17 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Tefrika No. 146 Bir iz şairi bütün erkekleri ppi — see mad (Jüzetta) kocasından intikam düş irden es iki Tail öne sok ağla başladı. Duvardaki yazılar imei İ sonra.. Jüzetta) yatak odasının beyaz duvarlarına şu kelimeleri yaz- mu: Sİ iyi ve hüsnü niyet sa- hibi olaeya faziletin manası kal. e » meşhur Venedik şairi (Gab- Tiy: in sözü idi. (Jüzetta) ço- le bu şairin mef- “Venedik dilberi, son günlerde, uradın prenses Mari ile sından haberdardı. Etraftaki pri şular ona: — Kocan seksenine de gelse adam olmaz. Diyorlardı. ii (Jüzetta lıktan yeni kalkmıştı. Kocasının kendisile eşgul olmasını isterken, dın sık sık prensese gidişi (Jüzet. rısı prensesten çok zel ve bilhassa kocasını çok seven bir #5 ie (dü Murada tığı fadalariikler saymakla hi mezdi. © Murat hangi kadından bu de- rat, şimdi, saçları ağarmış ve mis- kin bir kocadan arta kalmış pren- sesle mi yaşıyacaktı? (Jüzetta) o gün Venedikli şai- rin şu sözlerini de duvara yazı- yordu: «Erkekler, ekseriya bal arısına benzerler.. Hangi çiçek gösterişli ise değil, hangi e daha olgun ve verimli ise ona konarlar!» Jüzetta) nın komşularından ihtiyar iin eN bu satırları okur- ken gülümse: ve doğru bir söz... Benim ez da tıpkı böyle bir arıya benze ye siçeğe zman de- Zil mi? çiçeklerin ünde a, bazı kadınlarla aylarca hattâ yıl- larca beraber yaşardı, öyle mi? at bey de böyle bir — Evet, Mur; bal arısına in Şair ne ka- ar güzel ax if e — Sank m Ne görmüş, tanıyormuş gibi.. nsanlar biribirlerine oki benzerler, ların biribirlerine benzedikleri gibi. Fakat, de iz h uyoruz.. Görüyoruz.. İşitiyoruz.. Ve konuşuyoruz. — Hattâ ağlıyoruz... , Yüzetta önüne bakıyordu: — Sen kocanın arkasından ağ- Jadın mı? mn Ağladım ve hâlâ da aj ğlıy. ı yeğ Erkekler, bir dam- ö siz al bile değmezler. Ve- > ti önünde ben merhametten zi; ade nefret, tees- sürden ziyade inilen hissi duyun. imasali ürken, ağa yorum. Ayaklarımız, taşları çiğne- mek için yaratılmıştır. (Jüzetta) nın gözleri © sulan- mıştı, İhtiyar ilde hayretle (Jüzet- ta) nın yüzüne baktı: — Ağzınızla kalbiniz arasında- de kocanızı banisi ibi çok seviyorsunuz! (düze tta) birden doğrula: yazıları karalamağa başladı: : Yarın her şey unutulabilir, kara günlerin . Murat bey o ka- dar düşük bir siek değildir. Ka- rı koca arasındaki dargınlıklar an devam etmez, Bahu- gil ibi biribirini çok iyi an- l lamış, biribirini candan sevmiş çeri için dargınlık bir mevsim- den fazla sürmez. Kıştan ilkbaha- ra gidiyoruz. Yarın ortalık yeşil- lenir.. Ağaçlar yapraklar ve çiçek- lerle donanır. Havalar ılınınca s0- guk günlerin acıları çabuk unutu- — Kocanı sevmekten vazgeçme, uzun zami sus sizin avrum! Ve bt nın saçlarını ok- şıyar suk ni denemiştim, dedi, anladım Ki yaka candan sevdi- şehadet etti. ir duvar, yazısız bi zese bile, her halde bu yazılardan çok daha manalıdir. Onları