Roman serisi tamamlandı 6 büyük cilt Mer cildin fiyeti: 80 kuruş ARSEN LÜPEN AKŞAM NEŞRİYATI ——em EDEBi HATIRALAR Son 40 senelik ma Fiyeti: 60 kuruş in Cahid Yalçın alr kiymetli ve hatıralar AKŞAM NEŞRİYATI om Sene 17 — No, 5995 — ÂFiatı her yerde 5 kuruş CUMA — 28 Haziran 1935 Telefon: 24240 (Idare) - 24248 (Tahrir) « 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) kei Za - Adam yetiştirmek Bazı kendi kendimize sorar ve #ciniriz: «Neden bizde hâlâ, memleket sınırları dışında, başka | ülkelerde adı duyulmuş insanlar yetişmiyor? Niçin kitapları başka dillerde de basılan şairlerimiz, romancılarımız, eserleri başka ülkelerde para eden ressamları- mız, heykel yapanlarımız, bir hastalığın mikrobunu bularak in- sanlığa hizmet eden dektorları- | “ ginlerimiz çıkmıyor?.» Bu eksikliğin sebebini, türkün yaradılışında, ilim, fen işlerinde yetkisiz olduğunda aramak kim- tenin aklına gelmez. Türk milleti, tarihte, medeniyete önayak ol muş, büyüklükler yaratmış bir millettir. Yetiştirdiği insanlar var ki, adları asırlarca ve asırlarca insanlık dünyasının dilinde do- | laşmıştır. Bugün, medeniyet yapısının için- | de çalışan işçilerden olmayışımız, | oradakilerden yapılış ve yaradılış | bakımından geri olduğumuz için | | değildir. Türkün zekâsı çokların- dan üstün, her halde kimseninkin- den aşağı değildir. Bu zekânın | geniş ve sınır aşırı medeniyet ala- | mında verimsiz kalması kültür | | (terbiye ve maarif) sistemlerimi- | zin kötülüğündendir. Okur yazar yetiştiriyoruz, şu | ilmi, bu fenni az çok bilen gençler çıkarıyoruz, fakat adam yetiştir. miyoruz. Yetişme, ilerleme kuv- | veti gösterenler, bütün hızlarını | kullanacak çevreyi bulamadan körleşiyorlar. Arayıcı, açıcı, bulucu zekâ, her- gün yetişir nesnelerden değildir. Deha, insanlığın en seyrek karşı- laştığı bir varlıktır. Eğer, bilgi $okluğu ve zekâ kuvveti «deha» yaratmaya yetseydi yeryüzünde «dâhi» bolluğundan geçilmezdi. Kitaplar üstünde ömür çürüten, lâboratuvarlarda © mikroskoplar üzerine eğilmiş nice çalışkan ilim, fen adamları yar ki, yoktan bir tey çıkarmak, şimdiye kadar bu- İunamamışı bulmak binde birine | kismet olmuyor. Kafalarındaki Ağır yük, yüreklerindeki sönmez | “sevgi ile bu çetin yoldan yürüyen «Binlerce özverili büyük insandan, “Şoğu yolda ölür, ilmin sarp tepesi- he ancak biri çıkar, Fakat, bir te- ! kinin, bu bilinmedik tepeye bay- Tak dikmesi için can vermeye ha- Zır bininin hiç irkilmeden yola "düzülmesi lâzımdır. Bizde eksik olan budur. Arayıcı, araştırıcı, bulucu z€- kâların azlığı, kültür metodları. Muzın eskiliğinden, kafadan ziya- de bilgiye değer vermesinden ileri zeliyor, © İlmin, fennin çeşit çeşit şubele- *inde sivrilmiş zekâlar yetişmesi İçin, yalnız o ilim veya fen bilgi- lerile doldurulmuş beyinler değil, Keniş kültür eğitimile kuvvetlen- j Miş kafalar, ilim, sanat sevgisini | Senimsemiş yürekler lâzımdır. emlekette böyle yetiştirilmiş mek sayısı çoğalmalı, yani İm ve kültür düzeyi (seviyesi) | p birden yükselmeli ki, onların © (Devamı 4 üncü sahifede) N.S. Diyarıbekire şimendifer hattı yaklaşıyor Önümüzdeki Cumhuriyet bayramında trenler Diyarıbekire varacak mız, medeniyet kurağına şu veya | İNE bu şubede bir taş olsun katmış bil. | $ Yukarıda istasyon yapılıyor ve memur evlerinden biri, aşağıda istasyon yanındaki binalardan biri ve bir köprü Diyarıbekir (Akşam) — Bayın- dırlık bakanlığı demiryolları in- şaat mühendislerinden mürekkep bir heyet, burada yapılmakta o- lan durak binalarında | tetkikat yapmaktadır. Heyet durak bina- larını birer birer gezmiştir. Heyet İ başkanı bay İbrahim Demirseren asıl durak binasının alt kısmına konulmuş olan bir kısım taşları söktürmüş ve bu kısmın yeniden yapılmasını emretmiştir, Heyet üyesinden aldığım malü- mata göre önümüzdeki cumuriyet bayramında trenler Diyarıbekire | varacaklar ve düdüklerini öttüre- ceklerdir, Ray döşeme