7 Teşrinisani 1934 AKŞAM Sahife 7 Iktisadi buhran ve satıcılar “İki simit bir yemek.. Haydi kıtır kıtır.. Gevrek simit.. Iki simit bir yemek..,, « Iskara al.. Kova al.. Ateş borusu al. ii al.. 4 beğimi al. Al baydı al» artık tabii gelmeğe baş- zellik, çirkinlik hergün gözönünde olunca tabiileşiyor. Garabet te böyle... Dikkat edin, garip şeylerin içinde günlerce ka- hrsanız garabet te sizin için tabii. İeşiyor. O kadar ki artık etrafınız- daki tuhaflıkları garip bulmuyor- Meselâ buraya, İstanbula bir Amerikalı gazeteci gelmiş. Bu zat İstanbulda en garip bulduğu şeyi gazetesine yazmış, İstanbulun en garip şeyi ne imiş biliyor musu. muz? Bir bardak suyun sokaklar. da, dükkânlarda para ile satılma: $i... İnsan düşününse bunu haki. katen garip buluyor. Fakat biz se- neleree suyu para il i bu bize gayet tabii gel Böyle etrafımızda farkında ol maadığımız ne kadar garip şeyler . Faraza şu satıcıların sesl Dikkat edin, dünyada bizim satı- ciların bağırmaları kadar garip şey olamaz Hem yeryüzünde edebiyat, mu- esim, mimari, her şey harp- ten sonra nasıl değişti ise satıcı. ların sesleri, bağırışları da eskisi- zaran o kadar farketti. Şimdi satıcılar zemin ve zama- na göre, hattâ ortalığı kasıp kavu- yan iktisadi buhrana göre bağıri- yorlar. Ben garip bulduğum bütün Sabahleyin erkenden mahalle- 'den geçen bir kadar dünya gidişatından, tçi var. Bunun buh- randan, zamandan anlıyan adam görmedim desem yales olmaz. Sabahleyin sesi çın çın ötüyor: —Kıtır kıtır... Taze, taze... Be- yim lokantaya gitme... Hi simit bir yemek.. Kıtır kıtır. Taze, taze, «iki simit taya gilme.. Çıtır çıtır» diye bağırmak az marifet midir? İşte gördünüz mü Bir yemek, 1 Bu avaz avaz bağıran - gürültü mücadelesine rağmen - simitçinin sesinden dünyadeki müthiş i O yüzün çir. | 'di buhranın ne derecelere geldiği- ni anlıyabilirsiniz... Sonra öğleye doğru bir adam- cağız geçiyor. Balık iskarasi, ko- va, leğen, mangal, aleş küreği fi- lân satan bir adamcağız... Dikkat ettim, O da aynen şöyle bağırıyor: — iskara al, kova al. Ateş bo- rusu, leğen al. Al beyim al, al be- yim al, Şimdi hut ilmi iddi bir sanat eseri eseri tetkik eder gibi bu adamcağızın bağırışım tahlil | edelim, «Al beyim al» dediğine nazaran adamcağız ıskarayı, ko- vayı, ateş borusunu, leğeni hamı- min değil de beyin almasını istiyor. Adamcağız niçin hanıma değil de bütün bu ev eşyasını beye sat- mak istiyor. Mesele gayet basittir. Satıcı zamanın gidişatını kayra” muş, ev işlerinin kadınlardan er- keklere intikal ettiğini anlamış ak- lı başında bir adamdır da onun ki bugün balık ızkarasi, kova, ateş borusu, leğen evde hi nımdan ziyade beye lâzim olan eşyalarmıs.. Öyle ise ona göre ba- ğirmak lâzim, Biraz ilerimizde bir yaz bahçesi var, Aişam buraya işp: yorlar, İşportayı taşıyan iki orta yaşlı adam. Lâkin © kadar zama- Da uygun bir tarzda bağırıyorlar ki anlatamam. Onlar bağırırken ben âdeta bir iktisadi başmakale okuyorum zannediyorum. Evvelâ bir: — Eğlencelik!.. diye başlıyor- lar, Sonra ilâve ediyorlar: — Eğlencelik efendim, eğlence- İşsizliğe, can sıkmtısna, müşterisizliğe kabak çekirdej İşsizliğe, can sıkıntısına taze ti Buyurun bakalım, Bu kabak çe- | kirdekçinin s inden daha güzel bir tarzda dünya vaziyeti anlatıla- bilir mi?. Bu b. ler görüyoruz? Bütün dünyayı sa- ran işsizlik. Müşterisizlik. Ticaret durgun. Tüccarın camı sikkin.. iırışta bakınız ne- kirdekçinin / sesi başka çare yok — Eğlencelik fıstık... Can sikın- tunına kabak çekirdeği. Sonra bilmem farkında misiniz. Fıkiden bütün satıcılar bağırırken «sudan ucuz!» derlerdi. Bir malın. sudan ucuz olması bedava satıl. ması demekti. Halbuki su şimdi ateş pahasina çıktıktan sonra «sudan ucuz» tâbirini kaldırdılar. İstanbul satıcıları o derece za- mana göre, buhrana göre, dünya vaziyetine göre bağırıyorlar ki bir gün onların daha ileri gittiklerini dinlemekten Faraza bir de sahlepçinin: — Kaynıyor efendim. Avrupa gibi kaynıyor sahlep!, diye avaz bağırdığını, üzümcünüş ufuklardaki bulutlar Diye seslendiğini görürsem hiç hayret etmiyeceğim, Hikmet Feridun AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe İransızca ve ecnebi lisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin eder, Merkezi: Merit vekeleti Karşısı da telefon 8877 Şubeak, Bamanpazarında Ev, mevsiminde, apartıman kiralama