17 Şubat 1934 e ran lsd kai yede eyi m oh an e iz e ad. «Yazan: Earl deri : m a Tiberin kar. Yarını eli ee "diye Kirk söze başlı rece soğuk bir adam. n biraz canlanıyor. Tuhaf »lı bir hayvan. En gl a A i bu d rece salacak ine itidal sahi- bi mi? Vestiyere gidip şapkalarıni, ve min ayal a Kirk arka- a bir'n fet — ende Kosmo, EE klü- bün salnamesini düşünüyorum, acaba bir mana ifa 7 u iklimde insanın işi ras- gitmiyor. Kirk ayrılıp avukatına gitti. Şan da hadiselere intizaren eve avdet etti. sı sk ı günü öğleyin mis Morov herkesten önce randevuya geldi. Saat üç buçuğa doğru yukarı çık- ğmur, in- sana kuvet veriyordu. irk, erdim ederek: bugün çok azimkâr görünü- yorsunuz, dedi. — Bütün yolu yayan yürüdüm. Otomobilde rahat oturamıyacak kadar asabiyim, Bir kere tasavvur edin... Bir kaç dakika sonra bin- “ağ Dürand'ın karısı ile b asına şahit ol — Binbaşı geldi mi? 'diye Şan İacağız. t. Düf'le beraber yarım saattir meri Trenleri Me bekliyo rdu, Nerede ise di lefo, mla bildirdi. Bi gibi, otele idiz ir ban; EE çimi ortaya > yormu: X Irk: — Böyle bir sille sonra mai etmem, si di: Zannedersem Büheili i bayada bulunuyor? wet yukarı çıkarken gör- mn, Eğer hakikaten Ev Dürand» ise çok mühim bir vaziyet hasıl, olacak. — Tabii ki Ev Dürand'dır. Şarli iddia ARE miydi? a aldanmayınız diye çin: hk mm etti, Çok defa ben de yanı Kik şömineye bir iki odun ekiz *« Türkçeye çevirmi Z.k Flanneri: Mei dedi. Binbaşi Dürand gelmedi mi — Hayır diye Kü irk cevap verdi. Her halde Yi isini yolda kaybet- memişsinizdir? — Yok a canım! Size şimdi iza- hat verin Mi Mandi ikodland X rd'dan müfettiş Düf'ü takdim “dee ie gülerek ileriledi. ukluğu Yor, İmer bir çiflik- te memesi — Müfettiş beyle ben gardan doğru ya; germ gittik diye Flan- os kalsın sizi meslektaşımla tanıştırmağı unutuyordum. Müfet- tiş bey Şarli ii da Honolulu po- lisine mensup! ş a Jada eğilerek: — Bu d ea altın harfleri 1 Düf bu kadar mi karşı- sında TEE işti. — Eh!.. Sahi mi? bi Flan- al sizden uzun uz! il iklimler il al me: o iŞ iştigal ediyoruz. de biribirinden ne ka- det yi memleketlerde! Yazkan asansöre bindirmeli kabul ederim diğ Şan teklif etti. a ir rem ia gar- kendisini bei mat Esasen kadını iie iyen a tembil Hemel. > Pane m onlardan biri önünde gördüm, Müfettiş BE sizi N Ti nı rek Flanneri çıktı. tu. -. beis gelince çay içeriz. — Siz tası mma vkinde na- zik bir a EZ, i Mis Doya tetkik ettiniz mi? il . Ta başından itiba- px SN müş a > ir Fri ği iraz sonra çay içeriz. nr zler pera çayından bir fi an içmeden zihinlerini topla mai simi ıç kızın yanına oturarak şu- En ural konuşmağa baş- ladı. Arkasında, çinlinin odayı rl farkında idi. Otursanıza © Şan. . Bir dişçi ödün imişsiniz gibi durmadan yürüyorsunuz. nde de o his var. Bir kaç ika kadar son koz! oynı- yacağım. Kaybettiğim "sakelirde Flanneri'nin istihzalarına hedef m 1m. zi nel Sis Bi ava üzerine inme- ğe ba oi ni wi Deli pi ça- lındı. İçeriye Flanneri yanında genç bir ingiliz olduğu halde gir- diler, irk merdivene uzanıp baktı. dr şahsiyetten eser yoktu. | Her akşam | hir hikâye Siyah iri gözlerini iri iri açtı, İki kırmızı vi andıran du- dudaklarını büzi en, dedi, rolesi sevi gorani salon dakikalarca kah- kabala Şile. Sekiz g aşladı. O kadar güldüler ki si 1 bil Profesör efendi.. | eski bir firketenin iki ucu- nu sözi ik gibi kıvırdı, küçük bur- unun üstüne koydu, köğittan me Gen is üne ediyee ilânı si etmeğe baş- — > Mühtrsnz sevgilim hanıme- fendi hazretleri!.. Zatı âlinizi... derken kahkahalar arasında ses kesildi. Pencerenin önünde duran Feride bağırdı: — Prüfesğ !. Profesör geliyor!. Hepsi koşuştu, Profesör lâpa lâ- pa yağan Karın altında, bastonuna Med layana, büyük bir tem- sşi Radyo © Li Şubat cumartesi İstanl : 18-18,30 plâk neşriyat, 18,30- To fransızca ders e mahsus), © 19-19,30 ajans h: muhtelif dil 19,30-21 t ri di Re ve bey pu (Fahire, Belkiz hanımlar Fikret w bey, Refik bey iştirakile), Ziz1, 30 ajans, borsa, muhtelif neşriyat, Ze 30-22,30 Necip Yakup bey orkes- s1. . b Gl. 18 EY sikisi, - eld Zi, 30 ski şars kı, 22 gi , Budapı mi Glns m .) — 19,30 gras meofon, Zi mel 22,10 havadır, oda musikisi, az yl 23,45 kon: ser. (312,8 m.) — gramofon, * aris 2. © aradi. 