Sahife 8 AKŞAM 30 Ağustos 1934 Haydan gelip huya giden Bir zamanlar Parisin olan Dolly kardeşlerin Sm gelenler milyonlar “gözbebekleri ,, Milyonerlerin paralarını yiyen ve Fransada avuç dolusu para harcayan bu iki artist kardeşten biri 1,000,000 lira para cezasına mahküm oldu. Kabahati, kendisine verilen 250,000 lira değerindeki bir yüzüğün ver- gisini vermeden mücevheri kaçır- maya teşebbüs etmesi imiş... Dolly kardeşlerin Paris civarında Fontaineblenudaki mükellef şato- ları. İtalyadan bilhassa getirtilen yapılmış. yüzme havuzu... Bunların hepsi, sanat lerinin bütün diğer mükâfatları gibi uçtu gitti Dolly Sister denilen iki artist. ten birine karşı Fransa hükümeti- 1 mühim bir davanın ne- üicelerini bu hâfta' gelen Avrupa gazeteleri bildiriyorlar. Bu dava görülürken Atlas Okyanosünun her iki kıyısındaki memleketler efkâri umümiyesi bununla pek ya- kından meçgul olmalarına ve ga- zetelerin hemen her memlekette bir ağizdan Jenny Dollynin tara- fını müdafaa etmelerine rağmen Paris mahkemesi kızcağızı hemen bizim paramızla bir milyon liraya yakın bir cezayı ödemeğe mah: küm etmiştir. Jennynin kabahatı kendisine hediye edilen 250,000 lira değerindeki bir yüzüğün lüks vergisini vermemesi imiş. Fransız- lar: «Hazinemize borcunu ödeme- dil...» diye kadının yakasına ya- Pışmışlar, Amerika gazeteleri ise: «Peki, haydi bunu bir borç farze- delim... Fransa da bize karşı bor- cunu ödemedi... Biz böyle dört misli ceza koyuyor muyuz?» diye mermerlerden bağırıyorlar, Buna karşı Fransız gazeteleri: «Harp borcu başka, bu başka... Hem bizim şimdi pa- raya ihtiyacımız var» cevabını ve- riyorlar. Yalnız, işin fenası, Jenny Dolynin de şimdi böyle mü lir bir parayı ödeyemiyecek halde olmasıdır. Bu kadıncağız, büyük, çok büyük ser- vetini kaybettikten başka sıhhı © mi ve güzelliğini de kaybetmiş bu- Tunuyor. Artistin Paris civarında © “Fontainebeleaudaki büyük şatosu, içindeki çok değerli eşyaları ve Raphael ve Rembrandt. imizalı #abloları ve bütün bibloları, İtal yadan mahsus getirtilen renkli mermerlerle yapılmış yüzme ha- Yuzu, en cins koşu atlarile dolu ahırları, balık avına mahsus göl cükleri, velhasıl bütün debdebe ve ihtişamile beraber, alacaklıla- Tın eline geçti, Daha geçenlerde Parisin Hotel Drouot denilen be- destanında, kızın bütün mücev- herleri, elmasları, zümrütleri, in- beş milyon frank zor tut. sitenin. Jenni Dolly güzelliğini kaybetmeden evvel muş... Halbuki bunların değ: beş misli imiş. Tabii bunlar da müzayedecinin bir çekiç darbesi- le alacakların cebine indi, Fi sa hükümetinin artistten istedi cezaya ait 32 kıratlık elmas yüzük te bunlar arasında satılmış gitmiş. Böylece Jenny Dolly bugün nis- beten fakir bir hale düşmüş. Bazı Amerikan gazeteleri: «Fransızlar çok nazik, kibar insanlardır. Fran- sa vaktile bu kadının ve bunun yüzünden birçok | . Şimdi bunların pek cüzi bir kısmını teşkil eden bu cezayı affetse fena mı olur! diyorlar. Buna Fransanın verdiği cevap; «Olmaz! Manasız teklif! Sağılan sütü ineğe geri vermek let mii .> den ibaret! Jennynin başın abu belâları ge- tiren yüzük ona 1928 de, servet ve kudretinin en debdebeli zam: nında hediye edilmişti. Hediyeyi veren Londranın büyük mağaza- larından birinin sahibi olan Gor. don Selfridge idi, Altı hafta bu emsalsiz yüzük Jennynin parmak larından düşmemiş, bütün gazete. ler bu hediyeyi dillerine dolamiş- lardı, Böyle büyük servetlere ko- nan ve delicesine para sarfeden- lerin bazı garip hasislikleri de olu- yor. Jenny de bu hediyeyi aldık- tan sonra bunun yüzde 12 lüks ver- isini vermek istememi için bir çare