işleri 409 uncu kilometredeki Dicle istasyo- nuna kadar gelmiştir. Ray döşe- me, büyük bir hızla devam et- mektedir, Diyarıbekir - Midyat « Cezre | arasında bir demiryolu inşası he- nüz düşünce halindedir, Bu iş için Ankara ile konuşmalar yapılıyor. Bu hattın inşasına karar verilirse mühendislerimiz, hattın geçeceği yollarda tetkikata başlıyacaklar- dır, Piyasaya ihtiyaçtan fazla buğday geliyor Dün de fiatler on para düştü, satıcı çoğaldı Piyasaya ihtiyaçtan fazla buğ- day gelmeğe başlamıştır. Evvelki gün yedi buçuk kuruştan satılığa yumuşak buğday çıkarmak sure- tile durumu düzelten ziraat ban- kası, dün satışlara girmeğe bile | lüzum görmemiştir. Çünkü fiatle- rin yükselmesi ihtimali kalmamış- tır, Mâamafih bankanın İstanbul şubesi direktörü bay Hâmid ve muavini bay Mehmed Ali satış zamanında Borsada hazır bulu- narak durumu dikkatle takip et- mişlerdir. Bay Hâmid satışlarda banka- nın müdahalesini icap ettirecek bir yükselme olmadığını söyle. miştir. Banka seyirci halinde kaldığı halde piyasada nazım tesirini | muhafaza etmiş, spekülâsyona imkân bulamayan buğday tacirle- bankanin koyduğu fiatlerden daha ucuz fiatlerle alıcılara tek- lifler yapmışlardır. Ancak bugün- lerde buğdayın daha ziyade düşe- ceğini ufak değirmenciler ve kır- macılar günlük ihtiyaçtan fazla mal almadıklarından satışlar ri sek | durgun olmuş orta hesapla fiat- lerde on para kadar düşme kay- dedilmiştir. Ekmeklik yumuşak (Devamı 4 üncü sahifede) Nbikkamatler; Altın ve petrol Ankarada bir evin bahçesinde petrol çıkmış, gazeteler ciddi cid- di yazıyorlar... Birinin evinde bir | mahzen bulunmuş, Kadıköyünden Adaya deniz altı bir tünel var- mış... Geçenlerde, bilmem ne harabe- lerinde yüz binlerce altınlık bir defineyi aradılar, (o durdulardı. Daha önce, başka altın gömüle- rinin tatlı masallarını da sık sık duymuştuk... ş Çöl ortasında ağzı susuzluktan kavrulmuş insanların, karşı ufuk- larda su birikintileri görmeleri gibi, biz de her yerde petrol ve | altın görmeğe başladık... Çölde serab, nasıl marazi bir fiziyoloji hâdisesi ise, yoksulluk. ta her köşede petrol kuyusu ve ! altın madeni tahayyül etmek de marazi bir haldir. Dikkat etmek Akay idaresi yeniden üç vapur yaptıracak Yalovanın bayındırlığı için Vişi, Eks Leben, Brid Lebende etütler yapıldı - lie ig Vişide içme sularının bulunduğu hâlden bir görünüş Akay işletmesinin inşa ettirece- Zi vapurlar ve kaplıca işleri hak- kında Avrupada temas ve etütler yapan Akay direktörü bay Cemi-* lin İstanbula döndüğünü yazmış- tık. Dün bay Cemilin bir muharriri- mize verdiği izahata göre, bu se- | yahat çok faideli olmuştur. Gemi | tezgâhları, yeni vapurların plânla- rını temmuz başına kadar Akay işletmesine göndereceklerdir. Bun- lar, denizyolları işletmesine aid gemi plânlarile birlikte bir fen heyeti tarafından gözden geçiri- lecek, iki teşekkülün gemileri ay- ni zamanda ısmarlanacaktır, İ Akay, mevcud 600,000 liralık tahsisatla üç vapur yaptırmak niyetindedir. Bunlarin ikisi Kala- miş vapuru büyüklüğünde ve bi- ri Şirketi Hayriyeden alınan Göz- tepe vapuru kadar olacaktır, Flor- yaya plâj mevsiminde vapur işlet- | mek ancak yeni gemiler geldik- ten sonra mümkün olacaktır, Bay Cemil, Avrupa gezisinde, - Yalovanın bayındırlık plânını ha- zırlamağa uğraşan Fransız şehir- cisi B. Prostle Eks Leben kaplı- calarında görüşmüş ve izahat al mıştır. Bilhassa Vişi ve Brid Leben kaplıcalarında etütler (o yapılmış- tır, B. Prost teşrinievvelde plânile birlikte buraya gelecektir. Kendi- sine, plânın hazırlanması için is- tediği fenni malümat buradan bir mektupla bildirilmiştir. Yalovada yeni iki su Yalovada yeni otel temelleri için arazi kazılırken iki su kayna- ğı bulunmuştur. Bu sulardan nü- mune alınarak muayene ve tehlil ettirilecek, kaplıca suları evsaf'n- da çıkarsa istifade için tedbir alınacaktır, (Devamı dördüncü sahifede) aaa pyar AA a AN