Tefrika No. 28 TAGLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR | CENGİZİN OĞLU İSKENDER - FAHREDDİN —— İmperatorun . gözdesi geldikten sonra, (Dağların Amperatorun güzel gözdesi (Oktay) ın a Oktay geçi: geceyi geçirmeğe arar Ri (Şe-Ten-Şe) tepeden indiği za- man Oktay kendisini bekliyordu. Cengizin oğlu, generalin yanın- da genç bir kadın görünce şaşır- dı: âdin beri taraf! — Bu kalede kadının ne işi varmış?! Diye sordu. Kadının yüzüne dikkatli bakmıyordu.. ortalık ka- ranlıktı, General, A tepede gördüklerini anlattı — Aradığınız mel güzelini buldum, getirdim! Ded Dille; a fırladı: — (AnKin) sen misin? Güm Oktaya genç kadının parmağındaki yüzüğü göstererek: — İşte, Kin ee m işa- reti.. Diye mırıldandı. (An-Kin) in parmağında çok değerli bir yüzük vardı. Hürel güzel prensesi yanına ı ai ratorun Ge şe seni "buralara im kaçırdı? . Prensesin yüreği men o güzel kadınların bile o! rdururmuş, dediler. Ör; için (Saysu)dan buraya kaçtım. Diye cevap verdi. Prensesin rengi sap sarıydı.. uzun kirpikle- rinin ucundan çe damla göz iğ ri İmperator Tai yaşaya- az. ei onun yanına gönde- riniz! Diyerek ağlıyordu. Oktay: ii ağın altında mı ya şamak na dedi, yoksa üs- tünde mi..? (Ankin) titredi: — Ölümden çok ke Beni ö ben toprak ratorumu da öldürdü. müz, öyle, mi — Hayır.. onu ben öldürme- dim. O, kendi ellerile kendini öldürmüş. Ankin saçını yolmağa başladı: nu neden kurtarmadınız? Ona niçin yardım etmediniz? Onu ölümden ben de kur- “tarmak isterdim, Kiyassuyu Ka- rTakuruma götürmek en büyük di leklerimden biri idi. Fakat, vak- tinde yetişemedim. vardı- ğımız zaman kendini yaktırmış- a b genç kadının göz yaş- rını kendi elile sildi.. ona or- Dae götürdüğü koyun sürüle- rinden yeni sağılmış sütü verdi.. çadırında yer göste: kal — Artık gi pi unutacaksı sın... başını arka irmiyeceksin! Sen eşsiz bir RAN Karaku- "nuşurken, Oktay: hanların sarayında, hatunlarile bir arada yaşayacak- sın! s4 Ertesi cabah güneş doğmadan uyandılar, Ankin) ,in gelişi herkesin ağ- zında dolaşıyordu. Bu haber dağ- ların EREN kulağına da çarça- buk erişmişti. Şi o dakikaya kadar, sev- gi ve kıskançlığın ne olduğunu bilmiyen, vahşi duygularla yaşa- mış bir kızdı. (Kiyassu)nun gözdesi Oktayın çadırına girdikten sonra, emi kızında yeni ei bir duygu- nun, vücudunu n göze gi mez bir ateşin ikili başlamış- tı, sürün Akay, Moğol hanından kaçmak all; şimdi ona sokulmak ih- iyacını duyuyordu. Dağların kızı, o sabah uyan- dığı Zaman, ilk önce, (Anki Gi başa verdi.. Oktayın bir kaç gün önceki sözlerini hatırladı: «Seni Karakurı ötürece- . Orada han karısı olacak- im Li vi pi iyim ko üzel prense- si alacağını GPKEŞOR Akay kendi kendine: — Acaba hengimizi alacak? Diye e er başlamıştı. Akayın, kendi güzelliği hak- kında b fikri yoktu. Ona her zaman: - Sen eke güzelsin! de- dikleri için, o da kendi güzelli- ğine inanmı; o şt, ah, Mi yy ke i sokti ik bundan başka bir şey düşünmüyordu. General Kaçar bile bunu dü- şünüyordu. Acaba hangisi daha güzeldi? ii (Kaçar)a da ne olir u? yordu Kadınların hangisi daha güzel olursa olsun, ikisi de Kin toprak- larından ka birer çiçek değil miyı Kaçar Gy kendine mırılda- nıyordu: — Biri dağ, öteki de bağ çi im Sonra birden bire kaşlarını ça- tarak Akayın çadırına doğru yü- rüdü. O güne kadar Kaçar daima bir — Dağların kızı da benim ola- cak! Diye sevinmişti. Zaten o, Aka- yı Bl indirdiği gündenberi seviyor. Hn seri vi kadına el ve dil yük' bir say- eli olduğu ön ildiğ i için sus- muştu. lie” çadırında Anki- Max Borden gözlerini kaldırdı. İrenenin if zü ikkatle baktı. Onu hiç bir zaman bu ka- r cazibeli görmemişti. Ka- liforniyanın berrak mehtabı man- zarayı bütün bütün güzelleştiri- yodu. — Bilir misiniz, İrene, bu kah- ve e pi eksik olan nedir? Bu rol arken biraz kıskanç inka hiddet etmelisiniz. Genç kadın muhatabına ye baygın baktı, fü elini uzata! dişi tabakasından bir sigara al- dı. akkınız var, Max, dedi, üğiyekü Her haldeSelma Ra- vel yerine bu rolü oynamak be- nim için pek ağır bir şey olaca- ğına inanınız. — Müsaade ederseniz size mü- him bir şeyden bahsedeceğim... Genç kadın mânalı surette m E O. — Benim bir kocam olduğunu unutmayınız ha! dedi, Her hal de, bir kocam vardı... vet, ben de size kocanız- eli Bertten ame tail istedim. — Kuzum, onun a ye- e