Tefrika No. 77 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGiZiN OĞLU İSKENDER Çıpa: “Oktayı buraya çağıran Kora Te deyinde, Kora valisi şaşırdı: “Peki, de karşıki suyun başında bekleyin, geleceğim...» Oktayın dalkavuğu, Kora valisini nasıl kandırdı? “Oktay, e vardığı zaman, kral (Ti - dostlarından ine iple şu mektubu gördü; ; Cengizin gönderdiği yetmiş iki kumandanın boyunları bir gün- en yeni tahtımı, onların ba 2 ndan viii kaslar la Pikayaca, larından al kralı ikinci Ti - Pi Cengizin oğlu bu mektubu ©- kurken, Koradaki Moğol kuman- danları kralın callâdları tarafın- dan doğranıyordu. sınırlarına var- dığı ite. Koradaki Moğol ku- Mandanlar, işti. : , Kral Ti - Pi, mektubundaki bu sözleri boşuna söylememişti: Ge- Meral yakalanınca tahtının yanı- ayakları- Ti b de Mini generali- Bi kestirir) > İşte ie sonuncu düşmanım- dır... Diye a gol ordularının saraya geldiğini haber aldığı . — Onları de keseceğim. Tanri Onları benim ayağıma gönderdi. Hanlarını da prenslerini de birer birer cellâdima doğratacağım. Diye bağırmıştı. Kral Ti. - Pi, Yeni gelen Moğol ordularının çok kuvvetli olduğunu duyarak der- hal (Çang - Ho) adasına kaçtığı i, Oktayın Kora top- Oktay bir. e dalküvdi Çıpa İle zörüşürken >> Bu lak adaya nasil gide- Soğiz? ordu. Çiya vi handan önce düşün- üştü: — Bu yoldan geçmek için bir Sare var, Ulu hakan! dedi - her *eyden önce, bizimle çarpışmakta olan Kora valisini elde etmek. Fakat, bu adamın krala çok bi ve sadık olduğunu söylü- sa ör kandırmanın yolu- ilirim, Eğer siz beni ker “içi olarak gönd İZ, Yimdiden bitmiş samebilizsiniz! iS —Pekali, Yor gibi gösterme, Kafanı ko- Arırım, — Merak eki Kora valisi mesi) Korada sy sek okumuş ve en çok akıllı İT Adam diye (tanınmıştı. yökerin bağl ziyade (Kamo) a iti vardı. Zaten Koralılar tayın (Kan Yanına en zaman, il Uşakları ile gelen bu kurbanı — Aya yağı i N” M aban öküzlerinin ağzına atalım. FAHREDDİN , beni şu Hava tehlikesi Yeniden aza olanların isimleri ) — Hava tehli- Diyerek (Kamö) yu kışkırtmiş- ları meyi valisi bu sözlere kulak asmaı öp yı güler yüzle kabul ed — a benden ne fa Yum. . 7173 Bahaeddin YöZ 7174 ŞakireYörük 20, 717! İlar Z Nani , 7193 Osman Me Nuri 25, 7194 Rıza Kaptan 20, 7195 Diye Kulalı Hüseyin 20, 7196 Hıdır 20, adli yanında duran Za- Ea sa iz 0, 71 Giydi bitlerin dışarıya çıkmasım bek- liyordu. — Oktay hanın teklifini, sizin- 6 7207 Mustafa Ay- le baş başa kalınca söyliyeceğim. | valıklı 20, 7208 Etem Akılloğlu - Dedi. Zabitler e birden ba- |7209 Melek Hacer 24, Ten ci zade 50, 7211 Yildiz Hafız Mus ğırdılar: 50. 7212 Murat Hacı Hüseyin — Bırakın şu budalayı geber- ide 20, 7 Aptullah 20, 7214 Ak telim, raya sıkışmasa, bize elçi Me b kay gönderi; Radyo Zabilerden biri (Çıpa) nın sa- Zal il. 31 Temmuz şam si ve lan Ki Ty e 18, Sekin Geek Ya en hiç bir (pi, . 