m 4 Eylül 1934 eni mektubu Altay, Balıkesir şampiyo- nunu İzmirde 4-2 yendi|: Altay takımının fena tertip edilmesi, daha fazla gol çıkarmasına mani oldu. Mene ei şampiyonu Idman birliği takımı n birliiğni yenen Izmir şa İzmir 1 ei (Hususi) — Ba- kesir İdman birliği ile İzmir şam- piyonu Altay, dün karşılaştılar. i takım, bundan evvel Balıkesir- de karşılaşmışlar ve Altay 2-1 mağlüp olmuştu. Bu itibarla maç, revanş maçı mahiyetinde idi. Tayyare 2 bunun için bir şilt koymuştı Baki e eya leri için undular.. Altay takı- mı, ekseriya olduğu gibi, yanlış altay vi hâkimiyeti alarak hücuma . Balıkesir müdafaası, sert ir e iki voml€ gösteriyor ve bu akınları kesmeğe muvaffak olu- yordu.. Teknik itibarile Altayın faikiyeti görülüyordu. at mi- safi ri enerji yü ülseki. pa te vardı. Altayın mütemi Oyun başlar başlamaz, plonjonları ile tarışlar yapıyor, ri alkışla- nıyordu. ilk golü misafirler yaptılar. Fa- kat bü gol, ofsayitti. İki Balık ıke- sirli müh, Sıkı bir çem- ktu, Muhacimleri- hap, marke edilmişti.. Daha fazla gol çıkma- dı. İkinci devrede misafirler biraz açılmış ve bundan başka kendi oyun in Altaya kabul et- irmeğe mi fak olmuşlardı. Al- tay ise vi oyunu veremiyordu. Ak- samağa başladı. Defans, rasgele mpiyonu AMAÇ vuruşlar yapıyor, bocalayıp duru- irlil yordu. bir aralık ikinci ileri çıkarınca Altay ı biraz harekete geçti, Fa- kat arıda da işaret ettiğim veçhile takımın yanlış tertip edil- irden Şevki topun üstüne düşe- sakatlandı, oyunu 10 dakika terketti, Tekrar girdi, fakat eski vazi- yetini Si miyordu. İkinci go- lü, bu o; arşılı kl l Radyo 4 > Salı » İstanbul: 16,30 Plâk meşriyati, 19 mn iri (Mesut Cemil B.); > 30 Türk musikisi? Ni ve e ., Emel ve H ), 2 ve borsa ha 30 nl program imi or Ze E3 a (1345 kil, lar, ele 35 muhte, e 19, ,45 Vi seri, 2 #Gioconda: operası, 24,20 reklâmlar ve konser. — 18 karışık (364,5 m.) Konser, 19 beee 19,20 N kımı, 20,20 plâk, Zi senfonik kaneği 22,15 senfonik in ini Budapeşte (550,5 m.) — ri gi- gan iz SE iy ale La or kestrası, 23, ! üzüm (50 1) — Siz mi 21,15 Sn musiki, şen ni konser, 23,1 Aktüalite, ii 30 kabinler 23,50 org bi 24,20 İ Eylül Çarşamba bul : 18,30 fransızca ders, 19 plâk neşriyatı, 19.30 Türk musikisi (Ekrem, e Cevdet beyler, Vecihe, Semiha, n hanımlar), 21,20 ajans ve borsa haberleri 21,30 stüdyo, tango ve bei seli tras a m.) — 68,25 viye- tmm kine 18,50 plâk, 19, 0 piya- o, keman lena ai o Kong 20, 30 aktüalite, spor, 23 kağ ann 23, 15 sk lâmlar. . Bükreş (364,5 m.) — 18 hafif mu- > 19 bele vi e radyo orkestra- 1, 20,20 Le o konseri, 21,45 ilat ii konseri, 22,45 haberler, 24 5 Cina lokantasından nak- en konser, Budapeşte (550,5 m.) — 20,30 Har- » ei onseri, 21,10 «Medenileşmiş ke- » isimli radyo, tiyatrosu, 23,10 ta- ganml piyano konseri, 24 çiğan ta- kış “(507 m.) — 20,25 askeri eseli mahke- e sahneleri, 23,10 radyo orkestrası, 23. 20 haberler, 23,50 konser, 24,40 Adolf Pausche cazi. ünderecatımızın o çokluğu dolayısile “ Türk akıncıları ,, frikamızı dercedemedik. | Okuyucularımızdan özür dileriz, Zeytin a üzerinde kikat gk iii zeytinlikleri tet- ik etmek üzere Kuşadasına gi- den vilâyet zeytincilik mütehas- sısı Ferruh bey tetkikatını bitire- rek avdet etmiştir. ei vz Kuşadasının Şirince, sıkarmıştı, Akınlar, çuk ve razi zeyil! De e il kaza mer- mü bugün ra Bekikned kezindeki (o yağhanelerde uzun UL veremiy. yor, DE açamı- e » Devre sonlarında Altay, gene oyun nısıf sahasına ii kal ettirmişti. Bilhassa sol mci golü yemek emin düdüğü oyu- nun bittiğini ilân etti. hakkınd. a bir iki gaze- Çünkü Kerime ee undan mütevellit intibaları- miz DME ye tay, teknik itibarile Ba- Ki takımdan epeyce yüksek- ir. 2 — Takım çok yanlış tertip edilmiştir. 