Yağın Esi «Ümit ali halde bu mu- yaffakıyetten memnun olan mü- dür, koşarak genc yıldızın odasi. na gitti. Sanatını keşfetmişti, onu Londra ve New-York sahnı eleri elbise giyerek arka kapıdan Eee gitti. «Eğer arzu etmiş olsaydı, servet ve şeref kendisini bekliyordu. den bir haber pm Mis Morov o nı bitirince yine soğuk Md. kaybetti. Flanneri'nin zihni durmuştu. Yal- niz Şan sakin di. — Mari Lantelm arkadaşınizdi değil mi? endim. Sir Frederik bunu es isilak tahmin ede- İYİ oynamıştı, lâkin öyle delicesi- alkışlanmadı. İstidadı fazla idi, ama ina ği ve bir da- ha meydana dı. —— . siz onu son — kere daha iş değ im > t, eve dönü; um, Pro- Ele ezo du erkekle ğer mu gördüm, aklıma hiç ir şey gelmeden yanlarından ge- sip gittim. ii emini Zima esef e e Mis Mor. — Sir Frederik e bu genç kiz- dan mı bahsetmi — Evet, Bu ira eyi bana uzat- tı. Ayni kumpanyada olup olma- dığımı, ve Mari Lantelm'i görün. ce tanıyabilecek miyim öy sor- du. Yüzünü hiç bir zaman unut- madığımı söyledim. «Mükemmel diye cevap verdi. Belki size bu gece o kadını gösterebilirim, beni rü bungalovu terketmeyi- ağn Kendisine söz verdim. va E iş bey bir soracağınız — Benim mi? — Tekrar tej rim mis Garl, oi ve ge raha SL A aba bir si zaman kalacak mış > — Evet. Alkaz. le vadettiler. Hayir. Li ei mukave- « — Haberim olmada “sisko'yu teketmeyiniz rip Fran- Sizi rahatsız ettik, €derim, Mis G. s va) arland başile i aşk İncimi alabilir — Tabii, tabi ii, i i ederim, zaman çalışmıyan bir 2 ir kaç aç incilerin bile ea için — Morov kapıya kad velet eti; ar teşyi e sonra a e dersiniz Şer — Dn şeyler diye Kirk eğri Bir Ne v Dürand hem Mi e bir arada De bell lar; bu ev kayıp kadınların iltica- gâhı ise o başka. Öyle değil mi Şan? — Gitgide iş derinleşiyor. İtiraf ederim ki ben de bir şey anlıya- Mmıyorum. — Bana bırakınız diye Flanneri li rkçeye çevir ortaya dl Ni Mi için yerle göğü altüst ederim. üfettiş bey, memleketimin bir darbı meseli: Bulanık suyu ne kadar karıştırırsanız o nisbette tortulanır, el ae ediği takdir- de sis liğ n durulur» der. eri hiddetli bir nazar at- fetti; ve e kelime ilâve etmeden kapıyı gürültü ile kapayıp gitti. ğe Li'nin iyi kalbi si bir > a koydu. Kirk, Flanneri e vasi çıktığı kapıya wi ea. — Mesleğiniz pek te hosa gide- cek gibi e Zavallı Flanneri adeta hiddetlendi. Hakikaten öyle diye mis Mo- rou tastik etti. Siz de itiraf edin ki Mari Lantelm'in hadisesi hepimi- zi şaşırttı. Şan ani etti: — Beni zur görün, Mari Lantelm'in bileli, ie kadar ehemmiyet vermeyiniz, bu, sonra- dan tahkik edeceğimiz bir mese- Jedi. Sir Frederik'in cesedini gö- masını, Eğer bu hadiseden uzak- laşacak e yolumuzu tama- mile kayi 5 ir vikami son keli- mesini alar miyiz; hiç ümidim yok. — Cesaretinizi kaybetmeyiniz. Bir filozof: «Bulutlar iz se- venlerini çıkmağa başladı. Mere da ayağa kalkmıştı. u hadise üzerine görüşmek için, ni uzamadan, im görelim diye Kirk ısrar et — Çok ML mi? — Hiç şüpl — Peki kabul içli Allaha ismarladık. Kirk bungalova çıktığı vakit Şarli, kendisini, evvelce Skotland u. Çinliyi, bir köşede Sim olan Frederik Brus'un ei önünde buldu. — uayene etmiş ez iye Kirk? bu benim elimden gel- FE dün hiç bir şey bulamamış. ia konsoloshanesine yollamamı rica etti. — Flanneri çok acele ediyor, Anahtarlar yanınızda mı? Ben de bir göz gezdirmek istiyorum. Kirk anahtarları vererek Şan'ı yalnız bıraktı. Çinli hemen işe ko- ldu, Bi