kapı ar- kadaşlarının hepsi de onu seviyor- lardı, u çekemiyen ve onu; — Kırlaguçun çi Şaeatayı baştan çıkarmak ve gözüne gir- mek istiyor.. ye e j, Dedi. Akay, Çağ büyük bir sevgi ile bağli ei Fakat, ne de olsa onun karısıydı ve kırk- tan çok gözdeleri arasında Akayın yüksek bir mevkii vardı. Ak sözlerin kendisini ilkemizi bed bir şey olma- Fi ee Hiddetle Çaga- ak — zi ei arasına aldı- ğın Kırlaguçu orman bekçisi yap- e birlil ai saraydan us ömre yeni parlıyan kıvıl- cımlarını sezdi. — Sen bugüne kadar hiç bir kadını kıskanmamıştın! dedi, he- nü bile görmediğim bir zavallıyı buradan lk eline ne geçecek?... Sonra düşün ki, Kırlaguç ormanda Peytieak yanımdan uzaklaştırmak TER, G akşam bir Li i Hayatında hiç bir kadın bu yakışıklı, usta çapkını şu küçük & ol lur?. kolleksiyonumu görün.. ne olur canım?. e Melâhat al Gn değin tadı bir kıvrımla — Ne lüzumu var?.. diyordu Zaten pul meraklısı değilim ki.. leyse çeşit çeşir iskam- billerden yaptığım kolleksiyonu görmeğe gelin... İçlerinde en es- ki a var... — İskambil meraklısı da de- ğilim.... — Ya tesbih kolleksiyonu? İç- lerinde gayet nadide, antika olan- arı var.. — Antika meraklısı hiç deği- lim... e çen yorma Fe- rid... Gelmi Minyi genç e bir çay içir- mek için 'apartımanına gelmeğe Tazı etmişti.. apartıman çiçeklerle . Yeni likörler, şekerle- meler li Kapı hafifçe ça- lındı... Ferid koştu, açtı. Melâ- hat mütereddid adımlarla içeri gün süslendi.. w m m likör kadehini reddetti, Araların- da bu yüzden bir münakaşa baş- ladı: — Ne olur?, Bir kadehcik ca- nım.. — İçmem Ferid. Hakikaten çok başım dönüyor.. ispirto fena ediyor. — Ne çıkar.. hatırım için.. — Onlar tam likörün münaka- şasını yaparlarken bu sefar kapı mam in ne mümkün?. Kapı yıkılırcasına çalınıyordu... Nihayet lar inmeğe baş- ke Esri — diyerek gitti kapı Ee re harikul g dın amma olgunlaşmağa yüz tut- zun kirpikli, iri ve mâ; gözlerini. Kim Serli aça- rak ilk sö; — Melâhat nerede?, Sorgu oldu... Feridin cevabını bekler meden onu hafifçe göğsünden it- ti, içeri girdi.. — Biliyorum. burada.. lamağa lüzum yok.. ben teyzesiyim.. Böyle söyliyerek salona d. sak- onun (Arkası var) Umum Emlâk Acentesi Bahçekapı TAŞHAN No. 29 EHVEN ŞERAITLE EMLÂK iDARESİ KİRALIK APARTIMAN n ALIM ve SATIMI TELEFON: 20307 u yürüyordu. Arkasındaki vik kalıklı bir adam da beraber... ne yapacağını, ne söy- çamamıştı. z ö E 5 m 5 5 burada resi değil m — Vallahi erim şimdi geldim.. şimdi » Beş da- agi bile oem > > “Bak şapkam mda... Ilah... Doğrusu ne if- tihar edilecek 'bir hal... Kadeh- lerde likörler... Sigaralar... medim ki teyzeciğim... Billâhi içmedim... kapının önünde sessizce rdu... Genç tey- yük kıyafetli Ferid onları seyrediyoı ndaki ndü: Hemen Melâhatı ze arkasın adama dö al. eve götür... Sonra Melâhata döndü: — Yürü bakalım. Kasımla be- raber eve git, ben süt dökmüş kediye nmüştü: — Peki teyzeciğim gidiyorum. Feridin önünden geçerken bir fısıltı halinde Ilaha pe Kasımla beraber çıktı ti Şimdi genç teyze ile Ferid yal- nız kalmışlardı... eyze büyük bir kame se deydi. . yeliyerduz . dedi... işi Melâhat lr nda yukarı dolaşmasının bir türlü bit- miyeceğini anlayınca Ferid: zum m yaln yi ze.. u derece kendinizi üzme- yiniz.. 04 Nez Gene teyze tam Feridin önün- ii amıyayım?. sinirli sinirli ayağını hızla .. Ferid hayran onun tavırlarını tmese güleci İsterseniz beni tokatlayınız. İsterseniz yumruklayınız, seniz tekmeleyi akat ederim, kendinizi üzmi velâ bir sigara yakın.. ister- rica eyiniz, Ev- insan si- wa s5 5 zi ni iü teklifinizi kabi le âmadey; Genç Feridin uzattığı tabakadan bir sigara alıp dudak- Yumu- re ü.. Ferid bu sessizliği gi- dermek maksadile: — Bir likör... dedi... nirlerinizi yatıştırır... Genç teyze Melâhattan daha uysal çıktı. Sinirlerinin yatışma- sı için bir, bir daha, bir daha li- kör ai izel £ açık konuşalım bay Ferid. dedi, ne zamandan beri si- zinle “Melâhatin macerasını İşit- bii Belki si- Ferid önüne baktı: Teyze iğ 30. il ği Abone Ücretleri 4 Adres tebdili için kuruşluk pul Mi Tml İdarel Acımusl k tıp ğa bakteriyoloğ Fethi Erdeni seç- miştir. Cemiyet leri saat muhtelif tıpsel konuları mektedir, Toplatılara eğ Kimi Bi edebilir! — a halde?. Yapımız doğ r hareket mi?,. Sizinle iki samimi arkadaş maceradan gi mi?. Meliki istikbali için likanlının elini omuzuna koy. kurtarmi riyor Saatler an Azade Tarcan, duğu iti geldi, de- Ben ak, Melâbatin mm — kurtarmak için geldim.. musunuz?,. diyordu. omuzundaki Radyo Eylül Pazartesi 8,30 Bi ayanlara a , 18.5 50 Dan kuvartet), 22,15 Türkiye Ecnebi 1400 kuruş 2700 kurus 750 » 1450 » » 300 > 11000 kuruştur. b 1 — Hızar günü 2,04 1529 1155 1977 hane; Babiâli civan uk Sı cemiyetinden 24/9/935 eyoğ Si her hafta salı gün- 18,30 da toplanarak görüş“ he- ira imdi d 3 sg Şi döneceksiniz eyze tam nına oturdu.. uraya ii şerefini di * Ferid e eli tuttu. i geçmiş, likkörler tama- mile bitmişti. 'Tablanın izinde ucu kırmızı dudak boyasına boyanmış belki 10 tane sigara vardı. ze tami m dört saat sonra Feri- din apartmandan li — Ne yapayım nin şerefi.. sordu: Ferid — sözi değil mi iyordu.. ail i ehri istikbali. n muhakkak geleceksin — Ge iri 3 Sonra sö bir gülümseyişle omuzunu ka ii ein şerefi. var . çin di Bir yıldız)