pa örmüştü. Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Mn me aleyi ce e İ de İk müştü Arkadan bir t ko feryat koptu : b. Ölü üyorum.. Ensemi bir tar ısırdı!,, / a a sözlerine ehemmi: er kal ii süre terek ormana daldı. > Mn melikenin arkasın- dan koş Ağa ama uzun dalları ölüm- den korkmı mıyan gece yolcularının e takılıyordu. , içi çok kar: anlıktı.. Ar- » ik yükleri yerlerden ne gök yıldız nüyordu. Ne tarafa gittiklerini de bilmi- Yorla rdı, ma kunç ve tehlikeli bir çıkmaza gi- m düşündükçe tüyleri or.. Fakat melikeye bir şey yemi rdu. Semiramis, Tari sinden ürken bilği için, — Ben biri 4 sormayınca ağ- ZInızı açmayınız! Dem mişti, Semiramis karanlıkta bir şey göremiyordu. » Muhafızlardan birinin eteğin- den çekti ve yavaşça kulağına fı- sıldadı:; — Haydi, elindeki Yak! meşaleyi Asker hemen a iki çöp Şıkardı.. Biribirine sürttü. Ve rden çık: Timleri ndeki epi tutuşturdu. Ni-Hama birdenbre ortalığın Üyüralanıdı ğın görünce titredi... Korkudan küçük — &ibi yutlcunuyordi » Semiramis, karanlığ 1 siyirari pm paslak ziyası altında Strafına bakındı.. , Her ağaçta bir büyük yılan ya- Myordu. Tarlar ağaç dallarına sarılarak orlardı. yutacak in neşrettiği erer rmIŞtI, . Tarlar aydınlıkta idi aç Mıyorlai Tk rdi. i.Ham. Mağa ve gövdelerini şişirip dal- Yardan gözülmeğe ba şlemaşlard. a n gözleri aydınlıktan kamaştı- Ünü ve etrafını göremediklerini pe e bir seyya- e söyleme- işti, Yılanlar yavaş YE zi an çözülüp yere pm halde gece gerer N um tememişlerdi. i-Hama yılanlara hayretle ba- karak kendi kendine mırıldandı: - > Melikeden Tarlar bile çeki- Biyorlar.... ) Hintli bu sözleri biraz mag Üye bu yabancı sesi ibirlerin: e dol lanarak sı: gökten inen r yakından göre- Seğini ümit etmiyordu. Yılanların Msân sesinden korktuğunu görün- ©e Hintlinin ağzına bir tokat vur- e ve kulağına üfler gibi söylen- la — Çenehi tut. Ben onlarin huy- rını senden iyi biliyorum! « NeHama, bu tehlikeyi kolayca tması için, içinden Hint mabut- yolu kaybederek kor- |* Semiramis, yılanın Bu, ensesi kukla ve bd nunun derisi dökülmüş ihtiyar bir yılandı.. Bağa ek beyaz saçlar sarkıy. Gözleri- nin içi bembeyazdı. Semiramis, bu yı! iki ordu. kör ol dı.. esi otuz santim kalın- . idi. Ni-Hama, melikenin kulağına eğildi: — İşte, işi Tarların ihtiyar ağzım kapıya- yaşalrar. ps rı besler, . Semiramis sord. — ei bir ikta zehir ale mr Tarların zehiri e Onl ra yalnız böcek ve kuş # Mahut Yıldız gâzinosunda ba- ıma tuhaf bir vaka geldi. Bara gitmiştim. Kendisinden uzun bir perma iste çökmüş bir kü- sikis im. Oyun salonun- da m e bile çarpmaz- - Çünkü ilk bakışında manasız kadın gibi görünüyordu. Fa- dı: barda dikkat edince hususi bir cazibesi olduğunu anladım. Bu si siçük > e arsız bir ir çoci i göze çarpi- yordu. İki sie gözü vardı. AR zı kocaman, fakat taze ve pemli idi. Vücudu mütenasip, elleri pek zarif ve güzeldi. Ben kokteytimi a ii Sy dine dikkat ana başldı.. iğ iile devam ediyor- 3 S alan ş, iki üç bin lira kazanmış, keli ye hiç ötidali ini kayi betm Ma 1» ü re kabem. A Artık oyna- mamağa kara Biz irak Sa öy kadın uzaktan işin farkına vardı. Hafifçe yüzünü uşak ba- na güldü. Fransı kkü adamları da he kadar mera kimseler! diye mırıldan. — Sui in ei lâtif bir ri, alâkada; ye bu ma; nebi dedim. biraz