19,80 Haberler, 19.50 Bayan şeyden korkmadığını gösterece- | His Ra 36 Kayar ğ, 20, ii onla. 20, vi a gim! türki özlü elan DM korkmadı: 30 Son akil barada ar, 21,40 Ba- “> « bana göstermekten ne çıkar? dedi - Marifet ve cesareti- i, İmayan Oktay hana göstermelisiniz! ra valisi; — Bu adam doğru söylüyor; Bir kişiye kuvvetimizi erme! hüner değil, Oktayın sırtını yere getirmeliyiz... Dedi ve zabitleri dışarıya çi- ıktan sonra, Çıpa il aş” mağa başladi: — gri bizimle barışmayı mı teklif Çıpa yem” başısı salladı: — Cengizin ları şimdiye kadar hiç kimsenin ayağına düş- mediler. O, yalnız sizinle sab mak istiyor. Ve şurasını iyi bili- niz kiş Oktay han sizden çok kuy- vetlidir. Çini baştan başa saran Moğol eee yarın Koraya ge- lecek. İşte o vakit vay Koralıların o üm kadar sırtı yere gelmi- anı (Mong-Kong) ei sıkıştırıldığını- ani lisi, (Çıpa) nın ir ger le dinliyordu. — Han benimle mi anlaşmak istiyor? dedi - Bu ne demektir? — Yani size hizmet teklif edi- yor! Koralılarla sonuna kadar çarpışacak ve e Korayı baştan ba- -— Desene yetmiş iki kumanda- nın acısını benden çıkarmak isti- yor..2! — Hayır. Yanlış anlamayınız. Siz, istersen! iz yine eskisi gibi bu- rada More valisi) olarak otura- i son- hanı Oktayı teme: niz. Vali soğuk Kline ei müyordu: —— Peki amme, dedi, han Kora- yı baştan başa işgal edebileceğini nereden umuyor, mn bir tavırla şu ıpa ai ilâve etti « Ho) LE mabudesi, | EE Me pe yan Nimet Vahit (şan), 22 Mandolin kuvarteti bayan Patarelli Vi Radyo pi) esi, 23, . se ii, 23,45 Lazim ede "13.05 Orkestra konseri, Zn Piyano müziği yo salon orkesi azmi e anlar, 23 0 Düo şarkılar, 22 Cho- ese Si den konser, 22,40 Şarkı- hk mis 25 10 Küçük radyo orkestrası. rae Piyes, 21. 30 ine elden röle, nser tarafından), 23 Tul 23130 23,30 PE 23, 5 Fransızca duyumlar. Leipzig, 21,15 ve Ri Eğ Me 1 Ağsts Perşembe Bükreş: 15 plâk ve duyumlar, 18 radyo ii rası, Oİ9,İ5 konser, 20,20 solo flüt müziği, 20,45 piyano müziği, 21,15 plâk ile üç perdelik inekle de söyle ope (Arada d 1,30 Bachman salon or- kestrası, 20,50 opera müziği, 23,20 çi pa: — Evet, > onu buraya çağı- ran (Kora mabudesi) dir. kaniş siz akıllı bir adamsınız.. izmetine girmeyi e ediniz! Rahat edersiniz.. şıdığınız onur ve şerefi ii memiş olursunuz! (Kamo) önüne bakarak: — ri dedi, kabul ediyorum. Fakat, bi — Ne yi a — Koradaki ça ordunun ba- ına ben geçeceği — Bunu Hanl: Şale” Ben bir şey diyemem. — Bu teklifi Hanın mutlaka kabul etmesi gerektir. Çükü Koralılar beni çok severler, Ben onları ve di yere kolay- ca sevkedi Çıpa ermis — Şimdi Jay salağa in mi geleceksiniz? — Hayır., o kadar çabuk değil. sonra, gökte bulutla- rn dolaşmadığı bir akşam üstü ba Her akşam | bir hikâye | n Münire üç pi Baya; duldu. Hissettiği Gn sersemlemiş gibiydi. Şim- kuvvetli Korasni ölü bir halde eve getirmişlerdi! Otuz sekiz şında olduğu halde otuzunda bi. le göstermiyen bu genç koca onun neşesi, saadeti, hayatı idi. sene evvel evlenmişlerdi. İhtimalki mesud olmuşlardı. Bugün bayan Münire elli yaşın- da idi. Vakıa bunu masajlar, bo- yalar, makyajlarla örtmeğe mu- vaffak oluyordu. Fakat her hal- sle, yaşı elli idi. Ve genç kocası ölmüştü! Halbuki o aklına he; başka şeyler getirirdi. Ben öldük- nç kalacak düşünüyordu. Bazan, içinde baş- ka acılar da duyardı: — Belki benim Kendisinden on iki bir kadını nasıl seve- yor? derdi. yaş büyük bilir? H netice bütün bütün başka bir tarzda tecelli etmişti. Münire, küçük, loş bir odada yal- niz başına oturuyor, acı düşünce- hz emi yiyordu. Hizmetçi verdi: — Hanımefendiyi bir kadın görmek istiyor. İçeri giren kadın kendisinin