mi işittini ka- ez kocalarımızın gieteime marifetleri en sonra duyarız — Ben Meisne ilimiz kulak v Fakat, her- e OAK Sel- Onun için, kahve sahnesin- de kıskanç davranmak size pel zor gelmiyecek. Gerçek, Selma- yı çok kıskanıyor musunuz İrene? lara ve nim kadın olduğumu e — Fakat kocanızı sevmiyorsa- nız.. — Tw size böyle bir şey söy- ledim mi? Benim fikrimce, kıskançlığın ile hiç alâkası yokti Her ın kocasını eli uki Selma yalnız geçici e Rd tabi oluyor, Ko- cam lerde tekrar içki- ye kendisini vermiş. Sıhhatine hiç dikkat etmiyor, Selma şüphe- siz ki bunun önüne geçecek bir kadın değildir. — Rica ederim, İrene, bu ba- hisleri bırakalım. Şu güzel meh- tap beni size aşktan bahsetmeğe teşvik ediyor. Bana ufacık bir imkân gösterecek olursanız size neler söliyeceğim! — Nafile, Max. Ben size bu müsaadeyi verecek olursam kendi- mi Selma sean düşmüş te lâkki ederi aile işi kadere bıraka- lım. Artık gitmek zamanı geldi. Yarın iş çok, Kessler bu filim ile büyük bir zafer kazanmak imkânını bana temin ediyor. Fa- kat... Bakınız, 5 otomobil geli. yor. Belki Bert — Onun mii değil, önünde bir araba nin gecelediğini gören Ka sabah dağların kızına ateşi açmağa ve onu çok ni söylemeğe karar vermişti. Akay, dışarıda dolaşan Ka- çarı görünce başını çadırdan çı- kardı: — Kiyassunun gözdesi, Okta- yın çadırında gecelemiş o diyor- lar.. doğru mu ŞE bir uha 1! Bir sinema hikâyesi ( Bir Amerikan hikâyesi ) © (Arkası var) ince iki erkek çıktı, İrenenin bu- lunduğu masaya doğru yürüdü ler. Genç kadın, ince ve zarif erke- ğe dönerek: — Nasılsınız bay Kessler? edi. — Sizden bir şey rica etmek için geliyorum. Hemen şimdi be- raber eiibeezir Kaybedecek bir deki kamız bile yok. Genç kadın merakla sordu: — Ne var? Bir felâket mi? — Hayır... Yalnız, hastalandı.. Pali imi kocanız — Kalbinden bir m sizi götürmek için geldik. — Nereye? Ganç kadının bu suali cevap- sız kaldı, gelen erkekler sıkılmış gibi duruyorlardı, Zarif delikanlı yutkund — Selma telefon etti. ri IŞ. çağırsa onunla bir arada ları duyulacak. Bu da hem ken- için bir rezalet teşkil ede- k hemde çevirdiğimiz filim için bir felâket vücuda getire- Bunun için, doktora haber HASAN KREMİ Çilleri kat'iyyen izale eder Dünyada mevcud kremle- rin en nefisi, en sıhhisidir. Nazik cildli kadınların hayat arkadaşıdır. İhtiyarları genç- leştirir ve gençleri güzelleşti- rir. İnsana ebedi bir taravet veren Hasan kremini unut- mayıniz. Kutusu 50, tüb ha- linde 20 Türkiyede yapılıb da Avrupa etiketi yapıştır lan ve halkı aldatan kremle- Te, ve sair ıtriyata aldanmayı- nız. Hasan markasına dikkat ediniz. Hasan Deposu: Ankara, İstanbul, Beyoğlu. vermemiş. Max Borden kızdı — Böyle bir kadının iii diye dökülmesine me; ve istemiyerek sabırsızlıkla sor- — Peki, benden ne istiyorsu- beraber Selmanın tün şiddetile içinde hissediyor- du. Fakat Berti düşünüyordu. — Haydi, gidelim! dedi, va Selma dış kapının önünde bek- Arkasında güzel bir pijama vardı. Hiç bir lâkırdı söy- ep ziyaretçileri karşıladı. ki kı biribirlerinin yüzle- rine bile bakmadılar, kadına dönerek: Lütfen burada e dedi. Si — yordu. » Max, genç sea yo Yüzünde ölümün sarılığı te Kadın mırıldandı: urdu, dedi. e sü orum, Kessler bana giz- lice haber verdi, karısı henüz bilmiyor. Burasını hazırladıktan sonra gidip kendisine anlataca- rısı raya iki tabak daha ilâve ediniz. ehemmiyetsiz bir şey zannede- rek, kendisini en a getirdik. loktor kit kalmadan er sr kese böyle doktor çağıracağım, Artı dam İrenenin yanına gidiyorum. Sizin onunla konuşmanıza lüzum sta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler; e 3600, altı ayl 1900, üç yağı 1000 kuru > Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülevvel 10 — Hadielez se Güneş Öğle İkindi Akşam 647 847 433 8,33 wi ze 4,28 12,14 1615 19,00 21,24 E Va. 20 İdarehane: Babiâli civarı Acımusluk Sok. ak ir şey söyliyeceğim, dedi. — Lüzum yak, Max.. tahmin ediyorum. — Kendisini görmek ister mi: siniz, İrene? — Hayır. Artık istemem, Dek tor ve başkaları geldiği zaman görmek benim için daha kolay Bunu olur... Max genç kadını göğsüne bast az kimse vardır. Size a oluyorum, Genç kadının el ebeler iki ırıldandı: Kola filimini de “ Bunu senin için vel rum Max. IFASI İri zamar içeri girerim Max bir tükirdi e söyliyemiyo. du, e çekti, Hikâyeci