2 ye edi “23,05 caz bant, zaman ağızlarına götüremediler. «Profesör» Pisdikleri komşuları Her idi, Büyük LİNEN arkasın- bakışlı iri elâ gözleri Hayatla alâkası yok Eve eyin nan her hangi bir nakil vasıtası- na da atlıyamazdı. Daima melon şapka giyerdi. 'Öğnder güne cidüileşiyor, gün. ine ağır başlı oluyor, den güne e sağın ie rek kitaplarına du. Hele son zamanlarda «Hay: li sırrı» ae biker li be lamıştı. tık büsbütün çığırından çık- Si lede Babadan kalma evin- tiyar süt babasile u. oturu- Aksi gibi de mahallesi hep za- mane Elis dolu idi, Profesör bu bir sigarayı söndürmeden öte- , kisini an, gece gündüz gra ofonla tepi rlı günlerde bütün mahalleyi ayağa kaldıran lara şaşıyor, bir türlü mana verdiediği. nike için özün m deyip geçiyordu. Kızlar a Eline Kolağınd nun iltlerd el ipi şapkasındar — naye «profesör efendi» ismini koy- muşlardı. Profesör sesli Abe kızlar ona musallat oluyorlardı. Profesöre muziplik yapi aöilmik on- larm en mühim zevki idi. Profesör! geçerken balkonlardan onun me- | lon şapkasına çiçekler, menekşe- ler, güller, il yi ör dik. Tatil zamanını Beya Profesi bütün çok iken öldürmüşler. Sizi temin ede- | ağır tecavüze bike pe genç a ız rim Si 'ard bu işi zanne- | gibi utanıyor, kıpkırmızı kesili- ildiğinden çok daha ciddiye al yer ii 7 Kepli koltu- dı. Katili bulmadan ku na, daha ziyi yade yi yız; I ğ nzlı şi 3 Mb hi dicdikiri. yl 1 bir kon- tahmin ediyorum. — - Şan ri E — Sizin âciz Bible” e ederim, dedi. ziyalarmıza — Siz de geldikten sonra bu meselenin balerin zanne- dei üfettiş bey, diye mis dan yabiliyor musu- Hem üz biraz gencim. © K(Aârkası var) e Gİ ir telâş- profesöı la uzaklaşırken iyii bi- rini koltuğundan düşürüveriyordu. kızlar sokağa zaman bütün di pıyorlar, prefer ayarlar Zeynep: ofesörü seviyorum!. Me e a lie vi meh cidar profesörün saniediği İ sini ciddi ciddi nasıl seveceğini | tahmin ediyorlardı. İclâl'eline el v Düş mek için son derece gayret siyer. iclâl: — Bakın çocuklar dedi.. Kar- ları bile kemi ciddiyetle eze eze ürdü, yine onuna az anarak yürümeğe başladı. iclâl leşi yemle dedi; pro: örü' kar topuna tutalım! go va yıkarcasna aşağı İndi- ler. Kar topları d ğ aşladı. İlk top profesör beyin ler- az n 5d patladı- kö- melon şaj dü, yi vaar ezildi, fena hal ye rafını sardılar, leri havaya kaldırarak li — - Teslim mi iğ 0. özlüğü düştüğü için onlari gö- G Temiyordu. Başka kurtuluş çaresi Imadığını anlayınca: Teslim aman.. Teslim!.. diye ellerini kaldı ızla: ai karlar) için- man pi esör bey le) tu, Mütema» diyen apşırıyordu: — Gördünüz mü, diyordu, be- ni nezle ettiniz.. Kızlar: —.Bu halde mektebe gidemez- siniz!,. Haydi eve dönün size çay pişirelim!.. Di iyerek onu zorla evine götür- tal, , — 19,10 Alman radyosu, 20,0 mii 22 10 Brün- den nakil, 22,25 konser, aber- ler, gramofon, 23 Bratislavadan nakil, loma (420,8 m. konser, | 5 havadis, gramofon, 21,50 opera. , | Varşova (1414 m.) — 19,40 şarkı, 20,05 radyo imal. 21, 02 konser, 23 ramofon, 23, yek. gi Viyana (504 denizi mans ye yz delin konseri, ii 20.) konser, 3 05 ko- mer di, 23,25 oi KİTAPHANESİ Neşriyatını İYİ Tünel civarında büyük HAŞET kütüpha- nesinde; Ankarada: AKBA kitap evlerin. ve HAŞET kütüphanesi gelde bu. labilirsiniz. Taşradan sig sipariş veren zevata bul ediy: Ancak bu pulların ber biri 30 0 kuruşluktan fazla olma- malıdır, zira o e ulları Posta idaresi tebdil et g YENİ NEŞRİYAT: Yarlık 5 inci nüshası Yakup dülkük'Şinaki, Yaşar Nabi, Cevs det Kudret beylerin ve daha bir rirlerin maka- âye ve şiirlerini muhtevi vi çıkmıştır. > aha Münif Fehim beyin pek ü Akbabayı bütün karilerimize tav- siye ederiz. alkevinden: Havanın fırtınalı tipili olması dolayısile 14-2- 934 de toplanamıyan halkevi mü- ze giler şubesinin komite seçimi 18-2: r günü saat (17) de Er e meh« medim!» eğri amm: iz olara & bir de er söyledi... şam profesör hanım ai bir eğlence yerine sü » imdi Kudret melonu ba- ir yıldız LE :