ya- nına kadar sokuldu. Yere yıkı- lır gibi, birdenbire, koltuğun üze- rine oturdu. P. genç, gözleri ğlamaktan şişmiş, soluk çehreli bir kadindı. — Beni affediniz, hamımefen- di, diyordu. Ne yapacağımı bi- lemediğim için geldim. Başka bir çare göremedim, Çılgın şihirim, Bayan Münire, sapsarı, She — Kendim için değil. Yalnız ol. sam kendimi denize atardım, bi- . Siz çocuk olduğunu bil- ed şüphesiz. Münire, başını önüne eğmiş, bir y söylemeden bu sözleri dinli- li Genç kadın devam edi. yordu istikbalini te- min edeceğini söylüyordu... Me- şi” köyünde bir küçük köşkte ru; » Ben çocuklara baktı- ğım için çalışamıyorum... Şimdi onlar da Buraya geldiğime fena ettiğimi biliyorum. Fakat ka ukların bugünlerde ne apar? > başını kaldırdı: biraz düşüne- yim, e deli Adresinizi yazınız ba- na... kp kadın bir kâğıdın üz: adresini irin oğır ağır ağ, selâm vermeden çıktı. Münire siri yerde mıhlı gi- bi kalmıştı. ölüyordu. Fakat b sından göz yaşı dökebilir miy- di? Hissettiği keder birdenbire uçup gitmiş gibiydi. Ölüm, genç kadın, çoc: endisinden şim- di ne kadar uzakta kalıyorlardı! Yavaş yavaş, içinde bir kin can- lanıyordu, Senelerce kendisini al- adi Korayı vadetmiş. uran üç tane | datmış erkeğe karşı, yanına gel- Han WE a buraya | sivri kara taş vardır. ie güneş meğe cesaret eden genç kadına boşuna gelmedi y İ batarken © taşların arasında b karşi bir kin, Demek kocasi ke- Vali birdenbie mi İ lacaksınız! disinin porasile bir genç kadını .— Demek ki, Han, bizim ma- (Arkasi var) | besliyor, ona tutüyordu. Meri İLİN ik e e A ———— a Vicdan vi Münire genç kadını düşündük- — Buraya kadar gelmeğe cesas ret etti! Bana çocuklarından diye hırslanıyor, etlerini istiyordu. iade bu genç kadına karşi bir merhamet duymazlı. O genç | kadında tatlı bir aşk hatırasın- dan başka — vardı, çocuk- lar vardı. Zazallı Münireye ne kalıyordu? Servet mi? Saadet tes min edemiyen bu paraların ne ehemmiyeti olurdu? a — Dünyada paramdan başka | bir şey yok, di lu. 2 bunun içi yüzi ami SEE ek iii Demek yalnız param için almıştı. rin gece Münire bu azaplı dü- şünceler içinde çırpındı durdu. Sabahleyin yatağından fırladığı zaman, daha kederli, daha yor- ndu, ki çıktı, Şimdiye bed pe” y ta kimseye fenalık v. Fa içinde artık dak iri k olmak hırsı ra Genç. kadının bıraktığı adre gitti, i önünde dur. ; Her taraf çiçek içinde, pısının önünde küçük b Açık in sirdi, küçük bir odada annesinin o etek erine min ederin, hanmeanl benim bizi şeyden ha- ' berim yoktu. o Çoc: uz doğ n sonra evli lele söy“ ledi. 7 Genç kadın çocuğu dışarı kardı. çi de, çin bırakıyorum, ak temiz ve zarif eşyaya bakıyor- ğ du, Sordu — Baray sık sık gelir miydi? — Hayır. Hayır, iğ yeli mi di. Çocuk hastala; her gün gelmişti. sa sever. di. Bütün çiçekleri o dikti. nı görmüyordu. Şi önünde yalnız kendi kalbi vi : Kendi kendisine düşünüyı Ben ona ne gençi vere dim, ne saadet verdim, ne sl ğ miş, onun vadini ben tutmüğ ii mecburuni, Ayağa kalktı. Genç kadın gö : yaşları içinde kendisine sarılmış, ellerini & iyiye, ünire — Go çağırır mısiız? dedi. Y Mini mini somlealiye sevimli belin geldiler yz. re onları sevdi, okşadı, K. birdenbire pek çok öniyarlamış. büyük anne olmuş hissediyordu, Hikâ,