sili- yorum... an a kızma! (Jüzetta), ihtiyar kadın gittik- ten sonra, yatağına girdi.. Başını i yastığın arasına bek . Ve ak- şama kadar, kimseye sezdirmeden adı. yedi dilberi, o gün, Muradı sevdiğini ve ona bir fenalık Tabaka anlamıştı, (Arkası var) Faik Sabri HAYVANLAR ALEMI Büyük ei ei sahife - 350 resim 4 renkli * 8 metin harici tablo Bu er eğlenceli kitabı okudunuz mu? Bayern diğe Pata ii zi ücreti almaz iie ve satış merkezi ni AKŞAM KiTAPHA NESi 121, Ankara caddesi, İstanbul Para yerine posta pulu gönderebilirsiniz. Her ak bir hikây e Fuat beni ruha nüfuz eden es güzel rebilirdim. Caz ahengi içinde bir tarafa gekilerek kendisine telefon- d O da hiç itiraz etmeden kabul et- mişti, üçük masanın üstünde açık bir kitap görünüyordu. Tab- lada yarı sönmüş bir dı, Tek bir sigara, Tayin ettiğim saatten tam bir t geç gitmiş olduğum halde demek ki bekler- ken e b me rahat ra- yarı sigara var- hat oi uş. Beni görünce neza- e yanma soluk bu. — Va; gözüm, dedi. Hür- metle elimi öptü. Sordu: — Bir emriniz mi var? Cevap vermedim, sarardığımı rel mmda, mahzun olmuş- tum. Sukutu hayale uğramıştım.. Birer bense oturduk. Ben düşü- © nüyord * İki sene evvel Fuat beni se- ipli Ağlıyarak bunu itiraf et- mişti, Ben ya ile mukabele — tim. O z: genç, neşeli bir dul eri eyle şairane, tiyatrovari aşklara ehemmiyet vermezdim. Beni gn n onu âdeta başlamıştım. Şimdi karşımda müstehziyane bir tebessümle gülüyordu. Nedir o büyük sır, han fendi? dedi. Affedersiniz. Se beşten sonraya kalamam. Bir ran- devum var. Sizden büyük bir şey rica sevmeğe ao? — Bilmem! Bazan seviyor, be kanıyor zannediyorum. . al ki bana itimadı yok — Kendisile gidip görüşeyim mi? — Çıldırdınız mı? İptida bah- setmek ona düşer. Siz bana yar- dım geti akl olurum. Si olduğu için yar- Sizinle ek, halimizden şüp- heler uyandırmak isterim. Sokak- ta, yanımda hep sizi görsünler. Tabii, onun bulunduğu yerleri in- tihap edeceğiz, oralara regia İmaz demeyiniz, - Saa- din sizin elinizde. ç bir şey Söylemdisi me biyel. Zihninden ler geçiyordu? Bir şey anlamak ka- bil ün Nihayet: — Peki, dedi. Bu akşam saat dokuzda gelir, sizi alırım. Tiyat- roya eler İZ ersi, Fuat n hemen Serkl Doryana da koştum, Ömer poker r- muş, onu oyundan kaldırdım, oto- mobile atlıyarak Büyükdere; ğru gezmeğe gittik. Bu saatler- yeyin ii göremezdi. Ömer merakla — Nasıl, cemi > Oldu. - | Aşk oyunu senii j m Fu: adı. seviyorum. IT, aşkını bir daha iti Sana çok rica ederim, ömi Bu akşam şehir yatroruna gel. Bana hayran görü mda Fuadın bulunması seni veri mış olsun. Bu aşk oyunu o in hoşuma gidiyordu ki! O akşam Fuat lo- camdan ayrılmadı. in du- dakları âdeta enseme sürünüyor- du. Uzaktı Ömerin hiddetini seyrederek <ğleniyordu. Ah, elim- den gelse Ö: p yardı. Ben ortada otu- a i bir elimi Fua zip ver» dim, bir elimi Ömer zattım. r elimi sıkıyor, ie öpü- yordu, Bu münasebet bir müddet de- vam