AKŞAM'ın KUÇUK ILÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin, en süratlı ve en ucuz vasıtadır Mem Öyle ise ne yapmalı... Kabak çe- ık satıcılar da | Ergani mektupları Ergani muntazam bir şehir halini alıyor Kasabada çok güzel bir ilk evvel ziyaret ettiğim Ergani ile bugün gördüğüm maden şehri arasında büyük bir fark vardır. Evvelce yerden farkı olmıyan bi- malar, kâmilen beyaza boyanmış tır. Belediye yeni bina sahipleri- mi evlerini beyaza boyatmağa mecbur tutmuştur. Vakın Erganinin henüz yapıl maş bir şehir plânı yoktur. Fakat bu noksanın mücbir bazı sebep. leri de vardır. Bakır şirketi faa- İiyete geçtikten sonra şehir üze- Tinde yapacağı tesirler henüz bek Hi değildir. Şimendifer hattının. da inşaatı bitmedikçe, şehir plâ- nının yapılması doğru görülme- mekte ve şimdilik belediye meti- ceyi beklemektedir. Istasyon istikametinde İnşaat Maamafih şehrin en müsait olan kısmı istasyona doğru büyü- mesi ciheti düşünülerek © istika- mette hiç bir şehirde emsaline tesadüf edilmemiş kâmilen be tondan otuz beş bin lira sarfedi- lerek beş sınıflı kübik bir ilk mek- tep binası yaptırılmıştır. Gene mektebin pek yakınında asri te- kemmülüti ve içtima salonunu ha- vi dört yüz, ilâ beş yüz metre mi- kâbında bodrum katından başka iki katlı bir belediye binası ipşa- sına başlanmıştır. Mektep ve belediye binası ara- sınduki ufak tefek binalar istim- lâk edilerek bahçe heline geti lecektir. Bu bahçe Dicle deresile Mihrap deresinin birleştiği nok- taya doğru tevsi edildikten son- Ta bu iki binanın ortasında ve bu bahçenin en mutena yerinde Ga- zi Hz. nin heykeli vekzedilecek- tir, Heykel gelmiştir. Elyevm ilk mekteple iki yüz kadar talebe vardır. Bu modern ilk mektep binası, dört yüz kadar talebe almağa kâfi olduğundan gelecek sene bu cihete ehemmiyet verilecek ve müdavim talbe ço- öaltterlacakt, Hükümet binası tamir edildi Bakır şirketinin büyük elektrik santralı faaliyete geçtikten sonra şehrin tenvirat hususunda bundan istifade etmesi pek tabiidir. Kırk sene kadar evvel maden mutasan rıfı Hayri paşa tarafından yapıl. mış olan hülkümet binası, bir sene evveline kadar hiç bir tamir gör- memiş her tarafı akar çürümeğe mahküm bir vaziyete gelmiş iken bir senedenberi hükümetin verdi- ği tahsisat ve kaymakam Mehmet mektep yapıldı Ali beyin himmeti, halkın da yar. dımı ile yenileştirilmiştir. Merdi- venlerinin betonları yapılmakta- dır. Ve arka tarafta bir de yangın havuzu yapılmak üzeredir. Memlekette bir dispanser var- dır. Bunun techizatı da mevcuttur. Halkın kalabalığına ve bugün macmleketin bir amele yatağı ol- masma rağmen raaalesef hükümet doktoru yoktur. Halbuki memle- ketin bu vaziyetine nazaran her Yere tercihan burada muktedir bir doktorun bulunması lüzumunu sıhhiye vekâleti şüphesiz takdir eder. Ekmek Fiati kilosu biri i on. iki, ikincisi dokuz, üçüncüsü beş kuruşa satılmaktadır, Burada şehrin ihtiyacına kâfi yeni bir mezbaha vardır. Mevklin dağlık olması itibarile etler mezbahadan. garşıya hamallar vasıtasile yüzük müş koyun postuna sarılarak ka- sap dükkânlarına getirilmektedir. Belediyenin on dört bin küsur li- ralık bütçesi vardır. Maden sahasında faaliyet Maden havzasında umumiyet itibarile hazırlıklar bitmek üze- redir. Asıl madenin eritilecej ha düzeltilmiş, etrafında o techi- zat ambarları ve buna mümasil tesisat yapılmıştır. Yalmız izabe- hane kalmıştır. Onun da yası zaman işidir. İzabehaneye ait galeri bitmek üzeredir. Elektrik santralı yapılmış, Dicle suyu ke narında ve yukarı maden saha- sında su havuzları bitmiş ve vuzlar biribirine borularla bağ- lanmıştır. Maden tabakasının üs- tündeki toprağı açmak faaliyeti devam ediyor. İdare faaliyete- geçtikten sonra madeni geleri şeklinde değil, üzerinden almak suretile işlettireceklerdir. Şimdi- lik otuz metre kadar toprak kal- dırılmıştır. Bu sene maden ida. resi için resmi bir daire ve yuka- riki su havuzu yanında idare me murlarma bir apartıman ve pan- siyon binaları yapılacaktır. mendiferin Diyaribekire vusülile maden idaresi mütebaki noksanla- rını ikmal edecektir. Şimendifer işlemeğe başladıktan pek az bir müddet sonra bakır çıkarma başlanacaktır. Şirketin tesisatı burada saf bakır istihsal edecek ve doğrudan doğruya piydsaya sevkedilebilecek şekilde olacağı için bu tesisat son terakkiyattan fade edilerek yapılmıştır.