30 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

İG Gene kavga çıkarsa | ne olacak? iddialı maçlarda bazan ek çıkıyor, oyun yarıda kalıyor. talimat epi de, > müsabakanın tekrarlanmasına ka- rar badi or. Futbolcuların sahada dövüşme- leri fenadır, m disipline muşgayirdir, nizamnameye uymaz, terbiyeye yakışmaz, sporculuğa sığmaz ve ilâ.., Bunların hepsi iyi, güzel adıkları zamanlar Sakat seri önüne Bence boykot cezası da kâfi bir tedbir değildir. vwurdan geçirmek te mem- nu değildir a Farzı muhal olarak bu sefer yö pılacak Fenerbahçe - Galatasaray maçında da bir hadise çıksa da a kalsa... ne farzı da Fenerbahçe galip e bu- lunsa... Netice ne e Feni ve aiğakmili oyuncularına altışar ay muvakkat boykot ve maçın tekrar ds a iken oyunun tatil edildiğini kabul edersek, bütün Fenerliler asıl mü- sebbibi tayin edilemiyen bir hadi- senin kurbanı olacaklardır. İkinci takdirde de mağlüp olmuş bir ra- kibin bir üçüncü kere talihini de- nediğinden Beşiktaşlılar zarar gö- ep ye yere tehlikeye dü- — ıkarmak fenadır. mağ, pe İaşe kişi za görmeleri de tabii sia şal ce- zanın makul sirin vi. etme- si de elzemdir. Yukarıda gösterdiğim iki misal- beraber etraflıca gösterilebilir... na öyle e ki, asıl çare ip bulunm. işi daha İÜ lletlenirerek elik boykot usulüne sak, o zaman da bir iki sene sonra memlekette futbol- cu Ml maçların tekrarlan- ması bişi il F. A. nın kararlarından imiş... Beynelmilel federasyonun her kararı, elifi elifine tat- bik ediliyor mu ki, kal ri işlerimizi ka: başka bir ez yaramıyan bu mâdde- yi alalım ge innediyorum ki; yarım - kalan maçların bırakıldığı yerden tekrarı usulüne avdet etsek pek fena olmıyacak... Bu soldan geri çarh hareketi ile beynelmilel federasyonun bir kai- Dari bei z amma bir idelerini de ni m mek a el bulmı 2 Şefik Atletizm neler ) Italyaya atlet göndermiyeceğiz, fakat Balkan birinciliklerine iştirak ediyoruz ingilteredek! koşulara davet edilen ika fransız koşucusu Ladum. 8kir İtalyada yapılacak atletizm mü- sabakaları için her milletten mü- ayyen atletler davet edilmişti. Biz- den yalniz bir atlet istiyen İtalyan tertip komitesine ö müsabakalara iştirak edemiyeceğimiz bildiril miştir. imlyalirda mm ya- 1 letizm müsabakaları- şa ve mümkün olduğu > az masrafla besine düşündüklerinden, ırdıkla MAR dörürebilün kler atlet adedini de tayin ettiler. Bizim his- seye de bir atlet isabet etmiş, onu istediler. Şampiyonlarımız içinde İtalyaya gidecek müthiş rakiple- rile müsavi a; a bir kaç kişi mevcut m. gönderile- bir şampi ntibabi ve öğe bü aydik papa üünülere! MEN seyahatinden vazgeçilmiştir. itmemek kararı veri- gi diğet taraftan da atletleri- mizin bu sene girecekleri Balkân birincilikleri nazarı dikkate alın- mıştır. Ağustosta Zağrepte icra edile- cek olan Balkan şampiyonasına iyi bir takımla iştirak edebi! miz için er dikkatli bir A ma sistemi dahilinde hazırlıklara başlamak için bir m hazır- Yanması mevzuu bahisti 4 ki Pist mevsimi Kollej ölsibikelei açılacaktır. Kollej elsa e sene büyük bir rağbet gö malümdur. Bu sene alâkayı le e roma arzusile Kollej akaları Bebekteki Kollej sahasi yerine yaşi dıköy stadına nakli düşünül müştür, n iki re ı atletler ; allel; labne hazırlanıyorlar DAĞLARI BEL BEKLİYEN KIZ Yazan: Esat Mahmut 30 Nisan 1934 , Tefrika Nc. 57 aleminde var? Peşte yüksek beden terbiyesi mektebinden mezun a antre- nör mister Yulusun daimi nezafet ve mürakabesi eler Femaş üç gün pistte çalışa bah evlerinde alir ata esi edilen atletler derin bir rekabet hissile 1 haziran kollej müsaba- kalarıni hâzirlaniyorlar, g ve ılık duşlar, masâjları çinde Fener, G. zı aney za ys milli takı- ma mej dört atleti var. dir. Şimdiden ipanılmyack. dar güzel olan sa, kollej süüleğielntisiiz be mak, atmak zayıftır. A kollej müsabakasınd. vdette muhtelit atletlerile de bir maç yap- tıktan sonra Ankaraya dönecek: letdir. Avrupa atletizminde Avtupa atletizminde göze pan hadiselerden biri de pr rr gi e futbol kadar