aramış: O'da şu, | Fransada alınan ir mücevher | Dolly Sisters, Jennynin başına geler feci kazadan evwel Parisin güz bebekleri iken... giye tâbi değil, Bu cihetle yüzi Londraya göndertmiş, sonra tek- yar getirtmiş... Artist bunu kasa- sında saklasa kimse bu hilenin farkında olmıyacak amma böyle bir yüzüğe malik olan kadın onu fırsat düştükçe parmaklarında pa- rıldatmak ister. Böylece artisti kıskananlar ve düşmanları vergi tahsildarlarının çabuk” kulağını delmişler. İş o zamandanberi rükleniyor... Yalnız Jenny kuv- vetli avukatlar tutmuş, işi sürüke cak Stavisky rezaletinden sonra bu iş te patlak vermiş Halbuki bu arada Jennynin ba- şından başka felâketler de geç- » Sahnedeki muvaffakıyet- lerinden sersem olan Jenny. ta- hayyül bile etmediği milyonlara kavuşunca bir aralık kumara da- danmıştı. Oyunda harikulâde ta- Jihi vardı. Bir defa Niste bir gece içinde bakarada bes milyon frank kazanmıştı. Sonra her zaman ku- marda olduğu ladı. Talih döndü. Jenny si bütün kazancını verdikten sonra senelerdenberi topladığı serveti de batırdı. Bedbahtlık bununla da kalmıyordu. Kard: beraber Haa dehşetli zarara girmişlerdi. Sonra V Edouard tiyatrosunu kiraladı- ler, milyonlar sarfettiler, bir revü hazırladılar. Burada da talihsiz- lik kendini gösterdi. İki oyundan sonra irup dağıldı ve Dolly kar eşler” tiyatro sahibine 40,000 frank ödediler, memurların, ça grcıların aylıklarını da verdiler, Jennynin kız kardeşi Rooy zen- gin bir adam ile evlendi, Şikagoya gitti, O kendini kurtarmıştı. Fa- kat talihsizlik Jermynin yakasını bırakmıyordu. 1933 te Bordo ci varında otomobille saatte yüz ki lomctre giderken bir ağaca çarpt Yüzünün sol tarafıni camlar kes- #i, iki kaburga ke: maemleketten ihraç edilirse bu ver. (Devamı 11 inci sahifede) İslerim hazırlamakta oldukuar, Tefrika Mo. 42 LoydCorcun harphatıratı Umumi harbin esrarı Velhasıl İngiliz başkumandanı | ceneral Haigin İngiliz ordusu için hücüm cephesinde fazla yer is- temiş olması plânının icrasını Lokomotif ve vagonlar etrafındaki münakaşalar ise büsbütün plânı tebire uğrak | zaten tehir etmişt lât bunlar ile bitmiş de- ğildir. Hareket plânının yüksek mesuliyeti ve idaresi meselesinin halli ve muharebe esnasında plâ- nın icra ve takibi hususu ze müşkülât ihdat etmi; Passchendaeledeki müşkül çetin taarruzda İngiliz ve Fran- iz kuvvetlerinin en yüksek ku- mandanlığı sir Haige verilmişti, ve Fakat mumaileyh ile cenearl Ro- bertson ilkbahar © taarruzunda müttehit kumanda fikrine karşı itiraz “etmişlerdi. . Bu meseleler hakkında itilâf hasıl olması için ikisi Londrada ve biri Calaisde olmak üzere iç konferans akdine mecburiyet hasıl olmuştur. Fransızlar ingilizlere kızıyorlar Gerek Chantilly, gerek Nivelle larında müşterek nokta, 1917 batının ilk nısfırida garplı mi tefiklerin hazır bulunmaları lüzumu idi. Halbuki martın ilk nısfı hulül ey- lediği halde garplı müttefiklerin başkumandanları iptidai mesele ler hakkında çekişip duruyorlar. dı. Bu müddet zarfında Fransız ne- Zareti ve Fransız askeri rüesası, İngiliz başkumandanlığı ile ingiliz harbiye nezaretinin Nivelle plâ- inin muvaffakiyetle tatbik edil. mesi © aleyhinde kâsten | çalış tığı kanaati yerleşmiş oldu” ğundan bu tasavvurun heyeti umumiyesine karşı memnuniyet- sizliklerini gizlemiyorlardı. Fransızların telâkkisine göre İngiliz karargâhı umumisi hâlâ eski usul taarruzu tercih etmek- te ve muharebenin merkezi sık- leti ve binaenaleyh fedakârlığın İngi suna nakledilmesinden keder ve kasavet çekmektedir. Ceneral Nivellenin kendisi bi- le İngiliz karargâhmın zıddi; ve aksiliğine