etti, Bir gün Ömer beni zi- yarete geldi: — Ben bu budala Fuat gibi de- g dedi. Vaziyetimi anlamak isterim. Kabahat sizin, Beni siz tahrik ve teşvik ettiniz. Öyle bir hale soktunuz ki artık tahammü- üm kalmadı. Gülmeyiniz, sizi çıldırasıya seviyorum. akti iyi intihap etmediniz azizim. Biraz sonra Fuat gelecek. | Onun yanında ayni hi tekrar etmenizi rica ederi yüzüme isik ayretle Hırsla haykırdı: — Artık'komedyanın zi iğ anlamıyor musunuz? Fuat beni umurumda bile değil! Ben o e dalanın esiri miyim? Sizi seviyo- rum, Sizin için çıldırıyorum. An- ladınız mı şimdi? Fuadın titrek sesi işitildi: — Rahatsız — Ömer e çete ge- cek, Burada kalarak onun saadetini neden ihlâl edeyim? Bend. ret ediyor. Çünkü kalbimi tama- men okumağa muvaffak olmuş- “ — Halbuki okuyamadı! Şimdi hayret sırası Fuada gel- mişti. benim kalbimi Onu sevmiyor musunuz? — Hayır. — Ne vakittenberi? Cevap vermeğe vakit kalmadı. Sokakta Ömerin otomobilinin dü- — Da 1. enibre > Fuad ın ae İner beye ein hissetti; — Onu kabul edecek Be Sahife 8 Radyo 17 Ağustos cuma : 12,30 plâk neşriyatı, 18. 5g lar, Övrik diğ, 21.20 nl ve GE haberleri, e a Le orkestrası tarafından hafif & (1345 m.) — ns gr süte 21,12 Ege EEE o konseri, 21,50 haberler,-22,12 ge fik > onser, 23 Föyton, 23,15 dana musi Di Peşte la m.) —21I Peşte er e 22,50 dans e isi, 3 be eman konseri, 24,15 çiğan ta- (507 m.) iş aa, ği e Sürme Elek tra isimli temsil, 22,30 Viyana ları, 23 konser; 24,40 gece konseri, « 18 şa Cumartesi İstanbul : 30 fransızca ders, 19 plâk neşriyatı, e 30 Ge We Kğ riyatı: (Fahire hai beyler), 21 Eşref Şefik bii sr im 21,30 stüdyo caz ve orkest i 1345 a — 20,15 az bee — kor İZ “belik örkesira konseri, 23 ak- in, 23,10 plâk, 24,05 dans musi- va ra- m.) — ha poru, me 20, 45 plâk, 7 ne 0,5 m.) — 21,20 a işi (5 konseri, 22,50 çiğan takımı, 24 4 musikisi, (507 m.) — 20,20 radyo onlan 21,30 a piyesi, 23. 30 n haberler, 23,50 gece konseri, plâk. | yim | Cumhuriyet bayramında e mallarımızın resmigeçidi Ankara yeni sergi evinde yapı- ğ tır, Kışlık ihtiyaçlarını ucu? sağlam yerli şlisimeliş bu sel sesk tedarik et. Milli iktisat ve tasarruf cemiyeti Seyr ve toplantısı talebe birliği umu- mi verile sü 18 ağustos cu- kür saatte behemehal birlik mer- kezinde bulunmaları. ittihadma dahil 1 olmayan Fermel memleketler: Nr 3600, e İyi aylığı 1 2 a | Adres tebdili için Gemaziyelevvek 8 — Ruzimar: 104 ". İmsak Öğle İkindi Akşam Yatan VE 842 3006 Spir S1 12 Va. 3,18 5,12 12,18 16,07 19,07 2048 Bim İdârehane: Babıâli civarı “Atımusluk Sk. o. — Evet — Hayır! İstemiyorum! Gözlerimiz biribirine daldı, Fuat mırıldanıyordu: — Hizmetçi, hanımefendi s0- 'kağa çıktı desin... 3 Zavallı Ömer pek perişan bir halde evden uzaklaştı, İçim acıya- onu pencereden seyrediyor- , Bir demir omuzlarım- dan beni çekti, Kendimi Ga kollarının arasında bul. rak dum. ol z Ka 113 ye erkelirami! 23,50 kakıyah N