kaç dakika koltuğu- nun altında iy sürü kitap olduğu halde salo; — Bir seyler bulabildiniz mi? diye giyen i - kitaplardan maada hiç birey Biraz yaklaşır mısınız? gözünüze ilişti değil mi? - Me ların isimlerini yüksek sesle oku- mağa başladı. «Çin'in nie cemistan'a seyahat. Gobi ri gölle- rinde bir sene. me” nyanın zirvesi. Kâşif hayatım.» - em Barri Kirk'e baktı - Kıym kadaşınız Betham'ın desi; Sir Frederik'in bağajlarında da baş- ka bi yok. Ne garip ve mi? (Arkas i ar- AKŞAM Her akşam bir hikâye girik b Telefon çaldı. Leylâ saate bak- tı. Yediye on vardı. Muhakkak kocası idi. Çünkü eve gelmiyece- deceği sözleri de artık ezbere bi- Tiyordu. Sen misin, Leyli? iy gelemiyeceğim, şekerim. telefon etti de.. g <e yine taliimi tecrübe edeceğim. Bilsen, içimden mutlaka kazans- cağım gibi geliyor. Son bir tec- rübe daha yapacağım. Sen dua et kazanayım. Bak sana ne cici şey- ler alacağ Leylâ tslefomu bıraktı. Bu ak- şam da yine vr nn yemek yiyecekti. Hikmet ne ge gi Yine o akşam o dar batakhaneye gidecek, eli oyun oynıyacaktı. dip çalışacak, aldığı aylıkla büt- çenin açığını kapatmak için uğ- raşacaktı... Hikmet fena bir çocuk değildi. Başka kadınların peşinde koş- mazdı. Fakat şu ma kumar > bir türlü kendisini kur- -amıyordu. Şimdiye iy kaç e söz vermiş, fakat bir türlü sözünde durmamıştı. sa Hikmetin dadandığı kumarha- ne Beyoğlunun karanlık sokakla- rından birinde gizli bir evdi. Hik- itti, taliini denedi. deki bütün parayı verdi. Hattâ ora- da tanıdıklarından yüz lira ödünç bir rahne mecburiyeti vardı. Eve döndüğü vakit saat saba- bın dördü idi. Leylâ arkasını dön- a kirpiklerinin altında göz yaşları titriyordu. Hikmetin bütün para- ları kaybetmiş olduğunu halinden, sessizliğinden anladı. ge? Hikmet iki ay sözünde durdu. Önünü ay, maaşı aldığı gün yi- ne eve — el medi. Bu defa telefon da etmemişti. Leylâ ne mana ve- receğini bilenin Acaba bir kazaya uğramıştı? Birdenbi- re aklına bir şey geldi. Yazı ma- sasına koştu. eceden banka- nın cüzdanını çıkardı. Baktı, az kaldı bayılacaktı, Bankada ancak on liraları kalmıştı! O kadar zak- metle üç senedenberi biriktirdik- leri küçücük servetleri mahvol- muştu. Hikmet bunu yapmış, kendisine de hiç bir şey söylememişti. Genç kadın, be hud yere yırtınıp çır- pınmaki bir şey yapmak lâ- zım geleceğini takdir ediyor, fa- kat ne yapacağını kestiremiyor- du. Artık Hikmeti ar er Bir dakika rahat yüzü görmedikten, her gün böyle GLaAL Zi içinde ya- şadıktan sonra bir kadında aşk EE mıydı? Genç kadın içinde bir hiddet amade ie his- sediyordu. aptal bir ka- dın olmadığını Bk Se — ve aza Hemen telefona sarıldı olis merkezini istedi. Komiseri K > * tan ise Tali günü pi buldu ve ona bir çok kli verdi, N iğ Hikmet pek üzüntüde idi. Ban- kadan sir harcettiği paralar için ünün bi- masasının başında otururken hep Leylânın tiz "bilir neler dü ceğini tahayyül ederek i .. yiyor- du. Telefon etmeğe bir Le yüzü tutmamıştı. Fakat içinden bir ses o gece mutlaka taliin EN gülümsiyeceğini tebşir etmiş ol- duğu için yine nefsini zaptedeme- mişti, iptida poker oynadı. Bermutat kaybetti. Cebinde son kalan para ile bakara masasının başına gel- di. Dört beş el geçti. Bu küçük pas idi, O gece tali gecesi idi, çok ka- zanacaktı. Bu ümit ile oyunda liraya etti. Oynadı, oynadı. Hakikaten: ka- zandı. Tam gece yarısında bakar: masasının başından kalktı. Avucu, cepleri fiş dolu idi. Bir kenara