ve bunun İngilizlerin bir karar vermekte gecikmelerine sebep olduğuna o kadar kuvvetli kanaat hasıl etmişti ki sir Doug- las Haig İngiliz ordusu başında kaldıkça askeri vaziyetin garplı müttefiklerin lehine salâh bulmı- yacağını açık ve aleni olarak si demeğe başlamıştı. Keyfiyeti bilvasıta benim ıttı- lama dahi iriştirdiler. Derhal le bir şey olamıyacağını bil ordusundan Fransız ordu- ında teveccüh ve sami- mesaiye bağlı bulunan kumandanlar arasında eski mu- habbet kalmadığı aşikâr idi. Teahl in arkası kesilmiyor. du. Bu defa da düşmanın tarzı ha- reketi bizim harekâtımızı teah- hüra uğrattı. Almanlar hatlarını geri çektiler Almanlar Somme sahasındaki harp cephesi hattını kısaltmağa karar vermişlerdir. Böyle yap- makla üç cihetten istifade temin ettiler: Yeni mevzileri eskisine naza- ran ehemmiyetli mikyasta daha kuvvetli idi. Bu yeni hattı az as- | kerle müdafaa etmeğe muktedir idiler. Almanlar garnlı müttefik” İkariki bile güçtür. renmiş oldukları büyük taarruza karşı hazır bulunmak üzere hattı harbı gerisinde toplamakta olduk- ları ihtiyat ordusuna Sommedeki cephenin kısaltılması / sayesinde müteaddit fırkaları ilâve etmeğe muvaffak olmuşlardır. Almanlar garplı mütte neralları tarafından hazırlanan gümullü plânların heyeti umumi- yesinin tam tatbikine başlanacağı sırada wn ve tertibini bozdur lar, Hattı harbi geri almak için müt. hiş tertibata lüzum olduğu halde garplı müttefiklerin bir harekette bulunmasından korkmıyarak Al manların geriye çekilmek hareke- tini tamamile ikmale muvaffak olmaları Fransız ve İngiliz erkân harbiyelerini düşündürmüştü. Hindenburg hattı Garpli müttefiklerin hücum plânının mütemadi surette teah- hüra uğraması Almanlara meşhur Hindenburg hattını yapmağa ve keyifleri istediği zaman oraya si bol bol vakit ve fırsat vermişti. Almanların bu hareketi en küçük teferrüatına varıncıya kadar bir sekteye uğramakuzın lmek hareketini icra etmeğe edilmiştir. Bu yeni vaziyet Nivelle nin terkedilmesi mi? Bu mübabase olunabi meseledir. Fakat şurası muhakkaktır ki Al manların bu hareketi Sommede taarruz yapılmasına ait eski plâ- ma nazaran yeni plâna daha'az. derecede tesir yapmıştır. Almanla- rn ricat Kareketi harp cephesi nin müttefikler için en ziyade ülmitbahş olan eski muharebe sa- hasının heyeti umumiyesini mü- tecssir etmişti. Şubatın ortalarına doğru yuku bulan bir hadise, Almanlara üttefiklerin neler düşün- Bu iklerin garplı düklerini bertafsil öğretm. hadise Almanlara Wi imüttefi taarruz yapmağı düşündükle- anlatmakla kalmamış bu taarruzun sahasını ve zamanını dahi bildirmistir. Alman erkânı harbiye reisi ce- neral Ludendorf bir kaza diye tavsif eylediği bu hadise hakkın- da meşhur eserinde diyor ki: «1917 şubatının orlalarında üçüncü Alman ordusu mevziini ıslah için 1915 senesi eylülündeki sahne olan yerde mevzii harekât yap- mıştı. Bu harekât muvaffakiyet ile aeticeleni tir, Bu harekât es- nasında Almanların eline düşen evrak arasında ikinci Fransiz pi- yade fırkasına bir emirname bulunmuştur. 29 kânunusani ta- ihli olan bu emirnamede gelecek nisanda Aisnede büyük Fran. $iz laarruzunun yapılacağı bildi- riliyordu. Bu vesika bize gayet mühim bir ip ucu oldu. Lorrainede, yahut Sundganda bir hücum yapılaca ğına dair ortaya çıkarılan şayii lara mezkür vesikayı elde ettik- ten sonra az ehemmiyet verdik.» Almanların eline geçen mühim vesikalar Bu kadar mahrem ve azi Şampanya muharebesine ehem- haiz bir vesikanın düşma- işebileceği bir siperde bulu- şu tasavvur edilemiyecek ka- dar büyük dikkat gösterin liği yor. Öyle ihmal ki hiyanetten tef- ii