kalkalım. Oyun seyredelim. — o kalktı. Kolumdan çeke- ni de beraber gitmeğe mec- <> çe Sıkılıyordum. Kendimi biraz ir buluyordum. Oyal salonunda bu küçücük kadınla Ti bana biraz tuhaf geli- yordu. Bakara oynanan masanın başi- rak: e adam vi müteredit ee iğ ağır — a n, krup- inin ucunda; kağaları Zal ii “seli di- ye açtı. Karşısındaki oyuncu kâ- e devirdi: Dokuz! Fransız kadını muzafferane ba- kyn Kadın sakin bir sesle: Franz balim gayet win tavırla ap verdi: — Kabil değil. Çünkü param , Bir gürültüdür koptu. Şişm « ipyeden parasını isti- yordu. Krupye kâğıt verilmeden parayı iste mecburiyetinde iken kadını yüksek di; tanımış ğu için bunda kusur yordu. Etraftan üşüştüler. Gazino- ze Baz mhp >) Yen gez agiz nu kle li Ben kadı- Dee ze dikkat etmiştim. Sizi bura- | nın ve İduğum için işin ucu ak, melil eli en nın adamlarından biri zaı t bana da dokunacak diye sıkılı- ini dillerinin altındaki torbada İsminizi sordum. Gi i imişsis enez um. a lik ol. | miz. Şiirler, romanlar yazıyor. 2 birden i kek ia > ii ij to 2 2 lin uz. Tiyatrolarınız da Ko ittik. Fransız kadını “he. e va mıI$, i ldı in a Re MA yada bundan büyük bir arzu! bana bakıyor, be: gözlerimi ie vi . meral ei G yoktur. Ah aktris olmasını ne ka- tarafa li görünce e ei ser den ee e zannederim ki gülüyordu: K ie fazla tutuşturtep yılanların göz- a rini iyice nm Ve bun- lardan birini öldürelim. tli bu sözleri leke yıl dm vurulmuş gibi sarsıldı. güne kadar Hindistanın en meş- hur sihirbazları ve yılan avcıları bile Tarlardan bni öldürmeğe muvaffak olamam Zaten Tar yılanı şi sk uğursuz. bir hayvandı. Onu ö Sie mek istiyen kimse, mutlaka, nün Mi bir canavar Ba dan parçalanacaktı. “mler el DERYA dü- dederlerdi. — Me sig em, Tarları in ördünüz.. Bu, sizin için bir rafaıylir. Artık dönelim. Tar in akibeti ölümdür... Dedi, Saime omuzunu silke- rek güldü: Budala.. Hayatinin sonu ümle bitmiyecek kim var?! Bı imi lar sevimli ve munis seydi lardan ölüm bekleni: Ni-Hama biraz geriye veda Yılanlar biribirine dolanarak ga- rip bir halita halinde kaçışmağa başlamışlardı. yn ri yanina s0- kulmasına olmak ii ed vü- cuduna derli EMEN e na serperek bir kaç adım yiridü, Bu sırada > arasından acı bir ses yüksel : imi den bir Siki ısırdı... (Arkasi var) Ensem- Açık muhabere: Ankarada Burhan K be; (Amca bey) de böyle, bir a dilmemiştir., Ç N #eRoyaliz çok küçük» dediler. Ne haksızlık, değil mi, siz söyle- yenin yp bi İmiş, e > d ii ii o R AKŞAM “Sahife 9 Tefrika No. 413 6 kânunvevvel 933 — Radyo şam | bir ikiye l Banko! j 6 kânunnevvel çarşamba & gi İstanbul : 17,30. 18,15 Gramofont olanlara). u artistleri tarafından temsil, 19,30 & I Bedayii musiki heyeti. 2 - 21,30 Gramofon: Sah. Sesi D 1568 - Sahe; i A 981 - Odeon 188714. 21,30 dan itibaren Anadolu ajansı orsa haberleri, saat ayarı. Ankara: 12,30 - 13,30 Gramofon, 18 - 18,45 Orkestra: Weber Ouveture Yübel, keman i (Ekrem Zeki B.), Gluch Val Fanraisie. 18,45 Dans musi 0 di itibaren (550,5 m.) — 19,10 pena ser, 20,30 yeğ 23,30 çigan musi- a 12, 15 İn aris (32 m — 21 grâmofon, ba kemi 22,30 küs çük lee e 12,30 konser, 1 son haberler. Prağ (48 8,6 — — 19,15 Ke radyosu, . 