çe- kilerek bunları saydı. Bin liradan fazla idi. Koca bir servet! Kasaya j gidip değiştirmek ve güler bir yüz| ile eve dönmek istedi. Yaptığı mür-| nasebetsizlikleri tamir etmek işte | Me pi airesine mişti, t kası saya üre yüreği knmaaşbarz zl içi karı: — Polis! diye bii ses Bg Derhal lâmbalar söndürüldü. Hik-| aradı, elile de yürüdü. Fakat kendisini li >> ve Biçme Döndü, bir polis sarşılaştı. Sıyrılıp kur- dallar e baliadi yetiştiler, Hik- met bir yumruk savurdu, Fakat kurtulamadı, tevkif olundu. İ Sabahın sr telefon öttü. deki | — Ya! diye cevap verdi. — Kuzum Leyliciğim. İmdadı- ma yetiş... — Nereden telefon ediyorsun?.. Peki, geliyorum. Yolda Leylâ bir vakayı hatırla- dı. Bir gün kendisine sokakta ufak miş bir halde koşup gelmişti. Ne kadar üzülüyor, muztarip oluyor- ! bu! Şimdi Leylâ onun başına gelen bu felâkete niçin böyle lâkayıt ka- lıyordu? aş Yemekte biribirlerinin yüzüne bakamadıla yüzleri €s- kimiş koğukları oturdukları za- man Hikmet içini çeke çeke — Ah, Leylâ, dedi. Bin liradan fazla kazanmıştım. Düşün bir ke- re! Bin lira! Bizim için ne bü- yük para idi.. Leylâ e kesildi. Hikmet devam et — isi zabıtaya haber vermiş zi ki kumarhane basıldı, dedi. vermiş biliyor musun? Bir ör Bir kadın böyle bir $ey yapabilir mi, dersin, Sahife 9S Radyo 2 Şuba İstanbul : 12,30-1 Na se pâk | neşriyatı, 17,30-18,30 gramofon, 18,31 19,30 orkestra, 19,30-21 hanımlar he- | yeti, 21-21,30 gam 21,30 Anad sid A borsa hal ayarı, ar iy — 18 Glee 21 a önse z dari (530,5 m.) — mofon, 22,40 şarkı, 23,15 ia . Paris (312,8 m.) — 21,0 e müsahabesi, Zİ, 0 m, 22,10 kons ser, İ Ta safa 8,30 g dis, |“ Prağ (47 EYE 19-25 “Anar radyosu, 2003 Eğlen, 20,20 Bra- tslavadan nakil, 22,35 konser, 23 son bil rler. | loma (420,8'n.) — 20,50 havadis, erman 221 15 ine 22,45 kon- isi, vk pe | arşova dl aylin J9 ürnal, 21 M0 “2 Sü (506,8 m.) — 18,05 er, wi 30 konser, 22 radyo önel a | gramofon. 3 m cumartesi ai amofon, fransızca'ders (Müptedilere ir 0). 18 ke ie 3 Bekin anım pi Ki i 213 e 2, 30 mi ajansı, iki baberi, saat ayarı. 5 (364,5 m. Mn 18 kanser, 21 piyano, 21,30 radyo jümal, yar aki | EN 15 ecnebi ei nakil, udapeşte (550,5 m.) — 21 sia hana 25 had konser, 22.30 orkestra, 12,10 musikisi, 1,15. cazl mi T Paris (312,8 m.) — 21 gramofon, 21,15 yn revü, 22,10 radyo jür- 23,15 dans musikisi, 12,10 s haberler, rağ (470,2 m.) — 19,10 Alman 20,35. konser, 21,35 şarkı, son haberler, 23,15. i oma (420,8 m.) — 18,10 konser, 18, ve havadis, gramofon, 21. in 9,30 m jürnal, 21,05 komedi, 22,45 mek yo jürnal, 23,05 orkestra. ili NEŞRİYAT 7 Ticaret ve sanayi dası mecmuas nayi mecmuası bu ay 50 yaşına girmiştir. 3 Bu mecmua fasılasız olarak elli sene çıkmış, bizde iktisadi neşriyatı kütüphanesine bir hizmet ifa et-. miştir. Mecmuanın kolleksiyonları oda kütüphanesinde tamam olarak mevcuttur. e Osmanlı impa- ratorluğunun elli senelik iktisadi hayatına dair vesikalar, istatistik- ler, dikkat makaleler ol ması itibarile bu sahada tetkikat | ak istiyenler için bir memba teşkil edebil Bu kol irene tetkik edilir. ! Bu itibarla ticaret ve sanayi sı mecmuasının bu mavalkıyal neşriyatı takdir edilir. i am — Kim bilir, dedi, belki kumar Ğ illetine tutulanlardan birinin ka rısıdır... Belki, bunu kocasi bu. fena huydan kurtarmak içi m YAP mıştır. — Her halde, | beni de kurtardi Leylâ! Hikâyeci i 1 © Leylâ bayılacak gibi oluyordu. vü vg Se