ehe: ğe başladıklarıdır. ür erimi atletizm propaganda- sını arttırmak üzere profesyonel at- letlerin dahil olacağı mühim mü- sabakalar tertip etmişlerdir. Hackruy Wickte 22 mayısta olacak bu imüsabakalara bir kaç dünya rekorunun sahibi meşhur Fransız koşucusu Ladumek te da- vet olunmuştur. Bu hastane odasının kerpiç du- yan etmek, hay- kırmak, feryat için kim- sede İsi kalmamı akikalar böylece seçti Ses- siz, sadasız dakikalar... Ölü da kikalar.. Hepsi ağlıyordu. Hattâ jandar- ma zabiti bile.. Ağlamak bazan ne iri şeyl. dnan tamamile değişivermişti. Yüzünde felâkete tahammül et- mesini bilen tecrübeli bir insan hali vardı, Bu karlı dağların güneşi de ne e ne manasız bir güneş bugü Yula kuru, soluk yanaklar üz. rinde yuvarlanan göz yaşlarını parlatıyor... Dara ii çavuş içeri girdi: Telâşi oi nl herkes sizi bekli- yor. Sizi alkışlamak istiyor.. Yol- lar insan dolu. Kumandan paşa derhal gelmenizi Gi. ısa bi a — Geliyo: Çavuş çıktı. Adnan ayni soğuk kanlılıkla (O jandarma zabitine döndü.. — Ben de ona refakat edebilir mi im? — Maatteessüf hayır yüzbaşım. Aşağıda otomobil bekliyor, derhal hareket edecek, tahtelhifz götü- rüldüğüne göre usulen otomobile mi başka kimse bi- NM gözlerindeki yaşlar da kurumuştu. Rengi, yüzü, Ker göz“ leri > İd kuru, kup! Ek e beraber lk mi- siniz. — Evet!.. — O halde size dertli bir silâh arkadaşınızın bir kaç ricası var, kabul eder misiniz? mir buyurun yüzbaşım! — Mümkün olduğu kadar onu üzmemeğe çalışın!.. — Emin olabilirsiniz yüzbaşım! — Bakın daha bügün yeni! 1. tı. Kansız, kuvvetsizdir.. edin yolda üşümesin... Ona bik. ehemmiyet ver- > kendisi — idi tevkifhanede taş bir oda; oymamalarını ii temine çalışın! olur mu kardeşi — İstediğini yapacağım yüz- başım!., — Bir ği ricam daha Neri ak hıçkı reşit zap- Güderi, kendini Yatağın üstü- ne atarak hüngür hüngür ağlama- ğa başladı. — A ğı Gece onu dertleri, ıztu rı ile baş- bine yalnız beenii Onun dertleri, onun acıları bir insanı öldürecek kadar kuyvetlidir.. Genç zabit müvazenesini, şa“ yanı hayret bir metanetle hâlâ mu- tarak e kaldırdı. Ağlıyan gözlerini o yeke dolu gözlerine diki, Baktı.. a onu; bir sep yığını gis bi kollarının arasında kalan bu güzel, bu taze vücudu jandarma zabitine rr Uzi tür, an: Bir sandalyanın üzerine yıkıl- dı. Başını kollarının arasına rak katıla katıla ağlamağa baş- ladı.. Güneş, karlı dağların uğursuz ve meşhut güneşi, hâlâ eski kuv- vetile parlıyo; m —A! ala- Aradan bir ay daha geçmiştir.. Şimdi hudutları Akdeniz sahil. ekti tir. Limon » ve larının gölgeled durur bu mevsimde.. Köylü kızları, Dünyanın en hür, en temiz, en gü- zel kızları!, Mehtaplı gecelerde Türk vata- nının Akdenizine Portakal iğ çalmda ayın ışığını seyrederel Akdenizli Türk kızları, mihnetin manasını çoktan unut muşlardır. Bu Yi yerleridir. baştanbaşa sevda (#*#) tarihli Akşam gazetesi ni okuyoruz: ( a 14— «Dağları bekliz z m. «Bir a EZ ie raya getirilen meşhur bekliyen kız» ın yarın ağırcezada maktadır.. Gün geçtikçe büsbütün sini edecek bir tek söz bile söylememiş olması adliyeyi bile merak içinde bırakmıştır. Halbuki bir rivayete göre kız derdestinden evvel deha- let te etmiştir. Bu noktanın tavzi- hine bile imkân hasıl olamıyor.. Çünkü maznun sadece her sorulan suale: — Ben bir şey bilmiyorum. Diye cevap vermekte İ Her halde muhakeme bk me- e safhalar arzedecektir. vsukan öğrendi; iğime göre dliidemini Zeynebi Türk ceza kanununun 149 ve 126 ıncı mad- deleri mucibince itham mahkemenin huzuruna sevket- ir. Bu madde «her kim hükümet aleyhine halkı silâh ile isyana #ev- keder ve buna sebebiyet verir, asilere kumanda ederse idam ama ile heyeti hâkimenin huzuruna çi- kıyor demektir. Bir adliyecinin bana Mim ne göre bu esrarengiz kızın vaz yeti pek müşküldür. idamdan rai tulmasına hemen imkânı kanuni yok gibidir. Maamafih neticeyi şimdiden yi çalışmak ta faydasızdır. Muhakemenin safa- hat ve neticesine intizar etmek daha doğru olacaktır. (Arkasi var). İ