20,25 komedi, 21 kon: 23 son haberler. Roma (44 1.2 m.) — 18,1 Blk tra, Zİ havadis, gramofon, tıbbi müs sahabe, 21,30 musikili komedi. / Vi (141,2 m.) — 17.55 müs zik, 20,5 müteferrik, 21 leh sikisi, 22 edebi şüun, 22,15 piyano, 23,05, konser, 24 fon. ser, komedi; 22,25 tadyo jumal, 22,50 ka: fekonser. 2 36. Olken 4707. 21.38 Anadolu lu ajansiş rsa, haberi, saat Ankara : 12,30. 13. 30 gramofon, 18- 18,45 alaturka saz, 18,45-19,15 viyo- onseri (Edip p ajans lonsel k. bey). 19,15; 20, alaturka saz, 20 haberleri. gibi söylüyormuş. Dilim öyle bir çö ü ki. — Sizin, , dedim, deliliklerinize rışmağa hiç niyetim yok, ma- di ben sizi ne si: beni. Rica öderim, kendinize baş- çıktım, odama yı kilitledim. Ancak o zaman ra- hat bir nefes alabildim. Ertesi sebili i yiniz? Fakat ben gene tiyatrocu- kabahatin yi bem luk ediyorum hükmedildi. Şişman oyu: — Eser mi yazıyorsunuz? rasını gazino verdi. Kadın da dak aj — — Hayır. Çünkü Yakesşik zor, Sp edildi. Ee CE Gizir > ediyorum, kendi kendime oy- ei anlatıyorum. Siz bunu an- İıyamazsınız. Bardan çıktık, salona giderek koltuklara yerleştik. — Garson benim hakkımda si- ze neler söyledi bilmiyorum. Fa- at hiç şüphesiz buraya niçin gel- diğimi izah edememiştir. Çok kal mıyac: ça — ım, Oynamağa geldi- hiz, bla kaybettiğiniz İ için çok kalmıyacaksınız, — Oynamı gelmedim. Ben sıhhatim için seyahat ediyo- rum, Harekete, avunmağa muh- ti . (Kırmızı tırnaklarile başını hastayım, mak için cım. göstererek) ede izüne baktım. Bana dikilmiş olan na- zarlarında bir şaka eseri göreme- müştüm, Bu vakayı unutmuştum, bile. Tokatlıyanda, asansörün ba- şına gittiğim zaman Fransız ka- — ile burunu buruna gelmez yim? üne en tabii bir halile: —Sizi bekliyordum, dedi. — Beklediğinize hiç te iyi et- meyan madam. ca ederim, aksilik etmeyi- niz. ww hadiseden sonra kendimden geçmiş bir haldeyim. ir delilik daha yapaca- re — korkuyordum. Rica ede- beni bırakmayınız. Yanılr Bana ne- zaret ediniz. Odamı değiştirdim, sizin odanızın yanındaki ya ldim. Bu sefer de ben artık kendim. den dereceye gelmiştim, Mer insan hiddetlenirse bülbül raber bir mektup getirdi. Ka- dındandı. Şunları Sele «Dün birdenbire aklıma gelen Kesesi ye ne RR elediği Hele so- el Si sari olamazdı. “cama bir daha gidip te oy- ve kaybetmiyeyim di. ye ala ve hareket ettim. Dün m biraz daha nazik ha- reket etse ii memnun olacak- tım. ei k hoşuma gitmişti yali bu kadar dar olursa sil vezi n yazar? Rica ederim, melfuf çeki gazi- noya götürerek ödeyi- niz. Para biraz zey onu da lütfen garsona bahşiş olarak ve- riniz. ' » Mektubu bir kaç kere okudum. baktım, Fransız kadını ga- Tiba sahiden bir parça kaçık idi, Her halde, ben de abdallık etmiş, 22 i onu nafile tım ya! “Hikâyeci “ — — Gayet ucuz en en mükemmel elbiselik ğa im, Azacık sustuktan sonra de- m etti: — Fransadan çıktıktan sonra bunu ilk ri size pu Korkmayınız. Tehlikeli bir dei deli lik değil, Arada sırada, nereden geldiğini bilmediğim bir hamleye milin olarak orum. Bunları de il uzaklardan gelen bir emir telkin diyor. Nafile düşünmeyi- niz, akıl erdiremezsiniz. Haydi | eski tmek isteyenlere ye; tedaril Galatada ri sokağında yegâne fırsat da 20-22-24 ee kâin JOZEF MOTOLA Tiring re PALTOLUK ve saire büt Kumaş ye pek yakında Haraççı ve köşesinden a KOSTÜMLÜK, eğinden ci nevi kumaş stokları için birin. Büyük bir simi tertip etmiştir. > ger aa 0