3 — Altay, buna rağmen İz: liği ği “e 5 ik uzadıya em bulunmuştur. Ferruh a tetkikatına devam eylemek üzere Berg; gide- cek ve e Dikiliye g ek Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleket sai geneli yi altı üç yliğı 1000 kuru: sn e ki iyi yirmi ruşluk der; Cemaziy: £, İmsak Ge Özle ki şam) E 906 10,51 5,4 den iy v3 5,30 12,13 15,52 18,39 20, 5 m İdarebane: Babil Acımasluk e 13 N: yn tatmin etmemiştir. Çün- kü bu maç, bilhassa Türkiye birin- cilikleri cephesinden mütalea edil. tedir, ei çok ağ hi ' H i ee | Yarım saat içinde İ "Adnan ile Naciye evleneli alti ay olmuştu. Adnanın halasi ih- Vur Ferhunde hanımefendiyi ye ni karı koca gidip hâlâ ziyaret et- içinde epeyce dedikoduya, dara uklara sebebiyet verecek gibi gi rünüyordu. ri koca nihayet bu zi- yarete Barığ verdiler. Adnan işin- den çıkacaktı, Naciye evde işle- rini bitirecekti, hala hanımın ka- m muayyen sa- Fakat Naziyenini işi erken m; wde canı sıkıldı. Beyoğlu biraz dolaşır, dükkân ekle: rini seyrederse kararlaşan vakit gelmiş olacaktı. Camlarda ne kadar güzel şeyler vardı. Yeni kumaşlar, şık çanta- lar, zarif şişelerile bir çok İâvan- talar... Naciye sokakta dolaşmaktan ise, büyük bir mağazaya girerek bir şey alacakmış gibi kumaş çıkart- ak k ang ise onu aldı, küçük kutuyu bei alan ktu. Öte tarafta ne güzel tenteneler e Naciye bu kadar uz fakat bu kadar zarif ten- teneye tesadüf etmemişti. Kaçırıl- mıyacak fırsattı. Daha cihazları olurdu. Naciye bir inezonluk nie tente- Idı, İpekli kumaşlara hiç dayana- madan bunları âdeta âşikane sey- rediyordu. Emprimeler fevkalâde şıktı. Hele bu seneki moda çiçek- lilerle bir genç kadın âdeta canlı bir bahar haline geliyordu. Naciye: ru kaça? diye sordu. Siyah zemin üzerine r, İeylâklar, papatyalar biribirlerine karışıyor- rdı. Ne de ucuzmuş. Dört met reden bir esvap pekâlâ çıkar. Na- ciye sustu. kpegiktar kumaşı kes ze tı ve cebinde o kadar parası yı an oldu, lerek iste- di. Fakat tezgâhtar kesilmiş ku- maşı alakoymak kabil olmıyacağı- ni söyliyerek ısrar ediyordu. Na- diye ö arkada, ka- men fiatini z kumaşı götü- ren tezgâhtar: Naciye Me yer ye yanl pe içi- , Ka- ciye, bu ne aliş veriş? Genç md başını çevirid. Hil- mi! Aman Yarabbi ne âlâ bir tesa- — Yarın borcumu veririm, di- yordu. — Eğleniyor musun, Naciye? Bu benim düğün hediyem olur. lez vakit İstanbulda yok tum, Şur: ir çay içelim” mi? Hira konuşuruz. Geç kalmazsın, merak etme, ; Pastacıya girdiler. Karşılıklı oktu. oturdular, Kalabalık — Yazık rağ evlendin. — Yazık mı? Ben pek mesu- dum. Adnan Seli 2 o eikiyaz sevi- rki... i u sanki bir marifetmiş.., Ben ei severdim. — Öyleyse neden almadın — Ben iptida zengin Bilek için çalışıyo; . Kocan elini ça- buk tuttu. Böyle kaldım... Şimdi artık kazandığım pa ralar neye — Senin evine yalnız nasıl ge- lirim? si ems yı et meselesi değil, Ad- nan ne der? — Adnana söyleme. a alem anları gibi bizim 'de ara- mızda bir sırrımız olur, — Amma şapkamı çıkarmam, ha! Bak Müeipezi — Ben se a hanımın evi- nin köşesinde wimebile beklerim #» Adnan, , hala hanımın dd . lind de E aralık yanına sokul- — Bugün, ne m dedi. Naciye ya söyliyemezdi. — Başıma gelenleri bilsen, de- di ve mağazadakileri anlattı. Ta- bii, Hilmiye tesadüf iyii de söyledi, — Mısırda değil mi o? Hayır. Ora pa zanmış, gelmiş... Bereket versin ona tesadüf ettim de... Paraları o verdi.. vaa düğün hediyem ol sun, , — Ala. üç sene evvel ona yirmi lira vermiştim, Bir daha paraların Öyle aciye nda derin düşündü. Sonra kocasına sokularak: nan, dedi, buradan çık- tıktan sonra ben seninle bera- ber geleceğim. Buradan beraber side İş Gl elim. Sen- den ayrılmıyacağ! ği * Hilmi Gi içinde bekledi, ğunu sordu. Kapıcı hatırlıyordu: — Evet, biraz evvel bir beyle beraber çıktılar. Kocası olmak lâ mdi. - — Neden? Kavga mı ediyor. dular? — Hayır, gülüşüyorlardı. Şim- di bekler durur diyorlardı. imin için söylediklerini hülasa; j Hikâyeci a tuhafsın Naciye! Sans